enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:42 Tarihle Mayalanan Şehir Afyonkarahisar’da 7. Uluslararası Gastro Afyon Turizm ve Lezzet Festivali 19 Eylül’de Başlıyor
07:08 Eğitim-İş raporuna göre şehir dışında okuyan öğrencilerin aylık giderleri 50 bin TL’yi, üniversiteye başlarken yapılan ilk masraflar ise 100 bin TL’yi geçti.
03:27 Türkiye’nin yerli ve milli gururu T10F Togg, ön satış öncesi deneyim merkezlerinde ziyarete açıldı…
03:12 CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptaline ilişkin dava, 24 Ekim Cuma gününe ertelendi
02:51 Bayrampaşa Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında 3 zanlı daha gözaltına alındı…
02:42 Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail işgallerini genişletme çabasında
02:03 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü’nün düşman işgalinden kurtuluşunu kutladı
22:58 2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası (EuroBasket 2025) ikincisi A Milli Basketbol Takımı, Letonya’nın başkenti Riga’dan İstanbul’a döndü.
22:29 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Katar’da yoğun diplomasi trafiği
21:30 3. KONYA GASTROFEST Yüz Binleri Ağırladı; Başkan Altay Misafirlere Teşekkür Etti
07:56 İletişim Başkanı Duran: Türkiye, geleceğin enerjisini bugünden inşa ediyor
07:51 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş,”Şiddetle mücadelede güçlü bir teknoloji altyapısı oluşturuyoruz”
07:49 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yapay zeka destekli yeni dönem
07:35 Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Suriye Tarım ve Tarım Reformu imza töreninde konuştu…
07:35 Göç İdaresi Başkanlığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda, Mobil Göç Noktası araçlarının sayısı bu yıl itibarıyla 375’e çıkarıldı.
07:30 SPD Başkanı Yıldız: Teknik çözümleri biliyoruz; ihtiyacımız olan bilgiyi politikaya, politikayı da uygulamaya dönüştürmektir.
07:24 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca, Anka Çocuk Destek Programı ile bugüne kadar yaklaşık 20 bin çocuğa destek verildi.
07:16 İstanbul Havalimanı günlük ortalama 1624 uçuşla bir kez daha Avrupa’da birinci, dünyada beşinci en yoğun havalimanı oldu
07:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs Rum Ortadoks Patriğini kabul etti
07:09 Dışişleri’nden Yunanistan’a tepki
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Biden ve Putin El Yükseltiyor

Biden ve Putin El Yükseltiyor
25.02.2023
A+
A-

Amerikan yardımlarının kayıtsız şartsız gerçekleşmesine karşı itirazlarını dillendirmeye başlayan Cumhuriyetçiler Biden’ın stratejisini zora sokabilir. İçerde yaşanacak zorluklar Biden’ın Avrupalı müttefikler üzerindeki baskı gücünü azaltacaktır. Biden içeride sorun yaşarsa Ukrayna’ya ‘sonuna kadar’ desteğin her iki parti tarafından paylaşılmadığı görüntüsü oluşabilir. Böyle bir durumda Biden’ın Avrupa üzerindeki etkisi…

siyah kurdele deprem anlamı|TikTok AramaBaşkan Biden’ın tarihi Kiev gezisi Rus işgalinin birinci yıl dönümünde Amerikan desteğinin devamı ve kararlılığını gösterme amacı taşıyordu.

Polonya’dan 10 saatlik tren yolculuğu gerektiren ve Rusya’nın saldırı ihtimaline rağmen gerçekleştirilen gizli ziyaret, Amerikan Başkanı’nın aktif savaş bölgesine gitmesi itibariyle cesaret gösterisi olarak da sunuldu.

Biden Putin’e meydan okuma anlamına gelen ziyaretiyle, Rusya’nın ‘stratejik yenilgisini’ sağlamak için Ukrayna’ya ‘sonuna kadar destek’ politikasında kararlı olduğunu göstermiş oldu.

Biden beş saat süren ziyareti sırasında şimdiye kadar 25 milyar doları bulan askeri yardımlara ek olarak 500 milyon dolarlık yeni askeri yardım paketi ve Rusya’ya karşı yaptırımları da açıkladı. ABD’nin en çok yardım eden ülke olmasına karşın Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya GSMH’ya oranla en fazla yardım eden ülkeler olarak öne çıkıyor. Biden Kiev sonrasında bu ülkelerin de içinde olduğu Varşova 9’lusu zirvesine katıldı. NATO’nun en yeni üyelerine 5. madde güvencesinin altını çizen Biden, Ukrayna’ya yardımın ittifakın ortak savunması ve demokrasiler açısından önemine vurgu yaptı.

Biden’ın geçen sene mart ayında işgalden hemen sonra Varşova’da yaptığı konuşmada, ‘Bu adam (Putin) iktidarda kalamaz’ sözleri Moskova’da rejim değişikliği istediği tartışmalarına yol açmıştı. Bu sene ise Ukrayna’nın Rusya için bir zafer olmayacağı, demokrasilerin otokrasiler karşısında galip geleceği ve Putin’in yanlış hesap yaptığı şeklindeki sözleri öne çıktı. Biden Putin’i Ukrayna’ya girerken NATO’nun cevap vermeyeceğini düşünen bir diktatör ve otokrat olarak niteledi. Müzakereden bahsetmeyen Biden, Putin’e karşı sert mesajlarla el yükseltti.

