enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:43 Gaziantep İl Tarım ve Orman Müdürü Karayılan’dan Nizip Ticaret Odası’na (NTO) ziyaret
07:39 Gazeteci-Yazar Merve GÜRBÜZ, “İran, modern savaş teknolojisinin gerisinde mi kaldı?”
07:38 Hatay Sörf Merkezi, Türkiye Şampiyonası’ndan 6 madalya ile döndü
07:02 Gazeteci – Yazar Bekir AĞIRDIR, “Bahçeli’nin yeni anayasa çağrısı, yalnızca metin değişikliği değil; seçim sistemi, parti yasası ve meclis iç tüzüğü”
07:00 İran, İsraillilere ülkeyi terk etme, Kanal 12 ve Kanal 14 televizyonlarına da “tahliye” uyarısında bulundu.
01:36 Orman yangınlarıyla mücadele kapsamında Bolu’daki ormanlık alanlara girişler 01 Temmuz-30 Eylül 2025 tarihleri arasında yasaklandı.
01:19 İran-İsrail Çatışması İran Kamuoyuna Nasıl Yansıyor?
00:58 İnfografik: İsrail, İran’ı Vurdu: Nükleer Tesisler Hedef Alındı
09:17 18 ilde DEAŞ operasyonu: 39 gözaltı
09:00 Yeni haftada hava nasıl olacak?
08:49 İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’den (DMM), günün öne çıkan haberleri…
08:28 Cumhurbaşkanı Erdoğan “kabine” toplantısına başkanlık edecek
08:13 WWF-Türkiye: “Köpek Balığı Yaşayan Deniz Sağlıklı Denizdir!”
07:27 Mesaisine bugün başlayacak Meclis Genel Kurulu’nun gündeminde bu hafta da Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) olacak.
11:18 Devlet Bahçeli: İsrail, saldırılarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır
10:32 UHA/  İnternational News Agency’nın derlediği kısa kısa özet haberler!
10:04 Su, Suyun Önemi Türkiye’de Su Politikaları ve Su Sorunu Üzerine Kısa Anımsatmalar…
07:48 Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’dan SS. İzmit Sanayi Sitesi’nde sanayi sitesinde inceleme ziyareti
07:46 İsrail-İran saldırılarının boyutu ne ve hangi hedeflere yönelik yapılmıştır?
07:42 İsrail-İran saldırıları askeri perspektiften ne anlama gelir?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye’nin hamleleri Batı’yı tedirgin etti

Türkiye’nin hamleleri Batı’yı tedirgin etti
30.12.2020
A+
A-

 

TÜHA HABER / Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayii hamlesi başlatarak batılı ülkelerin pazarına girmesi ABD ve Avrupalı ülkeleri rahatsız etmeye başladı. Uzmanlara göre bu da Türkiye üzerinde baskıların artmasına neden oldu.

Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayii hamlesi başlatarak batılı ülkelerin pazarına girmesi ABD ve Avrupalı ülkeleri rahatsız etmeye başladı. Uzmanlara göre bu da Türkiye üzerinde baskıların artmasına neden oldu. Peki gerçekten askeri ve siyasi boyutun önüne geçen işin ekonomi boyutu Türkiye’nin son dönemlerde daha sık maruz kaldığı ‘baskıların’ temelini mi oluşturuyor? İşte haberimizin ayrıntıları…

TRT Haber’de yer alan habere göre, Her ne kadar Ankara’nın Suriye’de bir terör devletine izin vermemesi, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin çıkarlarını ne pahasına olursa olsun koruyacağını ilan etmesi, Libya’da oluşturulmak istenen tabloya müdahalesi ve Azerbaycan’ın yanında durarak sahaya doğrudan etkisi sonucu bazı kararların alındığı düşünülse de uzmanlar işin ticari boyutunun da ıskalanmaması gerektiği görüşünde.

BAĞIMLILIK BİR TEHDİT

Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin de sürecin ‘ekonomik’ boyutunun en az diğer boyutlar kadar, hatta onlardan daha da önde olduğuna inananlardan…

Süreci Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı üzerinden somutlaştıran Şahin, hem platform hem de silah/mühimmat olarak uzun yıllardır ABD, Almanya ve çeşitli Avrupa ülkelerine bağımlı olunduğunu söyledi.

“Bu bağımlılık, bölgesindeki en güçlü donanma olan Türk Donanması için stratejik bir tehdit parametresi” diyen Şahin’e göre yabancı bir ülkeden tedarik edilen platform belki de 30 yıl ve üzeri bir süre karşı ülkeye ihtiyaç duymanıza neden oluyor.

