enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
23:48 SPD Başkanı Yıldız : Kuruyan Göllerimiz ve Kesilen Sularımızın Nedeni Benzer !
23:02 AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sahte diploma soruşturmasına ilişkin, yargı sürecinin devam ediyor
22:33 Bakan Tunç: Kamu hizmetlerinin güvenliği hayati önemdedir
22:22 Kocaelispor lig için olumlu sinyaller veriyor!
21:54 TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency, Nevşehir Kültür Yolu Festivali’nde
07:26 Aceleci Tepki Siyasetine Hapsolmak
07:25 Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), faaliyete geçtiği günden bugüne yapılan 52 bin 749 başvurudan 50 bin 770’ini sonuçlandırdı…
07:15 Gazeteci Veysel KAVRAYAN’dan Türkiye Kültür Yolu Festivali’den notları!
07:13 Avrupa’nın en büyük bankalarının hisseleri geçtiğimiz hafta itibariyle Küresel Finans Krizi’nden bu yana en yüksek seviyelere ulaştı…
07:11 Dışişleri Fidan’ın üniversite diplomasına ilişkin iddiaları yalanladı
07:07 Nazım Hikmet Yaz Kampı’nın 10’uncusu Tamamlandı: Gençler Büyükada’da Buluştu
07:02 TBMM Başkanı Kurtulmuş: İnanıyorum ki komisyonumuz tarihi misyonu layıkıyla gerçekleştirecek
07:00 Azerbaycan ve Ermenistan Barış Görüşmeleri : Abu Dabi
07:00 Kocaeli Ticaret Odası’dan (KOTO), Mobilya Sektörü’ne yönelik bilgilendirme ve istişare toplantısı
06:55 Sahte Diplomalı Akademi: Türkiye’nin Çürüyen Liyakat Sistemi
06:26 İzmir’de bugünden itibaren su tüketiminin yoğun olduğu 11 ilçede planlı ve dönüşümlü su kesintilerine başlanacak…
22:21 Tarihi komisyonun ilk toplantısı sona erdi
12:23 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye’yi bölgesinde kutupbaşı yapacağız
08:10 Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi (UTDSBK), 15 – 17 Ekim 2025 tarihlerinde Bosna Hersek’te düzenlenecek
07:42 Rusya-Ukrayna Arasında Barış Neden Sağlanamıyor?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Karabağ’ı bekleyen 30 yıllık umudun anahtarı

Karabağ’ı bekleyen 30 yıllık umudun anahtarı
19.10.2020
A+
A-

TÜHA HABER / Dönüş gününü bekleyen Karabağlılar geride bıraktıkları, doğup büyüdükleri evlerin anahtarlarını hala saklıyor. Gözü gibi sakladığı anahtarlarla dönüş gününü bekleyen Musa Aziz de onlardan biri…

Damla Erikan
TRT Haber : Damla Erikan

Geçmişi uzun, acıları taze yeni hikayeler dinlemek için yola çıktık. Ankara’dan, ateşin ve rüzgarın şehri Bakü’ye indik. Kucaklandık, ”Türk kardeşlerimiz gelmiş, hoş gelmiş” dedi soydaşlarımız.

Başkentin batısında Dağlık Karabağ bölgesi 30 yıldır işgal altında. Azerbaycan ordusu, yerinden edilen 1 milyonu aşkın sivilin yeniden öz yurtlarına kavuşması için savaşıyor. Cephe hattının hemen gerisindeki Terter, Berde, Goranboy, Ağdere Ermeni güçlerinin ateşi altında. Cephe hattının uzağındaki büyük şehirler Gence ve Mingeçevir de füzelerle vuruluyor. Tarih boyunca olduğu gibi yaşanan her çatışma, vurulan her bina bir hayatı yerinden ediyor. Nedeni, sonucu ne olursa olsun kaybeden yine siviller oluyor.

”Ekmeksiz geldik inanır mısınız?”

Azerbaycan’ın ikinci büyük kenti Gence’ye, Karabağ Savaşı’nda memleketi Kelbecer’den ayrılmak zorunda kalan Musa Aziz ile tanışmaya gittik. 70 yaşındaki Aziz, 1993’te eşi Firengül Aziz ile Ermeni zulmüne sonuna kadar dayananlardan. Kelbecer’e 30 kilometre uzaklıktaki Başlıbel köyünde yaşıyordu. Bir gece köyün etrafı Ermeni güçleri tarafından çevrildi. Köylüler evlerini terk etmeye başladı çünkü askerler kadın, erkek, çocuk demeden Azerbaycan Türklerini katlediyordu.

2 oğlunu korumak isteyen Firengül Aziz, eşine ”Gitmeliyiz” dedi. Küçük kırmızı bir bavula birkaç parça eşya alıp düştüler yola. Dağ yolunu yaya aştılar Kelbecer’in merkezine geldiler. ”Burada da duramazsınız, tehlikeli” dediler. 2 çocukla kilometrelerce aç susuz yürüdüler. ”Ekmeksiz geldik inanır mısınız? Cemaat yolda kar yiyordu, Ermeni de ateşe tutuyordu” diyor Musa Aziz.

Fotoğraf: TRT Haber

[Fotoğraf: TRT Haber]

Bir gece Murov Dağı’nda kaldılar. Ardından yine yola koyulup şimdi yaşadıkları Gence’ye vardılar. Bir evladı dayanamadı bu zorluğa, Gence’ye vardıktan 1 yıl sonra hastalanıp vefat etti. 14 yıl Gence Devlet Üniversitesinin yatakhanesinde kaldı Aziz ve ailesi, ardından 2012’de devlet tarafından Karabağ’da yerinden edilenler için yapılan konutlara yerleştirildi.

Evinin anahtarlarını kilometrelerce taşıdılar

Salonunun baş köşesinde birkaç anahtar ilişti gözümüze. Burnunda tüten köyünün haritasının üzerinde geride bırakmak zorunda kaldığı Kelbecer’deki evinin anahtarlarıydı. O küçücük bavulunda üşümemek için aldıkları battaniye ve anahtarlar… Aslında evini yanında götürmüştü Musa Aziz. Döneceğinden emindi. O göremese de torunları açacaktı evinin kapılarını. Karabağ’dan çıkmak zorunda kalanların neredeyse hepsi, evinin anahtarlarını taşıdı kilometrelerce. Toprağı uğruna ölmeye hazır, son ana kadar direnen bir halkı evlerine dönemeyeceklerine inandırabilir misiniz?

”Tek bir gün gitsem, bir gün yaşasam, öz nehirlerimin suyunu içsem, evimi görsem” diyen Musa amcanın evini alsanız ne olur? O kapıları açacak ‘anahtar’ onun yüreğinde, bitmeyen umudunda, dağları aşıp getirdiği kırmızı bavulunda.

Gence’de, Bakü’de yaşayan milyonlarca Şuşalı, Hankendili, Kelbecerli bayram gününü bekliyor. Evleri yıkılsa da ölseler de zulüm de görseler Azerbaycan’dan ayrılmıyorlar. Hepsinin umutları aradan 30 yıl geçse de baki. Cepheden gelecek zafer haberi hasretle bekledikleri ata toprağı Karabağ’ın anahtarı onlar için.

[TÜHA Haber Ajansı, 19 Ekim 2020] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.