enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:16 İslam aleminin üç ayları Pazar günü başlıyor…
10:52 Bakan Tunç: ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ülkemiz için, milletimizin geleceği için çok önemli bir süreç…
08:59 İHA tehdidi: Türkiye’nin hava savunması hazır mı?
00:47 Mehmet Akif Ersoy soruşturmasındaki soru işaretleri
00:35 Şirketlerden N’Aber!
00:28 Fikret Yüksel Foundation ile Başlayan 27 Yıllık Yolculuk, Fikret Yüksel Eğitim Vakfı ile Türkiye’de Kök Salıyor
00:25 Bakan Tunç: ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ülkemiz için, milletimizin geleceği için çok önemli bir süreç…
00:24 AK Parti’nin 60 sayfa ve 15 başlıktan oluşan raporu TBMM Başkanlığı’na teslim edildi…
00:19 Donald Trump 900 milyar dolarlık savunma bütçesini imzaladı
00:17 Almanya’da tüketici güveni sarsıldı
00:13 ASELSAN’dan NATO üyesi ülkeye 410 milyon dolarlık ihracat
00:08 Süre yıl sonu doluyor: Suriye’de Kürtlerle anlaşma olur mu?
00:02 Yunanistan’ı kuranlar, onu kendi çıkarları için kullanmak isteyen İngilizler ve Fransızlardı…
10:22 Dünyada gündemin öne çıkan haberlerinden özetler!….
10:04 Türkiye’de ve Dünyada ‘Ekonomik Görünüm’…
09:16 Gazeteci Aslı SÖZLİR’den ‘Sabah Kahvesi’ Orada N’ler oluyor?
07:09 Dünyanın korkulu rüyası: Gazap ve Hayalet sistemleri
05:01 Trump’ın Ukrayna Barış Planı ve Self-Determinasyon Üzerinde Düşündürdükleri
00:54 (TARİŞ), 2025–2026 üretim sezonu için zeytinyağı alım fiyatlarını açıkladı…
00:51 Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, Gazze’de yaşananları haber yaptı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

VS: Hükümet ağzına o kötü sözü henüz almadı

VS: Hükümet ağzına o kötü sözü henüz almadı
24.03.2020
A+
A-
Seksenler_2019 banner

TÜHA HABER / Alman basınının yorum köşelerinde koronavirüs salgını nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları ve kriz döneminde sosyal medyanın rolü değerlendiriliyor. 

(TÜHA) Türkuaz Haber Ajansı’nın Deutsche Welle Türkçe’ye (DW) dayandırdığı habere göre, Almanya’da koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında eyaletler ve federal hükümet ülke genelinde sokağa çıkmaya sert kısıtlamalar getirdi. Volkstimme gazetesi, hükümetin tam anlamıyla sokağa çıkma yasağı getirmemesine eleştirel yaklaşıyor:

“Hükümet henüz ağzına o kötü sözcüğü, ‘sokağa çıkma yasağını’ almaktan çekiniyor. Zira olağanüstü hal ve özgürlüklerin kısıtlamasını çağrıştırıyor. “Temas yasağı” aslında aynı anlama gelse de daha yumuşak bir ifade biçimi. Böylece Berlin’in peşinden sadece Bavyera, Saksonya ve Saar eyaletleri koşuyor. Bu sınır eyaletleri vatandaşlarının özgürlüklerini sert şekilde kısıtlamaya devam etmekten çekinmiyor. Bazılarının ilk dile getirdiği gerekçe, önlemlerin vatandaşların yararına olduğu ve onları zorlama amacının bulunmadığı. Resmi olarak özgürlüklerin kısıtlanması, yeniden özgürlüklere kavuşmak için olmazsa olmaz bir gerçek olarak gösteriliyor. Eğer Almanya’da salgın bu hızla yayılmaya devam ederse açık alanlarda iki kişiden fazla bulunma yasağı da yetersiz kalacaktır.”

Konu, Allgemeine Zeitung‘un yorum köşesinde şu sözlerle ele alınıyor:

“Almanya, bir anlamda özgürlükleri de kısıtlayan bu krizi öncelikle sağlam demokrasisi ve hükümete duyulan büyük güven duygusuyla aşmasına aşacaktır. Ancak sorulması gereken soru, bunun ne kadar uzun soluklu olabileceği. Özgürlüklerin daha ne kadar süreyle kısıtlanacağı ve bu kısıtlamaların kaldırılması için hangi koşulların yerine getirilmesi gerektiğine ilişkin sorular er ya da geç sorulmaya başlanacaktır. Bu söylemlerin ne kadar makul yönetileceğine, muhtemelen ülkedeki demokrasinin geleceği karar verecektir.”

Neue Osnabrücker Zeitunga göre hükümetin tam teşeküllü bir sokağa çıkma yasağı getirmemesi yerinde bir karar:

“Öğrenmeye direnenler her yerde bulunur. Buna karşın Alman halkının çoğunluğu korona krizi karşısında alınan güvenlik önlemlerine uygun olarak hareket ediyor. Bu yüzden ilk aşamada federal hükümet ve eyalet hükümetlerinin genel bir sokağa çıkma yasağı uygulamasına geçmemeleri doğru bir karar. Politikacılar da vatandaşlara davranışlarını değiştirme konusundaki sorumlulukları bağlamında güvenmeli. Almanya’nın bazı bölgelerinde temel haklar zaten bir bir çok kişinin hayal bile edemeyeceği ölçüde kısıtlanmış durumda. Bu durum salgını demokrasi için bir turnusol testine dönüştürebilir. Ancak bireylerin toplumsal yaşama erişimleri ve haklarının süresiz olarak kısıtlanmasına hizmet etmemeli.”

Stuttgarter Zeitung ise salgın sırasında sosyal medyanın oynadığı rolü yorum konusu yapıyor:

“Sosyal medyanın kriz dönemindeki rönesansı sadece pandemi hakkında bilgi yaymakla sınırlı kalmıyor. İnternet platformları koronavirüs krizini birçok insan için biraz daha katlanılabilir hale getiriyor. Torunlar ve büyükanneler görüntülü sohbet yoluyla zar oyunları oynayabiliyor. Çalışma arkadaşları paydostan sonra sanal olarak kadeh tokuşturabiliyorlar. Ünlü piyanistler Instagram’da ücretsiz konserler verebiliyor… Bir zamanlar vizyon şöyleydi: Sosyal medya bilgiye ulaşımı demokratik hale getirebilir, topluluklar oluşturabilir, mekansal mesafeyi ortadan kaldırabilir. Sosyal medyayı bunların gerçekleşmesi için kullanma zamanı geldi. Ve akılıca kullanıldığında ‘antisosyal medya’ olmadığını anlamanın da vakti geldi.”

[TÜHA Haber Ajansı, 24 Mart 2020] 

Benim Adım Melek banner
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.