enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
12:16 Kocaeli’nin Körfez Belediye Başkanı Söğüt’ten ilk Hereke Halısı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verildi!…
11:27 Şampiyon gibi oynamıyoruz!…
09:27 KASKF Başkan adayı Mevlüt Ağra, “Ben değil, biz anlayışı ile şeffaf kararlar alınacak”…
08:47 Ruslar, Ukrayna’daki cephede saldırılarını önemli ölçüde artırdı…
08:20 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de en büyük risk terör örgütleri”
08:00 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in bir kalıcı ateşkes garantisi verme niyeti yok”
07:56 Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Askerlik sınıflandırma sonuçları e-Devlet üzerinden erişime açıldı…
07:45 Gazeteci Gül KABACAOĞLU’nun ‘Orada N’ler Oluyor!’ Dış kaynaklı haberleri!…
18:08 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”nde konuştu…
17:43 Erdoğan: Kameraları bantlamak bizim kitabımızda yazmaz…
13:41 Bakan Kurum’dan Arnavutköy’deki TOKİ konutlarına ilişkin açıklama
13:19 Türkiye’den ve Dünya’dan kısa kısa ‘Satır Başı’ haberler!
12:33 XI. Uluslararası Urla Enginar Festivali ve I. Uluslararası Urla Sürdürülebilir Gastronomi ve Tarım Konferansı Başarıyla Gerçekleşti…
11:05 DoktorTakvimi, bir kez daha Türkiye’nin En İyi İşverenleri arasında
10:39 Doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıplar ilk çeyrekte 83 milyar dolara ulaştı
09:23 Uluslararası İstanbul Anne, Bebek, Çocuk Fuarı ‘CBME’ Türkiye’nin Yeni Odak Grupları Belli Oldu!
09:22 RTÜK) Başkanı Şahin, “sokak röportajları” toplumda ayrışmaya, manipülasyona ve yanlış bilgilendirmeye yol açıyor…
09:00 Terör ve İstihbarat!…
08:54 ROKETSAN, Türkiye’nin 2024’te savunma sanayisinde 7 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi…
08:40 Yer Bilimci Prof. Dr. Feyzi Bingöl’den Marmara Depremi Uyarısı: “Tek Parça Kırılırsa 7’nin Üzerinde Olabilir”…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Avrupa’da yeşil enerji krizi: Nükleer ve doğalgaz tartışmalarının geleceği ‘güçler dengesi’ne bağlı

Avrupa’da yeşil enerji krizi: Nükleer ve doğalgaz tartışmalarının geleceği ‘güçler dengesi’ne bağlı
31.01.2022
A+
A-

BERLİN – TÜHA HABER / Avrupa Komisyonu’nun birlik içinde bölünme yaratan doğalgazı ve nükleeri ‘yeşil enerji’ olarak sınıflandırma önerisini Doğal Hayatı Koruma Vakfı- Türkiye’nin İklim ve Enerji Programı Kıdemli Uzmanı Tanyeli Sabuncu ile konuştuk.

Avrupa Komisyonu’nun doğalgazı ve nükleeri ‘yeşil enerji’ olarak sınıflandırma önerisi, Avrupa Birliği’nde büyük tartışma yarattı ve üye ülkeler arasında ihtilafa yol açtı. Siyasi, ekonomik ve bilimsel boyutları olan bu önemli konuyu, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye’nin İklim ve Enerji Programı Kıdemli Uzmanı Tanyeli Sabuncu ile konuştuk.

Yeşil ürünler taksonomisi, Avrupa Birliği’nin iklim hedeflerine ulaşabilmek için finansmanı doğru yatırımlara yönlendirebilmesi amacıyla tasarlanmıştı. Rehberin güvenilirliğini sağlamak adına, 2018’de bir teknik uzman grubu oluşturuldu. İki sene sonra yayımlanan tüzüğündeyse, Taksonomi’ye dahil edilecek tüm faaliyetlerin sürdürülebilirliğinin bilimsel kanıtlara dayanması şartı getirildi. Ancak Sabuncu’ya göre, 2021’in son günlerinde başlayan nükleeri ve doğalgazı ‘yeşil’ ilan etme hazırlıkları, Komisyon’un lobi baskıları sonucunda bu yaklaşımdan saptığını gösteriyor.

