Rus Muhalefeti, Navalniy ve Kırım…


Aleksey Navalni
Almanya ve Amerika başta olmak üzere Batılı devletlerin derhal blog yazarı olarak milyonlarca takipçisi olan Rus muhalif liderin serbest bırakılmasını talep ettiklerini söyleyen Prof. Dr. ÖZÇELİK, Rus muhalif olarak temelde Rusya’daki rüşvet, kara para, kirli para, oligarklar ve yolsuzluk ile mücadele eden 46 yaşındaki Rus muhalif liderin, Kırım başta olmak üzere diğer konularda ne düşündüğünü burada açıklamanın yerinde olacağını, yolsuzluk karşıtı söylemi olan Navalni’nin Rus ulta-milliyetçi toplantı ve mitinglerde konuşma yaptığının da bilindiğini ifade etti.
Aleksey Navalni
KIRIM’DAKİ RUS İŞGALİNİN SON BULMASINA KARŞI ÇIKIYOR!
Prof. Dr. Sezai ÖZÇELİK, kendini liberal olarak göstermesine karşın Rus muhalifetin son dönemde parlayan yıldızı olan Navalni, 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından işgalinden sonra verdiği bir röportajın ilgi çekici olduğuna vurgu yaptı.
“Birçok liberal yol arkadaşının aksine Navalni, Kırım yarımadasının Ukrayna’ya geri verilmesine karşı çıkıyor” diyen Prof. Dr. Sezai ÖZÇELİK,” O dönemde birçok Rus tarafından tekrarlanan milliyetçi sloganı savunuyor: “Kırım Bizimdir”. Kendisi gibi Rus muhalif olan Mikhail Khodorkosvky’ye ait vakıf tarafından finanse edilen Interpreter sitesinde biraz topu taca atarak şunu söylemişti: “Kırım toprağı, Kırım’da yaşayan insanlara aittir.” dediğini aktarıyor.
Prof. Dr. ÖZÇELİK, bu kaçamak cevaptan sonra doğrudan Kırım hakkında sorulan soruya Navalni, “Kırım elbette de facto şimdi Rusya’ya aittir” dediğini ve Ekho Moskvy radyo istasyonu editörüne verdiği bir röportajının devamında ise, “Kendimizi kandırmayalım. Ukrainlere de kendilerini kandırmamalarını tavsiye ediyorum. Gelecekte Kırım, Rusya’nın bir parçası olarak kalacak ve öngörülebilir gelecekte de asla Ukrayna’nın bir parçası olamayacak.” dedini açıkladı.
2014 yılında yapılan Moskova belediye seçimlerinde yakın ara ikinci olan Navalni’nin, Rusya Başkanı olması halinde Kırım’ı Ukrayna’ya geri verip vermeyeceği sorulduğunda ise “Kırım, domuz sandviçi gibi alıp geri verilecek herhangi bir şey midir” şeklinde cevabını bilinen retorik soruyla karşılık verdiğini hatırlatan Prof. Dr. Sezai ÖZÇELİK, Navalni’nin de Cevap olarak “Hayır, sanmıyorum” diyerek Garry Kasparov gibi ünlü isimler tarafından Twitter’da eleştirildiğini açıkladı.
Prof. Dr. ÖZÇELİK, ” Navalni, röportajın devamında 2014 Kırım’ın işgalinden sonra yapılan referandumun sadece adil olmadığını eleştirmiş ve Rus askerlerinin gölgesinde acele ile yapılan referandum yerine normal süreçte referandumun yapılması halinde Kırım halkının kararına saygı duyulması gerektiğini söylemiştir” diye ifade etti.
“Navalni’nin daha çok iç politikaya özellikle yolsuzluk karşıtı söyleme odaklandığı söylenebilir” diyen Prof. Dr. Sezai ÖZÇELİK, Dış politika alanında Navalni’nin Putin’den farklı bir yol izleyip izlemeyeceği konusunda gözlemcilerin İran, Kuzey Kore, Suriye gibi parya devletler yerine Batı’ya daha yakın olacağı konusunda hemfikir durumda olduğunu, Rus dış politikasının temeli olan çok vektörlü dış politikayı uygulamaya devam edeceği ve temelde “Rus dış politika kararları sonucunda Rus halkı, daha fazla refah ve zenginliğe kavuşacak mıdır?” sorusuna cevap arayacağının düşünülebileceğinin altını çizdi.
