* Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi (TUDPAM) Uzmanı Sümer Esin ŞENYURT, 12 Mart’da Polonya Başbakanı Donald Tusk’un Avrupa Konseyi Başkanı ünvanıyla gerçekleştirdiği Ankara ziyaretiyle ilgili TUDPAM için “Polonya Başbakanı Donald Tusk’un Türkiye-AB İlişkileri Bağlamında Ankara Ziyareti: Stratejik ve Diplomatik Boyutlar” başlığıyla bir Analiz kaleme aldı.
* Detayı haberimizde!…
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Sümer Esin ŞENYURT, TUDPAM Uzmanı
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik süreci tarihsel olarak inişli çıkışlı bir seyir izlemiş, çeşitli jeopolitik ve siyasi dinamiklerden etkilenmiştir. Son olarak, Polonya Başbakanı Donald Tusk’un Avrupa Konseyi Başkanı ünvanıyla gerçekleştirdiği Ankara ziyareti ve bu toplantıda yaptığı “Türkiye’nin AB üyelik sürecinin gerçekçi ve sürdürülebilir bir süreç olmasını umuyoruz.” şeklindeki açıklamaları, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğine dair yeni bir bakış açısı sunmaktadır. Bu çalışmada, ziyaretin Türkiye-AB ilişkileri üzerindeki etkisi, Türkiye’nin AB üyelik stratejisindeki yeri ve NATO çerçevesinde Polonya ile ilişkilerinin bu sürece nasıl yansıyabileceği analiz edilmektedir.
Polonya, AB çerçevesinde Türkiye’nin üyelik perspektifini destekleyen ülkelerden biri olmuş ve stratejik ortaklığı vurgulamıştır. Tusk’un ziyareti, Polonya’nın hem Avrupa Konseyi Başkanı olarak hem de kendi ulusal politikaları çerçevesinde Türkiye’ye verdiği desteğin altını çizmektedir. Ancak bu destek, AB üyeleri arasında homojen bir mutabakat anlamına gelmiyor; özellikle Fransa ve Almanya gibi ülkelerin temkinli tutumu üyelik sürecinin ilerlemesini zorlaştırıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da vurguladığı gibi Türkiye ve Polonya, NATO içinde önemli aktörler ve ittifakın güvenliğine katkı sağlıyorlar. Polonya’nın NATO’ya verdiği önem ve güvenlik alanında Türkiye ile iş birliği, Türkiye’nin stratejik rolünü AB üye ülkeleri için bir kez daha gündeme getiriyor. AB’nin güvenlik kapasitesini artırmak için NATO üye ülkeleriyle daha yakın iş birliği ihtiyacı, Türkiye’nin AB ile ilişkilerine yeni bir çerçeve de sağlayabilir.
ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO’ya karşı mesafeli duruşu, Avrupa’nın kendi savunma kapasitesini artırması gerektiğini ortaya koymuş ve bu bağlamda Türkiye’nin Avrupa güvenliğindeki rolü daha fazla tartışılmaya başlanmıştır. Ancak AB’nin Türkiye ile güvenlik konularında sürekli olarak iş birliğine devam etmesine rağmen tam üyelik perspektifinden uzak olması, bu ilişkilerin stratejik çelişkilerle dolu olduğunu göstermektedir.
Donald Tusk’un Ankara ziyareti ve Türkiye’nin AB üyelik süreciyle ilgili açıklamaları, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir ivme yaratabilir ancak Türkiye’nin tam üyelik süreci hâlâ bir dizi diplomatik ve politik engelle karşı karşıyadır. Türkiye’nin güvenlik ve savunmadaki önemli rolü AB tarafından daha fazla dikkate alınmalı ve üyelik süreci salt siyasi hesaplarla değil, uzun vadeli stratejik çıkarlarla uyumlu olarak ele alınmalıdır. Bu bağlamda, Polonya’nın desteği Türkiye için olumlu bir unsur olmakla birlikte, AB içindeki güç dengesinin bu sürecin geleceğini nasıl şekillendireceği Türkiye’nin geleceğini belirleyecektir.
***
Yazar hakkında
Sümer Esin Şenyurt, TED Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Temmuz 2023’te Wroclaw Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler ve Küresel Çalışmalar alanında yüksek lisansını tamamlamış ve tezini tam notla teslim etmiştir. Şu anda Polonya’da Silesia Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde doktora çalışmalarını sürdürmektedir.
