Cumhurbaşkanı Erdoğan: İzmir’deki provokatif saldırıyı en şiddetli şekilde kınıyoruz

(TÜHA) TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı‘nın ‘TRT Haber‘den aktardığı AA’nın haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Antalya İl Teşkilatı Toplantısı’nda konuştu.

“Antalya artık küresel ölçekte diplomasinin merkezi olacak”

Salgına rağmen Antalya büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Dün (18 Haziran) de birçok küresel misafirin katılımıyla Antalya Diplomasi Forumu’nun 1.’sini düzenledik. Antalya artık küresel toplantıların merkezi haline geldi.

“İngiltere ve Hollanda da kısıtlamaları kaldıracak, inanıyoruz”

Salgının olumsuz etkilerini kırmada, uluslararası bir standart haline gelen aşılama çalışmaları son hızla devam ediyor. Turizm sektörümüz bakımından kritik öneme sahip ülkeler, yavaş yavaş seyahat sınırlamalarını gevşetmeye başladı. Salı günü itibarıyla Rusya yasakları kaldırıyor. Rusya’dan da turistler Antalyamıza akmaya başlayacak. Almanya da yine aynı şekilde kaldırdı. İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile görüşmelerimi yaptım orası da inşallah kısıtlamaları kaldıracak. Hollanda’dan da olumlu sesler aldık. İnşallah diğer yerlerden de bu sesler gelecek. Bizim niyetimiz samimi. Biz tüm insanlığa kapılarımızı en güzel şekilde açtık.

“Hedefimiz 70 milyon turist”

Geçen yılı 16 milyon turistle kapatmışız. Bu yıl inşallah daha fazlası olacak. Hedefimiz 2019’daki 52 milyon turist sayısını yeniden yakalayıp ardından 70 milyon turist sayısına yükseltmek istiyoruz.

“Antalya giderek tüm dünyanın göz bebeği haline dönüşüyor”

Antalya aynı zamanda ülkemizin en güzel şarkı şehirlerinden birisidir. Aynı zamanda en önemli tarım şehirlerinden biridir. Salgın döneminde tarım üretiminde ve gıda sanayinde kendi kendine yeterli olmanın ehemmiyeti ortaya çıktı. Bu şehir sadece bizim değil giderek tüm dünyanın göz bebeği haline dönüşüyor. Antalya’ya bir gelen bir daha burayı unutamıyor.

“Antalya’da yerel yönetimde durum iç açıcı değil”

Antalya’da hükümet yatırımları konusunda en küçük gerileme söz konusu değil ama yerel yönetimde durum iç açıcı değil. Yerel yönetim hizmetlerinde Antalya hizmet fakiri bir şehir durumuna dönüştü. Belediye yönetimi değişen pek çok yerde olduğu gibi burada da bırakınız yeni yatırımları eskiden tamamlananların işletmesi dahi yürütülmemektedir. Büyük şehirde ve ilçelerde muhalefette olduğumuz her yerde olduğu gibi Antalya’da da milletimize karşı sorumluluğumuzun, siyasetin gereğini yerine getirerek, karşımızdaki bu fotoğrafı halkımızla paylaşmalıyız.

“Bu kadar güzel bir şehrin hizmete ihtiyacı var, bu hizmeti de AK Parti’den başkası getiremez”

Antalya, AK Parti’nin yüzde 20’den yüzde 50’lere geldiği bir yerdir. Biz bir parti tüzük kuruluşu da değiliz. Biz bir davayız. Bu davanın mensubu olanlar birbirinin aleyhinde konuşamaz. Bırakın gidenler gitsin. Biz niye ‘Durmak yok yola devam’ dedik? Şimdiden 2023’ün startını verdik, 2023 bir başka olmak durumunda ve 2023’te Cumhurbaşkanını seçiyoruz, milletvekillerimizin sayısını daha da artırıyoruz ve 2024’de büyükşehir belediyesi başta olmak üzere inşallah ilçe belediyelerini de silme götürmemiz lazım. Çünkü bu kadar güzel bir şehrin hizmete ihtiyacı var. Bu kadar güzel bir şehrin hizmete ihtiyacı var. Bu hizmeti de AK Parti’den başkası getiremez. Ülkemizdeki 26 milyon hanenin her birine ana kademe teşkilatlarımızla, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla mutlaka gireceğiz. Muhalefet partilerinden hiçbirinin eser ve hizmet siyasetine örnek oluşturabilecek vizyonu olmadığını anlatmalıyız.

“Cumhur İttifakı’nın tek derdi var: Vatan, millet”

Dağdaki teröristlerle bir ve beraber olanlara benim milletimin yol vermesi mümkün değildir. Mehmetçik’e kurşun sıkanlarla beraber olanlarla siz beraber olacak mısınız, onlara oy verebilecek misiniz? CHP’li kardeşlerimize, İyi Partili kardeşlerimize sesleniyorum, biz Cumhur’un sesiyiz, bu yola böyle çıktık. Bizim bu ülkede yapacağımız yatırımlar çok. Cumhur İttifakı’nın bir derdi, bir aşkı var. Biz vatan diyoruz, biz millet diyoruz.

