enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
23:44 İletişim Başkanlığı ve Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden (DMM) haberler!
12:48 NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Günay Uslu’nun ev sahipliğinde Amsterdam The College Hotel’deydi…
12:10 Girişimcilik Vakfı Fellow ve Challenger Programlarına başvurular için son tarih: 29 Haziran
07:51 TRT1 Televizyon Kanalında reyting rekorları kıran ‘Gönül Dağı’ dizisinde Niğdeli Osman Özcan
07:37 Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Büyükakın, KOTO Meclis Üyeleri ile istişare toplantısında bir araya geldi
07:33 İzmir’in Çeşme’ye su veren Kutlu Aktaş Barajı’nda seviye yüzde 10’a geriledi, ilçenin yaklaşık 30 günlük içme suyu kaldı.
07:30 Gana uyruklu dağcı Nicholas ACKAH’ın cenazesi, aradan geçen 27 güne rağmen hâlâ Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgunda bekletiliyor.
07:28 Türkiye balistik füze projelerinde daha da hızlanacak
07:25 Basınla buluşan Niğde Belediye Başkanı Özdemir, Niğde’nin dönüşümüne dair önemli bilgileri paylaştı.
07:21 Sakarya Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, Bungalov Tatili vaadiyle dolandırıcılık yapan çete çökertildi
07:06 Meclis’e Sunulacak Yasa Teklifi Zeytinlikleri, Korunan Alanları ve Kültürel Varlıkları Tehdit Ediyor
07:03 UCI Dağ Bisikleti Eliminatör Dünya Şampiyonası için geri sayım başladı: Dünyanın gözü Sakarya’da olacak
07:02 ABD, İsrail’in İran saldırılarına katılacak mı?
06:55 Kira Artışında Dünya Birincisiyiz!
00:24 Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetine icabetle bugün Türkiye’ye gelecek.
22:08 İçişleri Bakanı Yerlikaya, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın kuruluşunun 43. yılını kutladı
21:50 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süper Lig’e yükselen üç kulübün yönetim kurulunu, teknik heyetini ve futbolcularını kabul etti.
21:41 Dışişleri: Netanyahu ve iş birlikçileri adil şekilde yargılanmalı
21:31 AK Parti Sözcüsü Çelik: İsrail Dışişleri Bakanının sözleri Nazi zihniyetinin temsilcisidir
21:19 Ermenistan Başbakanı Paşinyan’dan Türkiye’ye ziyaret
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Güvenlik Uzmanı Aslan: Yunanistan’ın Ütopik Siyasi Emellerinin Önüne Set Çekildi

Güvenlik Uzmanı Aslan: Yunanistan’ın Ütopik Siyasi Emellerinin Önüne Set Çekildi
14.08.2020
A+
A-

TÜHA HABER / SETA bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Güvenlik Uzmanı Murat Aslan, ‘Türkiye’nin Libya ile yapmış olduğu anlaşma ve Oruç Reis’in bölgedeki faaliyetleri ile simgeleşen bu gelişimler aslında Yunanistan’ın ütopik siyasi emellerinin önüne set çekilmesi anlamına geliyor.’ dedi.

SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı‘nın İnternet sitesinde yer alan AA’nın haberine göre, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Güvenlik Uzmanı Murat Aslan, AA muhabirine, Doğu Akdeniz’de son günlerde yaşanan gelişmeler ve Oruç Reis’in Doğu Akdeniz’deki faaliyet takvimine devamı için harekete geçmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin 1999 yılında bölgede ilk doğal gaz yatağı keşfedildiğinde ‘Kıbrıs sorunu eşit ve hakça çözülmediği sürece Kıbrıs sorununa taraf olan aktörler, bu enerji meselesinde herhangi bir girişimde bulunmasın. Oturalım, çözelim ve bu enerji kaynakları da hakça paylaşılsın” dediğini anımsatan Aslan, o günden bu yana Türkiye’nin, başka ülkelerin veya aktörlerin egemenlik veya haklarını hiçe sayacak bir girişimde bulunmadığını söyledi.

1999 yılından 2004 yılına kadar Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan’ın Türkiye’nin bu çağrılarını kulak ardı yaptığını ifade eden Aslan, süreç içinde Annan Planı’nın gündeme geldiğini, referanduma gidildiğini ve Yunan-Rum ittifakının planı reddettiğini anımsattı.

Aslan, süreç içinde gaz meselenin parselleme ve farklı şirketlere bu parselleri ihale yoluyla verme boyutunun gündeme taşındığını aktardı.

“Megola İdea’yı gerçekleştirmeye çalıştığını görüyoruz”

Şu anki duruma gelirken tarihsel süreci göz ardı etmemek gerektiğine dikkati çeken Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tarihsel süreç, Türkiye’nin enerji kaynaklarının hakça paylaşımı istikametinde ürettiği argümanlarla besleniyor. Ancak karşı taraf enerji kaynaklarından maksimum düzeyde faydalanmak ve enerji kaynaklarının ötesine geçip siyasi emelleri gerçekleştirmek istikametinde yol alıyor. Ege Denizi ve Akdeniz’de Yunanistan ve GKRY’nin bir yayılmacılık peşinde olduğunu ve aslında rejim gerisinde de Megola İdea’yı gerçekleştirmeye çalıştığını görüyoruz.

