enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
18:08 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”nde konuştu…
17:43 Erdoğan: Kameraları bantlamak bizim kitabımızda yazmaz…
13:41 Bakan Kurum’dan Arnavutköy’deki TOKİ konutlarına ilişkin açıklama
13:19 Türkiye’den ve Dünya’dan kısa kısa ‘Satır Başı’ haberler!
12:33 XI. Uluslararası Urla Enginar Festivali ve I. Uluslararası Urla Sürdürülebilir Gastronomi ve Tarım Konferansı Başarıyla Gerçekleşti…
11:05 DoktorTakvimi, bir kez daha Türkiye’nin En İyi İşverenleri arasında
10:39 Doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıplar ilk çeyrekte 83 milyar dolara ulaştı
09:23 Uluslararası İstanbul Anne, Bebek, Çocuk Fuarı ‘CBME’ Türkiye’nin Yeni Odak Grupları Belli Oldu!
09:22 RTÜK) Başkanı Şahin, “sokak röportajları” toplumda ayrışmaya, manipülasyona ve yanlış bilgilendirmeye yol açıyor…
09:00 Terör ve İstihbarat!…
08:54 ROKETSAN, Türkiye’nin 2024’te savunma sanayisinde 7 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi…
08:40 Yer Bilimci Prof. Dr. Feyzi Bingöl’den Marmara Depremi Uyarısı: “Tek Parça Kırılırsa 7’nin Üzerinde Olabilir”…
08:31 Vücudun temel yapı taşlarından biri olan D vitamininin eksikliği sağlık sorunlarına neden olabilir…
08:25 Dostluk Maskesi Altında İhanet: Türkiye’ye Yönelik Planların Derin Analizi
07:20 Marmara Denizi açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, Kayseri’de uçuş sayısını 20’ye kadar düşürdü!
23:47 Bakan Ali Yerlikaya’dan Özgür Özel’e ‘bant’ tepkisi
23:28 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kut’ül Amare Zaferi mesajı
23:13 Türkiye-İtalya arasında, ticaret, sanayi yatırımları, uzay, kültür, spor, sosyal hizmetler, arşiv, ulaştırma ve savunma sanayi alanında 11 anlaşma imzalandı….
22:51 Eğitim faaliyeti sırasında kaza: 1 asker şehit
22:39 İstanbul’da 2 bin 928 az hasarlı bina tespit edildi
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Trump’in İkinci Döneminde Dış Politikası | Küresel Meseleler ve Dış Politika Öncelikleri -II-

Trump’in İkinci Döneminde Dış Politikası | Küresel Meseleler ve Dış Politika Öncelikleri -II-
27.01.2025
A+
A-

* Bu rapor, SETA | Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfın Washington D.C.’den Araştırma Direktörü Kılıç Buğra KANAT, SETA Washington D.C. Araştırmacı Bedirhan KIR ve SETA Washington D.C.Araştırmacı Emirhan KINATAŞ tarafından hazırlandı.

* Bu rapor, Trump yönetiminin dış politikasını şekillendiren temel yaklaşımları ve bunların pratikteki yansımalarını incelemekte.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

Bunun yanı sıra 2017’de göreve başladığında Washington eliti ve Kongre ile ilişkilerde oldukça tecrübesiz bir profil ortaya koymuştu. Ancak sekiz sene sonra daha tecrübeli bir lider olarak Kongrenin iki kanadını ve Cumhuriyetçi Parti’nin kontrolünü sağlamış bir şekilde göreve başlamaktadır. Ayrıca birinci döneminde Trump’a Kongrede muhalefet eden birçok isim artık Kongrede yer almıyor.

Trump'ın özel kalem müdürü seçim kampanya menajeri Susie Wiles olacak

Buna bağlı olarak Trump ilk döneminde Washington’da karşılaştığı muhalefet sebebiyle gerçekleştiremediği birçok politikayı hayata geçirme şansına sahip olabilir.

Trump ilk döneminde Washington müesses nizamının kabul edebileceği ve geleneksel Amerikan dış politikasını sürdürebilecek isimleri kilit dış politika pozisyonlarına atamıştı. İlk döneminde savunma bakanı olarak atadığı James Mattis ve ulusal güvenlik danışmanı yaptığı Herbert Raymond McMaster bu konuda en öne çıkan isimler arasında yer alıyordu.

Bu durum birçokları tarafından müesses nizamdan icazet arayışı olarak görülmüştü. Ancak ikinci döneminde Trump artık bu dengeyi
sağlamak zorunda hissetmeyen bir pozisyonda bulunuyor. Yaptığı kritik atamalarda sadakati önceliklendiren bir yaklaşım benimsemiş durumdadır.

Bu nedenle atadığı kişilerin bir kısmı müesses nizamla taban tabana zıt pozisyonlara sahiptir. Aşılar konusunda ciddi şüpheleri olan Robert Kennedy’yi sağlık bakanı, istihbarat konusunda fazlasıyla tartışmalı görüşlere sahip Tulsi Gabbard’ı ulusal istihbarat direktörü yapması Trump’ın bu konuda artık oldukça cesur davranacağını gösteriyor.

Donald Trump Bir Dış Politika Güvercini mi? - MEHDI HASAN

Trump’ın seçim zaferi sonrası ortaya çıkan en önemli belirsizliklerden biri dış politika söylemi ile aksiyonları arasında ne kadar örtüşme olacağı konusudur. Bazı dış politika analistleri Trump’ın kampanya sırasında takip ettiği söylemin ABD ile diğer ülkeler arasındaki pazarlıklarda el yükseltmeyi amaçladığını düşünürken diğer analistler bu durumun karşı tarafta oluşturacağı stresin ani
gerginlikler ve yükselişlere sebep olabileceğini ve Beyaz Saray’ın beklemediği derecede dış politika sorunlarıyla karşı karşıya gelebileceğini savunuyor.

