enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:53 Malezya Milli Günü Kutlaması ve 2026 Malezya Ziyaret Yılı tanıtımından notlar…
07:47 Gençlik ve Spor Bakanlığı ile (TÜBİTAK) iş birliğinde gençler için “uzay ve havacılık” kampı
07:41 Güvenlik uzmanı ve yazar Mete Yarar, “Bugün Gazze’de yapılanları onaylayanların oranı yüzde 70″
07:37 Tataristan helal ürün ihracatını artırmayı planlıyor
07:34 Açıklanan Condé Nast Traveler 2025’in “Okur Seyahat Ödülleri” listesine, Afyonkarahisar İkbal Termal Otel & SPA da girdi…
07:29 * Türk devletleri, ortak proje olarak hazırlığı süren “12U TDT-SAT Küp Uydusu”nu 2026 yılında fırlatacak…
07:22 Büyük Menderes Havzasında ekonomik kalkınma doğal çevre kirliliği tehditi altında
07:17 Merkez Bankası Başkanı Karahan, KOTO’da Kocaeli iş dünyasıyla buluştu
07:12 Bakan Uraloğlu, “Mobil ve sabit hatlardan toplam 81,8 milyar dakika konuşma gerçekleştirildi”
07:02 TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü tarafından geliştirilen milli SOM-J seyir füzesi atış testini başarıyla tamamladı…
07:02 İletişim Başkanı Duran: Cumhurbaşkanımız uluslararası arenadaki tecrübesini ve liderliğini bir kez daha gösterdi
07:01 “Yeni Medya Güncesi” TRT Dinle’de dinleyicilerle buluşuyor
03:58 Kocaeli Büyükşehir’den “Milli” destek: Tramvay maç saatinde ücretsiz
02:55 İçişleri Bakanı Yerlikaya, Polis Akademisi Başkanlığı 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı…
02:35 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi ile ABD Başkanı Trump’ın davetine icabetle Mısır’da “Şarm el-Şeyh Anlaşması”nın imza törenine katıldı…
01:55 NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Gazze’de varılan ateşkes anlaşmasındaki rolü nedeniyle Türkiye’ye teşekkür etti.
00:03 Tarihi maç öncesi Milli Takım’a moral verdiler
23:40 Filistinli esirler Türk televizyonlarında ilk kez TRT Haber’e konuştu
23:30 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Şarm Eş-Şeyh Barış Zirvesi’nde katılmak için gittiği Mısır’da yoğun diplomasi trafiği…
07:59 Evde tüketilen meyvelerin kabukları da bitki çaylarının karışımları sırasında bağışıklık sistemine destek sağlanabiliniyor…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İddialı ‘Demokrasi Zirvesinin’ Ardından…

İddialı ‘Demokrasi Zirvesinin’ Ardından…

Biden, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali durumunda sadece ekonomik yaptırımlar uygulayacağını açıkladı. Putin’in düşünmesi gereken neredeyse Ukrayna’nın nasıl bir direnç göstereceği ile sınırlı.

   

Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

ABD Başkanı Biden, 9-10 Aralık günlerinde iddialı “demokrasi zirvesini” sanal olarak gerçekleştirdi. 110 ülkenin davetli olduğu zirve, davetli seçim tercihlerinden dolayı başlamadan mahkûm edilmişti zaten.

Angola, Kongo, Hindistan, Filipinler ve Brezilya zirveye dahil edilirken Türkiye, Bangladeş ve Macaristan gibi ülkelerin dışarıda bırakılması eleştirilmişti. Katılımcıların Amerikan milli çıkarlarına uygun olarak düzenlendiği görüşü yaygın kanaat. Ve zirve, “geri döndüğünü” ileri süren ABD’nin küresel liderlik iddiasının bir uzantısı olarak görüldü. Gerçi Biden’ın bu zirveye çok anlam yüklediğini biliyoruz. Daha başkan adayı iken Biden, Foreign Affairs dergisinde yayımladığı makalesinde demokrasiyi güçlendirme meselesini küresel gündeme taşıma sözü vermişti. “Hür dünyanın milletlerini bir araya getirecek küresel demokrasi zirvesi” toplamayı vaat etmişti.