Ütopik olarak kendi zihinlerinde yarattıkları ‘büyük Yunanistan’ idealini, bu münhasır ekonomik bölge anlaşmaları üzerinden yaratmaya çalıştığını görüyoruz. Enerji kaynağı tamam bir boyut ama bu siyasi boyut genellikle unutuluyor. Türkiye’nin Libya ile yapmış olduğu anlaşma ve Oruç Reis’in bölgedeki faaliyetleri ile simgeleşen bu gelişimler aslında Yunanistan’ın ütopik siyasi emellerinin önüne set çekilmesi anlamına geliyor. Bunlar çok kayda değer girişimlerdir.”

“Mısır halkının zararına bir durum”

Murat Aslan, Yunanistan ile Mısır’ın kıta sahanlığı münhasır ekonomik bölge (MEB) sınırlandırma anlaşmasının da gayri meşru olduğunu ifade etti.

Mısır’da askeri darbeye, Akdeniz Enerji Forumu’ndan kaynaklı siyasi bir destek olduğuna dikkati çeken Aslan, şunları söyledi:

“Doğu Akdeniz’de o ülkelerin politikalarına uyum sağlamak Sisi’nin rejim güvenliği açısından bir çıkış yolu. Aksi takdirde bu ülkelerin desteğini kaybettiği bir senaryo dikkate alınırsa, Sisi’nin çok fazla iktidarda kalması veya diğer devletler tarafından desteklenmesi pek mümkün görünmüyor. Bu aynı zamanda şöyle bir ikilem yaratıyor. Mısır halkının çıkarları, bir de askeri rejimin çıkarları var. Şu ana kadar Sisi yönetimi askeri rejimin çıkarları üzerinde durdu.

Yunanistan ve İsrail ile yaptığı anlaşmalarda sahip olması gereken münhasır ekonomik bölgenin yaklaşık üçte biri kadar daha az bir alana hükmetme ve egemenlik kurma imtiyazı elde etti. Sisi aynı anlaşmayı, Türkiye’nin tezleri ile Türkiye ile yapmış olsaydı üçte bir oranında fazla bir alana hükmedecekti. Bu alanda doğal gaz rezervi olduğu biliniyor. Bu Mısır halkının zararına bir durum.”

Yunanistan ile Akdeniz’de karşı karşıya gelme durumu

“Askeri seçenek dikkate alınırsa Türkiye’nin şu anki sismik araştırmalarına veya sondaj faaliyetlerine Yunanistan ve Güney Kıbrıs Yönetimi’nin herhangi bir dış destek olmadan kendi inisiyatifleriyle askeri müdahalede bulunması mümkün görünmüyor.” diyen Aslan şunları kaydetti:

“En azından sürdürülebilir değil. Mutlaka birilerinden güç almaları gerekir. Fransa ve İsrail ile özelikle Doğu Akdeniz enerji politiğini askeri iş birliğine çevirecek ilişkiler tesis ettiler. Fransa ile ortak tatbikat yapıyorlar. Ara sıra buna İtalya da katılıyor. İsrail’den de son dönemde yoğun miktarda araç gereç almaya başladı. Yunanistan’da İsrail’in bir zırhlı araç fabrikası kurması projesi seslendirildi. Askeri gerginliğin olabilmesi için bu ülkelerin Yunanistan’ın arkasında olması lazım. Şu ana kadar GKRY’nin dışişleri bakanlığının web sitesine girip Doğu Akdeniz başlığına tıklarsanız orada Rum argümanlarının daha çok diğer ülkeler tarafından verilen destekler üzerinden şekillendirildiğini görürsünüz. Hukuka değil diğer devletlerin desteğine argüman olarak sarılmak, hukuki açıdan çökmek anlamına gelir. Devletlerin yaptığı işlerin uluslararası hukuk anlamında geçerliliği olması lazım.”

Aslan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın enerji politikası ve Akdeniz’e yönelik siyasi yaklaşımının, dış desteğin olduğu varsayımından hareketle şekillendirildiğinin görüldüğünü dile getirdi.

Bu durumun devlet için uygun olmadığına dikkati çeken Aslan, “AB şu ana kadar yatırım tehdidi dahil Rum ve Yunanlara açık destek verdi. Üyeleri olması hasebiyle bu beklenen bir durum. Ancak AB’nin üyelerini de ayrı ayrı ele aldığınız takdirde Yunanistan ve Rum yönetimi dahilinde açık siyasi destek ülkelerin tümünün çıkarlarına ne kadar uygun ona bakmak lazım. Fransa ve İtalya’nın veya Yunanistan’ın çıkarları ile Litvanya veya İsveç’i aynı kefeye koymamak lazım. Orada da çatlak sesler ortaya çıkabilir. Aynı Libya meselesinde, Malta örneğinde olduğu gibi.” diye konuştu.

***

Murat Aslan

Araştırmacı , Güvenlik, Ankara
1991 yılında Kara Harp Okulu’nun Yönetim Bölümünden mezun oldu. TSK bünyesinde muhtelif görevler aldı. Aynı dönem içinde, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde; 2006-2010 yılları arasında yüksek lisans, 2011-2017 yılları arasında doktora eğitimini tamamladı. Akademik çalışmalar yapmak üzere TSK’dan, kendi isteğiyle, 2017 yılı Şubat ayında emekli oldu. Başkent ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde siyaset ve uluslararası ilişkiler alanında muhtelif dersler vermeyi müteakip, Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nden kadro alarak öğretim üyesi oldu. Savunma ve güvenlik çalışmaları kapsamında güç kavramı, istihbarat ve propaganda kavram ve uygulamaları üzerinde yoğunlaştı. Halen Hasan Kalyoncu Üniversitesi öğretim üyeliği ile birlikte SETA Güvenlik Çalışmaları Araştırmacısı olarak görev yapmaktadır.

[TÜHA Haber Ajansı, 14 Ağustos 2020]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.