Komisyon’un ilk yayımladığı eşik değerlere göre (kWh başına 100gr CO2 eşdeğeri), Taksonomi’ye girecek şekilde elektrik üretmek isteyen bir doğalgaz santralinin tek çaresi, karbon tutma ve depolama tekniklerinden faydalanmaktı. Fakat hükümetlerin ve özel şirketlerin baskısı sonucu, bu eşik değerde önemli bir artışa gidildi: kWh başına 100 gr’dan 270 gr. Benzer şekilde, çözümsüz bir atık sorunu olan nükleer santrallerin de, 2050’ye yönelik atık depolama planı ortaya koymaları durumunda ‘yeşil’ tanımlanabilecekleri ifade edildi.

Sabuncu bu gelişmeleri, “Taksonomi’nin ‘güvenilir ve tarafsız bir rehber olmaktan çıkıp Avrupa Birliği’ndeki güçler dengesini yansıtan bir hal alması” olarak yorumluyor: “Vaat karşılığında nükleer ve doğalgazın yeşil yıkamaya tabi tutulduğunu görüyoruz. Bu vaatlerin yerine getirilmemesi halindeyse bir yaptırım da yok”

Taksonomi’de bilimsellik şartı bulunduğunu hatırlatan Sabuncu, ‘Gerek Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), gerekse AB’nin kendi uzmanlarının analizleri, doğalgazın ve nükleerin yeşil bir yakıt olarak değerlendirilemeyeceğini gösteriyor’ diye ekliyor. Avrupa Komisyonu uzmanları tarafından 2020 yılında yayımlanan bir rapora göre, AB’nin 2030 hedeflerine ulaşmak için yeni doğalgaz yatırımlarına değil, mevcut doğalgaz üretimini yüzde 30 azaltmaya ihtiyacı var.

Fransa çatlağı

“AB’nin iklim hedefleriyle çelişen bu gelişmelerin arkasında yatan ne” sorusunun yanıtını ise  Sabuncu’ya göre ülkelerin hangi yakıtlardan elektrik ürettiğinde aramak gerekiyor.

Hem kömürden hem de nükleerden çıkış hedefi bulunan Almanya, bir önceki hükümetin iktidarda olduğu ekim ayından bu yana, doğalgazın Taksonomi’ye dahil edilmesi için baskı yapıyor. Amacı, yeni doğalgaz yatırımlarına finansman yaratmak. İspanya, Danimarka, İrlanda ve Hollanda gibi ülkeler ise doğalgaza açıkça karşı çıkıyor.

Öte yandan, elektriğinin yüzde 70’ten fazlasını nükleer santrallerde üreten ve 2022’de AB dönem başkanı olan Fransa için, nükleerin Taksonomi’ye girmesi kritik önemde. Bu konuda Çekya, Macaristan, Bulgaristan ve Polonya gibi doğalgazın enerji paletinde önemli yer tuttuğu ülkelerin nükleere desteği karşılığında, Paris de doğalgazın yeşil enerji olarak sınıflandırılmasına destek veriyor. Almanya, Avusturya, Lüksemburg’un da aralarında bulunduğu bazı ülkeler ise kesin bir dille nükleerin kapsam dışında bırakılmasını savunuyor.

21 Ocak’ta AB’nin bir araya getirdiği uzmanlar da nükleer ve doğalgaz konusunda görüşlerini iletti ve her iki yakıtın da ‘yeşil’ kabul edilemeyeceğini bildirdi.  Önümüzdeki süreçte Komisyon, bu görüş doğrultusunda önerisinde bazı değişikliklere gidebilir. Aksi durumda Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlamentosu, konuyu gündemlerine alacak.

Türkiye ne yapacak?

Sabuncu, AB’nin doğalgaz ve nükleeri ‘yeşil’ kabul etmesi durumunda Türkiye’nin bu karardan etkilenmemesinin, net sıfır hedefine ulaşmak için büyük önem taşıdığını vurguluyor.

‘Avrupa’da oluşan bilimsel temelden uzak ve tamamen politik yaklaşımı takip edersek, iklim hedeflerimizde geriye düşeriz ve 2053 vizyonumuzu yerine getirmek, olanaklı olmaktan çıkar,’ diyen Sabuncu, böyle bir yaklaşımın atıl yatırım riski oluşturacağını da ekliyor.

Kömürden Çıkış 2030 Raporu’nda, mevcut piyasa şartlarında Türkiye’nin ilave doğalgaz yatırımı yapmadan 2030’a kadar kömürden tamamen çıkabileceğini ortaya koyduklarını aktaran Sabuncu, ‘Atılması gereken ilk adım, kömürden çıkışı planlamak’ diyor.

Resim

Video-Röportaj: Selin UĞURTAŞ

[TÜHA Haber Ajansı, 31 Ocak 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.