Uygur Meselesine Bakış

TÜHA HABER / Hidayet UYGUR… Uygur Türk’ü, 26 yaşında Türk-Alman Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğrencisi olan Hidayet UYGUR, ‘haberiniz.com.tr’de köşe yazarlığı yaparak, Uygur Sorunu hakkında Dünya’da ve Türkiye’de öne çıkan en önemli gelişmeleri aktarıyor.

‘haberiniz.com.tr‘de henüz üç hatadır yazı yazan Hidayet UYGUR, bu hafta ‘Uygur Meselesine Bakış‘ başlıklı yazısında Birleşmiş Milletler’in (BM) yayınladığı Doğu Türkistan’la ilgili açıklamaya yer veriyor.

Hidayet UYGUR, yazısında Birleşmiş Milletler’in (BM), Doğu Türkistan’da bulunan, varlığı Çin tarafından reddedilen toplama kamplarında özgürlükleri ellerinden alınan insanların çeşitli zulümlere maruz bırakıldığını bunun yanı sıra bu insanların bölgede bulunan fabrikalarda zorla çalıştırıldığını belirttiğine dikkat çekiyor.

Yine BM uzmanlarına göre, 150’den fazla Çinli ve yabancı şirket Uygurların maruz bırakıldığı ve zorla çalıştırılma koşullarıyla doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı olduğunun açıklandığını aktaran Hidayet UYGUR, “BM bu açıklamalarını yapmadan önce Amerika Birleşik Devletleri 2020 Aralık ayından bu yana Uygur Özerk Bölgesi’nden pamuk ithalatını durdurmuştu” dedi.

Yazar Hidayet UYGUR, Amerika’nın ardından aralarında H&M, Nike ve Zara’nın da bulunduğu çeşitli hazır giyim devlerinin de pamuk tedarikini durdurduklarını açıkladığını ve insan hakları ihlallerinden dolayı duydukları endişeyi dile getirdiklerini belirtti.

Çin’in ticari baskısı geri adım attırdı.

Şirketlerin açıklamalarından sonra Çin kamuoyunda bir karşı saldırı hareketinin başladığını açıklayan Hidayet UYGUR, Sosyal medyada yürütülen boykot çağrıları ve Çinli influencerların sponsorluk anlaşmalarından çekilmesini duyurmasıyla birlikte tekstil şirketlerinin geri adım attığının altını çizdi.

Hidayet UYGUR, Çin ticari baskı politikasıyla istediğini elde ederken, şirketlerin de ticari kaygılar neticesinde insanlık sınavından sınıfta kaldığını söyledi.

ABD 2020 İnsan hakları raporunu yayımladı. 

Hidayet UYGUR, raporun Çin bölümünde, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerinin “soykırım” olarak tanımlanırken, bölgedeki hak ihlallerine geniş yer ayrıldığına vurgu yaptı.

‘1 Nisan şaka değil Soykırım’

Uygur Türk’ü Hidayet UYGUR, şöyle devam etti:

“Yukarıda okuduğunuz başlık, Türkiye’nin dört bir yanında ve yurtdışında çeşitli şehirlerde düzenlenen protestoların adıydı. Uygur Türkleri’nin kitleler halinde toplama kamplarına konulmaya başlanmasının 4. yılına girdik. Bu 4 yılda, binlerce insan yakınını kaybetti, anneler çocuklarından, çocuklar ailelerinden ayrıldı. Ölümler yaşandı. Ayrılıklar oldu. Yakınlarının ölüm haberini alan sevindi en azından haberini aldım diye. Habersiz kalanlar ise binlerce kez öldü, yine kimselerin haberi olmadan”.

***

Hidayetullah Uygur (Öğrenci)

1995 yılında Kaşgar’da dünyaya geldim. 2002’den beridir İstanbul’da yaşıyorum. Türk Alman Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğrencisiyim. Çin’in kuzeybatısında bulunan bir köyden İstanbul gibi bir metropole gelmek ve burada eğitim hayatıma başlamış olmam, hayatımı büyük oranda değiştirdi. Kendimi geliştirmeye çok önem veriyorum. Çeşitli üniversite kulüplerinde çalıştım. Farklı bir çok etkinlikte bulundum. Çeşitli üniversite organizasyonlarına katıldım. Fütüristler Derneği ile tanışmam yine bir üniversitenin mesleki gelişim için düzenlediği kongre sayesinde oldu. Sonrasında Genç Fütüristler ile tanışarak hayatımda kendimi ait hissettiğim bir yerde bulunmaktan mutluluk duydum. Geçen dönemde Genç Fütüristlerin İletişim ve İnsan Kaynaklarından sorumluydum. Bu dönem Koordinatörleriyim ve bu sorumluluktan büyük gurur duyuyorum.

[TÜHA Haber Ajansı, 09 Nisan 2021]