Prof. Dr. ÖZÇELİK, “hatta Venezuela’da Maduro’nun ya da Suriye’de Esad rejiminin desteklenmesine karşıtlığı daha çok Rusya’nın parasının dış politika maceralarında boşuna harcanması olarak tarif edilebilir” dedi.
Aleksey Navalni
RUS MUHALİF LİDER NAVALNİ NEDEN HEDEFTE?
“Bu bağlamda Navalni, Rusya’nın “yakın çevre doktininden” farklı bir dış politika izlemesi beklenmemelidir” diyen Prof. Dr. Sezai ÖZÇELİK, Kırım’ın işgalinin uluslararası hukukun ihlali olarak görmekten öte bir muhalif söyleminin olmadığını, Seçim vaatleri arasında sadece Kırım’da daha adil bir referandum yapılması sözünü verdiğini açıkladı.
Prof. Dr. Sezai ÖZÇELİK, “Doğu Ukrayna Savaşı’nı ise sadece pahalı bir macera olarak görmekten öteye geçememiştir. 2014’te Kırım’ın işgaline ses çıkarmayan Navalni, yakın çevre doktrininin sahada en mükemmel uygulaması olan 2008 Gürcü-Rus Savaşı’nda Abhazya ve Güney Osetya’nın askeri olarak desteklenmesi ve hatta tanınmasını savunmuştur. Gürcistan’a ambargo uygulanması, sınırların kapatılması ve ilişkilerin kesilmesi yanında Rusya’da yaşayan Gürcüleri kemirgenler (grizuni) olarak tanımlayacak kadar ultra-milliyetçi söylem kullanarak ülkeden kovulmasını bile dile getirmiştir. Kremlin’in bile tanıma konusunda çekimser kaldığı Moldova’daki Transdinyester çatışmasında PMR yani Transdinyester Moldova Cumhuriyeti’nin tanınması istemiştir” dedi.
Aleksey Navalni
NAVALNİ VE BATI TOPLUMU
Çankırı Karatekin Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sezai ÖZÇELİK, şöyle devam etti:
Sovyet sonrası komşuları ile ilişkilerinde Rusya’nın bu eski cumhuriyetlerin iç işlerine karışma hakkı olduğu iddia etmiştir. Avrasya Ekonomik Birliğinin genişletilmesi ve Rusya’nın merkezde olduğu bölgesel ticari ağların geliştirilmesini savunmuştur. Bu cumhuriyetler üzerinde Rusya’nın yumuşak gücünü kullanabileceğini belirtmiştir. Kremlin sözcüsünden farklı olmayan bu söylemleri dışında Navalni’nin tek farkı, Sovyet sonrası cumhuriyetlere demokratik politik sistemi, insan hakları, ekonomik açıklık ve serbest pazarı ihraç etme sözü vermesidir”.
Şu anda Batı için Navalni’n Kremlin’de koltuğa oturması istenen kişinin özelliklerine; yani yolsuzluk karşıtı, oligark karşıtı, seçim hilesi karşıtı ve Putin karşıtı sahip olabileceği söyleyen Prof. Dr. ÖZÇELİK, “Batı medyasında hapiste yatan, sokakta dövülen ve en son olarak zehirlenen Navalni’yi daha önce öldürülen, sürgün edilen ya da zehirlenen diğer Rus muhalifler ile eş değer görebilir. Fakat Putin’in korkulu rüyası olarak lanse edilen blogger muhalifin Batı’nın en iyi dostu olacağını düşünmemek gerekir” dedi.
Prof. Dr. Sezai ÖZÇELİK, Yale Üniversitesi’nde eğitim almasının Navalni’nin içindeki Rus ayısını öldürdüğü sonucunu vermeyeceğini belirterek, Navalni’nin kendini demokratik milliyetçi olarak tanımladığını ve Kırım’ın Rusya tarafından işgaline moral ve etik nedenlerle karşı olmadığını dile getirdi.
Navalni için sadece Rus halkına finansal anlamda pahalı mal olan, Putin’in kişisel gücünü arttırmaya yönelik bir dış politika macerası olduğunun altını çizden Prof. Dr. Sezai ÖZÇELİK, “Sonuç olarak, Putin’in başkanlık koltuğunda olmadığı yeni bir güne uyansak bile Rusya’da iktidara gelecek olanların da başta Kırım olmak üzere Ukrayna ve diğer eski Sovyet etki alanı içindeki ülkelere karşı farklı bir dış politika izleyebileceğini düşünmek saflık olacaktır” diye kaydetti.
[TÜHA Haber Ajansı, 21 Ocak 2021]