Güneydoğu, Trakya ve İç Anadolu son yarım yüzyılın en düşük yağışını aldı: Bölgesel kuraklıkların şiddeti artıyor.

Güneydoğu, Trakya ve İç Anadolu son yarım yüzyılın en düşük yağışını aldı: Bölgesel kuraklıkların şiddeti artıyor.
TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency
ANKARA, 05 TEMMUZ 2025
Dursun Yıldız, SPD Başkanı
2025 su yılı (Ekim 2024-Mayıs 2025) özellikle Trakya’nın bir bölümü , Ege,İç Anadolu ,Güneydoğu Anadolu’da meteorolojik olarak çok şiddetli kurak ve olağanüstü kurak koşullar yarattı. Bu durum Meteoroloji genel Müdürlüğü’nün yayınladığı 9 aylık ( Eylül 2024-Mayıs 2025 ) Meteorolojik kuraklık haritasında açıkça görüldü.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 2025 Su Yılı 8 Aylık Alansal Kümülatif Yağış Raporuna göre 8 aylık kümülatif yağışlarda, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 65, Marmara ve Ege Bölgesi’nde son 18 yılın en düşük yağışı kaydedilmiştir
Bu meteorolojik kuraklık Ankara ve İzmir başta olmak üzere olağanüstü kurak bölgelerde barajların doluluk oranlarını da büyük oranda düşürdü. Ankara’da geçen yıl yüzde 38 olan barajlardaki ortalama aktif doluluk oranı bugün itibariyle yüzde 14’e düşmüş durumda. İzmir’de de aynı durum sözkonusu. Geçen yıl yüzde 34 olan barajların ortalama aktif doluluk oranı %20’ye düşmüş durumda . İzmir’e su temininde önemli bir yeri olan Tahtalı Barajında bu oran ise yüzde 12 civarında bulunuyor.
Bu su yılında bazı bölgelerimizde yaşanılan şiddetli kuraklık tarımda yağmura bağlı ürünleri de vurdu. Özellikle Hububat ve Bakliyat’ta yüzde 20-30’a varan verim kaybı ve kalite düşüşü tahmin ediliyor.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin Mayıs 2025 Fenolojik Değerlendirme Raporu, Türkiye’de hububat ve bakliyat üretiminde ciddi kuraklık etkilerini ortaya koydu. Yağışların normaline göre yüzde 23 azaldığı 2024/25 sezonunda, özellikle Güneydoğu Anadolu’da yüzde 30-50 verim kaybı bekleniyor.
Ne yapılmalı:
Ülkemiz bir bölgesel kuraklıklar ülkesi Ekim ayında başlayan su yılında Orta Anadolu,Güneydoğu Anadolu’nun tümü ,Trakya’nın güneyi ve Orta ve Güney Ege ‘de çok şiddetli ve olağanüstü meteorolojik kuraklık görüldü. Bu durum Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 9 aylık kuraklık haritasına da yansıdı.
Bu kurak dönem Ankara, İzmir gibi büyük kentlerimizin barajlarındaki doluluk oranlarını azaltarak geçen seneki oranların yarısına düşürdü. Ayrıca yağmura bağlı tarım ürünlerinde verim ve kalite kaybı yaşanmasına neden oldu.
Bu yıl da belirli bölgelerimizde yaşanan meteorolojik kuraklık hidrolojik ve tarımsal kuraklığa dönüşmüştür. Ülkemizde sıklığı ve şiddeti artan bölgesel kuraklık sorunu için yapılan plan hazırlıkları uygulamaya geçirilmelidir. Havza ölçeğinde hazırlanan kuraklık eylem planları’nın ilgili tüm paydaşlarla birlikte uygulanmasına yönelik eksiklikler belirlenmelidir. Havza ölçeğinde etkin bir su yönetimi kurumsal yapısı oluşturularak su kullanımında verimlilik arttırılmalıdır. Ayrıca bunun gibi kurak dönemler tarımsal üretimde doğal olarak yeraltısuyu çekiminin artmasına neden olmaktadır. Yeterli beslenme olmadığı için yeraltısuyu seviyelerindeki ve su kalitesindeki düşüş de hızlanmaktadır.
Yeraltısularımızın korunması ve daha verimli kullanılmasına yönelik denetimlerin arttırılması gelecekte su güvenliğimiz için büyük önem taşımaktadır.
Ülkemizde çok başlı ,çok parçalı olan su yönetiminin daha verimli olabilmesi için Su Yasası Taslağı bir an önce yasalaşmalı ve havza ölçeğinde çok etkin bir su yönetimi kurumsal yapısı oluşturulmalıdır. Havza ölçeğinde hazırlanan Kuraklık Eylem planı ,Taşkın eylem planı ve su yönetim planlarının etkili bir şekilde uygulanmasına yönelik olarak tüm paydaşlarla bilgilendirme toplantıları başlatılmalıdır. Tüm bu yasal altyapı ,kurumsal kapasite eksiklikleri tamamlanmalı ,farkındalık arttırma çalışmalarına hız verilmelidir. Tarım havzaları üretim planları uygulamaya konmalı ve kuraklıktan zarar gören çiftçilerimizin tarımdan kopmasının önlenmesine yönelik olarak mali destekler verilmelidir.
***
Yazar hakkında
Araştırmacı Yazar ve Akademisyen Dursun YILDIZ
Su Politikaları Derneği Kurucu Üyesi ve Başkanı, Su Politikaları Uzmanı, Akademisyen, İnşaat Mühendisi.
1958 yılında Samsun’da doğdu. İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Devlet Su İşleri’nde çalışmaya başladı, kurumun çeşitli daire başkanlıklarında yöneticilik yaptı. Bu süre içinde Hollanda’da Uluslararası Hidrolik Enstitüsü’nde 1 yıl lisans sonrası, ABD’de ise 3 aylık uygulama eğitimleri aldı. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi Hidropolitik ve Stratejik Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde Su Politikaları alanında Yüksek Lisans çalışmasını tamamladı. Bu arada Ankara Üniversitesi ATAUM’da AB Uzmanlığı ve Uluslararası İlişkiler Uzmanlık diploma eğitimlerini de tamamladı. Yıldız DSİ’de çalıştığı süre boyunca üniversitelerde de ders verdi.
Su ve Toprak Yönetimi, Su Güvenliği, Su Sorunları, Orta Asya Suları, Orta Doğu Suları, Su Savaşları gibi konularda 15 adet kitabı ve çok sayıda rapor ve uluslararası dergilerde yayınlanmış makalesi var. TEMA Bilim Kurulu üyesi olan Yıldız, Uluslararası Su Yönetimi ve Diplomasisi dergisinin editörlüğünü yapıyor ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün Uluslararası Su Kaynakları Bölümü’nde Su Politikaları dersi veriyor.