enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
02:19 Hakeme Şiddet Skandalı, Yönetim ve Eğitimdeki Çürümüşlüğün Aynası…
02:02 İsrail–Yunanistan–GKRY arasında giderek kurumsallaşan üçlü işbirliği
00:57 Nahçıvan Özerk Cumhuriyet
00:57 Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM Doğu Kudüs’ten aktarıyor…
00:57 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Müslüman Amerikan Cemiyeti Kongresi’ne mesaj
00:52 Gümrüklerde piyasa değeri 1 milyar 26 milyon lira olan uyuşturucu madde ele geçirildi
00:51 Trump ile Zelenskiy, ABD’de buluşuyor: Barış için kritik görüşme
00:48 Adalet Bakanı Tunç, kucağında bebeğiyle keşfe çıkan hakimi tebrik etti
00:34 İsrail’in Somaliland’ı tanımasına Türkiye’den tepki: ‘Somali’nin iç işlerine açık müdahale’
00:32 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, ”Kadın girişimci, kalkınmayı hızlandırır”
00:31 Ukrayna Barış Planında Mutabakat
00:31 Prof. Dr. Kanko: “Şehit Babasının Yoksulluğunu Açıklamayla Örtbas Edemezsiniz!”
00:28 Yediemin depolarında bekleyen atıl durumdaki 17 bin 47 mal ekonomiye kazandırıldı
00:22 Memur ve emekli zammı 5 Ocak’ta belli olacak
00:18 “Yüzyılın Konut Projesi”nde ilk kura çekimi bugün
00:05 (TİKA), Kuzey Makedonya’da 2005’ten bu yana eğitim, sağlık, tarım ve altyapı alanlarında 1300’ü aşkın projeyi hayata geçirdi.
15:29 Fransız sinema efsanesi Brigitte Bardot 91 yaşında hayatını kaybetti
08:42 İsrail, Yunanistan ve GKRY, yaptıkları üçlü zirvenin ardından yayınladıkları ortak bildiri…
00:55 Arabuluculuk 2026 yılı ücretleri belli oldu
00:51 İletişim Başkanı Duran, Hatay’daki Toplu Açılış Töreni’ne ilişkin paylaşımda bulundu…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İlhan KARAÇAY’ın gözlemi: Hollanda Dışişleri Bakanı Türkiye için güzel sözler söyledi, ama Hollanda medyası sağı ve dilsiz kaldı…

İlhan KARAÇAY’ın gözlemi: Hollanda Dışişleri Bakanı Türkiye için güzel sözler söyledi, ama Hollanda medyası sağı ve dilsiz kaldı…
12.06.2022
A+
A-

AMSTERDAM – TÜHA HABER / Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Ankara’da görüşen Hollanda Dışişleri Bakanı Wopke Hoekstra’nın, terörizm konusunda Türkiye’ye hak vermiş olması Hollanda medyasının hoşuna gitmedi.

Ülkenin büyük gazeteleri, görüşme öncesini haber yaparken, görüşme sonrasında tek satır yazmadılar.

metin, su taşıtı içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Hollanda medyası, Dışişleri Bakanları Wopke Hoekstra’nın, Mevlüt Çavuşoğlu ile Ankara’da yaptığı ve Türk medyasının sitayişle söz ettiği görüşme hakkında tek satırlık bir haber bile yayınlamadı.

Abonesi olduğum De Volkskrant ve De Telegraaf gazetelerinin, Ankara’daki görüşme hakkında neler yazacağını çok merak ettiğim için, sabahın erken saatlerinde, önce dijital yayınlara baktım. Dijital yayınlarda sadece dünkü ‘görüşecekler’ haberi vardı.
Daha sonra dağıtımcı tarafından saat 06.00’da kapımdan atılan gazeteleri kaptım ve dikkatle incelemeye başladım. Heyhaaaaaat!
Tek sütunluk bir haber bile yoktu.
Google’de arama yaptığım zaman da, dünkü görüşmeye ait haberi hiçbir yerde göremedim.