Eğitim ve profesyonel kariyeri boyunca edindiği bilgi ve deneyimlerle, 2019-2020 akademik yılında TED Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans öğrenci asistanı olarak görev yapmıştır. Lisans eğitimi sırasında akademik etkinliklere aktif katılım göstermiş, Tokyo, Paris ve New York gibi şehirlerde düzenlenen uluslararası konferanslarda bildiriler sunmuştur.
Staj deneyimleri arasında Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı Dış Temsilcilikler ve Uluslararası Faaliyetler Genel Müdürlüğü’nde zorunlu staj, Dış Politika Enstitüsü’nde Türk Dış Politikası Programı ve TUİÇ Akademi’nin Avrupa Çalışmaları Programı bulunmaktadır. Ayrıca, Ekim 2020’de KAGİDER (Kadın Girişimciler Derneği) tarafından düzenlenen “Geleceğin Kadın Liderleri” eğitim programını başarıyla tamamlamıştır.
2022 yılında Koç Üniversitesi MA-CSSL’de araştırmacı olarak görev almış ve bu süreçte araştırma yöntemleri ile akademik çalışmalar konusunda önemli deneyimler edinmiştir. Akademik kariyeri boyunca birçok makale yayımlayan Şenyurt, bu yayınlarıyla ulusal ve uluslararası akademik literatüre katkıda bulunmuş ve çalışmalarında özellikle Polonya, dış politika, siyasal katılım ve göç konularına odaklanmıştır.
Şenyurt, akademik ve profesyonel kariyerine yönelik hedefleri doğrultusunda, uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi alanlarında kendini geliştirmeye ve bu alanlarda etkin çalışmalar üretmeye devam etmektedir.
* Türkiye Yaşlı Profil Araştırması nedir ve neyi amaçlamaktadır? * Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’deki yaşlıların demografik durumuyla ilgili ortaya çıkan bulgular nelerdir? * Sonuçlara göre Türkiye’deki yaşlıların sağlık ve yaşam memnuniyetiyle ilgili ortaya çıkan bulgular nelerdir? * Yaşlıların sosyal hizmet ve yardımlardan yararlanma ve memnuniyet durumuyla ilgili araştırma bulguları neler...
Son dönemlerde hem dünyada hem ülkemizde sağlıkta şiddet konusu yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Fatma Zehra ÖZDEMİR, SETA Araştırma Asistanı Son dönemlerde hem dünyada hem ülkemizde sağlıkta şiddet konusu yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Öte yandan ülkemizde, yaşanan şiddeti engellemek için adli ve idari pek çok önlem alınmakta, geçtiğimiz günlerde hayata geçirilen...
Terörist örgüt, önceki yıllarda benzer talimatları basın organlarında seslendirmiş olmasına rağmen halâ devletlerin ve uluslararası medya organlarının tepkisiyle karşılaşmamıştır. Murat ASLAN & SETA Araştırmacı Terörizmi konuşan entelektüel zihinler söz veya yazılarına genellikle terörizmin ‘tanımsız’ olmasına vurgu yaparak başlar. Esasen sorgulanması gereken husus terörizmin tanımının yapılmasına ne düzeyde ihtiyaç duyulduğudur. Hedef...
Soğuk Savaş sonrası dünya oldukça kritik sayılabilecek bir döneme girmiş bulunmaktadır. Vekalet savaşları, hibrit savaşlar üzerinden yeni uluslararası sistemin dolaylı inşa sürecinde artık nükleer silahlar ve 3. Dünya Savaşı söylemi çok daha sık kullanılmaktadır. Tek kutupluluk ve çok kutupluluk bağlamında kendisini gösteren bu güç mücadelesinde Asya jeopolitiği, Avrupa ve Pasifik...
Muhalefet partileri parlamenter sistemin veya Türkiye’nin eski hükümet sisteminin seçmen nezdindeki algısının kötü olduğunu düşünüyor olmalılar ki tekliflerini doğrudan parlamenter sistem şeklinde açıklamak yerine ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ olarak sunmayı tercih ediyorlar. Cem Duran UZUN & SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları Direktörü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı yeni anayasa tartışması ve muhalefetin...
Aden Körfezi ve Afrika Boynuzu’ndaki silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, el-Şebab, DEAŞ ve Husiler arasında pragmatik bir iş birliğine zemin hazırlarken, bu ittifak bölge güvenliğini tehdit eden yeni bir istikrarsızlık dalgasına yol açabilir. * Detayı bültenimizde!… TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency Dr. Tunç DEMİR, SETA Araştırmacı Aden Körfezi ve Afrika Boynuzu’nda...