enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:35 Kocaeli’deki depo yangınıyla ilgili 7 kişi açığa alındı
00:17 Demir Perdenin Ardında: Yıkılışının 36. Yılında Berlin Duvarı ve Dönüşen Dünya
00:12 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev ve Şerif ile görüştü
00:12 Bakan Kurum, “Karabük Afet Konutları Temel Atma Töreni”nde konuştu…
00:09 Bakan Göktaş, “Türkiye’nin sosyal yapısını daha dirençli bir hale getireceğiz.”
00:08 Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığının “Ev Sahibi Türkiye” başvuruları,10 Kasım Pazartesi günü başlayacak…
00:04 Adalet Bakanı Tunç, “Adaleti, herkese hak ettiğini vermek”
00:03 Türkiye, üst üste 3. kez UNESCO Yürütme Kurulu üyeliğine seçildi
00:03 Bakan Işıkhan: Lösemili çocuklarımızın tedavisinde kullanılan 77 ilacı karşılıyoruz
12:09 Amsterdam, Amsterdam olalı böyle bir gece yaşamadı: Cim bom tezahüratı Büyükelçimiz ile daha da gürleşti… 
00:12 Okullarda ara tatil dün başladı…
00:10 Türkiye’de 1 Nisan 2026’dan itibaren 5G teknolojisiyle, köklü değişikliklerin yaratması bekleniyor…
00:10 TBMM Başkanlığına, aralarında Özgür Özel’in de bulunduğu 12 milletvekili hakkında 18 dokunulmazlık dosyası sunuldu.
00:08 Plastik Su Şişesi Araştırmasının Sonuçları Açıklandı
00:06 Milli İstihbarat Akademisi, “Türkiye-Somali İlişkileri: Çok Boyutlu Bir Ortaklık Modeli” başlıklı rapor yayımladı…
00:05 Hollanda Parlamentosu’nun, Türkiye seçimleri için oy kullanan Türklere yasak getirme önerisine tepki…
00:05 Türkiye’de “sığınak” yönetmeliği güncellendi: Tüm yeni binalarda zorunlu olacak
00:04 TÜİK Açıkladı: Sanayii Sektöründe, en çok tüketilen enerji kaynağı elektrik
00:03 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “İklim değişikliğiyle mücadelede, güney ve kuzey arasında bir köprü rolü üstlenmeye hazırız”
00:03 AK Parti’nin iktidara gelişlerinin 23. yıl dönümü dolayısıyla “#SizBunuOkurken” isimli kampanya
TÜMÜNÜ GÖSTER →
16.07.2020
A+
A-

TÜHA HABER / Alman basınındaki yorumlarda, Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi kararına ve bu adımın olası sonuçlarına geniş biçimde yer veriliyor.

Süddeutsche Zeitung‘daki yorumda Ayasofya adımını atan Erdoğan’ın ‘”modern Türkiye’yi bir yön değişimine zorladığı” ve bu adımın Batı’yla ilişkileri onarılamayacak biçimde değiştireceği savunuluyor:

“Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesiyle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sınırı aşmış oldu. Hem kendi ülkesini -hem de dünyayı- modern Türkiye’yi değiştirecek bir yön değişimine zorluyor. Erdoğan’ın bunu stratejik bir hesap olarak mı yaptığı yoksa (insanların dikkatini) bu pervasız adımıyla iç siyasetten (ekonomi, yozlaşma, korona) uzaklaştırmak mı istediğinin bir önemi yok. Önemli olan şu: Türkiye’nin dünyanın müslüman ülkeleriyle ilişkileri değişecek; saf bir hayranlık ve takdirle şekillenen bir karakter alacak. Ancak Avrupa, Avrupa Birliği ve ABD’yle ilişkileri de değişecek ve bu ne yazık ki daha iyi yönde olmayacak.”

Bayreuth’de yayımlanan Nordbayerischer Kurier’deki yorumda Erdoğan’ın elinin zayıflamasına karşın, Türkiye’de muhalefetin bir alternatif sunmadığı belirtiliyor.

“Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesiyle Erdoğan, artık İslami ve ulusal çevrelere oynamaktan başka bir çaresi kalmadığını göstermiş oldu. Henüz bir yıl önce, Cumhurbaşkanı dini çevrelerin bu yöndeki talebini geri çevirmişti. Şimdi bu sözümona zafer kartını oynamak zorunda, zira elinde neredeyse oynayacak başka kart kalmadı. Ancak, bütün bunlar Erdoğan’ın yakında iktidarı kaybedeceği anlamına gelmiyor. Muhalafet parçalanmış durumda ve stratejik işbirliklerine muktedir durumda değil. Üstelik, Erdoğan hala ülkedeki karizmatik lider konumunda. Ancak anketler, kan kaybettiğini gösteriyor. Darbe girişiminden dört yıl sonra, birçok Türk’ün kafasında Erdoğan’ın ülkeyi krizden çıkartma yetisine sahip doğru insan olup olmadığı konusundaki soru işaretleri artıyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung’daki yorumda, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın dışardan gelen eleştirilere karşı halkı arkasına alma taktiğini devam ettirdiği görüşü savunuluyor:

“Erdoğan kendini Konstantinopolis’i fetheden Fatih Sultan Mehmet’in varisi gibi yansıtıyor: Hristiyanlara karşı muzaffer ve Müslümanların koruyucusu olarak. Bu yolda da Cumhuriyetin kurucusu olan Atatürk’e kadar giden bir hükmü değiştirmesi, Türkiye’de laikliğin İslami ögeler taşıyan bir sisteme ne derece evrildiğini ortaya koyuyor. Yurtdışından gelecek eleştiriler de Erdoğan’ın elini güçlendiriyor. Şimdiye kadar bir takım yabancı komplo teorilerine karşı Türkiye’nin bağımsızlığını korumak için halkı arkasına alma (stratejisi) hep işe yaradı. (…) Her daim daha sonra telafi edebileceği kadar porselen kırıyor. Bu yüzden de Ayasofya’nın kapılarının turistlere açık kalacağının da altını defalarca çizdi.”

Rusya ve Çin’in vetosu sonrası, BM Güvenlik Konseyi Suriye’ye insani yardımların artık Türkiye-Suriye sınırındaki iki kapıdan değil, tek bir kapıdan gönderilmesine karar verdi. Yapılacak yardımlara karşı Rusya ve Çin’in tutumu, Phorzheimer Zeitung’daki yorumun eleştiri konusunu oluşturuyor:

“Acil yardıma gereksinimi olan insanlara yardım edilmeli. Bu uluslararası hukukun temel ilkelerinden. Ancak en başta Rusya ve Çin, Suriye’nin kuzeybatısına yapılacak yardımlarda bu prensibi ayaklar altına aldı. Birleşmiş Milletler örgütü UNICEF’e göre ikinci sınır kapısının kapatılmasıyla 500 bin kadar çocuğa yapılacak yarımların önü kesilmiş oldu. Bu bile, her zamanki gibi Şam’ın kasabı diktatör Beşar Esad’ın üzerine kalkan olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in soğuk kalbini yumuşatmaya yetmez. Yüzbinlerce Suriyeli için bu bir trajedi. Onlara yardım etmek için BM dışında yollar bulunmalı.”

[TÜHA Haber Ajansı, 16 Temmuz 2020]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.