Aslında bu gelişmeyi dün tahmin etmiştim. Sosyal medya kanalıyla dikkatle izlediğim bu görüşmeyi, Youtube’den de izlemiştim. Görüşme sonrasında yapılan açıklamalar çok dostane ve olumluydu. Hollanda Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin terörizmle mücadelesine saygı duyduklarını ve desteklediklerini anlatıyordu.
İnanır mısınız, o anda eşime şöyle demiştim: “Wopke’nin bu sözleri hem Hollanda medyasını ve hem de siyasetçilerini memnun etmeyecek. Bak göreceksin, yarın Hollanda medyası ya değişik şeyler yazacak veya hiç yazmayacak.”

İşte bu nedenle bu sabah Hollanda medyasını sabahın beşinden itibaren takip ettim ve dünkü görüşlerimde haklı çıktım.

Hollanda ve Türkiye Dışişleri Bakanları arasındaki bu görüşme, iki ülkenin ilişkilerinin iyileştirilmesi için, 2008 yılında kurulan Wittenburg-Konferansı’nın dokuzuncusu olarak yapıldı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Hollanda Dışişleri Bakanı Wopke Hoekstra, iki ülke ilişkilerinin iyileştirilmesi için kurulan bu konferansta, içinde bulunduğumuz güncel konuları içeren görüşmeyi yaptılar.

Wittenburg-Konferansı’nın amaçları arasında yer alan ‘iyileştirme’ için beş grup çalışıyor. Bu gruplar Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerini, Türk-Hollanda toplumu ilişkilerini, terörizm ile mücadele ilişkilerini, enerji ilişkilerini ve iklim ilişkilerini kapsıyor.
Bu kadar önemli konuları kapsayan ve dokuzuncu kez yapılan böylesi önemli bir görüşme hakkında tek sütun bile haber yapmamanın bir tek nedeni olabilir: Türkiye düşmanlığı…

Ben size, dünkü görüşmelerde neler yaşandığını ve sonrasındaki basın açıklamalarını yazmayacağım değerli okurlarım.
Ben size, dostum Veyis Güngör’ün, geçen ay yazmış olduğu Hollanda medyası ile ilgili yorumunu aktarayım. Bakınız Hollanda medyası ne hallere düşmüş?
Hollanda halkına tek taraflı haber sunarak körleştiren Hollanda medyasının nasıl da satılık olduğunu çok iyi anlayacaksınız.

metin, gazete, kabin içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

HOLLANDA MEDYASININ TEKELLEŞMESİ VE DEMOKRASİYE ETKİLERİ

Kısa adı CvdM olan ‘Hollanda Medya Komiserliği’, düşünce özgürlüğünün korunması ve demokrasinin sağlıklı işlemesi yönünde çalışmalar yapar. CvdM, aynı zamanda, medya sektöründeki gelişmeleri ve medya pazarında yeterli oyuncunun olup olmadığını da gözlemler. Her yıl ‘medya monitör’ başlığıyla bir rapor da yayınlar. Kurumun, geçtiğimiz aylarda yayınlandığı raporda, Hollanda medyasının tekelleştiği uyarısı yapılırken, gidişatın demokrasiyi tehlikeye düşürebileceğine de dikkat çekiliyor.

Raporda yayınlanan verilerden hareketle, Trouw gazetesinde konuya ilişkin Nienke Schipper’ın yaptığı analize göre, medyanın tekelleşmesi demokrasi için bir tehdit oluşturur. Schipper, ‘Her geçen gün, gazeteler, dergiler ve televizyonlar yavaş yavaş, şirket evliliği yapan büyük şirketlerin eline geçiyor’ diyor. Bazı medya uzmanlarına göre ise bu gelişme, sosyal tartışmalar ve toplum için tehlike oluşturuyor.
Analizden bazı tespitler aşağıdaki şekilde.

Medyada yaşanan tekelleşmeyle, çeşitlilik ve bağımsızlık da ortadan kayboluyor. Son on yılda yapılan şirket evlilikleri, Hollanda’da yazılı medyanın genel olarak iki büyük yayıncının elinin altında toplanmasını beraberinde getiriyor. Tekelleşme sadece gazete, dergiler ve televizyonlar değil, ticari amaçlı yayınlar da aynı kaderi paylaşıyor.

