TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency
ANKARA, 15 HAZİRAN 2025
Güvenlik Analisti Hurşit DİNGİL’in, “Saldırıların boyutu ne ve hangi hedeflere yönelik yapılmıştır?” başlıklı yazısının detayı şöyle:
13 Haziran 2025 gece saat 02.00-03.00 arasında başlayan İsrail’in çok aşamalı hedefli hava saldırıları İran’ın askeri (kara-deniz-hava/uzay) ve nükleer komuta yapısını büyük ölçüde hedef almıştır. Saldırıda İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, DMO Havacılık ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Emir Ali Hacızade ve Hatemül Enbiya Komutanı (DMO müşterek kuvvetler komutanı) Gulam Ali Reşid ile birlikte çok sayıda nükleer bilimci ve nükleer yetkili öldürülmüştür. Buna ek olarak İran’ın nükleer tesisleri (Fordo ve Natanz), kritik askeri tesislerini koruyan batı bölgesindeki hava savunma sistemleri ve askeri yerleşkeler de saldırılarda hedef alınmıştır. Saldırılarda Tahran’da bulunan DMO komutanlarının yaşadığı konutlar ve DMO ana karargahları kuvvetle muhtemel alçak irtifalarda manevra yapabilen akıllı ve güdümlü mühimmatlarla vurulmuştur. Alçak irtifada manevra yapabilen bu mühimmatlar saldırıların içeriden yardımcı unsurlarla iş birliğinde (hedef tespit-doğrulama) gerçekleştirildiği çıkarımına neden olmaktadır. Bu saldırılar 12 Nisan’da Umman’da başlatılan ABD-İran nükleer müzakerelerinin iki ay geçmesinin sonrasında gerçekleşmiştir. Müzakerelerde dördüncü tur itibarıyla anlaşmazlıklar başlamış ve ilk olarak Bender Abbas Limanı patlaması gündeme gelmiştir. Söz konusu patlama müzakereleri askıya almış ve ardından beşinci tura geçilmiştir. Bu anlaşmazlıklar İran’ın nükleer program kapsamında elde ettiği zenginleştirilmiş uranyum (yüzde 60) ve buna yönelik faaliyetler temelinde gelişmiştir.
Öte yandan 12 Haziran itibarıyla ABD Başkanı Donald Trump’ın İran devrim rehberine gönderdiği anlaşma çağrısı ve tehdit mektubundaki süre de dolmuştur. Bu mektupta Trump, İran ile anlaşma yapılmazsa askeri seçeneklere başvurulacağını belirterek tehdit beyanında bulunmuştur. Nitekim bu sürenin dolmasına bağlı olarak İsrail’in dahil olduğu ilk aşamada Düşman Hava Savunma Sistemlerinin İmhası Harekatı (DEAD) başlatılmıştır. Bir diğer ifadeyle ABD müzakereler tıkandıkça İsrail üzerinden İran’ı dengelemiştir. Bu doğrultuda Nisan ve Ekim 2024’te İsrail’in gerçekleştirdiği Düşman Hava Savunma Sistemlerinin Bastırılması Harekatı’nın (SEAD) devamı olarak söz konusu bu saldırı dizini gerçekleştirilmiştir. Nisan ve Ekim 2024 hava saldırılarında İran’ın nükleer ve kritik askeri tesislerini koruyan hava savunma şemsiyesi büyük ölçüde sakatlanmıştır.
19 Nisan 2024 tarihli hava saldırısında İsfahan’da bulunan 8. Şikari Ana Jet Üssü’ndeki S-300 hava savunma sistemleri ünitelerinin kamikaze İHA’larla hedef alındığı açık kaynaklara yansımış ve uydu görüntüleri de bu durumu teyit etmiştir. Benzer şekilde 26 Ekim 2024’te gerçekleştirilen hava saldırısında Tahran ve çevresindeki Hawk, S-300 ve S-300PMU-2 hava savunma sistemleri, radar, ateş kontrol üniteleri ve bataryalarının bazıları vurulmuştur. Açık kaynak bulguları ve uydu görüntüleri de bunları teyit etmiştir. Nihayetinde 2024’ten bu yana hava savunma şemsiyesi görece devre dışı bırakılan İran, nükleer müzakerelerin tıkanmasına bağlı olarak kapsamlı ve hedefli şekilde vurulmuştur. Esasında İran’ın nükleer müzakerelere yönelmesinde bu saldırılarla hava savunma şemsiyesinin etkisiz kalması da önemli bir yerde durmaktadır. Bu saldırıların maksatlarında İran’ın askeri komuta ve nükleer komuta hiyerarşisini ortadan kaldırmak hedeflenmiş, bununla birlikte yüksek seviyeli karar alıcılar öldürülmüştür. Saldırılarda hedef alınan komutanların İsrail’e düzenlenen “Sadık Vaat 1 ve 2” balistik füze, seyir füzesi ve kamikaze İHA operasyonlarından sorumlu yüksek seviyeli karar alıcı komutanlar olması bu saldırıdaki öne çıkan motivasyonlardan biridir.
Yaklaşık olarak gece 02.00-03.00 arasında başlayan 6-7 aşamalı ve açık kaynak bulgularına göre Irak-İran sınırı (Tikrit/Selahaddin) üzerinden F-15, F-16 ve F-35 savaş uçaklarının kullanıldığı saldırıda ilk aşamada İran’ın batı bölgesindeki hava savunma sistemleri ve radarları etkisizleştirilmiştir. Ardından başkent Tahran’daki askeri-nükleer komuta kademesinin yaşadığı muhitler (Mahallati, Ferahzadi, Kamraniye, Sadabad, Nobunyad, Şehrak-i Çamran) güdümlü alçak irtifada mühimmatlar (Seyir füzeleri, hava-kara füzeleri, akıllı mühimmatlar, radara görünmez teknolojiler) kullanılarak vurulmuştur. Yine beraberinde Kirmanşah, Tahran, Tebriz, Ahvaz, Huzistan, Loristan, İlam, Hemedan ve Şiraz olmak üzere “Sadık Vaat” operasyonları sırasında da kullanılan askeri karargahlar, hava savunma sistemleri, balistik füze ve kamikaze İHA üsleri hedefler arasında yer almıştır. Saldırılar sırasında füze ve kamikaze İHA üslerini vurmak İran’ın misilleme kabiliyetlerini sınırlandırma maksatlarına işaret etmektedir. Saldırılarda İsfahan’daki Natanz uranyum zenginleştirme nükleer tesisine birden fazla sığınak delici bomba atıldığı değerlendirilmektedir. Yine Kum’da muhtelif askeri ve nükleer hedeflerin vurulduğu da rapor edilmiştir.
***
Yazar hakkında
Özgeçmiş
2017 yılında Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler programından bölüm ve fakülte birincisi olarak mezun oldu. Lisans ve lisansüstü dönemlerde Dışişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Rekabet Kurumu, TRT gibi çeşitli kamu kuruluşlarında stajlar yaptı. 2019 yılında İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans programından “Putin Dönemi Ulusal Güvenlik Stratejileri ve Suriye Müdahalesi” başlıklı teziyle mezun oldu. 2024 yılında İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programından “Büyük Güç Rekabeti (2017-2023) Bağlamında İran-İsrail Mücadelesi” başlıklı doktora tezini savunarak mezun oldu. Ulusal güvenlik stratejileri ve doktrinleri, büyük güç rekabeti, asimetrik ve hibrit tehditler, yükselen tehditler, başlıca çalışma konuları arasında yer almaktadır. İyi derecede İngilizce, orta seviyelerde Farsça, Rusça, Arapça dillerini bilmektedir.