enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
18:47 Hollanda’nın en renkli insanı Bülent TÜRKER’den muhteşem bir tören daha…
12:05  İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyasal Strateji ve Diplomasi Kulübü’nden ‘Online’ Çatışma Bölgeleri Eğitim Programı
06:46 Hollanda’da görülmemiş bir seçim yarışı: 4 parti liderlğe oynuyor!
00:04 Bahis skandalı: Hakemler ne ceza alabilir, lig etkilenir mi?
00:04 Cumhurbaşkanı Erdoğan, BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi Açılışı ve İlk Yeni Altay Tankları Teslimat Töreni’nde konuştu.
00:04 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu,Türkiye’nin 14. hava kampüsünün 31 Ekim’de Sivas’ın Divriği ilçesinde açılıyor…
00:03 Almanya Başbakanı Merz bugün Türkiye’ye geliyor
00:03 Günün önemli şirket haberleri
00:02 Gelecek yıl uzaya fırlatılması planlanan yeni nesil Connecta IoT uyduları, 5G NB-IoT teknolojisiyle donatılacak.
00:02 Samsun Yurt Savunma Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı yayımladı
00:02 Fırat-Dicle Havzasındaki Kuraklık Dengeleri Bozar
00:02 DoktorTakvimi, İstanbul Maratonu’nda geleceğin hekimleri için koşacak
00:01 Türk azınlık ve toplulukları FUEN 69. Kongresi’ne katıldı  
00:01 Araştırmacı Zeynep Gizem Özpınar: Nadir Toprak Elementleri: Türkiye’nin Yükselen Jeostratejik Konumu 
00:00 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’den “Çalı Canavarı”, kırsal yollarda çalı, diken ve taş gibi engelleri temizliyor, ulaşım güvenliğini sağlıyor
00:00 Devlet Bahçeli: Terörün son bulması ülkemize kalıcı bahar havası getirecek
21:26 GastroAntalya’da, Türkiye’nin en yaratıcı bartenderları lezzet ve sunumda sınırları zorlayacak
21:03 TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency’ndan Gazeteci Veysel KAVRAYAN, Balıkesir Sındırgı merkezli 6,1 büyüklüğünde önceki gün meydan gelen deprem bölgesindeydi…
20:05 “Casusluk” suçundan yürütülen soruşturma kapsamında MASAK tarafından hazırlanan ön raporda, Merdan Yanardağ’a zarfla para verilmiş
00:08 Dünya Tekvando Şampiyonası’nda Emine Göğebakan, kadınlar 46 kiloda ve Nafia Kuş Aydın, kadınlar +73 kiloda altın madalya kazandı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye’nin Hedefte Olmasından Ne Anlamalıyız?

Türkiye’nin Hedefte Olmasından Ne Anlamalıyız?
A+
A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Meclis’i açış konuşmasında “Vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir” açıklaması farklı açılardan tartışılıyor.

Nebi Miş | Yazar | Kriter Dergi

Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Meclis’i açış konuşmasındaVaat edilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir” açıklaması farklı açılardan tartışılıyor. Konuşulması, gündem olması, tartışılması doğal. Ancak tartışmalarda- içinde uluslararası ilişkiler dersi veren akademisyenlerin de olduğu- bazı gazeteci ve analistler, Erdoğan’ın bu sözlerinin gerçekliği yansıtmadığını iddia ediyorlar. Bunun iç siyasete dönük “yeni bir hamaset” olduğunu söylüyorlar. İçeride konsolidasyon için böyle dediğini ileri sürüyorlar. İsrail’in hedefinde Türkiye’nin olamayacağını, iki ülkenin savaşa girmeyeceğini belirtiyorlar.