ABD VE AVRUPA’YA BAĞIMLILIK KIRILIYOR

İlgili platformu aldıktan sonra neden bu kadar uzun süre o ülkeyle ilişkilerin ‘iyi’ kalması gerektiği konusunu sorduğumuz Anıl Şahin, şunları söyledi:

“Çünkü siz yabancı bir ülkeden platform tedarik ettiyseniz, bu platformu en az 30-40 sene kullanıyorsunuz. Bu kadar uzun bir süre boyunca platformun idame edilmesi için yıllar içerisinde gerek parça gerekse mühimmat tedarik etmeniz gerekiyor. Sizin 20 yıl önce aranızın iyi olduğu ve platform tedarik ettiğiniz ülke, 20 yıl sonra bu platform için istediğiniz parçaya veya mühimmata ambargo koyabiliyor.

Bu sebepten ötürü Türk Donanması’nın, yerli sistemlerle teçhiz edilmesi hayati bir konu ve MİLGEM ile MİLDEN projeleri sayesinde bu gerçekleştiriliyor. Milli ve azami ölçüde yerli olarak üretilen dört adet ADA sınıfı korvet, halihazırda Türk Donanması’na hizmet ediyor.

Yerli ve milli olarak ürettiğimiz her platform, her mühimmat hatta tek bir cıvata bile ABD ve Avrupa’ya bağımlılığımızı kırmamız anlamına geliyor.”

MUADİLLERİN YERİNE YERLİLER HAZIR

Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin’in bu noktada üzerinde durduğu bir diğer husus da son dönemde gerek karada, gerek havada gerekse de denizde yerlileştirme çalışmaları doludizgin devam ediyor.

Deniz Kuvvetleri örneğinden devam eden Şahin, “Biz yerli deniz platformlarımız ile paralel olarak bu platformlarda kullanılan silah sistemlerinin de geliştirilmesi için çeşitli projelendirmeler gerçekleştirdik” dedikten sonra süreci şöyle özetledi:

“Gemisavar füze, torpido, dikey atım sistemi, satıhtan havaya füze ve yakın hava savunma silah sistemi halihazırda savaş gemilerimizde ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından kullanılan uçak/helikopter platformlarındaki ana silah sistemlerini oluşturuyor. Biz bunların tamamında, yurt dışına bağımlıyız.

Bugün bahsini geçirdiğimiz ATMACA gemisavar füzesi, AKYA ağır sınıf torpido, ORKA hafif torpido, OMGS füzesi ve GÖKDENİZ gibi bir kısmının adını zikrettiğimiz sistemler ile bu bağımlılık sona erecek.”

“AVRUPA VE ABD ÜLKELERİNİN HEDEF PAZARINA GİRDİK”

Kendi ihtiyacı için yerli ve milli savunma sanayii hamlesi başlatan Türkiye’nin Pakistan, Türkmenistan, Ukrayna, Tunus gibi ülkelere savunma sanayii ürünlerini ihraç etmesini hatırlattığımız Anıl Şahin, asıl ‘kırılmanın’ bu tür adımların ardından hız kazandığının altını çiziyor.

Şahin’e göre NATO’nun en büyük ikinci ordusu olan Türkiye batılı askeri sistem üreticileri için ‘az bulunur bir pazar.’

‘Yerli olarak üretirseniz batılı ülkelerin pazarı olmaktan çıkarsınız’ diyen Şahin’e göre Ankara’nın bir diğer ‘sakıncalı’ adımı ‘Made in Türkiye’ savunma sanayi sistemlerini başka ülkelere satması oldu:

“ABD ve Avrupalı ülkelere kendi pazarınızı her geçen yıl giderek daha az açmaya başladınız… Bununla yetinmediniz ürettiğiniz sistemleri dünyanın farklı coğrafyalarında satmaya başladınız… Yani batının pazarı olarak görülen yerlere siz çok güçlü bir ‘oyuncu’ olarak girdiniz. Çünkü sahip olduğunuz sistemler savaş sahasında rüştünü ispat etti…

Tüm bunların karşılığında kimsenin sizi övmesini ya da önünüzü açıp, yolunuzdan çekilmesini bekleyemezsiniz. Batı da tam olarak bunu yaptı. Ne zaman ki Türkiye bahsettiğim adımları attı, karşı taraftan gelen baskılar da arttı.

Ben bu baskıların merkezinde ne S-400’ün ne de Suriye’deki harekatlarımızın yani sadece diplomatik etkenlerin olmadığı kanaatindeyim. Ankara’nın askeri sistemler açısından batının ‘ticari çıkarlarına dokunması’ bence son dönemlerde karşılaştığımız sorunların en temel noktalarından birini oluşturuyor.”

[TÜHA Haber Ajansı, 30 Aralık 2020]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.