PEKİN – TÜHA HABER / Çöller hızla büyüyor, giderek daha fazla toprak kurak ve kısır hale geliyor. İşte devasa kum manzaralarından kurtulmak ve çölleri yeşile dönüştürmek için dört çarpıcı proje…
(UHA) TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı‘nın ‘DW’den aktardığı Tim Schauenberg‘in haberine göre, Moğolistan ve Çin Halk Cumhuriyeti’nde geniş bir kurak bölgeyi kaplayan Gobi Çölü, yeryüzünün en hızlı büyüyen çölü konumunda. Her yıl yaklaşık altı bin kilometrekare yeşil alan yok oluyor, köyler boşalıyor ve geniş bölgeler yaşanamaz çorak araziye dönüşüyor. On binlerce insan memleketlerini terk etmek zorunda kalıyor. Bölgede hâlihazırda sadece birkaç bin kişi hayatını sürdürebiliyor.
İklim değişikliği, çölleşmede önemli bir rol oynamakla birlikte, Gobi Çölü’nün sürekli genişlemesinin ana nedenlerinden biri de insan.
Sürdürülebilir tarım uzmanı ve El Beyza projesinin eski yöneticisi Neil Spackman, “Bu suyu toprak altına aktarabilirsek, yani bir bakıma toprağa gömebilirsek, 20 ay boyunca yağmur yağmasa bile sürdürülebilir bir su kaynağı oluşabileceğini düşündük” diyor.
Köylülerle birlikte imece usulü çalışan sürdürebilir tarım uzmanları, kilometrelerce hendek ve su kanallarına ek olarak, Suudi Arabistan’ın batısındaki vadinin sınırında bulunan sarp kayaç hattı boyunca barajlar ve teraslar inşa etti. Şiddetli sağanak yağmur suları, bu sayede ihtiyaç duyulan yerlere yönlendirilebiliyor ve yavaş yavaş toprak tarafından emiliyor. Bu yöntemi yüzyıllar önce, dünyanın öteki ucundaki İnka halkı da kullanıyordu.
Neticede bu uygulama gerçekten de işe yaradı ve tam 30 aylık kuraklık dönemi, büyük sorunlar yaşanmadan atlatılabildi.
Yüzyıllar önce İnka halkı da tarım için teras yöntemine başvuruyordu.
Yenilenebilir enerjiler yağmur yağdırabilir
Dokuz milyon kilometrekareden fazla yüzölçümüyle dünyanın en büyük çölü olan Sahra, her yıl yer yer yaklaşık 50 kilometre büyüyor. Sahra çevresindeki kurak bölgeler, dünya çapında en çok çölleşme tehdidi altında olan yerler. Tabii bunda toprakların, insanlar tarafından tahrip edilmesinin de büyük payı var. Buna bir de Afrika’nın bitmeyen sorunları olan yoksulluk, kuraklık, su kaynaklarının kıtlığı ve toprak çatışmaları da eklenince, durum daha da vahim hale geliyor.
Siyasi ve sosyal sorunların çözümünün kısa vadede sihirli bir reçetesi olmasa da kuraklığın, güneş panelleri ve rüzgâr çiftlikleri ile nispeten aza indirilmesi mümkün. Nasıl mı? Sorunun cevabını, Maryland Üniversitesi fizikçilerinden ve konuyla ilgili bir bilimsel çalışmanın ortak yazarı olan Safa Mote şöyle veriyor: “Güneş panelleri sayesinde daha da ısınan hava, atmosfere yükselir. Binlerce rüzgâr türbininin pervaneleri de, havayı yukarı doğru iter. Hava kütleleri daha yüksek irtifalara ulaştığında soğur. Bu esnada havadaki nem oranı hızla artar ve yağmura dönüşür.”
Sahra Çölü’nde kurulacak devasa enerji parkları sayesinde çölün güneyindeki Sahel Bölgesi’nde daha fazla yağmur yağması sağlanabilir.
Hesaplamalar, Sahra’nın beşte birinin güneş panelleri ve rüzgâr çiftlikleri ile donatılması durumunda, güneyinde yılda ortalama beş santimetre daha fazla yağmur yağacağını gösteriyor. Bu belki ilk başta kulağa oldukça az gelebilir. Ancak bu kadar yağmur bile bölgedeki bitki örtüsünü yüzde 20 artırabilir ve tarımı muazzam bir şekilde canlandırabilir. Hem bölge halkı hem de çevre için tam bir “kazan-kazan” durumu.
Mote’ye göre bu mega enerji parkı, aynı zamanda bugün dünya çapında tüketilen miktarın yaklaşık dört katı elektrik üretecek ve bu da Afrika’da sürdürülebilir kalkınmaya önemli ölçüde katkıda bulunabilecek. Fizikçi, proje için gerekli siyasi iradenin ortaya konulması durumunda, yaklaşık 20 trilyon dolarlık devasa maliyetin de ciddi bir sorun teşkil etmeyeceğinden emin.
Çin’deki Kubuqi Çölü’nde dünyanın en başarılı yeniden yeşillendirme programlarından biri hayata geçiriliyor.
Çölleşmeyi tersine çevirmek
Çölü yeniden verimli hale getirmek için bir başka yaklaşım da Çin’de başarıyla test ediliyor. Çin Orman ve Mera Arazileri Kurumu’na göre, Çin’deki çöl alanları 2000’lerin başına kadar yılda 10 bin kilometrekare büyüyordu. Bugün ise çöl arazileri yılda 2 bin kilometrekareden fazla küçülmeye başladı.
