TBMM Başkanı Şentop, Yassıada mağdurlarının yakınlarını kabul etti
ANKARA-TÜHA HABER / TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Yassıada mahkemelerinde yargılanan ve mağdur edilen milletvekillerinin yakınlarından oluşan heyeti kabul etti.
Şentop, Yassıada mahkemelerinde yargılanan ve mağdur edilen 409 milletvekilin yakınlarından oluşan bir heyeti makamında kabul etti.
Şentop, kabulde yaptığı konuşmada 27 Mayıs 2019 yılında Yassıada’da bir program düzenlediklerini, orada Yassıada Mahkemesi kararının yok sayılmasının gündeme geldiğini belirtti.
.jpg)
Daha sonra bu yönde atılacak adımların bazı mahsurlarının olabileceği yönünde bir kanaatin oluştuğuna işaret eden Şentop, “Mahkemede alınan kararların hükümsüz sayılmasına ilişkin mahkeme veya parlamento bir karar alabilir. Ama bunun mahsurları var. Sonuçta adı ‘mahkeme’ olan bir mahkemenin kararlarını parlamento geçersiz sayacaktı. Biz böyle bir yol açarsak ileride başka mahkeme kararları da parlamento kararlarıyla yok sayılabilir.
Bu nedenle biz bunun yerine ‘bu sonucu doğurabilecek ama hukuk sistemi bakımından da bir sorun çıkartmayacak bir şey bulalım’ dedik. O da Yassıada Mahkemesini kuran kanunu yürürlükten kaldırmaktı. Bunu kaldırdığınız zaman zaten mahkeme yok hükmüne geliyor ve kararları da geçersiz hale geliyor. Bu kanunu da geriye dönük olarak da yürürlüğe soktuk.” diye konuştu.
“Yassıada Mahkemesi olmayan bir mahkeme”
Burada bazı tartışmaların çıktığını değinen Şentop, 12 Eylül ve 12 Mart darbelerindeki kararların yok sayılmasına ilişkin taleplerin de gündeme geldiğini söyledi.
Şentop, 27 Mayıs darbesinin 12 Eylül ve 12 Mart darbesinden farklı yönleri olduğuna dikkati çekerek “12 Eylül ve 12 Mart darbelerinde yeni bir mahkeme kurulmadı. Zaten Askeri mahkemeler, Devlet Güvenlik Mahkemeleri vardı. Mevcut mahkemelerde yargılamalar yapıldı. Ama 27 Mayıs darbesinde yeni bir mahkeme kuruldu. Yassıada Mahkemesi olmayan bir mahkeme. Bu durum hukukun temel ilkelerinden biri olan ‘tabi hakim’ ilkesine aykırı.” değerlendirmesinde bulundu.
Yassıada yargılamalarıyla ilgili Meclisteki evrakların dijital ortama geçirildiğini dile getiren Şentop, “Demokrat Partisi grup toplantısındaki kayıtlarının hemen hemen tamamı elimizde var. Bunları da dijital ortama aktardık. Meclisin web sayfasında yayımlayacağız. Bu konularda akademik çalışmalar yapılabilir.” diye konuştu.
Heyette; eski Mersin Milletvekili Hüseyin Fehmi Fırat’ın oğlu Mehmet Mircan, Eski Samsun Milletvekili, Ulaştırma, Milli Eğitim, Bayındırlık Bakanı ile Başbakan Yardımcısı Ahmet Tevfik İleri’nin torunu Ömer İleri, Hakkari Eski Milletvekili Ubeydullah Mümtaz Seven’in oğlu Adnan Seven ve eski İzmir Milletvekili Abdulkerim Sebati Acun’un oğlu Ahmet Acun yer aldı.
[TÜHA Haber Ajansı, 03 Kasım 2021]
Yorumlar
Benzer Konular
TÜHA HABER / Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, kara yolu taşımacılığına yönelik aldığı kararlar doğrultusunda taşımacıların yetki belgesini yenileme süresi uzatıldı, ikramlara da ambalaj zorunluluğu getirildi. 23 Haziran 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile ayrıca, koronavirüs ile mücadeledeki normalleşme sürecinde, yolculara sıcak ikram yapılmaması, ikram edilen yiyecek ve içeceklerin...
TÜHA HABER / Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattının Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesindeki şantiyesini ziyaret ederek, altyapı işleri tamamlanan T318 Tüneli’nde devam eden elektromekanik çalışmaları yerinde inceledi. (TÜHA) TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı’nın (Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı)’na dayandırdığı haberinde, Ray serimi de gerçekleştiren Bakan Karaismailoğlu, yaptığı...
TÜHA HABER / Tiyatro oyuncuları Müjdat Gezen ve Metin Akpınar hakkında “Cumhurbaşkanı’na alenen hakaret” suçlamasından 4 yıl 8’er aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. (TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı’nın (DW,DHA)’ya dayandırdığı haberine göre,Tiyatro oyuncuları Müjdat Gezen ve Metin Akpınar hakkında bir televizyon kanalında yaptıkları konuşmada, Cumhurbaşkanı’na hakaret ettikleri gerekçesiyle...
TÜHA HABER / Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifa ettiğine ilişkin bakanlıktan resmi açıklama yapılmamasına karşın doğrulandı ancak AKP’lilerce “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karar vereceği” yorumuyla karşılandı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın Pazar saat 18.40 civarında Instagram hesabından paylaşılan yazılı açıklamayla istifasını duyurması Ankara’da siyaseti...
