enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
21:36 TBMM Başkanı Kurtulmuş, Adıyaman Üniversitesi’nin 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’ndeki konuştu…
17:56 Yargımızın Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı Sorunu
17:29 ABD’nin toplam kamu borcu, 22 Ekim itibarıyla 38 trilyon doları aşarak rekor seviyeye ulaştı.
07:56 Almanya, Türkiye’yi “stratejik ortak” olarak görüyor…
07:54 Mamdani Rüzgârı: Demokrat Parti’nin Sol Popülizmle İmtihanı
07:49 Türk Halk Müziği sanatçısı Mahsun Kırmızıgül Moskova’yı büyüledi…
07:38 Cumhuriyetin 102. Yılında: Şahi’den KAAN’a Uzanan YolFatih Sultan Mehmet’in Macar Orban’a döktürdüğü Şahi topu, dünya tarihinde bir devrin kapanışını simgeler.
07:35 Doç. Dr. İbrahim Karataş, DEAŞ’ın İslam’ın imajına verdiği tahribatın Gazze direnişiyle nasıl tersine döndüğünü anlattı…
07:22 Terörsüz Türkiye’de Gelinen Süreç ve Sonrası
07:22 Türkiye sadece platform değil ‘konsept’ de ihraç ediyor
07:17 TBMM Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine devam edecek…
07:00 Lübnan Ne Yapmak İstiyor?
00:26 İstanbul Ticaret Odası (İTO), Ekimde fiyatı en çok artan ve azalan ürünleri açıkladı…
00:14 TFF Başkanı Hacıosmanoğlu: Bahis soruşturması yaklaşık 3 bin 700 sporcuyla devam edecek
20:45 Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK), “5. Küresel Medya Buluşması” Alanya’da başlıyor
07:56 Engelli bireylerin toplumsal hayata katılımlarını artıran aktif yaşam merkezleri yeniden yapılandırılıyor…
07:50 Moskova’da Kritik Buluşma: Rusya’nın Suriye Politikası ve Ortadoğu’daki Güç Dengeleri…
07:24 Trump-Xi Görüşmesi: Soğuk Barış mı? Denge Arayışı mı?
00:56 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Deprem Bölgesi Değerlendirme Toplantısı”nda konuştu…
00:45 Hakan Fidan Irak’ı ziyaret edecek
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Rusya-ABD Farkı

Rusya-ABD Farkı
22.12.2020
A+
A-

Türkiye kendi başına karar almak ve uygulamak zorunda kaldığında, ABD ile olan ilişkisi de mecburen değişime uğradı. Rusya ise 70 yıl önce yaptığı hatayı tekrar etmedi. Putin’in realist yaklaşımı Türkiye’yi pazarlık yapılabilir bir aktör olarak görmesini sağladı.

 Doç. Dr. Hasan B. YALÇIN

Biz hep Amerika’yı konuşuyoruz ama arada başka ülkelere bakmakta da fayda var. Rusya Devlet Başkanı Putin’in sarf ettiği sözler Rusya’nın Türkiye’ye bakışını anlamak adına oldukça dikkat çekici. Putin bir yandan Türkiye ile anlaşmazlık noktalarının olduğunu dile getiriyor. Ama bir yandan da “Erdoğan sözünü tutan bir adam. Ülkesi için iyi olduğunu düşündüğü bir şey varsa sonuna kadar gidiyor. Bu öngörülebilirlik için bir element.

Kiminle muhatap olduğunuzu anlamanız çok önemli” diyor. Bu aslında çok sağlıklı bir bakış açısı. Gereksiz bir romantizmden kaçınan ve gerçeğin hakkını veren bir açıklama.

Gerçekten Türkiye ile Rusya birçok konuda stratejik bakış farklılığına sahip. Suriye, Libya ve Karabağ bunların başında geliyor. Coğrafi yakınlıkları ve tarihsel arka planı açısından bu iki ülkenin birbiriyle rekabet halinde olması kadar doğal bir sonuç yok.

Zaten Türkiye tarihinin büyük çoğunluğunu da bu gerilimli ilişki belirledi. Soğuk Savaş boyunca Türkiye’nin Batı’ya fazlaca mecbur kalışının ardında Sovyet tehdidi vardı. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Sovyetler’in Türkiye’den toprak talebi ve Boğazlar Sözleşmesi’ni bozmak istemesi o dönemler çok zayıf kalan Türkiye’yi ABD’ye bağımlı kılmıştı. Bu ilişkinin üç günde dönüşmesi beklenemezdi. Zaten tek kutuplu uluslararası sistemin bir sonucu olarak Türkiye ABD ekseninde devam ediyordu. Ama ne zaman Türkiye kendi başına karar almak ve uygulamak zorunda kaldı, ABD ile olan ilişkisi de mecburen değişime uğradı.

Rusya tarihten ders almış görünüyor

Rusya 70 yıl önce yaptığı hatayı tekrar etmedi. Putin’in realist yaklaşımı Türkiye’yi pazarlık yapılabilir bir aktör olarak görmesini sağladı. Kendi kafasında bambaşka planlar olabilir. NATO’yu yıpratmak da bunlardan biridir. Ama adım adım başlayan bir pazarlık süreci iki ülkenin de çok işine geldi. Türkiye güvenliğini sağladı.

Rusya kendi konumunu sağlamlaştırdı. Dahası her seferinde iki ülke arasında çekişmeli de olsa iş yapabiliyor olmanın verdiği bir alışkanlık meydana geldi.

Bu bütün stratejik meselelerin çözülebildiği anlamına gelmez. Ama ilişkinin sürdürülebilirliğini gösterir. Şartlar değiştiğinde yepyeni bir ilişki biçimi de doğabilir.

Ancak bu karşılıklı anlayış çerçevesinde Türkiye ve Rusya yakın coğrafyanın en fazla güçlenen iki aktörü haline geldi. Makul olan bunu sürdürebilmek.

Aynı dersi ABD alır mı? Göreceğiz…

Şunu açıkça söyleyelim: Bu işin yolunu ABD açtı. Hem dünya siyasetine karışmaya niyetleri yok. Hem kendi istedikleri olsun istiyorlar. Hem de Türkiye’ye buna razı olmadığı için öfkeleniyorlar. İşte bu hiç de makul değil.
Tabii ki Türkiye için en iyi senaryo ABD’nin de Rusya gibi bir bakış açısı geliştirebilmesidir. Bu Türkiye’nin alternatiflerini çoğaltır. Fakat ABD henüz o aşamada değil. Sanırım oraya gelmek için ABD’nin başka bir yerlerde başka bir sorunla karşılaşmasını beklemek zorundayız. Mesela Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında da Türkiye’ye ambargo uygulanmıştı. Fakat üç yıl sonra Afganistan ve İran karışınca ABD tekrar Türkiye’ye yakınlaşmak durumunda kalmıştı. Benzer gelişmeler neden olmasın. Hele ki dünyadaki karmaşa ve sarsıntılar düşünüldüğünde hiç de uzak bir ihtimal değil.

Sabır ve direnç stratejik hesaplamaların en önemli unsurlarındandır. Türkiye kritik güvenlik meselelerini son dört yıl içinde çözmüş olduğundan bu sabrı gösterebilecek durumda.

[TÜHA Haber Ajansı, 22 Aralık 2020]

 

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.