enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
02:00 İran, İsraillilere ülkeyi terk etme, Kanal 12 ve Kanal 14 televizyonlarına da “tahliye” uyarısında bulundu.
01:36 Orman yangınlarıyla mücadele kapsamında Bolu’daki ormanlık alanlara girişler 01 Temmuz-30 Eylül 2025 tarihleri arasında yasaklandı.
01:19 İran-İsrail Çatışması İran Kamuoyuna Nasıl Yansıyor?
00:58 İnfografik: İsrail, İran’ı Vurdu: Nükleer Tesisler Hedef Alındı
09:17 18 ilde DEAŞ operasyonu: 39 gözaltı
09:00 Yeni haftada hava nasıl olacak?
08:49 İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’den (DMM), günün öne çıkan haberleri…
08:28 Cumhurbaşkanı Erdoğan “kabine” toplantısına başkanlık edecek
08:13 WWF-Türkiye: “Köpek Balığı Yaşayan Deniz Sağlıklı Denizdir!”
07:27 Mesaisine bugün başlayacak Meclis Genel Kurulu’nun gündeminde bu hafta da Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) olacak.
11:18 Devlet Bahçeli: İsrail, saldırılarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır
10:32 UHA/  İnternational News Agency’nın derlediği kısa kısa özet haberler!
10:04 Su, Suyun Önemi Türkiye’de Su Politikaları ve Su Sorunu Üzerine Kısa Anımsatmalar…
07:48 Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’dan SS. İzmit Sanayi Sitesi’nde sanayi sitesinde inceleme ziyareti
07:46 İsrail-İran saldırılarının boyutu ne ve hangi hedeflere yönelik yapılmıştır?
07:42 İsrail-İran saldırıları askeri perspektiften ne anlama gelir?
07:39 “ABD’de Gazeteci Yaşamı ve Türkiye’ye Haber Aktarımı” söyleşisi Basın Evi’nde gerçekleşti
07:38 İsrail-İran saldırılarının nükleer müzakerelere etkisi ne olur?
07:33 Devlet arşivlerinde adına 1839’dan itibaren rastlanan ve 2016’da İçişleri Bakanlığına bağlanan Jandarma Teşkilatı, 186 yaşında
23:19 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan barış için yoğun diplomasi trafiği
TÜMÜNÜ GÖSTER →

“Türkiye’de kıyıların işgal edilmesi Anayasa’ya aykırı”

“Türkiye’de kıyıların işgal edilmesi Anayasa’ya aykırı”
23.08.2020
A+
A-

TÜHA HABER / Datça sahillerinin MUÇEV’e kiralanması tepki çekiyor. DW Türkçe’ye konuşan uzmanlar, son olarak Datça ile gündeme gelen kıyılardaki ticari faaliyet amaçlı yapılaşmanın Anayasa’ya aykırı olduğunun altını çiziyor.

Muğla’nın Datça ilçesindeki sahillerin MUÇEV’e kiralanması Türkiye‘de büyük tartışmalara sebep oldu. Ancak şehir plancıları ve çevre hukuku uzmanlarına göre bu münferit bir durum değil. Anayasa’da açıkça belirtilen kıyılardaki kamu yararı önceliği, pek çok bölgede ihlal ediliyor.

“İhalelere yalnızca MUÇEV çağrıldı”

Datça’daki Kargı Koyu, Karaincir Sahili, Kumluk ve Taşlık plajlarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından MUÇEV Turizm ve Ticaret Limited Şirketi’ne ihalesiz bir şekilde kiralandığı yönündeki iddialar, kıyılarda halka açık alanlarının kalmadığı yönünde tartışmalara neden oldu.

default

İddialar üzerine bakanlıktan bir açıklama geldi. Açıklamada “Sahil ve plajlardaki bütün kiralama işlemleri kanuna ve mevzuata uygun şekilde izinler alınarak yapılmaktadır. İhale süreçleri şeffaf şekilde yürütülmektedir. İddiaya konu olan sahil ve koyların işletme haklarının ihalesiz olarak MUÇEV’e verildiği iddiası gerçek dışıdır, asılsızdır” denildi.

