enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:06 Zor görünüyordu ama kolay oldu!
10:34 KGK acıyla sarsıldı. Hatay Temsilcisi  Seyfittinoğlu hayatını kaybetti.
08:38 Özgürlüklerine kavuşan Filistinliler, cezaevi tişörtlerini ateşe vererek özgür hayatlarına başladılar
08:23 Moskova Şara hükümetine neden para gönderdi?
08:06 CHP’de cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecinde perde arkasındaki bilek güreşlerinin ve algı operasyonlarının sonu gelmiyor
07:56 Irak, Suriye’nin istikrarını desteklemeye ‘kararlı’
07:41 Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ndeki (GKRY) uzantısı Knews’den, küstahça Türkiye Pakistan iş birliğine saldırdı
07:29 Mehmet Keskin’den, Mahkeme Mahkumiyeti ve Yayınlarara cevap var!
07:26 Avrupa’da Trump paniğinde Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, Paris’te ev sahipliğinde bugün Avrupalı liderler zirvesi başlıyor
07:24 Peynir Alırken Bu 5 Markadan Uzak Durun!
07:05 Suriye’nin Geçiş Hükümetinin Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, İdlib, ve Halep’in ardından Afrin’i ziyaret etti
06:54 Özgür Özel’in Genel Başkan seçildiği CHP kurultayının iptali için dava açan delegenin şikayet dilekçesini Sabah gazetesi yayımladı
06:51 Yorum: “Paşinyan’dan Barış sürecine Tek Taraflı Bakış”
00:16 Fahrettin Altun’dan The Economist’e tepki
20:45 AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Özgür Özel’e tepki
20:28 MHP Genel Başkanı Bahçeli: TÜSİAD’ın vesayetçi sancıları nüksetti
19:29 Fotoğraf Krizinin Perde Arkası
10:29 BM’de ‘Türkiye’ düzeltmesi: ‘Turkey değil Türkiye’
09:42 Hazır Giyim Sektörü, Sürdürülebilirlik URGE Projesi kapsamında Kurumsal Karbon Ayakizi Eğitimine başladı
08:50 Kocaeli’de İlk beşe giren ihracatın en fazla yapıldığı sektör belli oldu!
TÜMÜNÜ GÖSTER →

(DİPAM) Başkanı Dr. Tolga SAKMAN, “Terör örgütü PKK/YPG Suriye’deki tehditleri, hem asayiş hem de ulusal güvenlik yapısını bozuyor”

(DİPAM) Başkanı Dr. Tolga SAKMAN, “Terör örgütü PKK/YPG Suriye’deki tehditleri, hem asayiş hem de ulusal güvenlik yapısını bozuyor”
19.01.2025
A+
A-

* Türkiye’nin saygın ve güvenilir İstanbul merkezli düşünce kuruluşu Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga SAKMAN, kaleme aldığı “DEAŞ’la Mücadelede Asıl Aktör Neden Yeni Suriye Yönetimi Olmalı?” başlıklı yazısında, Ahmed Şara liderliğindeki yeni Şam yönetiminin, Esed rejimini deviren son operasyondaki hızını Suriye’nin kamu yönetiminin yeniden organize edilmesinin, toplumsal yapının güçlendirilmesinin, istikrarlı bir devlet yapısının yeniden inşa edilmesi ve ülkenin uluslararası sistemde yerini alması için de devam ettirmeye çalışıldığını vurguluyor.

* Detayı haberimizde…

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

(DİPAM) Başkanı Dr. Tolga SAKMAN,  Yeni Şam yönetiminin bu sürecin gerçekleşebilmesi için Suriye’nin toprak bütünlüğünü, birliğini ve egemenliğini ön planda tuttuğunu belirterek, Esed yönetimini deviren farklı örgütlerin kendilerini lağvederek üniter bir Suriye’de modern devlet şartlarını yerine getirecek bir tekilliği kabul etmesinin de bu açıdan değerlendirilmesi gerekdiğini ifade ediyor.

Dr. SAKMAN,  bu anlayışın hayata geçirilmesinde en önemli engellerden birinin ülke topraklarının bir kısmını işgal eden, toplum-siyaset-güvenlik alanlarında istikrarı bozan ve tehdit faktörü olarak varlığını sürdüren terör örgütü PKK/YPG’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki yapısı olduğuna dikkat çekiyor.

