“Derin devlet” mi dediniz Kemal Bey?

TÜHA HABER / AKŞAM Gazetesi Yazarı Kurtuluş Tayiz, Ülkemizi ateşe verip, kardeşliğimizi dinamitleyenlerin “Türk-Kürt kardeşliği”nden dem vurmasının korkunç bir ikiyüzlülük kadar sinsi bir oyunu da ortaya koyduğuna dikkat çekiyor.

Kurtuluş Tayiz, köşesine taşıdığı “Derin devlet” mi dediniz Kemal Bey? başlıklı yazısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, pazar günü Konya’da bir ailenin katledilmesiyle ilgili paylaştığı mesajında, “En kıymetli varlığımız Türk-Kürt kardeşliğidir. Kendini derin devlet olarak görme gafletine düşen çetelere sesleniyorum: Halkımızın kardeşliğini bozma çabanıza kesinlikle izin vermeyeceğiz!” dediğini hatırlatıyor.

“Halkımızın kardeşliğini gerçekten sabote etmeye çalışan kim ve kimler?” diye soran Kurtuluş Tayiz, bu sorunun yanıtının büyük önem taşıdığını ifade ediyor ve şöyle devam ediyor:

“Önce Kemal Bey’in bahsettiği “derin devlet”ten başlayalım; derin devletin, Amerikan güdümünde Türk siyasetine, bürokrasisine ve güvenlik yapısına sızan, resmiyet kazanan yanları olduğu kadar gayriresmi olan bir “paralel devlet” olduğuna sanırım kimse itiraz etmez. Dönem dönem ideoloji ve kimlik değiştiren bu derin yapı, en son FETÖ’nün lokomotifliğinde bir “paralel devlet” olarak karşımıza çıktı.”

Kurtuluş Tayiz, 2010 sonrası resmi devlete ve siyasete diş geçiremediği için çatışmaya başlayan bu paralel devletin, organize ettiği Gezi kalkışması, MİT TIR’ları hadisesi ve 17-25 Aralık Yargı darbesi girişimiyle resmi devleti tasfiye etmeye kalkıştığının altını çiziyor.

Bunda başarısız olup güç kaybedince de son bir denemeye daha giriştiğini açıklayan Kurtuluş Tayiz, “Ama bu deneme en hain denemelerden biriydi. Paralel devlet, kontrol gücünü yitirdiği resmi devleti, 15 Temmuz hain darbe girişimini tertipleyerek tümden devre dışı bırakmak istedi. Türkiye’yi işgale açık hale getirip bölünmesini ve devletin dağılmasını amaçladılar. Fakat, derin devletin bütün hesapları, o gece sokakta, Erdoğan öncülüğünde milletin 251 şehit vererek direnişiyle boşa çıktı”ğını açıklıyor.

Kurtuluş Tayiz, 15 Temmuz gecesinin derin devlet için bir milat olduğunun altını çiziyor ve derin devlet yapılanması olarak FETÖ’nün devletten sürüldüğünü, bunun büyük bir başarı olduğunu söylüyor.

“Ama o derin devlet, bu kez yuva yaptığı ana muhalefet partisi CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinde, sivil toplum kuruluşlarında, medyada ve kontrol ettiği değişik sektörlerde varlığını korumaya devam ettiriyor” diyen Kurtuluş Tayiz, FETÖ’nün devletten düştükten sonra ana muhalefet partisi CHP’ye sığınmasını çok iyi analiz etmek gerektiğine dikkat çekiyor.

AKŞAM Gazetesi Yazarı Kurtuluş Tayiz, CHP’nin, derin devletin ana kuluçka merkezi olduğunun altını çiziyor ve FETÖ’nün devlette iktidardan düştü ama CHP’de iktidar konumunda bulunduğunu ve silahla kaybettikleri darbe şansını bugün siyasi bir 15 Temmuz’la tamamlamanın peşinde olduklarını belirtiyor.

Kurtuluş Tayiz, şöyle devam ediyor:

“Neyse, şimdi tekrar gelelim Kemal Kılıçdaroğlu’nun Konya’da bir ailenin katledilmesini “derin devlet çetelerine” bağlayan o sözlerine. Evet; Konya’daki katliam ister bir “derin devlet” organizasyonu olsun ister husumete dayalı bir katliam; fail, “Kürtleri katleden” Türkiye Cumhuriyeti devleti değildir. Konya’daki katliam bir çete organizasyonu ise arkasında bu derin devlete yataklık yapan CHP’den başkası yoktur zaten, olamaz da. Bir “derin devlet” yapısı olarak FETÖ, devletten sürülmüş ama CHP’ye sığınmıştır. Daha doğrusu ana yuvasına dönmüştür.

Kemal Bey’in “Halkımızın kardeşliğini bozma çabanıza kesinlikle izin vermeyeceğiz” diyerek hükümeti sorumlu tuttuğu sözlerinin de büyük çarpıtma içerdiğini ifade eden Kurtuluş Tayiz, PKK/HDP ile ittifak yapan Kemal Kılıçdaroğlu CHP’sinin, gerçek anlamda halkımızın kardeşliğine dinamit koyduğunu açıklıyor.

Kurtuluş Tayiz, “PKK/HDP, Amerika güdümündeki derin devlet yapılanmasının gayrimeşru çocuğudur. PKK/HDP, Türkiye’yi bölmek ve halkımızın kardeşliğini havaya uçurmak için programlanmıştır. PKK/HDP ile ittifak yapıp “halkımızın kardeşliğinden” dem vurmak büyük bir saptırma” olduğunun altını çiziyor.

Konya’daki katliamı fırsat bilerek “Kürtler katlediliyor” yaygarası koparan HDP, PKK ile birlikte 40 yıldır bu ülkede Kürtlerin katliamından sorumlu olan bir yapılanma olduğunu söyleyen Kurtuluş Tayiz, Kürtlerin gerçek anlamda düşmanının PKK/HDP yapılanması olduğunu, 90’lardan bu yana aynı Amerikan oyununun sahneye konulmak istendiğini; derin devletin sivil katliamlar yaptığını, HDPnin de “Kürtlerin sahibi” gibi sahneye fırladığını aktarıyor.

Kurtuluş Tayiz, “Fakat “Çözüm süreci” sonrası bu maske de düşmüş, oyun bozulmuştur. PKK/HDP’nin gizli ajandası deşifre olmuş; amaçlarının, Anadolu’da ayrılık ve çatışma üretmek, Suriye ve Irak gibi Türkiye’nin iç çatışmalarla dağılmasını sağlamak olduğu netleşmiştir” diyor.

Gözler önüne serilen bu gerçeği ne Kılıçdaroğlu’nun “derin devlet” demagojisi ne HDP’nin “Kürtler katlediliyor” yaygarası örtebileceğine vurgu yapan Kurtuluş Tayiz, Türk milletinin bu düzenbazlığı artık tüm çıplaklığıyla gördüğünü kaydediyor.

HABER : Ataner YÜCE & Emekli TRT Muhabiri

[TÜHA Haber Ajansı, 03 Ağustos 2021]