UHA/ İnternational News Agency’nın derlediği kısa kısa özet haberler!

* TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency’ndan Gazeteci Mustafa SALMAN, Hafta içi gündemin öne çıkan haberlerini sizin için kısa kısa özet halinde derledi.
* Detayı bültenimizde!…
UHA/ İnternational News Agency
Gazeteci* Mustafa SALMAN
ANKARA, 15 HAZİRAN 2025
*** Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, görüşmede İsrail ile İran arasındaki çatışma, bölgesel ve küresel konular ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede İsrail’in İran’a yönelik hukuksuz saldırılarını en kuvvetli şekilde telin ettiğini belirtirken İran halkına can kayıpları nedeniyle başsağlığı dileklerini iletti.
İsrail’in saldırılarının uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu vurgulayan Erdoğan, bunun tüm bölgeyi ateşin içine çekmeyi amaçladığını, Netanyahu’nun saldırılarla nükleer müzakere sürecini sabote etmeye teşebbüs ettiğini kaydetti.
Erdoğan görüşmede İsrail’in İran’a yönelik saldırılarla dünyanın dikkatini Gazze’deki soykırımdan uzaklaştırmaya çalıştığını belirtti.
Türkiye’nin Natanz’daki tesiste nükleer sızıntı ihtimaline ilişkin gelişmeleri yakından izlediğini aktaran Erdoğan, nükleer anlaşmazlığın tek çözümünün diplomatik süreçler olduğunu aktardı.
*** Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan barış için yoğun diplomasi trafiği.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Pakistan Başbakanı Şerif ve Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgede barışın tesisi için yoğun diplomasi trafiğini sürdürüyor.
İsrail-İran çatışmalarının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir güvenlik toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki ülkelerin liderleriyle de birçok telefon görüşmesi yaptı.
İsrail ile İran arasındaki çatışma, bölgesel ve küresel konuların ele alındığı görüşmelerin detayları İletişim Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından paylaşıldı.
ABD
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye’nin İran ile İsrail arasındaki gerilimi yakından takip ettiğini, Türkiye’nin başlatılan nükleer müzakereleri, anlaşmazlığın çözümü için tek yol olarak gördüğünü ifade etti.
ABD’nin anlaşmazlığın çözümü için nükleer müzakerelerin devam etmesi gerektiğine dair görüşünü desteklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerilimde kontrol dışı bir tırmanmanın önlenmesi için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu aktardı.
Suudi Arabistan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile gerçekleştirdiği görüşmede, Netanyahu yönetimindeki İsrail’in bölgenin istikrarı ve güvenliği için en büyük tehdit olduğunu, bunu İran’a yönelik saldırı ile bir kez daha gösterdiğini, tansiyonun düşürülmesi için İsrail’in durdurulması gerektiğini ifade etti.
Uluslararası camianın Filistin’deki işgal ve soykırıma göz yummasının İsrail’i bu hukuk tanımaz ve saldırgan noktaya getirdiğini söyleyen Erdoğan, ABD ile İran arasındaki nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışının sürdüğü bir dönemde, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalama amacını taşıdığını, nükleer sızıntıya neden olan saldırıların İsrail’in bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, bölgenin yeni bir krize tahammülünün olmadığını, çıkabilecek yıkıcı bir savaşın tüm bölge ülkelerine yönelik düzensiz GÖÇ dalgaları oluşturabileceğini, nükleer anlaşmazlığın yalnızca müzakerelerin sürdürülmesi ile çözülebileceğini ifade etti.
Ürdün
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile yaptığı telefon görüşmesinde, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının bölgenin güvenliğine ciddi zarar verebilecek bir provokasyon olduğunu, İsrail’in ve Netanyahu yönetiminin saldırgan ve hukuk tanımaz tutumunun küresel boyutta istikrar ve güvenlik sorunu doğurduğunu ifade etti.
Uluslararası toplumun Filistin’deki işgal ve soykırıma sessiz kalmasının İsrail saldırganlığını bu boyuta taşıdığını söyleyen Erdoğan, saldırılarla İsrail’in İran’ın nükleer programına ilişkin meselede çözüm çabalarını baltaladığını, İsrail saldırıları neticesinde oluşabilecek nükleer sızıntının sivilleri, bölgesel ve küresel sağlığı tehdit ettiğini ve İsrail’in bu hususu hiçe saydığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, nükleer müzakerelerinin devam etmesinin ihtilafın çözümünün tek yolu olduğunu, bu saldırıların Filistin davasını unutturmasına izin verilmemesi gerektiğini ifade etti.
Mısır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile gerçekleştirdiği görüşmede, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının bölgenin güvenliğine ciddi zarar verdiğini, Netanyahu hükümetinin hukuk tanımazlığının küresel boyutta istikrar ve güvenlik sorunu olduğunu ifade etti.
İran’ın nükleer programına ilişkin uzlaşma arayışının İsrail tarafından baltalanmaya çalışıldığını, bunu önlemek için müzakerelerin devam etmesi gerektiğini belirten Erdoğan, İsrail’in İran’a yönelik düzenlediği saldırılarla Gazze’deki soykırımı gölgelemesine asla izin verilmemesi gerektiğini de ifade etti.
Pakistan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile yaptığı görüşmede, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının kabul edilemeyeceğini, bu saldırıların bölge güvenliğine ciddi zarar verdiğini, İsrail’in küresel boyutta istikrar ve güvenliği tehdit ettiğini aktardı.
İsrail tarafından düzenlenen saldırıların İran’ın nükleer programına ilişkin uzlaşma arayışını da baltaladığını ifade eden Erdoğan, görüşmede Filistin’deki işgal ve soykırıma sessiz kalınmasının İsrail’i bu noktaya getirdiğini, İsrail’in Gazze’deki soykırımı bu saldırılar yoluyla gölgelemesine izin verilmemesinin önemli olduğunu belirtti.