Putin ise yıllık konuşmasında Batı’yla savaş halinde olduklarını ve Rusya’nın hedefte olduğunu savundu. Her şeyin planlandığı gibi gittiğini iddia eden Putin’in verdiği birlik mesajının Rus halkı arasında ne kadar karşılık bulduğunu anlamak zor. Putin Moskova Stadyumu’nu dolduran 200 bin kişiye savaşın Rusya için varoluşsal bir mücadele olduğunu söyledi. Ardından Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’yi kabul eden Putin’in Çin lideri Xi’yle ilgili sıcak mesajları Batı’ya karşı yalnız olmadığını gösterme amacı taşıyordu.

Putin Rusya’nın yazdan beri gereklerini yerine getirmediği nükleer silahları sınırlandıran Yeni START anlaşmasından çekildiklerini ilan etti. Altı binden fazla nükleer silaha sahip Rusya’nın önümüzdeki dönemde silah sınırlandırma anlaşmalarına dönmesi çok zayıf bir ihtimal artık. Putin’in bu kararının uluslararası sisteme daha fazla istikrarsızlık getireceği açık. İki gücün nükleer silahlanmada konjonktürden bağımsız ve öngörülebilir ilişki kurmasını imkânsız kılan bir karar olması itibariyle Rusya’nın anlaşmadan çekilmesi dünya için tehlikeli bir risk alanı yaratıyor.

Ukrayna savaşında bahar aylarında çatışmaların şiddetlenmesi beklenirken müzakere ve diplomasi yoluyla çözümden bahseden pek kimse kalmadı. Biden ve Putin’in karşılıklı sert retorikleri de bunu gösteriyor. İşgal girişiminin birinci yıldönümünde her iki taraf da güçlü oldukları, dost ülkelerin kendilerini yalnız bırakmadıkları ve savaşı ‘sonuna kadar’ devam ettirebilecekleri mesajlarını vermek niyetindeydi. Biden ve Putin’in söz düellosunun şimdilik kontrolden çıkmadığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte savaşın kısa sürede bitmeyeceği de açık zira diplomatik çözüm için bastıran bir ABD veya müzakereye hazır olduğunu söyleyen bir Ukrayna veya Rusya yok ortada.

Biden yönetiminin Ukrayna’ya desteği stratejik ve ideolojik bir mücadelenin parçası olarak görmesi müzakere yoluyla çözüm ihtimalini de azaltıyor. Otokrasilere karşı demokrasilerin mücadelesini öne çıkarmak Ukrayna’nın egemenlik mücadelesini daha geniş bir çerçeveye oturtuyor. Kiev’in yenilmesinin Avrupa’nın geleceğini tehlikeye atmak ve çatışmanın yayılması anlamına geleceği de açık. Ukrayna’daki ABD kararlılığı bir yandan da kalkışabileceği askeri hamlelere karşı Çin’e gözdağı vermeyi amaçlıyor. Batı ittifakını diri tutarak ABD’nin küresel liderliğinin devamı, Washington’un öncelikler listesinin başlarında yer alıyor.

Ukrayna savaşına böyle bir çerçeveden bakıldığında, ABD’nin müzakereden önce yukarıda saydığımız stratejik hedeflerini öncelediği görülüyor. Rusya’nın uzun sürecek bir savaşta kan kaybetmeye devam etmesi ve Çin’in Batı’nın birlikteliğinden çekinerek temkinli davranması Washington’un çıkarlarına hizmet ediyor. Rusya ve Ukrayna’nın müzakere masasına oturmasının şartları oluşmasa da Biden yönetiminin müzakere, barış ve çözüm gibi kelimeleri kullanmaması Rusya’nın stratejik yenilgisine öncelik verdiğine işaret ediyor.

Amerikan yardımlarının kayıtsız şartsız gerçekleşmesine karşı itirazlarını dillendirmeye başlayan Cumhuriyetçiler Biden’ın stratejisini zora sokabilir. İçerde yaşanacak zorluklar Biden’ın Avrupalı müttefikler üzerindeki baskı gücünü azaltacaktır. Biden içeride sorun yaşarsa Ukrayna’ya ‘sonuna kadar’ desteğin her iki parti tarafından paylaşılmadığı görüntüsü oluşabilir. Böyle bir durumda Biden’ın Avrupa üzerindeki etkisi zayıflayabilir ve Putin’le girdiği sert retorik savaşı Batı ittifakını diri tutmaktan ziyade el yükseltmenin ötesine geçmeyen bir hamle olarak kalabilir.

***

Kadir Üstün

Washington D.C. Koordinatörü
Lisans öğrenimini İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü, yüksek lisansını ise Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü’nde tamamlayan Üstün, Columbia Üniversitesi Ortadoğu, Güney Asya ve Afrika Çalışmaları (MESAAS) Bölümü’nde doktora eğitimini tamamlamıştır. Üstün, Columbia ve George Mason üniversitelerinde Ortadoğu tarihi, İslam tarihi, Batı medeniyeti tarihi ve küreselleşme konularında dersler vermiştir. Çeşitli SETA yayınlarına katkıda bulunan Üstün’ün çalışmaları Insight Turkey, Aljazeera English, Daily Sabah, Hurriyet Daily News ve Mediterranean Quarterly gibi yayın organlarında yer almıştır. Üstün, History, Politics and Foreign Policy in Turkey, Change and Adaptation in Turkish Foreign Policy ve Politics and Foreign Policy in Turkey: Historical and Contemporary Perspectives adlı kitapların editörleri arasındadır. Halen Insight Turkey dergisinin asistan editörlüğünü yapmakta olan Üstün, Mart 2015’ten beri SETA Washington koordinatörlüğü görevini yürütmektedir.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.