enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:44 Röportaj | Mavi Vatan Doktrini ve Suriye ile MEB Anlaşması: Türkiye’nin Stratejik Vizyonu
07:44 ‘Maarifin Yüz Akı dergisi’nin dördüncü sayısı için başvuru kılavuzu yayımlandı…
07:39 İran’da Azerbaycan’a karşı karalama kampanyası genişliyor
07:32 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 25 Ağustos’ta Cidde’de yapılacak İİT Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi’ne başkanlık edecek…
07:30 Aliyev-Paşinyan görüşmesi: Trump Kafkasya’da Putin’i nasıl ekarte etti?
07:27 Kiraların yüksek olması nedeniyle Antalya, İstanbul İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerde memur açığını büyütüyor…
07:13 İran-Türkiye BRICS Ortaklığı: Bölgesel Dinamikler Arasında Ekonomik Fırsatlar
07:04 Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Aydın: Terörsüz Türkiye ortamında kaynaklarımız daha verimli kullanılacak
07:03 Kiraların yüksek olması nedeniyle Antalya, İstanbul İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerde memur açığını büyütüyor…
07:02 Filistinli gazeteciler, Gazze’deki gerçekleri belgelemenin bedelini canlarıyla ödüyor
07:00 BM raporu Gazze Şehri’nde kıtlık olduğunu teyit etti
09:38 Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi’nin (TUDPAM) “Dış Bakış” dergisi okurlarıyla buluştu
07:51 Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK), New York’ta ödül töreni ve sergi düzenleyecek
07:47 Türkiye’nin turizm gelirlerindeki büyüme, otel yönetim sistemlerinde teknolojinin önemini artırıyor
07:45 Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, kentin merakla beklediği raylı ulaşım projesini sosyal medya hesabı üzerinden duyurdu..
07:34 Saadet Partisi Muğla İl Başkanı Cebrail Tümenci, “Kaynak çok, israf on kat daha fazla”
07:28 CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Kanko’dan Telekom Şirketlerine Sert Eleştiri…
07:16 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, bugün Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Hattı’nın temeli atılacak…
07:15 Türkiye’de sağlık ve infaz koruma görevlilerinin mesleki üniformalarıyla işyeri dışına çıkmaları, çeşitli güvenlik, psikososyal ve hukuki riskler barındırıyor…
07:14 Köklerden ve Değerlerden Dirilişe: Millî Mücadelenin Şahlandığı, Millî Direnişin Alevlendiği Karakese/Dörtyol/Hatay
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Vefatının 1. Yılında Yüz Akımız Fazıl Bayraktar

Vefatının 1. Yılında Yüz Akımız Fazıl Bayraktar
A+
A-

11 Haziran 2022, asker, şair, yazar, düşünür hemşerimiz Fazıl Bayraktar’ın vefatının 1. yılı. Bu 1 yıl nasıl çabuk, nasıl göz açıp kapayıncaya kadar geçti! Nurlar içinde yatsın.  

Fazıl Paşa'ya son görev | Kastamonu Gazetesi - Kastamonu ve Bölge Haberleri, Kastamonuspor, Şehir Gündemi ve Son Dakika HaberleriGeçen yıl vefatından sonraki günlerde kendisine dair yazdığımız yazıda hem bir asker hem bir edebiyat adamı olarak sahip olduğu erdem ve ayrıcalıklara bir gazete yazısının izin verdiği ölçüde değinmiştik. Bu yazıda da bunlara biraz dah farklı açılardan değinmeye devam edeceğiz.   

Fazıl Bayraktar, Yaratıcı Kudretin birbirinden değerli kabiliyetlerle donattığı, sayısı çok fazla olmayan insanlardan biriydi. Türk subayı olmanın bütün erdem ve ayrıcalıklarını tam olarak temsil etmesinin yanında “sanatkâr” nitelemesini de tam olarak hak eden çok iyi bir şair, yazar ve ülke ve toplum sorunlarına da eğilen bir düşünür, bir entelektüel ve bir memleket sevdalısı idi. Bütün bu farklarına rağmen son derece iddiasız ve alçakgönüllüydü. Sahip olduğu üstün nitelikleri ne şöhret ne de zenginlik yolunda kullanılacak bir araç olarak görmüştür. Hep münzevi, yani sessiz, kendi halinde, çap ve kapasitesi müsait olmasına rağmen asla öne  çıkmayan bir yaşamı ve tarzı tercih etmiştir. Bu yüzden ben bu büyük, bu değerli insan söz konusu olduğunda Mehmet Akif’in ünlü beyitini hatırlarım: 

Rahmetle anılmak, ebediyyet budur, amma, 

Sessiz yaşadım, kim beni nereden bilecek! 