Böyle düşünenler, iddialarını güçlendirmek için konuyu doğrudan savaş literatürüne çekip birtakım gerekçeler sıralıyorlar. Aslında söylediklerinin içinin boş olduğunu kendileri de biliyor. İsrail’in hedefinde Türkiye’nin olmayacağını söyleyenler, “analiz” değil “açıklama” yapıyorlar. Bir öngörüde bulunmuyorlar. Pozisyonlarının gereğini yerine getiriyorlar. Çünkü hizalandıkları yer böyle konuşmalarını icap ettiriyor. Sadece 7 Ekim’den bu yana, İsrail savaş şebekesinin açıklamalarına bakıldığında Türkiye’nin hedefe koyulduğu kolayca görülür. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasında “vaat edilmiş topraklar hezeyanı“, “dini fanatizm” göndermesi bu çevrelerin açıklamalarına bir referanstır.

İsrail’in Türkiye ile savaşmayacağını söyleyenler, Lübnan ya da Suriye’ye de olduğu gibi “doğrudan” saldırmayacağı argümanını ileri sürüyorlar. Bunu söyleyince de çok önemli bir analiz yaptıklarını zannediyorlar. Türkiye’nin İsrail’in hedefinde olduğunu belirtmek, “İsrail daha güçlüdür dolayısıyla, bugünden yarına doğrudan işgal planı var” demek değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söz konusu konuşmasının tamamını anlayarak dinleseler ya da okusalar itiraz ettikleri hususların, orada açıkça cevabı vardı.

Erdoğan’ın aynı konuşmasında, “İsrail’in, Filistin ve Lübnan’daki saldırılarını çok yakından takip ederken, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde, bölücü örgütü maşa olarak kullanmak suretiyle, nasıl birer küçük uydu yapı kurmak istediğini de çok net görüyoruz” uyarısını sıradan bir açıklama olarak görmemek gerekir.

Bugüne kadar, PKK ve PYD’yi büyütenler, FETÖ’yü destekleyenler kimlerdi? Sınırlarımızın yanı başında otonom bir terör devletinin kurulması için İsrail’in PYD/PKK terör örgütüne yardımları ne anlama geliyordu? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “one minute” çıkışından itibaren, Türkiye’yi içeriden çökertmeye, kurumlarını çalışmaz hale getirmeye, kimlik grupları arasında çatışma çıkarmaya, ülkenin bölünmesi için sözde özerklik ilanı denemesine, darbe ve işgal girişimlerine kimler destek verdi? Bunlar, Türkiye’nin hedef haline getirilmesi değil miydi? Bütün bu süreçlerin “one minute” çıkışından sonra yaşanması da mı bir şey söylemiyor?

Gezi Parkı eylemleri, MİT TIR’ları kumpası, 17-25 Aralık FETÖ’cü yargı ve emniyet darbe girişimi, 6-7 Ekim olayları, çözüm sürecini bitiren hendek ve çukur terörü ve en nihayetinde 15 Temmuz FETÖ’cü darbe ve işgal girişimini kimler destekledi? Arkasında kimler vardı? Bunlar hiç yaşanmamış olsa, Erdoğan’ın bu açıklamalarına itiraz edenlerin söylediklerine en azından dikkat kesilebilirdik. Farklı bir bakış açısı diyerek önemseyebilirdik. Ancak söz konusu organize saldırılar yakın dönemde oldu, ne yaşandığını çok iyi biliyoruz.

Dolayısıyla, Türkiye’nin hedefte olmasından neyi anlamamız gerektiği gayet açık. Türkiye’nin teyakkuzda olması anlaşılabilir bir durum. Sınırımızın öte tarafında yaşananlar malum. Ortadoğu’da jeopolitik ve güvenlik dengelerini değiştirecek, uzun dönemli etkileri olacak savaş ve derinleşen kriz devam ediyor. Arap ayaklanmaları pek çok dengeyi sarsmıştı. Ortadoğu’da son on yıllık dönemde oluşan kısmı yeni statüko da yeniden sarsıldı. Sonuçları beklenenden daha yıkıcı olabilir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.