enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:14 Asgari Ücret Zammı Açıklandı: Yeni Tutar Net 28 075 TL! Türkiye’nin Nabzı Gündemde
10:35 SPD Başkanı Yıldız : Ankara su yönetiminde örnek bir başkent olmalı!
09:27 Finansın geleceği Ataşehir’de yazılıyor…
00:56 (TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı, DW ve Euronews abonesi
00:44 SDG meselesinde kilit güç ABD: Mazlum Abdi ve YPG’nin silahlı sayısı gerçekçi rakamlarla değerlendiriliyor
00:41 İletişim Başkanı Duran’dan Netanyahu’ya tepki
00:34 TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, “Filistin’deki sistematik zulme karşı sessiz kalmayı reddediyoruz”
00:19 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Cumhurbaşkanı Avn ile görüştü
00:17 İzmir’de açılan “Hollanda & Türkiye Sergisi” büyük ilgi görüyor…
00:05 İletişim Başkanlığı “savunma sanayi projelerine yeterli ödenek ayrılmadığı” iddiasını yalanladı
00:03 Türk siyaset bilimci: Türkiye’nin artan rolü hem fırsatlar hem de riskler getiriyor…
00:02 İstanbul Havalimanı aralık ayında da Avrupa zirvesinde
20:34 400 yıllık dostluk ‘Ortak Miras’ sergisiyle taçlandı
09:29 1 Ocak’ta İstanbul’dan dünyaya “Gazze” mesajı verilecek
00:59 KGK: Basın özgürlüğü; sorumsuzluk, ahlaki çöküş ve kamuoyunu yanıltma özgürlüğü değildir
00:51 Mahkeme Afşin-Elbistan’daki Termik Santralın Emisyon Verilerinin Açıklanmasını Hükmetti
00:43 ABD ve İngiltere’de sağ çizgide yayın yapan üç gazete, İsrail eleştirisi yazara bedel ödetti…
00:33 Soğuğa yazılan destan: Sarıkamış Harekatı
00:31 Gazze’de ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına neden geçilemiyor?
00:29 Mehmet Uçum: 27 Şubat çağrısı bağlayıcıdır ve o çerçevenin dışına çıkılmamalıdır
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Depremin toplumda yarattığı psikolojik sarsıntı

Depremin toplumda yarattığı psikolojik sarsıntı
01.03.2023
A+
A-

Kahramanmaraş merkezli depremler tüm Türkiye’yi derinden sarstı. Depremler binaları yıkmakla kalmadı; psikolojik yıkıma da neden oldu. Felaket sonrası toplumda oluşan travmayla baş etmenin yolu ise uzmanlara göre rutine dönmek ve yardımlaşmaktan geçiyor.

Mine Yagıcı Çiftci
TRT Haber: Mine Yagıcı Çiftci

Asrın felaketi sonrası Türkiye tek yürek oldu, yaraların sarılması için el birliği ile mücadeleye girişildi. Büyük yıkımın ardından ortaya çıkan yürek yakıcı görüntüler, can kayıpları ve geride kalanların yaşadığı acı, herkesin acısı haline geldi.

Korku, kaygı, üzüntü, suçluluk ve empati… Deprem toplumsal bir travma da yarattı. Asrın felaketinden sonra toplumda oluşan travmayı ve çözüm yollarını TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Karancı’yla konuştuk.

Depremin toplumda yarattığı psikolojik sarsıntı

“Derin bir acı ve yas içindeler”

“Gerçekten çok büyük bir felaket yaşadık ve etkileri bütün Türkiye’ye yayıldı” diyen Prof. Dr. Karancı, deprem sonrası herkeste farklı duyguların geliştiğine dikkat çekiyor. Bunların birkaç boyutlu olduğuna değinen Prof. Dr. Karancı, yaşanan kaygıyı şöyle anlatıyor:

“Herkesin üzerinde çok farklı duygular var. Bulundukları yerde böyle bir deprem olabilir mi? Evleri, iş yerleri güvenli mi? Onların da başına böyle bir şey gelebilir mi diye korku duyuyorlar. Bu meselenin bir boyutu… Ama bunun ötesinde derin bir acı ve yas içindeler.”

