enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:26 Aceleci Tepki Siyasetine Hapsolmak
07:25 Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), faaliyete geçtiği günden bugüne yapılan 52 bin 749 başvurudan 50 bin 770’ini sonuçlandırdı…
07:15 Gazeteci Veysel KAVRAYAN’dan Türkiye Kültür Yolu Festivali’den notları!
07:13 Avrupa’nın en büyük bankalarının hisseleri geçtiğimiz hafta itibariyle Küresel Finans Krizi’nden bu yana en yüksek seviyelere ulaştı…
07:11 Dışişleri Fidan’ın üniversite diplomasına ilişkin iddiaları yalanladı
07:07 Nazım Hikmet Yaz Kampı’nın 10’uncusu Tamamlandı: Gençler Büyükada’da Buluştu
07:02 TBMM Başkanı Kurtulmuş: İnanıyorum ki komisyonumuz tarihi misyonu layıkıyla gerçekleştirecek
07:00 Azerbaycan ve Ermenistan Barış Görüşmeleri : Abu Dabi
07:00 Kocaeli Ticaret Odası’dan (KOTO), Mobilya Sektörü’ne yönelik bilgilendirme ve istişare toplantısı
06:55 Sahte Diplomalı Akademi: Türkiye’nin Çürüyen Liyakat Sistemi
06:26 İzmir’de bugünden itibaren su tüketiminin yoğun olduğu 11 ilçede planlı ve dönüşümlü su kesintilerine başlanacak…
22:21 Tarihi komisyonun ilk toplantısı sona erdi
12:23 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye’yi bölgesinde kutupbaşı yapacağız
08:10 Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi (UTDSBK), 15 – 17 Ekim 2025 tarihlerinde Bosna Hersek’te düzenlenecek
07:42 Rusya-Ukrayna Arasında Barış Neden Sağlanamıyor?
07:39 İslamofobi mi Yoksa İslam Düşmanlığı mı?
07:34 Rusya’da bilime ve akla yatırım
07:32 Mersin’de ünlüleri gençleştiren, şifa ve güzelliğin adresi: Getat uzmanı Dr. Işıl ÖZDEMİR!
07:20 İsrail ve Yunanistan bu gelişmeyi, sadece güvenlik değil, nüfuz mücadelesi açısından da kritik bir eşik olarak okuyor…
07:19 Devlet Bahçeli: Türkiye terör musibetinden kalıcı olarak kurtulacaktır
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye’siz Çözüm Olmaz

Türkiye’siz Çözüm Olmaz
04.10.2020
A+
A-

TÜHA HABER / SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, sık görüştüğü dünya liderlerine ‘artık bu sorunlar Türkiye olmadan çözülemez‘ realitesini kabul ettirdiğini, Trump’ın da Putin’in de Merkel’in de ve Macron’un da bu gerçekliği gördüğüne dikkat çekti.

Burhanettin DuranProf. Dr. Burhanettin DURAN, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün TBMM’nin yeni yasama yılı açılışında kapsamlı bir konuşma yaptığına değinerek, Türkiye’nin uluslararası konumunun ve dış politikasının ana parametrelerini özetlediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, dünya siyasetinin gidişatı ve çatışma bölgeleri için hem eleştiride hem öneride bulunduğuna vurgu yapan Prof. Dr. DURAN, “Ana mesajı, Türkiye’nin mücadele ve rekabetten asla çekinmeyen ancak barış ve iş birliği için de her daim gayret gösteren bir ülke olduğuydu” diye konuştu.

Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye’nin özgüvenini Gazi Meclis, Cumhuriyetin 100. Yılı ve 2200 yılı aşkın devlet geleneği gibi temalarla vurguladığının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Doğu Akdeniz, Suriye, Irak, Dağlık Karabağ, Körfez ve İsrail dış politika bağlamında önem verdiği konular olduğunun altını çizdiğini ifade eden Prof. Dr. DURAN, “Azerbaycan’a desteğimizi tekrarlayan Erdoğan, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı gündem yoğunluğunu iki şeye bağladı:

  • Türkiye’nin demokratik-ekonomik atılımlarına içte, dışta gösterilen direnç.
  • Uluslararası düzenin yeni bir yol ayrımına gelmesi.

Buradan hareketle Erdoğan, Türkiye’nin “küresel krizlerin en çok yaşandığı coğrafyanın tam merkezinde yer aldığını” ve “adaletli bir küresel yönetim düzeni kurmaya” gayret edeceğini vurguladı”ğını açıkladı.