Dahası bu söylemlerin bir yandan da ABD’ye karşı oluşabilecek bloklara altyapı sağlaması açısından Washington’ın küresel etkisini zayıflatabileceği öne sürülüyor.

ABD'yi Trump yönetecek: Tayvan ve Çin'i neler bekliyor? - QHA - Kırım Haber Ajansı

Bu noktada başta Çin olmak üzere bazı yükselmekte olan ülkelerin bu durumdan yararlanabileceği düşünülüyor. Bununla birlikte seçimin sonuçlanması ve Trump’ın bazı atamalarının ardından ortaya çıkan tartışmalar söylem-eylem ilişkisini yeniden gündeme getirmiştir. Özellikle Trump’ın seçim zaferini sağlayan seçmen koalisyonu ile dış politikada kilit görevlere getirmeyi planladığı isimlerin yaklaşımları arasındaki farklılıklar bu isimlerin açıklanmasından hemen sonra belirginleşmeye başlamıştır.

Dışişleri Bakanlığına aday gösterilen Senatör Marco Rubio gibi isimlerin dış politikada daha geleneksel Cumhuriyetçi çizgiyi benimsemeleri bazı Trumpçı gruplar arasında ciddi tepkilere yol açmıştır.

Bu durumun önümüzdeki dönemde Cumhuriyetçi Parti içinde ve özellikle dış politika seçimlerinde Trumpçı kadrolar ile Trump’ın göreve getirdiği daha geleneksel Cumhuriyetçi gruplar arasında nasıl bir etkileşim meydana getireceği merak ediliyor.

Yeni dönemle ilgili oluşan bir başka soru işareti de Trump dış politika takımının Washington’daki düşünce kuruluşlarıyla etkileşimidir. Bir önceki dönemde Trumpçı ekibin düşünce kuruluşlarıyla direkt ilişkisi sınırlı kalırken daha geleneksel Cumhuriyetçi çizgideki isimler –başta Hudson ve Heritage Foundation olmak üzere– muhafazakar düşünce kuruluşlarıyla dirsek temasında olmuştur.

Son dört sene içinde ise daha Trumpçı bir çizgide siyaset üretmeyi amaçlayan yeni düşünce kuruluşları ortaya çıkmıştır. Özellikle kampanya sürecinde Heritage Foundation tarafından hazırlanan “Proje 2025” adlı metin oldukça ciddi tartışmaların merkezinde yer almıştır.

Donald Trump full speech at America First Policy Institute Gala - YouTube

Bunun yanında yeni kurulan America First Policy Institute (AFPI) gibi yapılanmaların hem geçiş döneminde hem de Trump’ın başkanlığı devralacağı Ocak 2025 sonrası siyasetin belirlemesinde oldukça etkin olacağı tahmin ediliyor. Ayrıca bir önceki dönemde olduğu gibi “Trump ile Asla” mektubu gibi girişimlerin olmaması Trump yönetimine başta dış politika olmak üzere farklı alanlarda insan kaynağı açısından büyük avantajlar sağlıyor.

Elinizdeki rapor Trump yönetiminin dış politikasını şekillendiren temel yaklaşımları ve bunların pratikteki yansımalarını incelemektedir. Bu ilk raporda Proje 2025 gibi düşünce kuruluşlarının dış politika önerilerinin Amerikan dış politikasında ekonomik korumacılık, Çin karşıtlığı, Ortadoğu stratejileri ve uluslararası kurumlarla ilişkiler bağlamında nasıl bir dönüşüm meydana getirebileceği tartışılmaktadır.

Trump’ın ikinci dönemde izlemeyi planladığı politikaların muhafazakar düşünce kuruluşlarının desteğiyle daha sistematik ve kararlı bir çerçeveye oturması beklenmektedir.

2. Trump döneminde Türk–Amerikan ilişkileri: Nasıl bir gelecek bizi bekliyor? | Türkiye Gazetesi

Serinin ikinci raporu Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşanan temel çatışma ve iş birliği alanlarını analiz etmektedir. ABD’nin Suriye’deki askeri varlığı ve YPG’ye desteği, NATO ve Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında Türkiye’nin stratejik konumu, İsrail ve İran politikalarının Türkiye üzerindeki etkileri gibi kritik konular ele alınmaktadır.

Bu rapor liderler düzeyinde güçlü bir diplomasiye rağmen kurumsal ve siyasi düzeyde yaşanan gerilimlerin altını çizerken Trump yönetiminin yeni döneminde bu meselelerdeki olası gelişmeleri detaylı bir şekilde tartışmaktadır.

Üçüncü ve son rapor ise Trump’ın dış politika ekibinin yapısını ve Türkiye ile ilişkilerdeki pozisyonlarını kapsamlı bir şekilde incelemektedir.

Marco Rubio, Pete Hegseth ve Mike Waltz gibi isimlerin Türkiye konusundaki geçmiş tutumları ve Trump yönetimindeki rolleri Türk-Amerikan ilişkileri açısından önemli ipuçları sunmaktadır. Yeni kabinenin daha uyumlu ve Trump’ın politikalarına sadık bir ekipten oluşması liderler arası diplomasinin artan etkisini pekiştirirken kurumsal gerilimlerin ne ölçüde kontrol altına alınabileceği sorusunu gündeme getirmektedir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.