Akif Çağatay Kılıç: Netanyahu kanlı ellerini yıkamaya çalışıyor

Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı,Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç TRT Haber’de gündeme dair soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı, Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç’ın konuşmalarından satır başları şu şekilde:

Türkiye, NATO’nun güç olarak ikinci büyük ülkesi. Bizim burada bazı haklı beklentilerimiz var. Bazı yanlış okuma yapan müttefiklerimiz bazı terör gruplarını kullanarak diğer terör gruplarıyla ilgili sorunları çözmeye çalışıyorlar. Biz böyle bir mücadele verilmemesi gerektiğini vurguluyoruz. Farklı yorumlamalar nedeniyle başka yollar seçildi. Biz duruşumuzu her zaman koruyoruz. ABD ile anlaşamadığımız noktalar azalmaya başladı.

Ülkemizin evlatlarından şehadet haberi alınca üzüntümüz çok daha fazla artıyor. Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki operasyonlardan asla geri durmadık. Kimse artık Türkiye’nin kendi güvenliğini ve bölge güvenliğini sağlamak adına sorgulayamıyor.

İsveç’in NATO üyeliği süreci

İsveç, bazı kanunlarından değişiklik yaptı. Anayasalarında da değişiklik yaptılar. Bazı grupların hareket kabiliyetlerini azalttı. Madrid zirvesinin ardından İsveç ciddi adımlar attı. Yüzde 100 hepsi gerçekleşti mi derseniz, özellikle kanun değişikliklerinde adımlar aslında çok kolay değil. Ümit ediyoruz ki çok daha fazla değişim söz konusu olacak. Farklı kurumlarımız yüksek bilgi alışverişi içerisinde. İsveç bu noktada ciddi adımlar attı. Onları cesaretlendirmeye devam ediyoruz. Meclis komisyonunda kanun tasarısı geçti ve son söz genel kurulda.

Bazı adımlar Danimarka için de oldu. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e saldırılar oldu orada. Danimarka bu rahatsızlığımızı dile getirdiğimizde adımlar atacaklarını söylediler. Orada da kutsal kitaplara saldırılarla ilgili bir kanun değişikliğine gittiler.

F-16 ve Eurofighter savaş uçağı

ABD Başkanı Joe Biden’ın Türkiye’ye F-16’lar konusunda olumsuz bir bakışı yok. Kongre ayağı üzerinde takip ettiklerimize bakınca yoğun çalışmalar var. Bir irade olduğunu görüyoruz.

Eurofighter 3 ülkenin üretimiyle yapılıyor. İspanya ve İngiltere’de çekincemiz yok. Almanya’da bir çekince var, bunun üzerine de çalışıyoruz. Türkiye NATO üyesi ülkesi ve biz bunu kabul etmiyoruz. Milli Savunma Bakanımız bu konuda görüşmeler sürdürüyor. Bazı ortak üretilen parçaların paylaşımı gerekiyor. Biz duruşumuzu ortaya koyuyoruz.

İsrail’in Gazze katliamı

Dünyanın olup biteni suskunlukla izlemesini kabul etmiyoruz. İlk haftalarda Batı dünyası sessizliğin ötesinde İsrail destekçisiydi. Bu İsrail’in ortaya koyduğu bugünkü politikalarıyla değil, 70 yıldır devam eden politikalarının aklaması olarak değerlendiriliyor. Dünyada değişen bir sosyolohji ve demografi var. Berlin, Paris, Roma, New York gibi yerlerde Filistin’e destek gösterileri var. Yönetimler görmek istemese de halklar Filistin’e desteğini haykırdı. Cumhurbaşkanımız bunu en önde yaptı. Onu gören diğer devletler de başladı. ‘Dünya beşten büyüktür’ sözünün karşılığını işte tam bu zamanda gördük. Artık bu konuda bir değişim olması gerektiği anlaşılıyor.

Netanyahu, Cumhurbaşkanımızla ilgili bugün açıklama yapmış. Acımasızca ayrım gözetmeksizin bir halkın üzerine bomba yağdırıyorsunuz. Felaketin boyutları, soykırım dediğimiz zaman bunu anlamak istemiyor bazı çevreler. Cumhurbaşkanımız bunu Almanya’da, Yunanistan’da haykırdı. Avrupa’nın birçok başkentinde ses çıkmazken Cumhurbaşkanımız duruşunu ortaya koydu. Netanyahu kanlı ellerini yıkamaya çalışıyor. Ama dünya bunu gördü. Kalıcı ateşkes ve barış ancak Gazze’ye huzur geldiğinde olacak.

İsrail zalimdir, İsrail’in politikaları zulümdür. Kanser tedavisi gören çocukların üzerine bomba yağdırmak nasıl anlatılabilir? Birçok Batı ülkesi Netanyahu için yolun sonu geldiğini dillendiriyor.

Körfez ülkeleri ve Mısır ile ilişkiler

Bölgedeki ülkeler şu anda İsrail’in saldırılarında farklı sonuçlar olmaması için çaba harcıyor. Bu bölge bizim komşularımızın olduğu tarihi bir coğrafya. Körfez ülkeleri beraber çalışmanın zaruriyeti açıkça görünüyor. Ne kadar yakın işbirliği yaparsa başarı oranımız o kadar yükselir.

Mısır ile farklı yöne doğru ilişkimiz ilerliyor. Cezayir, Fas, Tunus, Ürdün gibi ülkelerle çalışmalarımız var. Zalime karşı hep birlikte tek yumruk olmamız gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın adımları bu konuda beraberlik doğuruyor. Körfez ülkeleri ile yoğun temasımız var. Suudi Arabistan ve Katar bunlar da dahil.

Türkiye-Yunanistan ilişkileri

Biz hiçbir zaman gerilimden taraf olmadık. Kazan-kazan ilişkisi odaklıydık. Cumhurbaşkanımız kişisel farklılıklardan dolayı zaman zaman tepkisini dile getirdi. Yunanistan halkı Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bizlere yardım ettiler. Yunan ekipleri yoğun bir çaba içinde emek koydular ortaya. O olumlu hava oluşturdu. İki ülkede de seçimler yapıldı. İki kuvvetli iktidar seçildi. Sayın Miçotakis olumlu yaklaşım ortaya koydu, Cumhurbaşkanımız da bu olumlu yaklaşıma cevap verdi. Tarihsel olarak iki ülke arasında bir sıkıntı yok. New York’ta iki ülke arasında bazı anlaşmalar imzalandı. Geldiğimiz noktada işbirliğimiz iyi, sorunlarımız da var tabi ki. Biz istiyoruz ki; bizi bize bırakın, çözeriz biz sorunlarımızı.

Türkiye-AB ilişkileri

Biz Avrupa Birliği’ne diyoruz ki ‘maça başladık, kurallarını değiştirmeyin’. Gümrük Birliği, vize konusu, yeşil enerji, iklim konularında birçok işbirliği yapmaya gayret ediyoruz. İslamafobi konusunun çözülmesinde de sesimizi duyuruyoruz. Tam üyelik sürecini rayından çıkaran geçmişte Sarkozy’di. Seçimden sonra olumlu hava var ancak fikir ayrılıklarımız mevcut.