Söylenecek Çok Şey Var

Kuşkusuz ilki, ABD’nin demokratik meşruiyetin belirleyicisi asla olamayacağıdır. Dahası, bu demokrasi zirvesinin değerlerden çok jeopolitik hesaplara dayandığıdır. Zirvenin arkasındaki ana jeopolitik hedef, Çin’in yükselişine ve Rusya’nın yayılmasına karşı küresel bir demokrasi koalisyonu toplamak. “Otoriter rejimler karşısında demokrasiler” yaklaşımın başarılı olmayacağı açık. Ne ABD’nin kapasitesi küresel bir demokrasi promosyonu yapmaya uygun ne de günümüz dünyasının büyük güç rekabeti bu tür bir kamplaşmaya müsait. Gerçek hayat çok sayıda çelişkiyle dolu. Sözgelimi Çin’in karşısında konumlanan Vietnam, ABD müttefiki ve Çin gibi otoriter. Ya da Avrupa demokrasileri Rusya’yı sınırlandırmak için doğalgaz çıkarlarını (Kuzey Akım 2 gibi) ABD için riske atmayacaklar. Kaldı ki, Çin ve Rusya’nın çıkarları için demokrasilerle çalışmakta bir sorun görmediği de gayet açık. Kendi modellerini başka ülkelere dayatma konumunda değiller. Zaten otoriterleşme bir promosyon sonucu değil her ülkenin kendi şartları ile bağlantılı olarak gerçekleşiyor.

Çin ve Rusya Bu Oyunda İstekli mi?

Diğer bir husus, Pekin’in Washington ile olan stratejik rekabetini ideolojik bir soğuk savaşa çevirmek istediğine dair bir işaretin olmaması. Yani demokrasileri desteklemek ile otoriter rejimler karşısında demokrasi ittifakı kurmak çok farklı şeyler. ABD’nin bu jeopolitik enstrümanının başarısız olacağı şimdiden belli. Evet, Trump yönetimi özgürlükleri teşvik etmekle hiç ilgilenmedi. Biden Yönetimi bir söylem, iç konsolidasyon ve dış politika enstrümanı olarak demokrasi ve insan haklarını kullanabilir. Ancak Amerikan demokrasi promosyonunun ağır başarısızlıkları ortada. Hatta Ocak 2021’de Kongre binasında yaşananlar Washington’daki uzmanları daha mütevazı olmaya zorluyor. ABD’de dahi demokrasinin hayli kırılgan ve tamamlanmamış bir iş olduğuna dikkat çekiyorlar. Afganistan’dan çekilme felaketinin kavramları kirlettiğinden bahisle daha mütevazı politika öneriyorlar. Demokrasi promosyonu yerine “çoğulculuk promosyonu” demeyi teklif ediyorlar.

ABD Küresel Liderlik Edebilir mi?

Elbette etkili bir Çin ya da Rusya stratejisi bile oluşturamamışken Biden yönetiminden küresel bir demokrasi promosyonu stratejisi oluşturması beklenemez. Bakın Biden, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali durumunda sadece ekonomik yaptırımlar uygulayacağını açıkladı. Putin’in düşünmesi gereken neredeyse Ukrayna’nın nasıl bir direnç göstereceği ile sınırlı. ABD’nin düşen küresel konumunu toparlamanın zorluğu, reel çıkarların değerlere olan üstünlüğü, dış politikanın karmaşık dünyası ve bazı müttefiklerin kayırılması baştan iddialı zirveyi sıkıcı bir sanal festivale çevirdi. Bu arada Türkiye’nin zirveye davet edilmemesini “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dışlanması” olarak gören hatta bu durumun “içerdeki muhalefetin elini güçlendireceğini” öne sürenler var. Ve bu dışlamayı Türkiye’nin “Batı ittifakından uzaklaşması” ile meşrulaştırıyorlar. Bu öykünmeci yaklaşımın kompleksli ve adaletsiz yaklaşımı rahatsız edici. Sadece bir örnek: Washington’un terör örgütleri olan FETÖ ve YPG politikalarını bile eleştiremiyorlar.

[TÜHA Haber Ajansı, 13 Aralık 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.