Şirket evliliği sayesinde Hollanda’da medya neredeyse iki Belçikalı yayıncı olan ‘Mediahuis’ ve ‘DPG Medya’nın eline geçti. Hollanda’nın ana akım gazetelerinden NRC Handelsblad ve De Telegraaf’ın sahibi olan Mediahuis, kısa bir süre önce Leeuwarder Courant ve Noordelijke Dagblad Combinatie’yi de satın alarak medyada gücüne güç kattı.

Diğer taraftan, eski adı De Persgoep olan DPG Medya da, yine ana akım gazetelerden Trouw, de Volkskrant, Het Parool ve Algemeen Dagblad (AD)’yi satın alarak Hollanda’daki medya yayınlarında ikinci büyük güç oldu. DPG Medya aynı zamanda, QMusic Radyo yayını, Donald Duck ve Libelle dergileri ile, günlük haber sitesi Nu.nl’yi de bünyesinde bulunduruyor.

Gazetelerde durum böyleyken, televizyon yayıncılığında da üç büyük grup söz sahibi. Bunlar, NPO (Hollanda Kamu Yayıncılığı), RTL ve Talpa.
NPO ticari bir yayın şirketi olmayıp, devlet tarafından sübvanse ediliyor. RTL Grubu, Alman Bertelsmann‘a bağlı olup, RTL, RTL 4, RTL 5, RTL Z gibi televizyon kanalları ile, Videoland yayının sahibidir. Talpa Network ise, John de Mol’a ait olup, SBS6, Net5 televizyon kanalları, Radyo 538 ve Linda dergisi bünyesindedir.
RTL grubunu bünyesinde bulunduran Bertelsmann, Talpa Network’ü satın almak için uğraş veriyor.

Medya alanında yaşanan ve genel anlamda bu şekilde özetlenebilecek tekelleşme gelişmesi, sadece Medya Komiserliği’nin değil, aynı zamanda medya uzmanları ve Temsilciler Meclisi’ndeki siyasi partilerin de dikkatini çekti. Temsilciler Meclisi’nde, tekelleşmeden duyulan rahatsızlık, Sosyalist Parti milletvekili Peter Kwint tarafından verilen bir önergeyle netlik kazandı. Milletvekilleri tarafından kabul edilen önergeye göre, medyada çeşitliliğin korunması şimdiki hükümet döneminde araştırılacak.

Diğer taraftan, on yedi yıldır, medya alanında araştırmalar yapan uzman Edmund Lauf, medyada yaşananların endişe verici olduğunu söylerken, iyi işleyen bir demokrasi için, düşünce özgürlüğü, çok seslilik ve bağımsız medyanın olmazsa olmazlardan olduğunu belirtiyor.

Yıllardır, Hollanda medyasının zor günler geçirdiği konuşuluyor. Buna göre, okuyucu daha çok dijital yayınlara yöneliyor. Gazetelerin tirajı düşerken, dijital abonelik yavaş yavaş artıyor. Reklam ilanlarında da değişiklik yaşanıyor. Uluslararası şirketler, Facebook ve Google’da iş ilanları verirken, geleneksel medya organlarının reklam gelirleri de buharlaşıyor. Bu gelişme karşısında, medyanın güç birliği yaparak varlığını devam ettirdiği yorumu yapılıyor. Ancak, tekelleşmenin demokrasiyi tehdit eder hale geldiği de ayrı bir gerçek. Bir tarafta medyanın varlığını devam ettirmesi için güç birliği ve tekelleşme, diğer tarafta da çok sesliliğin kaybolma ve düşünce özgürlüğü alanının daralmasıyla, demokrasinin tehlikeye girmesi.
Modern toplumların karşı karşıya olduğu bu ikilem, önümüzdeki yıllarda konuşulmaya ve tartışılmaya devam edecek.

[TÜHA Haber Ajansı, 12 Haziran 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.