İnsanların pek çoğunun bu süreçte suçluluk, kaygı ve öfke de duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Karancı, “Duygularımız çok karışık” diyor ve ekliyor:

“Depremlerden korkmak beklediğimiz, düşündüğümüz kadar olumsuz bir duygu değil. Çünkü bir korku ve kaygımız olmazsa şu andaki mekanlarımızı, yaşadığımız evlerimizi, güvenli hale getirme konusunda harekete geçmemiş oluyoruz. Son zamanlarda ev güvenliğini test ettirme müracaatlarında büyük bir artış var. İstanbul başta olmak üzere bütün Türkiye’de bu soru var, bu iyi bir şey. Bu işlevsel bir dönüşüm.”

Fotoğraf: Getty Images

[Fotoğraf: Getty Images]

Normal hayata dönmek onarıcı etkiye sahip

Peki bu zor süreci atlatmak için nasıl bir yol izlenmesi gerekiyor? Bunun için atılacak ilk adım insanların rutinlerine dönmek için kendilerine izin vermesi. Normal hayata dönmenin onarıcı etkiye sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karancı, “Bu, yaşananları unutup bir nevi acısı olanlara ihanet etmek değil. Ölçülü bir şekilde tekrar günlük hayatta yaptıklarımıza devam etmemiz çok önemli. Bu, yapılan araştırmalarla da desteklenen bir süreç” diyor.

Prof. Dr. Karancı bu noktada sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bir de şunu unutmamız gerekiyor; başkalarına yararlı olabilmemiz için bizim normal hayata dönüp güçlenmemiz gerekiyor. Onun için böyle olaylardan sonra işe, sosyal hayata dönmenin aslında unutmak anlamına gelmediğini, kendimize öz bakım anlamına geldiğini ve iyi olmaya devam etmemiz için bunun gerekli olduğunu bilmemiz gerekiyor.”

Fotoğraf: AA

[Fotoğraf: AA]

Yardımlaşmak iyileştiriyor

Prof. Dr. Karancı, başkalarına yardım etmenin de bu süreçte iyileştirici ve onarıcı etki sağladığını vurguluyor. Bu süreçte duyguları paylaşmanın önemine de dikkat çekerek, “Yaşadıkları kaygı, korku, üzüntü ve öfke gibi duyguları konuşmak iyi gelebilir” diyor.

İnsanların yaşadığı travmanın ne kadar süreceği ise kişiye göre değişiyor. Prof. Dr. Karancı, kişilerin kişilik özelliklerinin ve hayatlarındaki travma hikayelerinin belirleyici olduğunu ifade ediyor:

“Örneğin daha önce de bir deprem travması yaşamış olanlarda eski anılar tetiklenir. Yapılan çalışmalar onlardaki etkinin yıllarca sürebileceğini, özellikle yıl dönümlerinde reaksiyonlarının artabileceğini gösteriyor. Tabii depremde hayatta kalan kişilerin kayıpları da çok önemli. Yakınlarını kaybetmiş olanların normale dönmesi çok daha uzun sürebilir. Dolayısıyla kişiden kişiye değişecek ama yıkımın büyüklüğünü düşündüğümüz zaman çok uzun soluklu psikososyal destek faaliyetlerinin örgütlenmesi gerekiyor. Hem uzun soluklu hem de tüm Türkiye çapında… Çünkü bölge dışına da çok fazla geçişler oldu. Başka bölgelerde otursalar da yakınları ölenler oldu. Çok sayıda haneyi etkileyen bir olay bu.”

Depremi yaşamayanlar, özellikle yaşadıkları bölge riskliyse korkuya kapılıyor. Hatta bu süreçte düzenli uyku uyuyamamaktan yakınan çok sayıda kişi var. Bu tepkilerin olağan dışı bir duruma verilen normal tepkiler olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karancı, bütün bu sorunların uzun süre devam etmesi ya da kişilerin iş ve sosyal hayatını etkilemesi durumunda uzmana başvurulması gerektiğini sözlerine ekliyor.

***

Yazar Hakkında

Mine Yagıcı Çiftci, 1979’da İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Gazeteciliğe 1997’de henüz öğrenciyken başladı. NTV, Gold News Dergisi, Cordis Group, Memory Dergisi ve Medya Joy gibi yayın organlarında muhabir ve editör olarak görev yaptı. 2018’den beri TRT Haber’de çalışıyor.

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.