* Tokat’ta mavi çinileriyle ünlü Gökmedrese’de kapsamlı onarım çalışmaları sürüyor. * İsmini duvarlarını süsleyen turkuaz çinilerden alan medrese, Anadolu Selçuklu mimarisi ve sanatının belirgin özelliklerini taşıyor. TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency TRT Haber kaynaklı İHA’nın haberine göre, 1275 yılında yapımına başlanan Gökmedrese, Anadolu Selçuklu mimarisinin en önemli örneklerinden biri olarak...
Her yılın sonunda veya başında yazmakta olduğum, geçmiş yılın değerlendirmesi ve gelecek yılın beklentileri konusunda, bu yıl ne yazacağım konusunu düşünürken, az önce eşim ile yaptığımız sohbet sırasında, Türkiye’de bir günde öldürülen dört kadın konusu gündeme geldi. İlhan KARAÇAY’ın analizi: Şöyleydi medyadaki başlıklar: Aksaray‘da bir markette çalışan 2 çocuk annesi Saadet Korkmaz, ayrılmak istediği Ramazan T. tarafından 5 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Muğla‘da ise Hafize Günakın isimli kadın, nişanlı olduğu erkek tarafından tabancayla öldürüldü. İzmir‘de de ‘defalarca koruma kararı başvurusunda bulunan‘ Çilem Kılıç boşandığı erkek tarafından öldürüldü. Malatya‘da yaşayan 73 yaşındaki Emine P. hakkında uzaklaştırma kararı çıkardığı erkek tarafından öldürüldü. Görülüyor ki, Saadet Korkmaz ret ettiği için, Hafize Günakın ayrılmak istediği için, Emine P. koruma kararı uygulanmadığı için, Çilem Kılıç da koruma kararı verilmediği için öldürüldüler. Öldürülen tüm kadınlarımızın ailelerinde ve dostlarında bıraktığı acıların ölçüsü saptanamaz. Mağdur oldukları için öldürülen kadınlarımızdan birinin görüntüleri TV’lerde geniş yer aldı. İstanbul Maltepe’de bıçaklandıktan sonra diri diri yakılarak katledilen öğretim üyesi Aylin Sözer ortaya çıkan ölmeden önceki görüntüleri yürekleri burktu… İstanbul Maltepe’de bir şahıs eski kız arkadaşı olan öğretim üyesi kadını evinde önce bıçaklayarak öldürdü. Ardından evin kapısına polis dayanınca ateşe vererek yaktı. Şahıs, polis tarafından olay yerinde gözaltına alınırken kadının cenazesi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Öldürülen kadın, öğretmen olacak adaylara öğretmenlik yapıyordu. Görüntülerde, öğretmen adaylarına ders verirken nasıl insancıl olduğu hemen anlaşılıyordu. Aylin öğretmen için, çalıştığı Üniversite’den yapılan alttaki açıklama, üzüntümüzü ikiye katladı. “Üniversitemiz Eğitim Fakültesi’nde Okul Öncesi Öğretmenliği Bölüm Başkanı olarak görev yapan Dr. Öğr. Üyesi Aylin Sözer’i, 29 Aralık 2020 Salı günü (Bugün) öğle saatlerinde, maalesef bir kadın cinayetine kurban vermiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz.’ İDAM’A DÖNÜŞ İSTEĞİ İşte, bu kahredici konuları görüşürken, göz yaşlarına hakim olamayan eşim, ‘Bu katillere bir de ömür boyu yemek verilecek ve hapisanelerde barındırılacak. Düşün bir kere, Allah korusun, aynı durum kızımızın başına gelse ne yapardık’ deyince, ezelden beri karşı olduğum idam cezası aklıma geldi. Önce, idam cezasına neden karşı olduğumu izah edeyim. Kanun yapıcıların da düşündüğü gibi, suçsuz olabilecek insanların boş yere öldürülmemesi fikrine katılıyordum. Ama son yaşanan cinayetler beni o kadar etkiledi ki, eşime, ‘Amaaan, bugüne kadar kaç kişi haksız yere müebbet hapis yedi ki? Bu acımasız katillere ömür boyu bakıp para harcayacağımıza, varsın idam edilsinler. Bu ara suçsuz olan biri de, binde bir kurban edilmiş olsun.’ deyiverdim. Yani ben, hiç de iyi beklentilerimin olmadığı 2021 yılından itibaren ‘idam taraftarı’ bir kişi olacağım. Belki siz de biraz kafa yorarsanız aynı fikre göz yumabileceksiz. Hoş, ne olacak yani, idam cezası bu gözü dönmüş katil bozuntularını korkutacak mı? Ama olsun, günahsız insanları hunharca katleden bu canilere insan gözüyle değil, ‘ceberût’ gözüyle bakmak lâzım. Güçlü olan acılı aileler, zaten bu canileri hapisanelerde cezalandırıyorlar. Hapisanelerdeki yiğit delikanlılar da bu adilere bir incelik (!) yapıyorlar. Şimdiki tek tesellimiz de bunlar oluyor. İdam’ı, medeni dünyanın lideri olarak bilinen ABD’nin pek çok eyaleti uyguluyorsa, varsın Türkiye de uygulasın bu acımasız cezayı. 2021 için beklentilerimi yazmayacağım. Zira görünüre göre, bu yıl da, tıpkı 2020 gibi umutsuz bir yıl olacağa benziyor. Ben yine de hepinize mutlu, sağlıklı ve uzun yıllar diliyorum.