enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
19:39 Ahıska Türklerinin sürgün edilişinin 81. yılı
07:50 İklim krizi, mevcut eşitsizlikleri, adaletsizlikleri açığa çıkaran ve derinleştiren bir “risk çarpanı”…
07:46 Adı terörle anılan Gabar Dağı, şimdi enerjide önemli bir nokta…
07:30 Tarihi komisyon 18 Kasım’da toplanacak
07:16 Gazeteci Mustafa Salman’ın, Küresel Gazeteciler Konseyi 5. Küresel Medya Çalıştayı izlenimleri…
07:16 Babam Prof. Dr. İbrahim Hakkı Atun!…
07:01 Romanya Dışişleri Bakanı Oana Toiu’nun Ankara Ziyareti ve Türkiye-Romanya Güvenlik İlişkilerinde Gelişmeler
02:55 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye’nin Kıbrıs davasındaki duruşunun her zaman net…
22:23 Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen “C130” tipi askeri kargo uçağında şehit olan askerlerin naaşları Ankara’ya getirildi…
12:48 MSB: Envanterdeki C-130 uçaklarının uçuşları tedbiren durduruldu
09:38 Gelenekle modernlik arasında köprü kuran kadın sufiler!
00:34 Bakan Işıkhan, “2025 yılı Ağustos ayı itibarıyla belediyelerin, SGK’ye toplam borcu 234,2 milyar lira”
00:12 Sağlık hizmetlerindeki tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerine köklü değişiklik
17:28 Düşen askeri kargo uçağında 20 askerimiz şehit oldu
07:57 Adana’da Kocaeli Şehir Tiyatroları’nın “Üç Jokerli Konken’i” adlı oyununa büyük ilgi… 
07:57 Aon Türkiye 30.Yıl Risk Zirvesi’nde iş dünyasının gündemindeki ilk 10 risk paylaşıldı
07:47 ABD’nin Orta Asya Stratejisinde Yeni Dönem: C5+1’in Dönüşümü
07:29 Konya’dan Kenya’ya bir başarı hikayesi
07:09 TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency’ndan Veysel KAVRAYAN’ın Alanya notları…
00:58 Kapadokya’da balon sepetlerine, “10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü”nde Türk bayrakları ve Atatürk posterleri asıldı.
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye’nin deprem gerçeği üzerine kurgulanmış müthiş bir kitap: SOROKİN OLUĞU

Türkiye’nin deprem gerçeği üzerine kurgulanmış müthiş bir kitap: SOROKİN OLUĞU
A+
A-

Sorokin Oluğu; ülkemizin kaderi, alın yazısı olan deprem gerçeği üzerine okuyucusunu somut verilerle bilgilendirmeyi, bilinçlendirmeyi amaç edinen bir roman. Okuyup anlayacak eğitimi ve kapasitesi olan her Türk vatandaşının bu kitabı okuması, ülkemizin deprem gibi hükmedilemez bir gerçeği konusunda bilgi ve bilinç sahip olması temenni edilecek en güzel şeydir. Kitap ilk sayfalarda biraz zorluyor, ama sabredip 100’lü sayfalara ulaştıktan sonra merak ve heyecanın dozu her geçen saniye artıyor.

HASAN DOĞAN' IN İKİ KİTABI BERABER ÇIKIYOR:Emekli Amiral ve tam bir Türkçe ustası olan Hasan Doğan tarafından yazılan Sorokin Oluğu’unda, ülkemizin gerek karasında gerekse çevresindeki denizlerde her an olabilecek yer hareketleri, bunların kıyılarda sebep olabileceği tsunamiler ve yaratacağı olumsuz sonuçlar çok ehil, çok yetkin bir üslupla anlatılmıştır. Hasan Doğan; amiralliğe kadar yükselmiş, mesleki bilgisi ve donanımı yüksek bir deniz subayı olmasının kendisine sağladığı avantajları bu kitabında adeta konuşturmuştur. Okuyucu bu sayede Deniz Kuvvetleri Komutanlığında, onun bir parçası olan Donanmada nasıl saat gibi birişleyişin bulunduğuna, denizaltı personelinin ne kadar iyi eğitimli olduğuna, ne kadar zor şartlarda görev yaptığına da şahit oluyor. Tam da bu nedenle bütün denizci subayların bu kitabı okuması gereğini gönlünden geçirmeden edemiyor.

