Valerien Ismael’i Ghezzal sırtladı

Hazırlık kampında da oynanan 6 maçın 5’ine 3’lü savunmayla çıktı Fransız çalıştırıcı. En son Sampdoria karşısında ise biraz kötü sonuçlar biraz da taraftar tepkisiyle karışık 4-3-3’e dönüş yaptı. O maçtan memnun kalmış olacak ki bütün planlamanın 3’lü savunma üzerine yapıldığı sezona 4’lü sistemle başladı Valerien Ismael.

İlk yarıda topun ve oyunun hakimi Beşiktaş gibi gözükse de üretme noktasında siyah beyazlılar sıfırdı. Taraftarın itici gücü Valerien Ismael’in öğrencilerine sadece tempo katabildi. Öyle ki Beşiktaş’ın ilk isabetli şutu 44’üncü dakikada geldi. Oyun her ne kadar siyah beyazlılara yakın dursa da maçın en net pozisyonuna Yukatel Kayserisporlu Gavranovic girdi. İlk 45 dakika bazen sevinç bazen keder tadında geçti Dolmabahçe’de.

Teknik Direktör Valerien Ismael maçın gidişatından memnun kalmış olacak ki 2’nci devreye değişiklik yapmadan başladı Beşiktaş. E haliyle sahadaki futbolda da bir değişim yoktu. Ta ki 57’nci dakikaya kadar. Beşiktaş’ta sözleşmesi feshedilmesi beklenen Kevin Nkoudou, yeşil zemine ayak bastığı gibi Dolmabahçe’de rüzgarın yönü de değişti. Tempo arttı, baskı arttı ve haliyle üst üste pozisyonlar da gelmeye başladı. Aradığı golü bulamayan Beşiktaş’ta ise sezona kaos ile başlanması önleyen isimse “by magic” oldu. Rachid Ghezzal, ceza sahası dışından Toni Kroos vari kullandığı ayak içiyle galibiyeti getiren isim oldu.

Peki Beşiktaş’ta işler neden beklendiği gibi gitmedi? Yaklaşık 40.000 taraftarın önünde pozisyona bile girmeye nasıl başaramadı siyah beyazlılar? Neden geçen yıl TFF 1. ligin en iyi 6 numarası Kartal, 8 numarada denendi? Neden alamet-i faikası ceza sahası golcülüğü olan Muleka sol kanatta oynatıldı? Neden maçın adeta kaderini değiştiren takımın en kreatif isimlerinden biri olan Nkoudou ile sözleşme feshedilmek istendi? Neden koca bir transfer dönemi geride kalmasına rağmen stoperde 2010 yılından beri süre gelen “Necip orayı halleder”cilik yapıldı? Bunların hepsine zaman cevap verecektir diye düşünüyorum…

Dünkü maçı bir şarkıyla anlatacak olsam bu şüphesiz Erol Evgin’den “ Ah bu hayat çekilmez” adlı eser olurdu. “Ligin henüz ilk maçı olmasa, transfer dönemi devam ediyor olmasa, bir de şapkadan tavşan çıkaran Ghezzal olmasa… Ah bu hayat çekilmez”…