“Krizler coğrafyasının merkezinde olmak zor bir durum” diyen Prof. Dr. Burhaneddin DURAN, yine de bunun, Türkiye’yi yeni kapasiteler geliştirmeye ve bölgesindeki boşlukları doldurmaya ittiğine işaret etti.

Prof. Dr. DURAN, “Bilinmeli ki, etrafımızdaki bölgedeki güç boşluğunun negatif sonuçları herhangi bir eksene dayanarak karşılanamaz” dedi.

“ABD, NATO veya AB ile gerilmeyin diyenler de Rusya-Çin-İran ile yeni eksen kuralım diyenler de coğrafyamızın ve yeni dünyanın güç denklemlerini okuyamıyor” diye konuşan Prof. Dr. Burhaneddin DURAN, “Türkiye yalnız kaldı,” ya da “Ankara, Batı’dan koptu” ya da “ABD düşman oldu, Moskova-Tahran hattı ile iyi geçinmeli” diyenlerin hepsi aynı naiflikle malul” değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. DURAN, Blok ya da eksen siyasetinin yerini “rekabet ve iş birliğini” aynı anda harmanlayan büyük güçler siyasetinin aldığına dikkat çekerek, Suriye’de Rusya, İran ve ABD ile hem rekabet hem de iş birliği yapmak durumunda olduğumuzu hatırlattı.

“Libya’da da aynısı Rusya, Fransa ve Mısır için geçerli. Dağlık Karabağ konusunda Rusya’yı karşımıza almamalıyız ancak üstü kapalı bir bilek güreşi de realite. Yeni güç oyunun formülü bu: hem rekabet hem iş birliği” olduğunun altını çizen Prof. Dr. Burhaneddin DURAN, Son yıllarda Türkiye’nin, önüne “meydan okuma” olarak çıkan çatışmaları “fırsata” çeviren bir yönetim tarzı geliştirdiğini açıkladı.

Prof. Dr. DURAN, “Türkiye mecburiyetleri güçlü ve kararlı bir liderlikle yeni imkanlara dönüştürdü. Sahada varlık göstererek masadaki yerini aldı. Coğrafyanın getirdiği yükleri taşımayı kendi milli gücünü pekiştirmek için kullandı”dedi.

Türkiye’nin Terörle mücadele, mültecilere ev sahipliği ve insani yardımların yanı sıra sert gücünü istikrarı korumak için de seferber ettiğini hatırlatan SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhaneddin DURAN, “Somali, Katar ve Libya örnekleri hatırlanmalı. Elbette, Suriye’den Libya’ya Doğu Akdeniz’den Körfez’e ve Dağlık Karabağ’a kadar sözkonusu çatışmaların ya da gerilimlerin çıkmasında Ankara’nın bir sorumluğu bulunmuyor. Ancak sözkonusu krizlere milli güvenliğini korumak için müdahil olmak zorunda kalan Türkiye artık bu krizlerin geleceğini belirleyen en etkili güçlerin arasında” bulunduğuna dikkat çekti.

Prof. Dr. DURAN, son dönemde Türkiye’nin askeri gücü kullanmasının eleştirildiğini hatırlatarak, “Halbuki en uzun sınırı Suriye ile olmasına ve 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapsa da Türkiye, Suriye’ye askeri müdahalede bulunan ülkelerin en sonuncusu. Ankara, PKK-YPG’ye sınırlarında bir terör devleti kurdurulmasına göz yumamazdı. Bunun için ABD, İran ve Rusya ile önce gerildi, sonra rekabet ve iş birliğini aynı anda yürüten bir politika üretti. Yine Libya’da BM destekli Serraj Hükümeti çökmek üzere iken talep üzerine müdahil oldu” dedi.

Türkiye’nin Deniz yetki alanları ile ilgili menfaatlerini korumaya almakla kalmadığını, Libya’da istikrar ve barışa katkı sağladığının altını çizen .Prof. Dr. Burhanettin DURAN, yine Doğu Akdeniz’de 2003’den itibaren Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın maksimalist taleplerinin Türkiye’yi dışlayan bir yere geldiğini açıkladı.

Prof. Dr. DURAN, Ankara’nın, bu kabul edilemez dışlamayı kırmak için hem donanmasını hem çözüm önerisini seferber ettiğini ifade ederek, “Bu yeni yaklaşım etrafımızdaki bölgede oluşan güç boşluğuna bir cevap. Birçok kriz alanında şu gerçeklik oturdu: artık masada Türkiye olmadan çözüm olamaz” diye kaydetti.

HABER : Ataner YÜCE 

[TÜHA Haber Ajansı, 04 Ekim 2020] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.