enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:17 18 ilde DEAŞ operasyonu: 39 gözaltı
09:00 Yeni haftada hava nasıl olacak?
08:49 İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’den (DMM), günün öne çıkan haberleri…
08:28 Cumhurbaşkanı Erdoğan “kabine” toplantısına başkanlık edecek
08:13 WWF-Türkiye: “Köpek Balığı Yaşayan Deniz Sağlıklı Denizdir!”
07:27 Mesaisine bugün başlayacak Meclis Genel Kurulu’nun gündeminde bu hafta da Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) olacak.
11:18 Devlet Bahçeli: İsrail, saldırılarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır
10:32 UHA/  İnternational News Agency’nın derlediği kısa kısa özet haberler!
10:04 Su, Suyun Önemi Türkiye’de Su Politikaları ve Su Sorunu Üzerine Kısa Anımsatmalar…
07:48 Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’dan SS. İzmit Sanayi Sitesi’nde sanayi sitesinde inceleme ziyareti
07:46 İsrail-İran saldırılarının boyutu ne ve hangi hedeflere yönelik yapılmıştır?
07:42 İsrail-İran saldırıları askeri perspektiften ne anlama gelir?
07:39 “ABD’de Gazeteci Yaşamı ve Türkiye’ye Haber Aktarımı” söyleşisi Basın Evi’nde gerçekleşti
07:38 İsrail-İran saldırılarının nükleer müzakerelere etkisi ne olur?
07:33 Devlet arşivlerinde adına 1839’dan itibaren rastlanan ve 2016’da İçişleri Bakanlığına bağlanan Jandarma Teşkilatı, 186 yaşında
23:19 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan barış için yoğun diplomasi trafiği
18:46 Kocaeli Kartepe’de Lezzet ve Kültürün Buluşması: Gastronomi Festivali Coşkusu Başladı
08:42 TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency’na düşen İsrail’in İran saldırısı..
20:29 Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail haydutluğuna artık bir dur denmelidir
11:08 CHP İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir Çin Seddi’ne Türk Bayrağı Astı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Avrupa askeri kabiliyetlerinin yüzde 35’ini kaybetti

Avrupa askeri kabiliyetlerinin yüzde 35’ini kaybetti
28.04.2020
A+
A-
TÜHA HABER / Tek kutuplu dünyada kaynaklarını refaha yatıran AB ülkeleri son 20 yılda askeri kabiliyetlerinin yüzde 35’ini kaybetti. Süreçteki ABD etkisine işaret eden uzmanlar, Türkiye için ise 2020-2035 arasında yeni bir atılım döneminin başlayacağı görüşünde.
Sertaç Aksan

TRT Haber ; Sertaç Aksan 

koronavirüsle mücadeleye yoğunlaşsa da salgın öncesinde yüksek sesle dile getirilen kimi konular bu dönemde de geçerliliğini koruyor. ABD ile AB arasında krize sebep olan savunma harcamaları, salgının vurduğu ülkelerin gelecek dönemdeki adımlarına göre yeni bir evreye geçecek.

Berlin Duvarı’nın yıkılması, SSCB’nin çöküşü ve Soğuk Savaş sonrası ABD’nin tek güç kalmasıyla başlayan süreç Avrupa’nın savunma konusunda tercihleri ve bağımlılıkları için kilometre taşları oldu.

Kalabalık Berlin Duvarı'ndan ilk parçayı yıkarken, askerler yaşananları sadece izleyebiliyordu. Foto: AP
[Kalabalık Berlin Duvarı’ndan ilk parçayı yıkarken, askerler yaşananları sadece izleyebiliyordu. Foto: AP]

Avrupa’nın ‘refah’ tercihinin sonuçları

Geçmişte yaptığı savunma harcamalarını 90’lı yıllar itibarıyla alt yapı yatırımlarına, eğitim, ulaşım, sağlık, sanat ve kültür gibi alanlara harcayıp refah seviyesini yükselten Avrupa, bugün gelinen noktada savunma kabiliyetinden yoksun bir duruma gelmekle kalmadı, son 20 yılda askeri kabiliyetlerinin yüzde 35’ini kaybetti.

yılından bu yana ‘yerli ve milli savunma sanayii’ yaklaşımıyla hareket eden Türkiye ise Avrupa’nın tam tersi bir süreç izledi ve bu dönemi ithal silahları yerlileştirerek yeni, özgün, hassas vuruş kabiliyetli modern teknolojilere yatırım yaparak geçirdi.

Savunma harcamaları giderek düştü

Savunma politikası analisti Turan Oğuz hem bu süreci, hem de ABD’nin bu yaşananlarda hangi rolü üstlendiğini  ve Türkiye’nin bu dönemdeki yol haritasını değerlendirdi.

Soğuk Savaş yıllarında dünya ülkelerinin savunma harcamalarının gayri safi milli hasılalarının yüzde 7,5’i civarında olduğunu hatırlatan Oğuz, “Bugün gelinen noktada ABD’nin baskısıyla NATO ülkelerinin savunma harcamalarında 2024’e kadar yüzde 2 barajını geçme şartı geldi. Çok ciddi bir düşüş var. Rusya 1988’de yaklaşık 320 milyar dolar ayırıyordu savunmaya. Bugün ise yaklaşık 60 milyar dolar harcıyorlar” bilgisini paylaştı.

