enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
12:31 Haftayı Geri Sar:10 maddede bu hafta
10:59 İznik 1700 yıl sonra yeniden dünya gündeminde…
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
06:43 CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı 2 – CHP’nin farklı kimlikleri
00:45 Karadeniz’de Ukrayna’nın Operasyonları
00:40 Erbil-Ankara hattında gerilim: ‘Maksadını aşan yorumlar endişe verici’…
00:39 Türkiye’de öğretmen istihdamı, köklü düzenlemeler içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu…
00:29 Dijital şiddet artıyor: Kadınlar daha fazla risk altında
00:19 2026 Yılı Türkiye İçin Diplomasi Yılı mı Olacak?
00:13 Türkiye’den NATO ve AB üyesi bir ülkeye ilk savaş gemisi satışı’dan notlar!
00:12 Ankete 9 AB ülkesinden toplam 9 bin 500’den fazla kişi katıldı…
00:11 Deutsche Bank’tan kapsamlı Türkiye analizi: Dolar, büyüme ve faiz tahmini
00:03 Ayvalık merkezli Türk zeytinyağı firması Nova Vera, uluslararası arenada dünya birincisi oldu…
11:38 Futbolda bahis soruşturmasında yeni operasyon
10:07 Küresel piyasalarda son durum ve günlük değişimler
09:43 Cuma Hutbesi: “İnsan, Huzuru İbadetle Elde Eder”
09:09 Türkiye’nin yerli otomobil markası Togg, kasım ayında elektrikli otomobil satışlarında liderliği elde etti…
06:28 Düşünce ve ifade özgürlüğü!…
00:58 Dışişleri Bakanı Fidan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 32. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda konuştu…
00:53 Türkiye genelinde satılan gayrimenkul sayısı bu yılın ocak-kasım döneminde yüzde 7,6 artış oldu…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Trump’ın politikaları dünyayı taş devrine döndürecek

Trump’ın politikaları dünyayı taş devrine döndürecek
A+
A-

21. yüzyılda uygarlığın ulaştığı en yüksek aşama, haklı olanın güçlü olduğu ilkesidir. Taş devrinin ve ondan yüzlerce hatta binlerce yıl sonrasının geçerli düzeni güçlünün haklı olduğu, hukukun üstünlüğünün adının bile bilinmediği dönemlerdir. Zaten bu yüzden insanlığın tarihinin en uzun asırları zulüm ve adaletsizliğin egemen olduğu asırlardır. Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü anlayışının, yani haklı olanın güçlü olduğu anlayışı ancak son yüz, yüz elli yıldan bu yana ve ağır adımlarla geçerlilik kazanabilmiştir. Bu anlayış uygarlığın zirvesidir ve her alandaki uygarlık çabalarının da hülasasıdır.Bu, insanlığın ulaştığı haklı olanın güçlü olduğu ilkesi bugün her ülkede, her toplumda ve toplumlar arasında çok iyi işliyor, çok iyi uygulanıyor demek değil elbette. Günümüz dünyasında da bu ilkeye aykırı sayısız uygulamalar görülüyor. Ama insanlığın benimsediği, içselleştirdiği bu ilkeler çerçevesinde aksi uygulamalara her taraftan sesler de yükseltiliyor. Protestolar yapılıyor. Haklı olanın güçlü olması gerektiği bilinci hep uyanık, hep aktif. İşte bu sayede güçlünün haklılığı peşindeki liderler bu zamanda ellerini kollarını sallaya sallaya diledikleri icraatları yapamıyorlar. Öyle veya böyle evrensel tepkilerden çekiniyorlar. Bunun günümüzdeki tek istisnası Donald Trump oldu.

Donald Trump, bugüne kadar görülmemiş bir pervasızlıkla, yüzyılların birikimiyle oluşmuş uluslararası teamülleri hiçe sayarak Kanada gibi bazı ülke ve toprakları ABD ile birleştirmek istiyor. Yüzyıllardır Gazze’de oturan ve tüm insanlığın gözünde o toprakların sahibi olan bir halkı o topraklardan kovmak istiyor. Tam bir “Ben güçlüyüm ve haklıyım, dilediğimi yaparım” mantığı ile davranıyor. Trump bunu sadece uluslararası ilişkilerde değil, kendi ülkesinin yönetiminde de yapıyor. Ülkesinin yasalarını, yerleşik uygulamalarını göz ardı ederek ülkeyi “ben yaptım oldu” mantığı ile yönetmeye çalışıyor. Yasaların kendisine verdiği yetkilerle yetinmiyor, kafasına esen her şeyi yapma yetkisi kullanıyor.

En azından 20., 21. Yüzyıllarda seçimle işbaşına gelmiş böyle bir lider, böyle bir yönetim görülmüş değil. Demokrasi kurallar rejimidir. ABD de bütün dünyada demokrasinin en iyi işlediği ülkelerden biri olarak bilinmektedir. ABD, dünyaya demokrasi ihracı iddialarının da sahibi bir ülkedir.  Trump’ın uygulamaları ise demokrasi ile, başka ülkelere emsal olmakla asla bağdaşmamaktadır.

Çok net olarak şu söylenebilir: Önümüzdeki dönemde ve senelerde Trump tarzı yönetim geçerlilik kazanırsa bu insanlık için tam bir geriye gidiş; insani ilişkilerde kural, yasa bilinmeyen taş devrine dönüş olacaktır. Bu da insanlığın barışı, huzuru, mutluluğu adına günümüze kadar sağlanmış bütün kazanımların kaybedilmesi olacaktır!

İki şey bağdaşmaz: Para sevgisi ve dindarlık - DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.