‘Yargı, yanlış yollara sapanlara hesabını soracaktır’

Gezi’de mesele ağaç değildi, 17/25 Aralık’ta mesele hukuk değildi, 15 Temmuz’da mesele Türkiye’ye sahip çıkmak değildi. Hendek olaylarında mesele ‘Kürt kardeşlerimiz’ değildi. Ordu içindeki FETÖ’cülerin başlattığı 15 Temmuz darbe girişiminde mesele ‘Türkiye’ye sahip çıkmak’ değildi. Suriye sınırlarımızı boydan boya bir terör koridoruyla kapatma girişiminde mesele ‘oradaki insanların haklarını korumak’ değildi. Ekonomimize yönelen saldırılarda mesele, ‘para pul’ değildi. Maruz kaldığımız nice gizli-açık ambargolarda mesele ‘diplomasi masalarında değil sosyal medya mecralarında dile getirilen gerekçeler’ hiç değildi. Ülkemizdeki muhalefet temsilcilerinin ellerine tutuşturulan kağıtlar üzerinden oluşturulmaya çalıştıkları algı girişimlerinde de mesele asla ‘hakikat arayışı’ değildi. Son 8 yıldır kesintisiz yaşadığımız saldırılarda hedef doğrudan Türkiye’ydi, Türk milletinin istiklali, istikbali, kazanımları ve kazanacaklarıydı. Bu süreçte gece yarısı bildirilerinden terör saldırılarına, suç örgütleri mensuplarından provokatif eylemlere her aracı kullandılar. 100’e yakın emekli amiralin hesapları soruluyor. Senin bu milletle, devletle ne işin var. Siz bu yanlış yollara saptıkça, bu ülkenin yargısı bunun hesabını sizlere soracaktır.

“Türkiye’de en çok saldırıya uğrayan, saldırılarda en çok kayıp veren siyasi parti AK Parti’dir”

Biliyorsunuz Türkiye’de en çok saldırıya uğrayan, bu saldırılarda en çok kayıp veren siyasi parti AK Parti’dir. Sadece son 6 yılda 20’ye yakın teşkilat mensubumuz sırf AK Partili oldukları, sırf AK Parti saflarında ülkeye ve millete hizmet ettikleri için şehit edilmiştir. Ayrıca çeşitli örgütlerin teşkilatlarımıza yönelik saldırılarında, güvenlik güçlerimizden ve vatandaşlarımızdan şehit olanlar, yaralananlar da olmuştur. AK Parti bu saldırılara maruz kalıp il başkan yardımcısından ilçe başkanına, milletvekili ve belediye başkan adayından sandık temsilcisine kadar her seviyedeki mensuplarını şehit verirken, bugün ortalığı ayağa kaldıranlardan tek ses çıkmadı.

“Provokatif saldırıyı en şiddetli şekilde kınıyoruz”

(İzmir HDP binasındaki saldırı) Provokatif saldırıyı en şiddetli şekilde kınadık, kınıyoruz, benzerlerini de kınayacağız. Saldırganın en ağır cezayı alacağına inanıyoruz. Yakalanan failin önündeki ve arkasındaki tüm ilişkiler ortaya çıkarılacak. Türkiye provokatif saldırılarla da terör örgütleri ile de suç çeteleri ile de darbecilerle de dışarıdan ülkemizi yönlendirmeye kalkan müstemleke hevesleri ile de mücadele edecek güce, imkana, kararlılığa sahiptir.

“Meydanı küresel tezgahlara bırakmayacağız”

Onlar hangi aracı kullanırlarsa kullansınlar, hedeflerimizden asla kopmadık, kopmayacağız. Mücadeleyi asla bırakmadık, bırakmayacağız. Geçmişte ülkemizle ilgili hususlarda bütün olmazlar denendikten sonra sonuçta her işte ‘olur’ noktasına gelinmiştir, şimdi de gelinecektir. Son bir gayretle ortaya sürülen figüranlar, gösteriye dahil edilen palyaçolar, sergilenen arsızlıklar, milletimin ve sizlerin moralini bozmasın. Biz bu oyunu çok gördük ve yaşadık, hamdolsun hepsinin de üstesinden gelerek, bugünlere ulaştık. Türkiye’yi dün nasıl vesayet güçlerinin, darbecilerin, terör destekçilerinin keyfine, sosyal ve siyasi mühendislik hesaplarına terk etmediysek bugün de meydanı küresel tezgahlara bırakmayacağız.

“AKINCI dünyada iki ya da üç ülkede olacak”

Biz savunma sanayimizin yüzde 20’sini üretirken şimdi yüzde 70’ini üretir hale geldik. Şimdi bunun bir üst segmentine çıkıyoruz. Adı da Akıncı. Dünyada iki ya da üç ülkede olacak. Harp sanayimizde savaş uçaklarımızı da yapacağız. Türkiye savunma sanayisinde aracını, gerecini yaptığı gibi bunlarla ilgili bütün mühimmatını da hamdolsun yapar hale geldi. Tüm bunlar oldukça birileri yerinde duramıyor.

“Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce gençle canlı bağlantıyla bir araya geleceğiz”

Bu akşam Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce gençle canlı bağlantıyla bir araya geleceğiz. Özgür bir ortamda sohbet edeceğiz. Antalya teşkilatımızla bugün burada gerçekleştirdiğimiz toplantıyı da yeni dönemdeki hedeflerimizin ve çalışma azmimizin teyidi, tazelenmesi ve güçlenmesi vesilesi olarak görüyorum. Her bir kardeşimin, arkadaşımın buradaki ahitleşmemize uygun şekilde 2023’e kadar gece gündüz demeden gönüller kazanmak için gayret göstereceğine inanıyorum.