Avrupa sırtını ABD’ye dayadı

Turan Oğuz, özellikle Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte oluşan yeni dünya düzeninde Avrupa’nın savunma alanında sırtını ABD’ye yasladığını anlatarak, şöyle devam etti:

“Bugün gelinen noktada koca bir kıtanın uzun menzilli balistik füze savunması dahi ABD’nin sorumluluğunda. Avrupa’nın üst düzey koruma stratejisi tamamen ABD’ye yıkılmış durumda.

Savunması ABD’ye kalan AB’nin son 20 yılda savaş uçaklarının yüzde 49’u, taarruz helikopterlerinin yüzde 66’sı, tanklarının yüzde 80’i azaldı. Lider ekonomik güç Almanya’nın Kasım 2016’da sahip oldukları savaş uçaklarının sadece 3’te 1’i uçar haldeydi. Ekim 2017’de 1 tane çalışan denizaltısı kalmamıştı.

Sadece Almanya değil Fransa’nın da durumu ortada. Teorideki güçlerini sahaya yansıtma şansları neredeyse yok. Avrupa’da savunma alanında diğerlerine oranla daha iyi işler yapan ve rehavete kapılmayan bir İngiltere vardı o da AB’den ayrıldı.

Tüm bunları alt alta koyduğunuzda taktik ve stratejik açıdan zafiyet noktasına geldiler. Askeri personel sayıları da azaldı. ABD bu gerçeklerden yola çıkarak oldukça baskın bir rol oynayabiliyor. ABD Başkanı Trump’ın ‘Biz olmasaydık…’ diye başladığı cümleler tüm bu gerçeklerden hareketle söyleniyor. AB’nin harbe hazırlık seviyesi diplerde. Bu nedenle de birlik siyasi açıdan da edilgen bir hal aldı.”

Savunma sanayii araştırmalarına göre Avrupa ülkelerinin mevcut askeri durumlar oldukça kötü. Foto: Reuters
[Savunma sanayii araştırmalarına göre Avrupa ülkelerinin mevcut askeri durumlar oldukça kötü. Foto: Reuters]

Türkiye bu dönemi oldukça başarılı geçirdi

Oğuz, son 20 yılda Avrupa’nın izlediği yol ile Türkiye’nin ilerlediği yol arasında çok ciddi farklılıklar olduğunu belirterek, 1999-2019 arası dönemin 3 farklı aşamada değerlendirilebileceğini söyledi.

“Önce ‘doğrudan dışarıdan almayacağız’ dedik ortak üretime başladık, sonra kısmi tasarım ve en sonunda da özgün tasarımlarla öne çıktık. Bu dönemde mühimmatları yerlileştirmek de son derece kritikti. Bunu oldukça başarılı bir şekilde yaptık. Şimdi platform yapmaya başlıyoruz. Bu adımın sonrasında, kabaca 2030 ve sonrası diyebiliriz, modern stratejik platformlara yöneleceğiz.

Türkiye, savunma sanayiinde zor olanı geride bıraktı. Bin bir sıkıntıyla her şeyi sıfırdan yaptığımız ürünlerimiz birer birer sahaya çıkmaya başladı. Sahadan anlık gelen dönüşlerle onları geliştirme yoluna gittik. Artık teknolojik güncelleme kısmı bizim için kolay. Çünkü o ürünü ortaya çıkarana kadar her bir detayına hakim oluyoruz.

2019 yılında havacılıkta atılan bazı kritik adımlar. Grafik: Hafize Yurt.
[2019 yılında havacılıkta atılan bazı kritik adımlar. Grafik: Hafize Yurt.]

Etki alanımız savunma sanayiimiz ile genişleyecek

Biz, İsrail gibi ilerlemedik. Onlar çoğu kritik teknolojide Ar-Ge kısmını ABD’den alıp, Ür-Ge kısmına yoğunlaştılar. Bize çok yardım eden olmadı. Her şeyi kendi başınıza yapmanın bazen bu tür avantajları oluyor. Bir ürünü bir kez yapınca onun yenisini ve daha gelişmişini çok daha hızlı şekilde ortaya çıkarıyoruz.

Geride bıraktığı 20 yılı ‘ilk dönem’ olarak niteleyebilecek bir Türkiye var. 2020 sonrasında büyük platformları da çok hızlı bir şekilde üretmeye başlayacağız. Sadece kendimiz için üretmekle kalmayacak, isteyen dost ve müttefik ülkelere de temin edeceğiz. Dolayısıyla etki alanımız da oldukça genişleyecek. Bu kapsamda Türkiye’nin önümüzdeki 15 yılda savunma sanayii alanında çok ciddi bir sıçrama gerçekleştirmesi ve bu alanda en üst sıralara yükselmesi kimse için sürpriz olmaz.”

TÜHA HABER AJANSI, 28 NISAN 2020

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.