enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:33 Türkiye’den Yunanistan’a sert tepki: Hukuksuz oldu bitti girişimleri reddediyoruz
00:57 Bakan Tekin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin sunumunda konuştu…
00:56 Vuçiç hakkında suç duyurusu: Saraybosna’da ‘İnsan Safarisi’
00:48 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nüfus artış hızımız azalıyor
00:40 Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu anlaştı mı?
00:39 Kosova’da siyasi kriz: Hükümet yeniden kurulamadı, erken seçim kapıda
00:32 Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğu, Meclis toplantısına eski ve yeni içme suyu borularını getirdi…
00:26 Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı 2026’da iki kez yapılacak
00:23 AB’den ABD ve Rusya’nın Ukrayna’ya dair gizli barış planına tepki: Avrupa sürece dahil edilmeli
00:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan G20 Liderler Zirvesi’ne katılacak
00:14 İstanbul Fatih’te zehirlenme şüphesiyle tedavi gördükleri hastanede hayatını kaybeden Böcek ailesi soruşturma sürüyor…
23:13 AK Parti Grup Başkanı Güler: Cumhur İttifakı ile birlikte İmralı ziyaretine olumlu fikir beyan ediyoruz
12:54 Türk sanat müziğinin usta ismi Muazzez Abacı’nın ardından…
10:51 Yalova’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Gökçe Barajı’nda su seviyesi yüzde10’a düştü.
00:50 FIFA 2026 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off etabının kura çekimi, bugün gerçekleştirilecek.
00:41 TRT Akademi’den aralık ayına özel spikerlik ve sunuculuk eğitimi
00:33 Tarım Bakanlığı’ndan sokak lezzetlerine sıkı takip
00:32 Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya hesabından paylaşım yaptı…
00:30 İçişleri Bakanı Yerlikaya,”2026’da ikinci şark tebligatı yapılmayacak”
00:28 Saraybosna Safarisi: Zengin yabancılar Bosnalı sivillere nasıl ateş açtı?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Toplumsal bağışıklık hedefi ne kadar gerçekçi?

Toplumsal bağışıklık hedefi ne kadar gerçekçi?
11.10.2021
A+
A-

TÜHA HABER / Bazı İskandinav ülkeleri, aşılama oranlarının nispeten yüksek düzeye ulaşmasıyla birlikte korona kısıtlamalarını hafifletiyor. Sürü bağışıklığı, aşılanmamış kişileri da koruyabilir. Ama bunu başarmak gerçekten mümkün mü?

Mustafa Kemal Atatürk(TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ’nin (DW’ye dayandırdığı haberinde, Korona salgının başlangıcından bu yana çok sayıda uzmanın savunduğu bir tez var: Pandeminin sona ermesi ancak yeteri kadar insanın tam aşılanması ya da virüsü kapıp iyileşmesiyle mümkün. Böylece kronik hastalıklar gibi farklı gerekçelerle aşı olamayanlarla 12 yaşın altındaki aşısız çocuklar da “sürü bağışıklığının” (toplumsal bağışıklığın) sağlayacağı kalkan sayesinde korunmuş olur! Peki bu sürü bağışıklığına ulaşma hedefi gerçekçi mi?

Bazı hastalıklarda sürü bağışıklığı elde edildi

Avrupa’da sürü bağışıklığının en başarılı örneklerden biri, çocuk felcinde ulaşılan nokta. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre Avrupa, 2002 yılından bu yana “çocuk felcinden arınmış bölge” olarak kabul ediliyor. Çocuk felcinde sürü bağışıklığı elde etmek için aşılama oranının yaklaşık yüzde 80’i bulması gerekiyordu ve hedefe Milenyum başlarında ulaşıldı. Ancak Federal Alman Sağlık Eğitimi Merkezi, bu seviyenin sürdürülebilmesi için çocuk felcine karşı aşılamaya devam edilmesi gerektiğine önemle vurgu yapıyor. Zira hastalık, Asya ve Afrika’nın bazı bölgelerinde hâlâ görülüyor. Aşı koruması olmasa, buralara seyahat edenler aracılığıyla çocuk felcinin yeniden Almanya’ya ulaşması ve burada yayılması mümkün olurdu.

Diğer yandan sürü bağışıklığı ile bir hastalık mutlak surette ortadan kaldırılmış olmuyor. DW’ye konuşan Saarland Üniversitesi Klinik Eczacılık Profesörü Thorsten Lehr, konuyu şöyle açıklıyor: “Bu, artık kimsenin enfekte olmayacağı anlamına gelmez. Ancak enfeksiyonun önemli ölçüde azaldığı ve enfeksiyon kapma olasılığının ortalama bir düzeyde olduğu anlamına gelir.”

Aşı kampanyalarıyla toplumsal bağışıklık sağlanmaya çalışılıyor Aşı kampanyalarıyla toplumsal bağışıklık sağlanmaya çalışılıyor

Toplumsal bağışıklık bölgesel olarak hâlâ mümkün

Uzmanlar, er ya da geç Almanya’da koronaya karşı toplumsal bağışıklığının gerçekleşeceğini söylüyor. Alman İmmünoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Christine Falk DW’ye verdiği demeçte, bunun sağlanabilmesi için Almanya’daki nüfusun yaklaşık yüzde 85’inin tam aşı olması veya iyileşmesi gerektiğini belirtiyor.

