Akademide Etik Derneği’nin ‘Doçentlik Dosyası Değerlendirme’ Paneli gerçekleştirildi

TÜHA HABER / Merkezi Yalova’da bulunan ve Yükseköğretimde önemli boşlukları dolduran Akademide Etik Derneği (AKETDER) tarafından çevrimiçi düzenlenen ‘Doçentlik Dosyası Değerlendirme’ konusundaki Panelde, Profesörlük pozisyonuna ulaşıldığında karşılaşılacak olan görevlerden birisinin de Doçentlik pozisyonuna başvuran adayların dosyalarının değerlendirilmesi olduğuna dikkat çekildi.

Akademide Etik Derneği’nce (AKETDER), Türkiye’de ilk defa “Doçentlik dosyası değerlendirme” panelinde konuşmaçılar, Doktor öğretim üyesi akademisyenlerin doçent olabilmek için eserlerinden oluşan bir dosyanın ÜAK tarafından belirlenen jüriye sunulduğunu belirtti.

Moderatörlüğünü (AKETDER) Başkanı Prof. Dr. Fahri Apaydın’nın yaptığı panelde konuşmacılar, jürinin bu dosyayı inceleyerek doçent adayını başarılı ya da başarısız bulduğuna değinerek, ancak standartlar olmadığından çoğu durumda jürinin değerlendirmesinin de farklılıklar gösterebildiğini ve buna bağlı olarak ikimi mağduriyetlerin oluşabildiğinin altını çizdi.

Bu alandaki boşluğu ve sorunları tespit eden AKETDER deneyimli profesörlerin deneyimlerini diğer profesörlere aktarmasını ve aynı zamanda doçent adaylarının dosyalarını hazırlarken nelere dikkat etmeleri gerektiğini sağlayacak bir panelin gerçekleştirilmesinin son derece önemli ve yararlı olduğunu aktaran konuşmacılar, bu değerlendirme sürecinin Türkiye’deki tek tipçi üniversite sistemi nedeni ile bol miktarda sorunlarının olduğunun bilindiğini aktardı.

Konuşmacılar, Doçentlik jurilerinin oluşturulması ve jurilerin çalışması da kişiler arasındaki farklılıklar nedeni ile farklı sonuçların ortaya çıkmasına neden olduğunu hatırlatarak, az sayıda/yetersiz akademik etkinliği olan bir adayın Doçentlik sürecinde başarılı bulunabilirken, farklı bir juride öbür adaydan daha kuvvetli bir dosyaya sahip aday başarısız bulunabildiğine dikkat çekti.

Ayrıca, juri üyelerinin dosya değerlendirme kriterleri belli olmadığı için juri üyesinin objektifliğinin yani farklı adaylara farklı değerlendirmeler yapıp yapmadığının da bilinmediğini kaydeden konuşmacı, “daha da vahim bazı durumlarda, bağımsız değerlendirme yapılması gereken dosyaların değerlendirmesi sürecinde juri üyelerinin birbirlerine kulis yapması, hatta bir üyenin yazdığı raporu diğer üyeye göndermesi ve benzer rapor yazmasını istemesi şeklinde olayların olduğu da bilinmektedir” şeklinde ifade edildi.

Doçentlik değerlendirme sürecinin etik değerlere bağlı kalarak, adayın kişisel özelliklerine ya da onu tanıyan kişilerin yönlendirmelerine bağlı kalmadan sadece akademik kıstaslarla değerlendirmesinin önemine vurgu yapıldı.

Panelde, Doçentliğin akademik hayatın önemli bir basamağı olduğunun altı çizilerek, normalde bu aşamanın bir akademisyenin kendisini pek çok yönden geliştirdiğini,  bağımsız çalışmayı, araştırma yönlendirmeyi başardığını ve çalışmalarının bir etki yaptığını/yapacağını gösterdiği önemli bir nokta olduğu ifade edildi.

Gelişmiş ülkelerde araştırma ve eğitim ağırlıklı üniversitenin farkı bulunduğu ve doçentlik değerlendirmelerinin de Türkiye’deki gibi tek tipçi değil,  adayın bulunduğu duruma (araştırma ya da öğretim ağırlıklı olmak) ve kuruma göre yapıldığı belirtildi.

Panelde ayrıca, Ağırlıklı olarak araştırma yapan bir akademisyen ve ağırlıklı olarak öğretim yapan bir akademisyen arasında değerlendirme kriterlerinde farklılık olduğu, ancak, “ülkemiz için bu tür bir ayrım bulunmaması nedeni ile doçentlik payeleri herkes için aynı tür pozisyon durumuna indirgenmiştir. Bu nedenle, ne yazık ki her Doçentlik adayı aynı kriterler ile değerlendirilmektedir. İleride bu konuda gerekli değişikliklerin yapılması gerekmektedir” denildi.

AKETDER Başkanı Prof. Dr. Fahri Apaydın

Öte yandan Akademisyenlerden büyük ilgi görmesi üzerine AKETDER paneli üç temel bilim alan olan sosyal bilimler, sağlık bilimler ve fen bilimlerinde de her yıl 3 tane panel yapma kararı aldı.

Deneyimli profesörlerden oluşacak olan panelistler her yıl farklı olacak. Panellere her unvandan akademisyenlerin katılabilecek olması da akademisyenler için büyük bir katkı olarak görülüyor.

Dernek Başkanı Prof. Dr. Fahri Apaydın, paneller yapıldıktan sonra panelistler tarafından düzenlenecek raporların ÜAK ve YÖK’e iletilerek sistemdeki aksaklıkların giderilmesini de hedeflediklerini belirtti.  

Yalova Üniversitesi İşletme Bölümünde öğretim üyesi olan AKETDER Başkanı Prof. Dr. Fahri Apaydın, Derneğin Türk Yükseköğretim sistemine katma değer üretmek için yoğun bir şekilde çalıştığını açıkladı. 

Prof. Dr. Apaydın, çok sayıda proje ve faaliyet yürüten AKETDER’in artık Türkiye’ye mal olduğunu görmekten büyük mutluluk duyduğunu ve bu faaliyetlerle başka STK’lara da örnek olduğunu ifade etti.  

NOT: Akademisyenlerden büyük ilgi gören panel 22 Nisan 2021 saat 14:00’de çevrimiçi yapıldı. Panelle ilgili detaylı bilgiye Derneğin web sayfasından ulaşmak mümkün.  

***

Neden https://www.turkuazhaberajansi.com?

Bağımsız bir haber ajansı olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir ajans gazeteciliğini hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.

Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.

Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün https://www.turkuazhaberajansi.com’a Abone Ol.

https://www.turkuazhaberajansi.com; seninle güçlü, seninle özgür!

[TÜHA Haber Ajansı, 24 Nisan 2021]