Suriye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile olan görüşmesinde, İsrail’in yol açtığı şiddet sarmalının bölgeyi tehdit ettiğini, Suriye’nin bu çatışma ortamının dışında kalmasının önemli olduğunu ifade ederek, İsrail saldırganlığının oluşturduğu mevcut ortamda terör örgütleri ve radikal unsurlara karşı daha dikkatli olunması gerektiğini aktardı.
*** Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati ile telefon görüşmesi yaptı.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Fidan, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Bayramov ve Mısır Dışişleri Bakanı Abdulati ile telefonda görüştü.
Görüşmelerde, İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği saldırı ve diğer bölgesel konular ele alındı.
*** Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), “Genelkurmay Başkanlığının güvenlik duvarının İsrail ordusu ile doğrudan bağlantılı bir firmaya emanet edildiği” iddiasını yalanladı.
DMM’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bölge ve dünya barışını tehdit eden İsrail ile ilgili tutumunun son derece net olduğu belirtildi.
Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri ile İsrail arasında bağ kurmaya dönük paylaşımların, kamuoyunu manipüle etme amacıyla başvurulan bir dezenformasyon olduğuna işaret edildi.
Açıklamada, Milli Savunma Bakanlığının, iddiada adı geçen firma ile hiçbir faaliyetinin bulunmadığını önceki açıklamalarında da paylaştığı anımsatılıp şunlar kaydedildi:
“Buna rağmen halkı yanıltıcı bilginin ısrarla servis edilmeye devam edildiği tespit edilmiştir. Halkı yanıltıcı bilgileri alenen yayma TCK 217/A maddesi uyarınca suçtur. Milletimizin göz bebeği ve Peygamber ocağı Türk Silahlı Kuvvetlerini karalamaya dönük her türlü faaliyet hassasiyetle takip edilecek ve gerekli yasal süreçler izlenecektir.”
*** Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Kıbrıs meselesinin Türkiye için sadece bir dış politika konusu değil, milli bir dava ve kardeşlik meselesi olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) başkenti Lefkoşa’da “Kıbrıs’ta Çözümün Anahtarı: Eşit Egemen İki Devlet” paneli düzenlendi.
Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, programda katılımcılara video mesajla hitap eden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye için Kıbrıs meselesinin, salt bir dış politika konusu değil; milli bir dava, gönüllerde yer edinen bir kardeşlik meselesi olduğunu ifade etti.
Altun, Kıbrıs Türklerinin, Rum kesiminin ENOSİS hayali ve etnik temizlik planı çerçevesinde sergilediği baskı, dışlama ve şiddet politikalarına maruz kaldığını ve büyük acılar yaşadığını hatırlattı.
Tüm siyasi ve diplomatik yollar tükendikten sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin, uluslararası hukuktan doğan garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdiğini anımsatan Altun, bu harekatın Kıbrıs Türk halkı için bir dönüm noktası olduğuna, barışın ve huzurun kapılarını araladığına işaret etti.
Kıbrıs Barış Harekatı’ndan bu yana aradan geçen yıllarda Kıbrıs Türk halkının, federasyon temelindeki tüm çözüm çabalarına samimiyetle yaklaştığını, barıştan yana tutumunu muhafaza ettiğini vurgulayan Altun, Rum tarafının uzlaşmaz tavrıyla Kıbrıs Türklerinin iradesini ve iyi niyetini hep karşılıksız bıraktığına dikkati çekti.
2004 yılında Annan Planı’na Türk tarafının yüzde 65 oy oranıyla “evet” demesine rağmen, Rum tarafının yüzde 76 ile “hayır” diyerek barışı bir kez daha sabote ettiğini dile getiren Altun, bu apaçık gerçeğe rağmen Avrupa Birliği’nin, Rumları tek taraflı olarak Birliğe kabul ederek barışın sabote edilmesini adeta ödüllendirdiğini kaydetti.
Kıbrıs için artık yeni bir çözümün konuşulması gerektiğinin altını çizen Altun, Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyarak iki devletli çözüm vizyonunu kararlılıkla savunduğunu bildirdi.
Bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu’nda uluslararası topluma yaptığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıma çağrısının önemli olduğunu ifade eden Altun, sözlerine şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanı’mız 3 Mayıs 2025 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiği ziyarette, KKTC’nin tanınması için gayretlerimizi artırarak sürdüreceğimizi, KKTC’yi asla yalnız ve kimsesiz bırakmayacağımızı bir kez daha kararlılıkla vurgulamışlardır.
“KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi, Kıbrıs Türklerinin Ada’daki meşru ve kalıcı varlığının da bir sembolüdür”
Söz konusu ziyarette Sayın Cumhurbaşkanı’mızın katılımıyla açılışı yapılan KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi, Kıbrıs Türklerinin bağımsızlığının ve egemenliğinin yanı sıra Ada’daki meşru ve kalıcı varlığının da bir sembolüdür.”
Türkiye’nin milli teknoloji hamlesinin önemli bir yansıması olan TEKNOFEST’in kardeş vatanda düzenlenmesinin Türkiye’nin KKTC’ye verdiği desteğin başka bir veçhesi olduğunu belirten Altun, 20-21 Mayıs 2025’te Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi’nde ise KKTC’nin Türk dünyasının ayrılmaz parçası olduğunun vurgulanmasının ayrıca kıymetli olduğunu ifade etti.
Kıbrıs Türk halkının, bu coğrafyada köklü bir geçmişe, sarsılmaz bir iradeye ve onurlu bir geleceğe sahip olduğunun altını çizen Altun, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu haklı davasını kendi davası bildiğini ve gereken her türlü desteği sunmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.