enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:42 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi ile görüştü
00:37 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP vesayete teslim olmuş, baskılara direnememiş, sürecin önünü açacak hiçbir somut teklif getirememiştir.”
00:29 Karadağ, Türk vatandaşlarına vize muafiyetini yeniden başlatıyor
00:14 Dışişleri Bakanı Fidan, Hamas heyetiyle görüştü
00:06 11. Yargı Paketi Meclis’te kabul edildi
00:05 Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu…
00:01 “Aşkabat Forumu: Çok Kutuplu Düzen Arayışında Barış ve Güvenin Yeni Parametreleri”
11:14 Asgari Ücret Zammı Açıklandı: Yeni Tutar Net 28 075 TL! Türkiye’nin Nabzı Gündemde
10:35 SPD Başkanı Yıldız : Ankara su yönetiminde örnek bir başkent olmalı!
09:27 Finansın geleceği Ataşehir’de yazılıyor…
00:56 (TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı, DW ve Euronews abonesi
00:44 SDG meselesinde kilit güç ABD: Mazlum Abdi ve YPG’nin silahlı sayısı gerçekçi rakamlarla değerlendiriliyor
00:41 İletişim Başkanı Duran’dan Netanyahu’ya tepki
00:34 TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, “Filistin’deki sistematik zulme karşı sessiz kalmayı reddediyoruz”
00:19 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Cumhurbaşkanı Avn ile görüştü
00:17 İzmir’de açılan “Hollanda & Türkiye Sergisi” büyük ilgi görüyor…
00:05 İletişim Başkanlığı “savunma sanayi projelerine yeterli ödenek ayrılmadığı” iddiasını yalanladı
00:03 Türk siyaset bilimci: Türkiye’nin artan rolü hem fırsatlar hem de riskler getiriyor…
00:02 İstanbul Havalimanı aralık ayında da Avrupa zirvesinde
20:34 400 yıllık dostluk ‘Ortak Miras’ sergisiyle taçlandı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Suriye’ye yardım için Rusya’dan çekinilmemeli

Suriye’ye yardım için Rusya’dan çekinilmemeli
13.07.2020
A+
A-

TÜHA HABER / Alman basınının yorum köşelerinde Rusya’nın Suriye’ye insani yardımları veto etmesi, Almanya’da artan aşırı sağ ve sol şiddet ile korona kısıtlamalarının önemine ilişkin konular ağırlıkta.

Rusya ve Çin’in, Suriye’de yaklaşık 3 milyon kişiye BM yardımlarının gönderilmesine imkan tanıyan mekanizmanın yenilenmesini veto etmeleri Welt gazetesinin yorum köşesinde ele alınıyor. Yorumda insani yardımlar için ülkelerin daha fazla inisiyatif üstlenmesi gerektiğine işaret ediliyor:

“Bir çıkış yolu var. Bunun ilk adımı Moskova’dan çekinmemek. Almanya’nın (Suriye’ye) yardım sağlamak için sergilediği ısrarlı çabalar desteklenmiyorsa, yardımlar neden Güvenlik Konseyi’nin bir üyesine göre düzenlenmeli? Meseleyi BM kararlarına bağlı kalmaksızın kendi başına çözmenin zamanı gelmedi mi? Bu olasılık en azından uluslararası insan hakları savunucuları tarafından yavaş yavaş dillendiriliyor. Burada söz konusu olan Türkiye’nin sınır bölgesi, dolayısıyla Avrupa’ya çok uzak değil. Kapalı sınırların arkasında açlık çeken insanlar da bunu biliyor. Hepsi sadece bir zaman meselesi.”

Almanya’da önceki gün açıklanan iç istihbarat raporuna göre 2019 yılında aşırı sağcıların sayısı ve aşırı sağ kaynaklı suçlarda artış oldu. Nordbayerischer Kurier yorumunda toplumu bekleyen tehlikelere dikkat çekiyor:

“Aşırı sağcı şiddet ile birlikte genelde pek önemsenmeyen aşırı sol  şiddet, ırkçılık ve antisemitizm toplumumuzu tehlikeye atıyor, demokrasimizi sarsıntıya uğratıyor. Bunlara iğrenç nefret, itici tahrik, kaba radikalleşme, adi şiddet de ekleniyor ve güvenliğimiz tehdit altına giriyor. Tüm bunları yaklaşık 32 bin aşırı sağcı ile 33 bin 500 aşırı solcu istiyor. Hayır, sadece istemekle kalmıyor, yapıyorlar da. Aradaki bu fark hassas ve korkutucu. Geçmişte sadece girişim olarak kalan bu çabalar günümüzde başarılı, gerçek olaylar halini aldı.”

İç istihbarat raporundan çıkan sonuç Südwest Presse‘nin de yorum köşesinde değerlendiriliyor:

“Sadece toplum siyasi meseleler nedeniyle açıkça gözlemlenecek denli ayrışmıyor, kuytu alanlarda da aşırılık yanlıları artan bir şekilde şiddet sergilemeye devam ediyor. Fiziksel şiddetten önce, internette aşağılayıcı hakaretler ve Tweet’leri de kapsayan şiddet dili gelir. Bu nedenle, nefret suçlarına karşı yeni bir yasanın çıkarılmış olması artık bu tür kışkırtıcıların tespit edilmesini sağlayabilecek.”

Nürnberger Nachrichten‘deki yorumda etkisini halen sürdüren korona pandemisinin ciddiye alınmaması durumunda ödenecek bedelin boyutu ABD ve Brezilya örnekleriyle vurgulanıyor:

“İtiraf etmek gerekir; gerçekler kuşkusuz daha karmaşıktır. Ancak korona pandemisinin ortaya çıkmasından yarım yıl sonra şu tespitte bulunmak mümkün: Popülizm öldürür. İki ülke, ABD ve Brezilya gerek tespit edilen enfekte olmuş insan sayısı gerekse ölüm sayılarıyla listenin en üstünde yer alıyor. Ortak noktaları ise devlet başkanlarının, diğer ülkelerin uyguladığı katı kısıtlamaları çok aşırı bulmaları. Aralarında Almanya’nın da olduğu diğer ülkelerde ise uzman tavsiyelerine uyuldu, çok sayıda test yapıldı ve enfeksiyon zincirleri takip edildi. Bunlar elbette öyle heyecan yaratacak şeyler değil ama popülizm kadar ölümcül de değil.”

[TÜHA Haber Ajansı, 13 Temmuz 2020]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.