Sorokin Oluğu’nda konu genel olarak depremler, ama ağırlıkla işlenen konu ise denizlerdeki yer hareketleri ve tsunamiler. Daha özel olarak da en uzun kıyımızın bulunduğu Karadeniz’deki yer hareketleri, bu hareketlerin neden olabileceği depremler ve onların sonucu olan tsunamiler. Kitabın adı olan “Sorokin Oluğu” da, Orta Karadeniz’de İnceburun’la Kerempe’nin kuzeyinde,  Kırım’ın güneyinde, ama Kırım’a daha yakın bir noktadaki deniz dibinde tespit edilen bir fokurdamanın, bir hareketliliğin yeri, mekânı. Bu yer, bu mekân ve oradaki hareketlilik kitabın ekseni. Her şey onun etrafında dönüyor. O yeri, oradaki hareketliliği anlamaya çalışırken ilgili birçok şey de kitabın gündemine giriyor. Sözgelişi, son yüzyıllarda dünyanın çeşitli ülkelerinde meydana gelmiş büyük tsunamiler ve bunların sebep olduğu can ve mal kayıpları ile ilgili bilgilere yer veriliyor. Kastamonu’nun Karadeniz kıyısındaki Çatalzeytin ilçesinin denizden gelen ve gelecek olan tehlikelere karşı arazi yapısı dolayısıyla çaresizliği, alternatifsizliği ve buna karşı devletçe tedbir alınması zorunluluğu çok net dile getiriliyor.

Kitapta ciddi bir ilgi ve merak uyandıran, okuyucuyu bir an önce gerçeği öğrenmeye HASAN DOĞAN'IN YENİ KİTABI 'SOROKIN OLUĞU' ÇATALZEYTİN'DE:teşvik eden üç düğüm var. Birincisi, “Sorokin”in kim ya da ne olduğunu açıklığa kavuşturmaya çalışan sayfalar. İkincisi, Burakreis adlı Türk denizaltısının Karadeniz’de kendine verilen bir görevi yaparken deniz dibinde tespit ettiği anlamlı ve yorumlanmaya muhtaç sesi/gürültüyü kayıt ettiği kasetlerin denizaltıdan teslim alınması sürecinin işlendiği sayfalar. Üçüncüsü de, Sorokin Oluğu’nun açık seçik keşfedilmesinin ve ondan gelen gürültünün/fokurdamanın deniz dibinde bir patlamaya, onun da bir tsunamiye sebep olacağının anlatıldığı sayfalar.

Kitapta her şey çok iyi, çok ustaca kurgulanmış; büyük bir liyakatle işlenmiştir. Günümüzde “tuğla gibi” diye nitelenen 550 sayfalık bu hacimli kitapta hiçbir çelişki, hiçbir tutarsızlık, tek bir cümle düşüklüğü bile bulunmuyor. Sözgelişi, başlarda Sinop’un Türkeli ilçesinin Güzelkent köyü kıyısında bulunan balıkçı barınağındaki bir balıkçı teknesinden aralıklarla uzun uzun söz edilmesini insan yadırgıyor.

Ama Orta Karadeniz açıklarında görev yapmakta olan ve Sorokin Oluğu’nun sırrını çözmek amacıyla kendisinden yardım almak mecburiyeti bulunan Burak Reis denizaltısına ulaşmak için aranan şartları taşıyan tek teknenin o olduğu ilerleyen sayfalarda anlaşılınca okuyucu ilginç bir kurguyla karşı karşıya olduğunu keşfediyor. Kitaptaki dil, anlatım vekitabın kahramanları arasındaki diyaloglar kusursuz. Üst düzey bir Türkçeye sahip.

Yarılardan sonra kitabı daha da ilgi çekici kılan bir sürpriz de çok doğal, çok seviyeli, çok da zarif bir duygusal ilişkinin devreye girmesidir. Bu ilişki kitap bitene kadar mutlu bir sona ulaşmıyor, ama ulaşacağı ümidiyle kitap son buluyor. Doğrusu bu ilişki, ilgili bölümlerde birinci sınıf bir romantik hikâyede anlatılabileceği kadar ehliyet ve zarafetle satırlara dökülmüş ve kitaba bir çeşni, bir çekicilik katmıştır.

Okumayı seven, ne olursa olsun kitap okumayı bir kültür, bir alışkanlık haline getirmiş olan kimseler Sorokin Oluğu’nu zevk alarak okuyabilirler ve bir Türkçe ziyafetine de konmuş olurlar.

İki şey bağdaşmaz: Para sevgisi ve dindarlık - DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.