“Suriye’nin kuzeyindeki bu yapı yeni Şam yönetiminin toprak bütünlüğü, tek ordu kurulması ve Suriyeli kimliğinin toplumun her parçasınca kabulü doğrultusunda tasarladığı devlet modeline aykırı duruyor” diyen (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga SAKMAN,  şunları söylüyor:

Terör Örgütü PKK/YPG'nin Sözde Yerel Seçim Planı: Yeni Baas İnşa Etmek, Odak Kutluhan Görücü | SETA

“Bu noktada planlanan istikrarlı yapının kurulması güçleşirken diğer yandan terör örgütü PKK/YPG’nin Suriye’deki tehditleri de hem asayiş hem de ulusal güvenlik yapısını bozuyor. Özellikle Esed rejiminin düşmesiyle kendilerine yönelik tehditlerin bertaraf olduğuna inanan Fırat’ın doğusundaki Arap sakinler PKK/YPG’nin baskısını daha fazla yaşamaya başladı. Örgütün elindeki silah envanteri, verilen uluslararası desteklerle birleştiğinde tehdit kapasitesi artıyor. Bu desteğin somut nedeni olan terör örgütü DEAŞ ile mücadele ise Batı’nın yeni Şam yönetimini yeterli görmediği bir konu olarak masanın üzerinde duruyor”.

DEAŞ Sonrası Dönem Ne Ölçüde DEAŞ'sız Olacak?, Dış Politika Ufuk Ulutaş | Kriter Dergi

DEAŞ ile mücadele yeni Şam yönetimine bırakılmalı

Dr. SAKMAN, “Oysa DEAŞ, öncelikle Suriye’nin ulusal güvenliğine ve yeni yönetimin istikrarına tehdit oluşturan bir örgüttür. DEAŞ gibi hem Suriye’de hem de başka bölgelerde terör eylemlerinde bulunacak bir örgüt yapılanması, devletin yeniden inşası sürecini de olumsuz etkiler. Uluslararası sistemde başarılı bir devlet profili oluşturulması için böyle bir güvenlik açığının yurtiçinde ve yurtdışında olmaması önemli görülüyor. Üstelik DEAŞ gibi bir örgütün uluslararası nüfuz ve müdahalelere zemin hazırladığı da bilindiğinden varlığı Suriye’nin istikrarı için elzem bir konu haline geliyor” diyor.

DEAŞ ile mücadelenin ise sahada sürdürülen mücadele ve militanların cezaevlerinde tutulması konuları olarak ikiye ayrıldığını hatırlatan (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga SAKMAN,  şöyle devam ediyor:

BM'den DEAŞ uyarısı

“PKK/YPG kontrolündeki Haseke bölgesindeki kamplarda kalan DEAŞ tutukluları içerisinde Suriye ve Irak dışından gelen 10 bin kadar militanın olduğu biliniyor.[1] Üstelik PKK/YPG farklı nedenlerle DEAŞ militanlarını gruplar halinde salıveriyor. Bu kampların yönetim ve denetiminin yeni Şam yönetimine geçmesi ile daha şeffaf ve adil bir denetim söz konusu olabilir. PKK/YPG’nin keyfi uygulamaları nedeniyle tutuklamalar DEAŞ ile etkin mücadelede fayda vermez hale gelebilir.

Diğer taraftan, PKK/YPG’nin bölgedeki silahlı varlığının temel nedeni DEAŞ’ın sahada hala varlık gösterdiği iddiasıdır. Yeni Şam yönetimi, oluşturacağı milli orduyla DEAŞ’a karşı etkin bir şekilde mücadele edebilir. PKK/YPG’ye verilen silah ve istihbarat desteğinin DEAŞ’la mücadele kapsamında Suriye’nin milli ordusuna verilmesi tüm aktörlerin samimiyet testi olacaktır. Tam bu süreçte DEAŞ’ın, Şiilerce önemli kabul edilen Şam’daki Seyyide Zeyneb Türbesi’ne saldırı planlaması ancak Şam yönetiminin bu saldırıyı engellemesi örgütün Suriye’de çıkarmak istediği karmaşa ve Şam yönetiminin bununla mücadele niyetini somutlaştırdı”.

Türkiye'nin PKK ile Mücadelesi: 2023'teki Gelişmeler ve 2024'ten Beklentiler, Yorum Sibel Düz | SETA

Türkiye, terörün bitirilmesi için hazır

Türkiye’nin Orta Doğu’da genel olarak öngördüğü barış ve güvenlik düzeni için hükümetlerin güçlü şekilde inisiyatif alarak ortak çıkarlar üzerinden hareket etmesi planını benimsediğinin görüldüğüne vurgu yapan (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga SAKMAN,” Özelde ise Suriye, Türkiye için güvenlik açığı haline gelen coğrafyalardan biri” olduğunu dile getiriyor.