Bir Müslüman için ölümünden sonra olabildiği kadar çok kişi tarafından rahmetle anılmak temenni edilecek en güzel şeylerden biridir. Ama bunun için de çok tanınmış, çok bilinmiş olmak gerekir. Fazıl Bayraktar, bütün liyakatine rağmen görülmemiş tevazuu dolayısıyla böyle bir imkana ne yazık ki kendine yaraşır ölçüde ulaşamamıştır.  

Benim kişisel gözlemime göre Fazıl Bayraktar, hemşerileri olan Kastamonulular tarafından bile yeteri kadar bilinmemekte ve tanınmamaktadır. Kendisi öne çıkmak istememiş, şöhrete tenezzül etmemiş olsa bile hiç değilse Kastamonuluların Kastamonululuk adına, onun Kastamonuyu onurlandıran başarılı mesleki kariyeri, şairliği ve  yazarlığı dolayısıyla kendisini yakından tanıma çabası göstermeleri gerekmez miydi? Bırakın Kastamonu genelini Araçlı olup da yüksek öğrenim görmüş bazı kimselerin bile Fazıl Bayraktar’dan habersiz olduğunun tanığıyım!   

Halbuki Fazıl Bayraktar hem Araç hem de Kastamonu yöresiyle ilgili birbirinden güzel hikayeler yazmış hem de Kastamonu yöresi kültür ve folkloruyla ilgili araştırmalar yapmış ve bunlar kitaplaşmıştır. Bunlardan Kastamonu kültürüne ve folklarına ait bilmediğimiz çok şeyler öğreniyoruz. “Hacı hacıyı Mekke’de, derviş dervişi tekkede bulur” atasözü dilimizin genelleşmiş bir atasözüdür. Bu atasözüne Kastamonuluların “deli deliyi dakkada bulur”u ilave ettiğini ben onun “Kastamonu Yöresi Deyim ve Manileri” adındaki kitabından öğrendim. Buna göre atasözü şu şekle giriyor: ““Hacı hacıyı Mekke’de, derviş dervişi tekkede, deli deliyi dakkada bulur.” Fazıl Bayraktar’ın Kastamonu yöresiyle ilgili hikayeleri, Kastamonuyu ve Kastamonuluyu yazıyla ebedileştirecek edebiyat ürünleridir.  

Doğduğu memleketin edebiyatını, kültür ve folklorunu tanıtmaya bu kadar gönül vermiş ve çaba harcamış bir insanın hemşerileri tarafından bu kadar az bilinmesi “vefasızlık”tan başka bir kelimeyle anlatılamaz.  

Fazıl Bayraktar; Türk hikayeciliğinin bir mensubu ve öznesi olarak 20. Yüzyılın ilk yarısında Türk hikayeciliğin piri sayılan Ömer Seyfettin’in 20. Yüzyılın ikinci yarısındaki muadilidir. Ömer Seyfettin’i de Fazıl Bayraktarı da doğru dürüst okuyanlar bu karşılaştırmadan hiç şüpheye düşmezler.  

Dikkat edildiyse her fırsatta Fazıl Bayraktar’ın tevazuundan söz ediyoruz. Şimdi size somut bir örnek vereceğim:  Fazıl Bayraktar’ın “Harran Güzellemesi” adında bir şiir kitabı var. Bu kitapta çok güzel şiirler var. Bir tanesi (kitaptaki dizgisiyle) şu: 

Karanlık, aydınlıktan; 

Yalan, doğrudan kaçar. 

Güneş,  

Yalnız da olsa 

Etrafa ışık saçar. 

Üzülme! 

Doğruların kaderidir yalnızlık. 

Kargalar sürü ile, 

Kartallar yalnız uçar.  

Mahkeme duruşmalarında okunmuş, sosyali de dahil medyanın bütününde şöhret olmuş bu gerçekten güzel şiir, şu anda internet ortamında Ömer Hayyam’ın bir rübaisi olarak şu şekilde karşımıza çıkıyor: 

Karanlık aydınlıktan, yalan doğrudan kaçar.
Güneş yalnız da olsa etrafa ışık saçar.
Üzülme, doğruların kaderidir yalnızlık.
Kargalar sürüyle, kartallar yalnız uçar. 

Birçokları, bir şiirinin bu çapta hit olmasından kasım kasım kasılır, bu durumu şöhret yolunda bir çıta daha yukarı çıkmak için fırsat sayardı. Yanlışlığı ya da uyanıklığı ortaya çıkrmak için anında meydana atılırdı. Fazıl Bayraktar ise, şiiri üzerinden yapılan bu yanlışlığın, daha doğru bir ifadeyle uyanıklığın hesabını sormayacak, düzeltilmesi için çaba harcamayacak kadar gani gönüllü bir büyük insandı.   

Ruhu şâd, mekânı cennet olsun.  

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

[TÜHA Haber Ajansı, 10 Haziran 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.