Güngör ErçilAncak DW Türkçe’ye konuşan Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Eş Sözcüsü Avukat Güngör Erçil’e göre, bakanlık 2014-2017 yılları arasında bu bölgeleri “ihalesiz tahsis” denilen yöntemle MUÇEV’e kiraladı. 2017’de çıkan yürütmeyi durdurma kararı üzerine ihale yapılmaya başlandı. Ancak bu ihaleler için herhangi bir ilan ve duyuru yapılmadı ve ihalelere tek istekli olarak MUÇEV çağrıldı. Datça Belediyesi’nin ihalelere katılım başvurusu ise, öncelik sahibi olmasına rağmen yanıtsız bırakıldı.

Erçil ayrıca MUÇEV’in, kiraladığı bu bölgeleri üçüncü şahıslara kiralamasının da sözleşmeye aykırı olduğunu söylüyor.

Projeleri hukuka göre değil, hukuku projelere göre şekillendiriyorlar”

MUÇEV, 2014 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Türkiye Çevre Koruma Vakfı ile Muğla Valiliği’ne bağlı Muğla’ya Hizmet Vakfı ortaklığında kurulmuş bir limited şirketi. Yönetim kurulunda eski bürokratların yer aldığı şirket, yalnızca Datça’da değil, Antalya’dan Çanakkale’ye ülkenin birçok turistik kıyı şeridinde faaliyet gösteriyor.

Anayasa’nın 43’üncü maddesine göre kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunuyor. Deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada da öncelikle kamu yararı gözetilmesi gerekiyor. 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nda kıyılarda hiçbir yapı yapılamayacağı, duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık gibi engellerin oluşturulamayacağı belirtiliyor.

Türkei Yakup Okumusoglu UmweltrechtsanwaltAncak DW Türkçe’ye konuşan çevre avukatı Yakup Okumuşoğlu’na göre, projeler hukuka uygun şekilde yapılması gerekirken, hukuk her proje için yeniden şekillendiriliyor:

“Kanuna göre kıyılar kamuya ait alanlar ama uygulamada kanun yok sayılıyor. Proje bazlı eklenen istisnai hükümler ve mevzuat düzenlemeleri, bir sonraki projenin önünü açarken, kıyılardaki işgaller, halkın buralardan faydalanmasını engelliyor. Turizm Teşvik Kanunu kapsamında kıyılar 49 yıllığına turizm işletmelerine tahsis ediyor. 49 yılın ardından tekrar uzatılabiliyor bu süre. Sorduğumuzda ‘Biz mülkiyetini vermedik ki, yalnızca kullanım hakkını kiraladık’ diyorlar. Oysa ortalama bir insan, ömrü boayunca bir daha bu alanları kamuya açık haliyle göremiyor.”

Türkei Istanbul Stadtplanerin Pelin Pinar Giritlioglu “İşgalin önünü açan Turizm Teşvik Kanunu”

Türkiye’deki kıyıların kamu yapıları ve özel işletmeler tarafından işgal edildiğini söyleyen TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu’na göre, Turizm Teşvik Kanunu, kıyı ve ormanlık alanlar gibi korunması ve kamuya açık olması gereken alanlarda yapılaşmanın önünü açıyor. „Kamu yararı” açıkça tanımlanmadığı için bir turizm işletmesi de kamu yararı olarak sunulabiliyor:

“Turizm Teşvik Kanunu, ‘Bölgenin doğal ve kültürel özelliklerini bozmadan, imar planlarını uygulamak kaydıyla kamu yararına yapı ve tesis yapılabilir’ diyor. Ama bakın Ege ve Akdeniz kıyılarına, doğal yapıları tamamen bozulmuş durumda. ‘Kamu yararı’ açıkça tanımlanmıyor. Kıyılardaki bu uygulamaları denetlemekle yükümlü kurumlar da kıyı mevzuatına aykırı davranıyor. Çok ciddi bir tahribatla karşı karşıyayız.”

2012 yılında, o dönem kıyıların denetiminden sorumlu Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kıyılardaki işgallerle ilgili detaylı bir genelge yayınlanmış ve kıyı ve sahil şeritlerinde halkı kısıtlayan uygulamalara yönelik düzenlemeler getirilmişti. Ancak Giritlioğlu’na göre denetimi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilen kıyılarda, söz konusu tedbir ve düzenlemeler hiçbir zaman olması gerektiği gibi yapılmadı.

Fatima Çelik - Medyascope

HABER : Fatima Çelik & Muğla (Datça) (DW)

[TÜHA Haber Ajansı, 23 Ağustos 2020] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.