enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
23:48 SPD Başkanı Yıldız : Kuruyan Göllerimiz ve Kesilen Sularımızın Nedeni Benzer !
23:02 AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sahte diploma soruşturmasına ilişkin, yargı sürecinin devam ediyor
22:33 Bakan Tunç: Kamu hizmetlerinin güvenliği hayati önemdedir
22:22 Kocaelispor lig için olumlu sinyaller veriyor!
21:54 TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency, Nevşehir Kültür Yolu Festivali’nde
07:26 Aceleci Tepki Siyasetine Hapsolmak
07:25 Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), faaliyete geçtiği günden bugüne yapılan 52 bin 749 başvurudan 50 bin 770’ini sonuçlandırdı…
07:15 Gazeteci Veysel KAVRAYAN’dan Türkiye Kültür Yolu Festivali’den notları!
07:13 Avrupa’nın en büyük bankalarının hisseleri geçtiğimiz hafta itibariyle Küresel Finans Krizi’nden bu yana en yüksek seviyelere ulaştı…
07:11 Dışişleri Fidan’ın üniversite diplomasına ilişkin iddiaları yalanladı
07:07 Nazım Hikmet Yaz Kampı’nın 10’uncusu Tamamlandı: Gençler Büyükada’da Buluştu
07:02 TBMM Başkanı Kurtulmuş: İnanıyorum ki komisyonumuz tarihi misyonu layıkıyla gerçekleştirecek
07:00 Azerbaycan ve Ermenistan Barış Görüşmeleri : Abu Dabi
07:00 Kocaeli Ticaret Odası’dan (KOTO), Mobilya Sektörü’ne yönelik bilgilendirme ve istişare toplantısı
06:55 Sahte Diplomalı Akademi: Türkiye’nin Çürüyen Liyakat Sistemi
06:26 İzmir’de bugünden itibaren su tüketiminin yoğun olduğu 11 ilçede planlı ve dönüşümlü su kesintilerine başlanacak…
22:21 Tarihi komisyonun ilk toplantısı sona erdi
12:23 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye’yi bölgesinde kutupbaşı yapacağız
08:10 Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi (UTDSBK), 15 – 17 Ekim 2025 tarihlerinde Bosna Hersek’te düzenlenecek
07:42 Rusya-Ukrayna Arasında Barış Neden Sağlanamıyor?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Alçak Gönüllülük

Alçak Gönüllülük
A+
A-

Alçak gönüllülük, kimseye tepeden bakmamak, kimseyi küçümsememek, kendini kimseden üstün görmemek, yaptıklarıyla, başarılarıyla, övünmemek ve şımarmamaktır. Tevazu da aynı anlamda kullanılmaktadır. İslam dininde tevazu övülmüş, müminlerin tevazu sahibi olmaları istenmiştir. Alçak gönüllülüğün karşıtı kibirdir, kendini beğenmedir. Bu ise dinimizde haram kılınmıştır. Dinimize göre insanların salt insan olmak bakımından birbirinden üstünlüğü yoktur. Peygamberimiz, “İnsanlar, tarağın dişleri gibidir, birbirinin eşidir”[1] “Müslümanlıkta şunun bunun soyundan gelme ne övünme ne de yerinme sebebidir[2] gibi hadisleriyle insanların insan olmak hasebiyle birbirinden üstünlüğünü reddeder. Mevki, mal-mülk, servet gibi değişici, yok olucu unsurlar da dinimizde üstünlük sebebi olarak görülmez. İnsanın üstünlüğü ancak iman gibi, salih amel gibi, doğruluk gibi temel insanî değerlerle ölçülür. Tevazu da bu değerlerden biridir.

Tevazu’nun en güzel örneği Peygamberimiz (s.a.v.)’dir. O, herkese karşı alçak gönüllü davranır, kimseyi incitmez, kimseyi kırmazdı. Çocuklarla, kimsesizlerle, öksüz ve yetimlerle bilhassa ilgilenir, ihtiyaçlarını sorar, gönüllerini alırdı. “Alçakgönüllülüğü dolayısıyla Allah’ın şerefini yükseltmediği kimse yoktur”[3] hadisiyle de alçak gönüllülüğün değerini pekiştirmiştir.

Tasavvuf büyüklerinin en fazla önemsedikleri erdem tevazudur. Bunu Allah yolunda ilerlemekte ilk adım olarak görürler. Hiçbir din ulusu, tevazu sahibi olmadan Allah yolunda mesafe alınabileceğini kabul etmez. Tevazu özünde nefsi, bir anlamda da benliği öldürmektir. Tasavvuf yolcusunun ilk aşacağı baraj, nefsin, nefs-i emmare denen, insana her kötülüğü telkin eden, şartlar oluşunca da kötülüğü işleten en ham safhasıdır.

Büyük veli Hasan Basrî’nin ilkesi şudur: “Sabah evden çıktığın andan itibaren karşılaştığın hiç kimseden kendini üstün görmeyeceksin.”

Yine bu din uluları, tevazuda toprak gibi olmayı öğütlemişlerdir. Çünkü toprak en iyi tevazu örneğidir. Biz insanlar her türlü pisliği ona atarız, o bizim için en güzel hububatı, sebze ve meyveleri, gülleri, karanfilleri yetiştirir. Alçakgönüllü insanlar da toprak gibidir, kötülüğe kötülükle karşılık vermez. Kimseyi aşağılamaz.

Âşık Veysel,

Karnın yardım kazmayınan, belinen

            Yüzün tırmaladım tırnağınan, elinen

            Yine beni karşıladı gülinen

            Benim sadık yârim kara topraktır

diye boşuna dememiştir.

İslam büyükleri çok değerli tevazu örnekleri vermişlerdir. Hz. Ömer bir gün mescitte bir bedevinin (çöl Arabı), “Ya Rabbi, beni azlardan eyle!” diye dua ettiğine şahit oldu. Sordu adama: “Bu nasıl dua?” Adam cevap verdi: “Duydum ki Cenab- ı Hak Kuran’da ‘kullarımdan şükredenler azdır’ buyurmuş. Ben de o azlardan olmayı istiyorum.”

Bunun üzerine Hz. Ömer takdir ve tevazuunu şöyle dile getirdi:

-Rabbim, herkes Ömer’den daha âlim!

[1] Künuzu’l-Hakayık, c. 2, s. 185.

[2] Camiu’s-Sagir, c.2, s.194.

[3] Müslim, birr 69.

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

[TÜHA Haber Ajansı, 20 Mayıs 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.