Dr. SAKMAN, bu güvenlik açığının öncelikle Türk sınırının hemen ötesinde PYD’nin konuşlandığı ve hem Türkiye’yi hem de Suriye’yi tehdit eden sözde toprak hakimiyetinden kaynaklandığını belirterek, bu durumun ayrıca ikinci hassas konu olan Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamış istikrarlı bir siyaset yürütebilecek olan yeni Şam yönetimin ihdasında da etkili olduğunu kaydediyor.

Suriye’nin kendi iç güvenliğini sağlayabilecek toplumsal barış ve güç kapasitesinin yanında bölgesel ve küresel çapta da kabul edilmiş ve sisteme entegre olmuş bir devlet yapısına ihtiyaç duyduğunu açıklayan (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga SAKMAN, “Böylece yeni Suriye yönetimi hem terör örgütü PKK/YPG hem DEAŞ hem de daha sonra farklı aktörlerin motivasyonuyla oluşabilecek tehditleri bertaraf edebilir” hatırlatmasında bulunuyor.

Türkiye’nin yeni Şam yönetimine tüm bu süreçlerde destek verdiğinin açık olduğunu ifade eden (DİPAM) Başkanı Dr.  SAKMAN, daha fazla kabul ve entegrasyon için bölge ülkelerini de süreçlere dahil etmeye çalışan Ankara’nın, güvenlik sorununu ilk çözülmesi gereken konu olarak gördüğünü belirtiyor.

“Bölgedeki YPG/PYD yapılanmasının bitirilmesi çağrısını desteklemek üzere, örgütün varlık nedeni olarak gösterilen DEAŞ gibi konuların da halledilmesi için politika geliştiriyor” açıklamasında bulunan, Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga SAKMAN, kaleme aldığı DEAŞ’la Mücadelede Asıl Aktör Neden Yeni Suriye Yönetimi Olmalı?başlıklı yazısında, Türkiye’nin DEAŞ’a karşı mücadelede önceki başarısına atfen Suriye yönetimiyle birlikte çalışarak terörle mücadele kapasitesini artırabilecekleri teklifinin de Ankara’da dillendirildiğine dikkat çekiyor.

Türkiye destekli SMO, Suriye'nin kuzeyinde 2 bin kişiyle tatbikat yaptı

Bugün kuzeyde Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO), YPG/PYD ile mücadele noktasında Şam yönetimine büyük destek verdiğini söyleyen Dr.  SAKMAN, “Bununla birlikte, SMO’nun ulusal ordu ihdasında da önemli bir rol alacağı ve PYD veya DEAŞ gibi tehditlerde etkili olacağı açık” olduğunu belirtiyor.

Tüm bunların yanında Türkiye’nin, uluslararası hukuktan doğan haklarıyla sınır güvenliğini sağlamak için Suriye’nin kuzeyinde operasyon başlatabileceğini teyit ettiğine vurgu yapan (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga SAKMAN, bu noktada Ankara’nın, güvenlik açığı oluşturmamak,  diplomatik ve ekonomik adımlar atabilmek için yol haritası oluşturmaya başlamış göründüğünü ve bunların ardından Türkiye’nin, Şam yönetiminin de isteğiyle bölgede somut varlık gösterebileceğini ve sürecin tamamlanmasına destek olabileceğini kaydediyor.

[1] https://www.hrw.org/news/2023/01/27/revictimizing-victims-children-unlawfully-detained-northeast-syria

***
Yazar hakkında

Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünü bitiren Tolga SAKMAN aynı yıl Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (SAREN) Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans Programına başlamış ve “Türk Diasporası’nın Avrupa Siyasal Sistemine Katılım Süreçlerinin Analizi: Almanya, Hollanda, Belçika” konulu tezi ile mezun olmuştur. Doktora çalışmalarını İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda “Başkanlık Sisteminde Güvenlik Yönetimi” konulu tezi ile tamamlamıştır.

2012 yılında Türk-Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) bünyesinde Uzman Yardımcısı unvanıyla başlayan görevine daha sonra Uzman ve son olarak da kurum bünyesinde kurulan Milli Savunma ve Güvenlik Enstitüsü’nde Temmuz 2018’e kadar Direktör olarak devam etmiştir. 2016 yılında Nişantaşı Üniversitesi’nde Rektörlük Koordinatörü ve Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde Öğretim Elemanı olarak göreve başlayan SAKMAN Mayıs 2018’e kadar bu görevlerini sürdürmüştür. Diaspora, güvenlik, strateji ve Avrupa siyaseti konuları başta olmak üzere bugüne kadar 10 kitap/kitap bölümü ile 25 civarında bildiri çalışması hazırlamış, yurtiçi ve yurtdışında 20 civarında projede koordinasyon görevinde bulunmuştur.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.