Robert Koch Enstitüsü (RKI) tarafından bu yılın Temmuz ayında yayınlanan bir raporda, Almanya’daki korona salgınını kontrol edebilmek için 12 ila 59 yaş arasındaki kişilerin en az yüzde 85’inin ve 60 yaşın üzerindekilerin de yüzde 90’ının Covid-19’a karşı tamamen aşılanmış olması gerektiğini bildiriliyor.

Hedefe aşılama yoluyla ulaşılmak isteniyor

Falk, “Sonbahar ve kış aylarında bağışıklık kazanmış çok sayıda insan olacak ve sonunda sürü bağışıklığına ulaşacağız” diyor. Koronaya yakalanıp iyileşen kişiler de virüse karşı antikor ürettiği için doğal bağışıklık geliştiriyor. Aşı olamayan ya da olmayı reddedenler ise -yaşları kaç olursa olsun- ağır bir Covid-19 seyri  geçirme riskiyle karşı karşıya. Bilim insanı Lehr, “Long Covid” (Uzun Covid) olarak adlandırılan ve enfeksiyondan sonra haftalarca hatta aylarca süren semptomların ve sağlık bozukluklarının hafife alınmaması gerektiğini vurguluyor.

İmmünolog Falk ise aşılama yoluyla toplumsal bağışıklığın bu nedenle daha arzu edilir olduğunu söylüyor. Falk’a göre, aşılanmamışları korumak için yüzde 70’lik bir aşılama oranının yeterli olup olmadığı, Danimarka örneğinde daha somut görülecek. Almanya’nın komşu ülkesinde, korona kısıtlamaları büyük ölçüde kaldırıldı ya da hafifletildi.  Eylül sonu itibariyle Danimarkalıların yaklaşık yüzde 75’i tam aşılı. Almanya’daki tam aşılama oranıysa yine Eylül sonunda yüzde 67,9 düzeyinde kaldı.

Küresel durum da önemli

Dünyanın diğer bölgelerindeki aşılama oranı ise hâlâ çok düşük seviyede. Az gelirli ülkelerde nüfusun sadece yüzde 2,3’ü bir doz aşı olabildi. Çift doz aşılama oranıysa bazı ülkelerde yok denecek kadar düşük düzeyde. Örneğin Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde nüfusun ancak yüzde 0,04’ü Covid-19’a karşı tam aşılı. Çok sayıda yeni enfeksiyon nedeniyle, aşılama oranı düşük olan ülkelerde yeni mutasyonlar daha hızlı gelişebilir.

Berlin Humboldt Üniversitesi’nden pandemi araştırmacısı Dirk Brockmann, DW’ye verdiği röportajda, küresel olarak bakıldığında, virüsün yayılmasını durduracak bir aşılama oranının henüz çok uzağında olduğumuzu söylüyor. Klinik Eczacılık Profesörü Thorsten Lehr ise bu nedenle diğer ülkelerden gelen yeni mutasyonların, Almanya’daki olası bir sürü bağışıklığını da tehlikeye atabileceğini söylüyor ve ekliyor: “Örneğin Kolombiya’da şu anda Güney Afrika’da da yayılan yeni bir varyant var.”

Aşıların etkisiz kaldığı varyantlar ortaya çıkarsa, yeni aşıların tekrar geliştirilmesi veya mutasyonların özelliklerine göre değiştirilmesi gerekecek. Bu gerçekten hareket eden pandemi araştırmacısı Dirk Brockmann, “Bu nedenle küresel bir sürü bağışıklığı elde edilemez” diyor.

Aşılar mutasyona karşı da koruyor

Bununla birlikte şimdiye kadar Avrupa Birliği’nde onaylanan aşılar, şu anda yaygın olan delta varyantı da dahil olmak üzere, tüm varyantlara karşı koruma sağlıyor. Alman İmmünoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Christine Falk, “Covid aşısını tümüyle etkisiz bırakacak bir mutasyon oluşmasını beklemiyorum. Bu son derece düşük bir olasılık. Virüs, mutasyona uğramaya devam etse de en azından mevcut tüm varyantlara karşı aşılarda bazı korumalar mevcut,” şeklinde konuşuyor.

Onaylanan aşılar, ağır hastalık seyirlerine karşı büyük ölçüde koruma sağlıyor. RKI’ya göre, yoğun bakım ünitelerinde korona teşhisiyle yatan aşılanmamış hastaların sayısı, aşı koruması tam olanlara göre önemli ölçüde daha fazla.

Eczacı Lehr, “Aşılama sayesinde enfekte olma olasılığı bariz şekilde azalır. Aynı zamanda tam aşılı kişilerin etraflarında bulunan aşısız insanlar da korunmuş olur,” saptamasını yapıyor. İmmünolog Falk ise şunları ilave ediyor: “Aşılar, son nerece iyi bir koruma sağlıyor. Eğer iki kez aşı yaptırdıysanız, önümüzdeki sonbahar ve kış aylarında Covid-19’a karşı korunmuş olursunuz.”

Falk, başka kronik hastalıkları olan, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanan veya yaşı ilerlemiş insanların daha savunmasız olduğunu ve gerekirse üçüncü bir dozla aşılanması gerektiğini de belirtiyor. Bu tavsiye, BioNTech-Pfizer tarafından yapılan araştırmalarla da doğrulanmış durumda. Buna göre, ikinci dozdan yedi ila dokuz ay sonra yapılacak üçüncü doz hatırlatma aşısı, virüse karşı korumayı hem uzatabilir hem de güçlendirebilir.

Kathrin Wesolowski, Author at Europejskie Obserwatorium Dziennikarskie - EJO

HABER : Kathrin Wesolowski

[TÜHA Haber Ajansı, 11 Ekim 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.