1988’de Pekin’in kuzeybatısındaki Kubuqi Çölü’ne bir tuz madeninin ulaşım yollarını çöl kumlarına karşı korumak amacıyla ağaçlar dikildi. Son yıllarda burası, dünyanın en başarılı yeniden yeşillendirme programlarından biri haline geldi.
Yeni dikim yöntemlerinin geliştirilmesi bunda belirleyici bir rol oynadı. Kum tepelerinin ağaçlandırılması için özel su nozulları kullanılıyor. Bu su püskürtme memeleriyle kuma bir delik açılıyor ve fidanlar sulanıyor. Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele yetkilisi Barron Joseph Orr, “Bu, dikim süresini on dakikadan on saniyeye düşürdü. Çok verimli ve önemli bir yöntem” diyor.
Kubuqi Çölü’nün yeşillendirmesi, 800 kilometre uzaklıktaki Pekin’in hava kirliliği sorununu hafifletti.
Oluşan yeni meralar artık hayvan yetiştiricileri ve çiftçiler için otlak ve tarım alanları olarak hizmet veriyor. Özellikle buradaki iklimde iyi yetişen ve geleneksel Çin tıbbında büyük bir önemi olan meyan kökü ve diğer şifalı otlar da burada üretiliyor.
Kubuqi Çölü’nün yeşillendirmesi, aynı zamanda 800 kilometre uzaklıktaki Pekin’de bile olumlu bir etkiye neden oldu. Başkentte kum fırtınalarından kaynaklanan hava kirliliği, çölün yeşillendirilmesi sonucu önemli ölçüde azaldı.
Doğal yöntemler ve yüksek teknoloji
Çölleşen toprakları ve bitki örtüsünü canlandırmak ve su döngülerini yeniden tesis etmek büyük ölçüde mümkün. Bunun için doğal yöntemler ve yüksek teknolojinin uygun şekilde harmanlanması gerekiyor.
Ancak yeryüzündeki tüm harap olmuş geniş arazileri tekrar sağlıklı ve verimli topraklara dönüştürmek, büyük maliyetler ile yoğun çaba ve emek gerektiriyor.
Çölleşmeyle mücadele uzmanlarına göre, toprakların ölmesini ve çöllerin daha da büyümesini durdurmak için, öncelikle dünya çapında toprakların ve su kaynaklarının hoyratça sömürülmesine son verilmelidir. Zira dünyanın akciğeri işlevini gören ormanlık ve yeşil alanlar ancak bu şekilde gelecekte sağlıklı ve kendi kendine yeterli bir yapıya kavuşabilir.
TÜHA HABER / İnsan Hakları İzleme (HRW) örgütü, Çin’de Uygurlar ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik kovuşturma ve hapis cezalarının sayısında belirgin artış gözlendiğini açıkladı. Örgüte göre, hapis cezalarını süreleri de arttı. Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Müslüman azınlıklara yönelik adli takibatların sayısında belirgin bir artış gözlendiği kaydedildi. İnsan Hakları İzleme...
TÜHA HABER / Suriye’de seçimler sonrası yeni bir süreç başlayacak. Şam, bu süreçte ülkenin yeniden imarı için yeni müttefikler arıyor. Uzmanlara göre Putin, ipoteği altında olan Suriye’de daha fazla para harcamak istemiyor. Suriyeliler bugün yüz binlerce kişinin öldüğü ve milyonlarca kişinin de ülkesini terk etmek zorunda kaldığı iç savaş sonrası...
TÜHA HABER / Tayvan’ın doğusunda meydana gelen tren kazasında en az 48 kişi hayatını kaybetti. Trenin bir kamyona çarparak raydan çıktığı belirtiliyor. Tayvan’da meydana gelen tren kazasında en az 48 yolcunun hayatını kaybettiği, 66 kişinin de yaralandığı belirtildi. Ülkenin doğusundaki Hualien bölgesinde trenin raydan çıkması sonucu meydana gelen kazada, makinistin...
TÜHA HABER / Küresel koronavirüs vaka sayısı 14 milyon geçti ve ilk kez 100 saatten daha kısa bir sürede 1 milyon vaka artışı yaşandı. Koronavirüs pandemisinde yeni bir rekor kırıldığı açıklandı. Vaka sayısı 14 milyon 109 bin 173’e ulaşan koronavirüs salgınında ilk kez yaklaşık 100 saat içinde 1 milyon yeni...
WASHINGTON-TÜHA HABER / ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Marc Grossman Türk-Amerikan ilişkilerini ve taraflar arasındaki son temaslarda öne çıkan Ankara’nın F-16 talebini VOA Türkçe’ye değerlendirdi. Grossman, “ABD Kongresi’nin bu süreçte önemli rolü olduğunun anlaşılması önemli. Şu aşamada tahminde bulunmak için henüz erken” dedi. Ankara’nın savunma alanında Rusya’yla daha yakın bir ilişki...
Kırgızistan’da, Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) üye devletlerin Kızılay dernekleri arasında insani yardım işbirliği için “ortak ağ” kurulmasına yönelik imza töreni düzenlendi. TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency UHA Haber’in Stratejik Düşünce Enstitüsü sitesine dayandırdığı haberinde, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’teki Ulusal Tarih Müzesi’nin Konferans Salonu’nda Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) üye devletlerin Kızılay...