enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:30 Nizip Ticaret Odası’nda (NTO) Eğitim İçin Birlik: Temsili Ayakkabı Dağıtım Töreni Gerçekleştirildi
00:30 Otomotivde ekim rekoru: 10 ayda 1 milyondan fazla araç satıldı…
00:27 Türk savunma sanayii yenilikçi ürünleriyle, Mali’nin başkenti Bamako’da BAMEX’25 fuarında olacak…
00:24 ABD’den nadir mıknatıs bağımlılığını bitirmek için 1.4 milyar dolarlık yatırım…
00:24 İÜ Rektörü Zülfikar: 6 asırlık üniversitenin ve mezunlarının onurunu koruduk
00:19 Marjinal Porter Novelli’den,’Yanındayız Derneği’ne stratejik iletişim danışmanlığı desteği
00:17 Burs ve öğrenim kredisi başvuru sonuçları açıklandı
00:14 Dışişleri Bakanlığı, “Avrupa Komisyonu 2025 Türkiye Raporu” hakkında, ‘Ön yargılı ve mesnetsiz’ dedi…
00:09 Selanik’teki Atatürk Evi, 10 Kasım’da Atatürk’ü Anma Günü’nde açılıyor…
00:07 AB Yüksek Temsilcisi Kallas Türkiye için ‘Önemli bir ortak’ diyerek açıkladı…
00:06 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’den: Son 6 yılda 18 yeni üst geçit, 38 engelli asansörü
00:04 Kocaeli Ticaret Odası (KOTO), ilin sağlık turizmindeki gücünü dünyaya tanıtmaya devam ediyor
00:03 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, COP30 Liderler Zirvesi için bugün Brezilya’nın Belem kentine gidecek…
12:32 YÖK’ten Dışişleri Bakanı Fidan’ın yükseköğretimine ilişkin açıklama
12:07 UNESCO 43. Genel Konferansı’nda,15 Aralık’ın, “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak ilan edildi…
10:41 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul’da Gazze konulu toplantıya ev sahipliği yaptı.
07:56 “Her yerde Türkiye var!”
07:13 Plastik Su Şişesi Araştırmasının Sonuçları Açıklandı
07:10 Ekim ayı enflasyon rakamları açıklandı
00:57 Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde 2001’de kurulan AK Parti, 3 Kasım 2002 seçimlerini kazanarak geldiği iktidarda 23 yılı geride bıraktı.
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Her Başarının Bir Maliyeti Vardır

Her Başarının Bir Maliyeti Vardır
01.12.2020
A+
A-

TÜHA HABER / Son beş yılda Türkiye defalarca dünyanın parmak ısırdığı askeri operasyonlar yaptı. Kendi ulusal çıkarlarını Azerbaycan’dan başlayıp Suriye’den Libya’ya kadar bir hat üzerinde güvence altına aldı. Şu an dünyada bunları yapan ikinci bir örnek yok.

Doç. Dr. Hasan B. YALÇIN

Nereden bakarsanız bakın, Türkiye’nin son beş yıl içinde somut sonuçlar aldığı iki alanda hakkını teslim etmek zorunda kalırsınız. Birincisi yurtdışında yapılan askeri operasyonlar. İkincisi savunma sanayiinde katedilen mesafe.

Son beş yılda Türkiye defalarca dünyanın parmak ısırdığı askeri operasyonlar yaptı. Kendi ulusal çıkarlarını Azerbaycan’dan başlayıp Suriye’den Libya’ya kadar bir hat üzerinde güvence altına aldı. Şu an dünyada bunları yapan ikinci bir örnek yok.

Bütün bunları yaparken de savunma sanayiine dayandı. Yerli üretim silah ve mühimmatların etkinliği bu operasyonlarda defalarca kanıtlandı.

Bunca başarının üzerine gurur duymamak olmaz. Ancak gurur tabii ki başımızı döndürmemeli. Bizim için gurur duyulacak bu işler başkaları için birer tehdittir. Bu nedenle zaferlerin ardından veya böylesi bir sürece girmişken ihtiyatı elden bırakmamakta fayda var. Siz kazandıkça düşmanlarınız artar.

 Dahası birçok kimse samimiyetle Türkiye için bu sürecin ne kadar sürdürülebilir bir siyaset olduğunu sorgulayabilir. Zaman zaman rastlıyorum. Tüm bu operasyonları destekleyen insanlar bile endişeye kapılabiliyor. Elde edilen başarıların korunması ve yerleşmesi için biraz soluklanmak gerektiğini söyleyenler var. Çünkü Türkiye bu iki alanda ilerleme kaydederken bir yandan da diplomatik yalnızlaştırma ve ekonomik baskılara muhatap oluyor.

Birincisini pek önemsediğimi söyleyemem. Türkiye somut olarak kazandıkça soyut diplomasi alanında yalnızlaştırma gayretleri doğaldır ama bu gayretlerin Türkiye’ye somut zarar verme ihtimali düşüktür. Ancak ekonomik baskı meselesi önemli. Zira yaptığımız askeri operasyonlar da yerli silah sanayiimiz de ekonomik başarımızla orantılı olacaktır. Ulusal bağımsızlığın en önemli kaynaklarından biri ekonomik büyüklüktür. Bu nedenle Türkiye’nin diğer ülkelerle daha yumuşak bir ilişki biçimine geçmesi gerektiğini düşünmek de doğaldır. Böylece ekonomik baskılardan kurtulabileceğinizi ve diplomatik kuşatmaların kırılabileceğini düşünebilirsiniz.

Ama bunun tek taraflı bir okuma ve iyimser bir yorum olduğunu söylemem lazım. Bu ülkeler neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Zaten Türkiye’ye yönelik baskıların temel sebebi de bu. İlişkileri biz yumuşatmak istesek dahi onlar ne kadar razı olur? Türkiye’nin kazanımlarının kendi kayıpları olduğunu nasıl görmezden gelir?

Savunma sanayiimizi daha güçlü kılmak için ekonomik rahatlamaya kavuşmamız gerektiğini söylemek doğrudur ama bize bu rahatlığı diğer ülkelerin sağlayacağını düşünmek yanlıştır. Biz bu askeri operasyonları yapmasaydık, kendi silahlarımızı geliştirme çabasına girmeseydik zaten bu sorunların hiçbiriyle karşılaşmazdık. Biz Pakistan’da Fransa’nın silah pazarına girdiğimiz için Fransızlar öfkeli.

Azerbaycan’da aynı işi yaptığımız için Rusya rahatsız. Doğu Akdeniz’de enerji planları suya düşen Almanlar huysuz. Kendi başımıza hareket edebildiğimiz için Amerika mutsuz. Örnekleri çoğaltabilirsiniz. Emin olun onlar Türkiye karşıtlıklarının sebebini çok iyi biliyor. Biz de yanılsamalara düşmeden ve nefesimizi tutarak bu süreci yönetmek zorundayız.

[TÜHA Haber Ajansı, 01 Aralık 2020]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.