enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:11 Türkistan ve Türk Devletleri Eğitim İş Birliği
00:06 Hakan Fidan: 15. Büyükelçiler Konferansı başarıyla tamamlandı
00:05 2025 NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı Türkiye’de
00:05 Kosova Cumhuriyeti’nden Gazeteci Ela KASAP’ın sunduğu ‘Gündemin Öne Çıkan Başlıkları’…
00:04 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni teknoloji uzmanlarımızı ve girişimcilerimizi yetiştirecek programlarımızı hayata geçiriyoruz”
00:04 İletişim Başkanı Altun, “Suriye Suriyelilerindir”
00:03 Bakan Güler: Terör örgütünün sahadaki istikrarsızlıktan faydalanmasına asla izin vermeyeceğiz
00:03 Türk Devletleri Teşkilatı’ndan Haberler…
00:03 Teknoloji sektörü sinyal veriyor, rekabet avantajı azalıyor
00:02 Türk Ajansından Global Başarı: Boosmart’a Yandex Ads Ödülü 
00:02 Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) lideri Hüseyin Baş, “14 Mayıs’ta, ‘İktidar olmak istemeyen muhalefet’ filmini izledik”
00:02 Bizim Çocuklar’ın Dünya Kupası elemelerinde rakipleri belli oldu
00:02 Azerbaycan Kültürü ve Tarihi
00:01 İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Dezenformasyon bir hakikat krizine yol açmaktadır”
00:00 CANiK orta kalibre topla Türkiye’de göreve hazır  
00:00 Hakan Fidan: Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği bugünden itibaren faaliyete geçecek
21:24 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye meselesinde açıkça çuvallamalarına rağmen yanlışta ısrar etmeyi sürdürüyorlar”
21:02 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Son 22 yılda muhalefetin isabetli tavır sergilediği neredeyse tek bir uluslararası olay yok
11:10 “Geleneksel Gaziantepliler Ankara Buluşması” etkinliği
00:41 Kayserispor, kulübün Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve vergi dairesine borçlarının kapatıldığını açıkladı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Dindar / Muhafazakar İnsanlar ve Laikler

Dindar / Muhafazakar İnsanlar ve Laikler
A+
A-

Kuruluşunun 101. yılını yeni kutladığımız Cumhuriyet’in en temel, olmazsa olmaz, vazgeçilemez devrimi laikliktir. Cumhuriyet döneminde çağdaşlık ve modernlik adına devlet ve toplum hayatına kazandırılan hiçbir yenilik, yapılan hiçbir reform ve devrim laiklik kadar önemli değildir. Çünkü laiklik dışında gerçekleştirilen her yenilik, her devrim ancak laiklikle anlam ve değer kazanabilir.

Laiklik, Türk toplumunun ezici çoğunluğunca benimsenmiş, daha da önemlisi içselleştirilmiş, toplumsal uzlaşmanın olmazsa olmaz gereği olarak görülmüş bir düzenlemedir. Kabulünden bu yana bu anlamda rolünü/işlevini de yerine getirmiştir. Bununla beraber dindar/muhafazakâr çevrelerde hâlâ küçümsenemez ölçüde laikliğin dinsizlik olduğuna inanan insanlar bulunmaktadır. Bu insanlar, kamuya çok açık olan TV kanallarında, gazete sayfalarında değilse de daha dar bir çevreye hitap eden sosyal medya platformlarında bu inançlarını açık açık ve sık sık dile getiriyorlar.

Şimdiye kadar laikliğin dinsizlik olmadığı, yalnızca din ve inanç özgürlüğü olduğu ile ilgili çok şey söylendi, yazıldı ve bunlar kitaplaştırıldı. Bugün piyasada bu anlamda laiklikle ilgili yüzlerce kitap bulunmaktadır. Ama ben bu yazıda laiklikle ilgili tek bir kitaptan söz edeceğim. Bu, Demokrat Partiyi iktidara taşıyan ve onun kapatılmasından sonra da aynı politik çizgiyi sürdüren partileri destekleyen dindar/muhafazakâr çevrelerin çok değer verdiği, eserlerini ellerinden düşürmediği Prof. Dr. Ali Fuat Başgil (1893-1967)’in Din ve Laiklik(Kubbealtı Yayınları, İst. 14. Baskı, 2022) adlı kitabıdır. İlk baskısı 1954’te yapılan bu kitap dindar/muhafazakâr çevrelerde hâlâ çok okunan, referans kabul edilen bir eserdir. İşte bu kitaptan laikliğin dinsizlik olmadığına ilişkin düşünceler:

“Din hürriyetini hem dinî hem de siyasî taassuba (bağnazlığa, fanatizme) karşı korumak için alınacak tedbir bir kelime ile laikliktir. Geçmiş devirleri bir kenara bırakalım, yaşadığımız bu devirde din hürriyeti ancak laik bir devlette gün görüp yaşayabilir” (s. 189).

“Laiklik, sırf devlet hayatına ait bir hareket ve faaliyet prensibidir. Binaenaleyh ferdin hususi ve manevî hayatı ve ailesi içindeki vaziyeti ile tenakuza (çelişkiye) girmez ve dindarlığı asla nefyetmez (yasaklamaz, engellemez). Laikliği dinsizlik sanmak, onu yanlış anlamaktır. İnsan iş ve münasebetler hayatında laik olur, ferdî ve hususi hayatında dindar olarak yaşar. Laiklik sadece devlet faaliyetlerine ve amme faaliyetleri sahasına ait bir prensiptir” (s. 190).

“Laiklik, ne münkirliktir (inkarcılık), ne de hususiyle din düşmanlığıdır. Laiklik, din ile devletin birbirinden ayrılması; dinin mana ve ruh aleminde ve ferdin hususi hayatı ile ailesi hariminde, devletin de madde ve cisim aleminde ve cemiyetin umumi hayatında hükümran olması demektir” (s. 196).

Görüldüğü üzere laikliğin dinsizlikle, din karşıtlığı/düşmanlığı ile hiç ilgisi yoktur. Laiklik; dindarlığın herhangi bir kimsenin, grubun, mezhebin, tarikatın etkisinden, dayatmasından kurtulmasıdır. Dindarlık özgürlüğüdür ve dindarlığın güvencesidir.

Laik biri bir dine inanmayabilir, tersine bir dine inanıp iyi bir dindar da olabilir. Laik biri her iki halde de kendisinden farklı inanana saygılıdır. Laikliğin ruhu da bu saygıdır.

Din kaynaklı toplumsal kavgaları, ihtilafları, çekişmeleri önlemenin; bireylerin ve çeşitli toplum kesimlerinin karşılıklı saygısını sağlamanın laiklikten başka bir aracı yoktur. Tam da bu nedenle laiklik huzurlu, sağlıklı bir toplumsal yaşam için eşsiz bir keşif, bir buluştur.

İki şey bağdaşmaz: Para sevgisi ve dindarlık - DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.