enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:33 Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gazzeli kadınlara yönelik barbarlık hak ettiği tepkiyi görmedi”
00:57 Katil İsrail şiddetin neticesinde son 2 yılda Filistin topraklarında 33 bin kadın ve kız çocuğu hayatını kaybetti…
00:56 MHP Genel Başkanı Bahçeli: Heyetin, İmralı ziyareti tarihi bir gelişmedir
00:47 İngiltere’nin başkenti Londra’ya turist vergisi geliyor
00:47 MSB: Kadına yönelik şiddetle mücadelede 1 milyonu aşkın personele eğitim verdik
00:46 Kandil mi İmralı mı? 27 Şubat Çağrısının Güç Dengelerine Etkisi
00:45 Bakan Göktaş: Kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi en üst seviyede sürdüreceğiz
00:41 Yeni Zelanda 2050’ye kadar 2.5 milyon kediyi öldürecek
00:37 İmamoğlu Suç Örgütü’ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame kabul edildi..
00:34 MİT Başkanı Kalın’dan Gazze diplomasisi
00:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Toplumun temeli olan ailelerin de kilit taşı kadındır
00:14 Kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir adım daha atıldı…
00:14 Kişisel veri hırsızlarına operasyon: 14 şüpheli yakalandı
00:04 Dışişleri Bakanı Fidan, “Ermenistan’la normalleşmeye hazırız”
22:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan Gönüllüler Koalisyonu Zirvesi’nin toplantısına katıldı
00:52 Devler Ligi’nde temsilcimiz Galatasaray bugün Union SG’yi ağırlayacak…
00:47 Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu dün İmralı’ya gitti
00:41 15 bin öğretmen daha eğitim ordusuna katıldı
00:40 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı miraslarını titizlikle korumaktadır
00:39 MSB: C-130 askeri kargo uçağın enkazı Kayseri’de incelenecek
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Çakma Çözümcüler Masaya Dönme Yolunda

Çakma Çözümcüler Masaya Dönme Yolunda
21.11.2023
A+
A-

Rumların 15 Kasım 1967 günü Geçitkale ve Boğaziçi köylerine saldırmalarından sonra Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf R. Denktaş ile Rum lider Glafkos Klerides 1968 yılında müzakerelere başladı. İki liderin Cemaat Meclisi Başkanları olduğu dönemde başlattıkları müzakereler 1972 yılında karşılıklı mutabakat ile sonuçlanmışken, kendini adanın tek hakimi sanan Makarios’un “Ben Türklere mahalle Muhtarlığı bile vermem” sözü ile kopmuştu.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş, 11'inci ölüm yıl dönümünde anılacak - Kıbrıs  HakikatMutlu Barış Harekatı’nın 16 Ağustos 1974 günü Türklerin zaferi ile sonuçlanmasından sonra süngüsü aşağı düşen Makarios, 1977 Şubatında ister istemez BM’nin de baskısı ile Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın muhatabı olarak “Müzakere Masasına” oturmuş ve Türklere muhtarlık bile vermek istemezken 4 maddelik “Türklerle Ortak Bir Devlet Kurulması” anlaşmasının altına imzasını atmıştı. 1950 yılında Başpiskopos seçildiğinde, dini yeminini ettikten sonra teamüllerin dışında “Hayatını Kıbrıs adasının Yunanistan’a bağlamaya adadığını” içeren “Milli Yemin” ettiğini bir türlü aklından çıkaramayan Makarios, 5 ay sonra da kahrından ölmüştü.

Dönemin Rum Cemaat Meclisi olan EOKA’nın ileri gelen yöneticilerinden biri olan Spiros Kipriyanu, Makarios’un yerine Rum lider seçilmiş, 1979 yılında Rauf R. Denktaş ile müzakere masasına oturmuş ve 10 maddelik, daha gelişmiş bir anlaşmaya imza atmıştı. Atmasına atmıştı ama “Rum Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmemek ve Helen tarihine vatan haini olarak geçmemek” için müzakereleri ucu açık ve sonuçsuz kalacak şekilde sürdürmüş, 13 Mayıs 1983 günü BM Genel Kurulundan müzakereleri sabote edecek bir de karar çıkarttırmıştı. Bu karar nedeniyle 5 ay sonra KKTC ilan edildi, BM Güvenlik Konseyi de insanlığın yüz karası olan 541 ve 550 no.lu kararları aldı. Kipriyanu’dan sonra seçilen Yorgo Vasiliu, iş adamı olduğu için müzakere masasına kerhen değil, çözümcü olarak oturduysa da Rum Ulusal Konseyi Başkanı olan Başpiskopos’un tehdidi ile masadan kaçmak zorunda kaldı.

Yorgo Vasiliu’dan sonra seçilen Rum liderlerin tümü, Türkleri yeni kurulacak devlete ortak yapacak olan ve Kıbrıs sorununa çözüm getirecek anlaşmaları sonuçlandırmak ve imzalamak yerine masadan kaçmayı kendilerine “milli görev” edindiler. Kendini diğer Rum liderler gibi “adanın tek hakimi” sanan, Türkleri azınlık olarak kabul eden Anastasiadis, 2017 yılında Crans Montana’da tüm isteklerini KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’ya kabul ettirdikten sonra üstüne bir de “sıfır asker, sıfır garanti” isteyince müzakereler son kez koptu.

Türkiye’nin bölgenin politik, ekonomik ve askeri en güçlü devleti haline gelmiş olması, Rumların ve Yunanistan’ın da AB içinde “yalancılık, dolandırıcılık, insan kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu merkezi olmakla suçlanarak, neredeyse dışlanma aşamasına gelmesinden” sonra bölgesel dengeler ters yüz oldu ve Kıbrıs müzakereleri, Cumhurbaşkanı Tatar’ın “Eşit, Egemen ve Uluslararası Tanınmış İki Devletli Çözüm” tezinin güçlendiği farklı bir kulvara girdi.

Son gelişme ve Rum basınından aldığımız haberlere göre, GKRY Lideri ve ilgili bakanlıkları yaptıkları büyük siyasi ve hayati hatanın farkına varmış olmalı ki, Kıbrıs konusunda artık Türkleri azınlık görmekten ve kendilerini de adanın tek hakimi zannetmekten vazgeçmişler. Arkalarında artık AB, BM ve koşulsuz destek aldıkları ABD ve Hrıstiyan dünyasının olmadığını da fark ettiklerinden, çaresiz kendilerinin kalkıp kaçtıkları müzakere masasına Kıbrıs Türklerini oturtmak için her kapıyı çalıyorlar, devlet başkanlarına yalvarıyorlar, bunun için her yolu deniyorlar.

Huylu huyundan vazgeçer mi, niyetleri gerçekten sorun çözmek mi bekleyip göreceğiz.

***

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN

Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi

KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.