enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
18:08 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”nde konuştu…
17:43 Erdoğan: Kameraları bantlamak bizim kitabımızda yazmaz…
13:41 Bakan Kurum’dan Arnavutköy’deki TOKİ konutlarına ilişkin açıklama
13:19 Türkiye’den ve Dünya’dan kısa kısa ‘Satır Başı’ haberler!
12:33 XI. Uluslararası Urla Enginar Festivali ve I. Uluslararası Urla Sürdürülebilir Gastronomi ve Tarım Konferansı Başarıyla Gerçekleşti…
11:05 DoktorTakvimi, bir kez daha Türkiye’nin En İyi İşverenleri arasında
10:39 Doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıplar ilk çeyrekte 83 milyar dolara ulaştı
09:23 Uluslararası İstanbul Anne, Bebek, Çocuk Fuarı ‘CBME’ Türkiye’nin Yeni Odak Grupları Belli Oldu!
09:22 RTÜK) Başkanı Şahin, “sokak röportajları” toplumda ayrışmaya, manipülasyona ve yanlış bilgilendirmeye yol açıyor…
09:00 Terör ve İstihbarat!…
08:54 ROKETSAN, Türkiye’nin 2024’te savunma sanayisinde 7 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi…
08:40 Yer Bilimci Prof. Dr. Feyzi Bingöl’den Marmara Depremi Uyarısı: “Tek Parça Kırılırsa 7’nin Üzerinde Olabilir”…
08:31 Vücudun temel yapı taşlarından biri olan D vitamininin eksikliği sağlık sorunlarına neden olabilir…
08:25 Dostluk Maskesi Altında İhanet: Türkiye’ye Yönelik Planların Derin Analizi
07:20 Marmara Denizi açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, Kayseri’de uçuş sayısını 20’ye kadar düşürdü!
23:47 Bakan Ali Yerlikaya’dan Özgür Özel’e ‘bant’ tepkisi
23:28 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kut’ül Amare Zaferi mesajı
23:13 Türkiye-İtalya arasında, ticaret, sanayi yatırımları, uzay, kültür, spor, sosyal hizmetler, arşiv, ulaştırma ve savunma sanayi alanında 11 anlaşma imzalandı….
22:51 Eğitim faaliyeti sırasında kaza: 1 asker şehit
22:39 İstanbul’da 2 bin 928 az hasarlı bina tespit edildi
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Plazma tedavisi salgında umut olabilir mi?

Plazma tedavisi salgında umut olabilir mi?
05.04.2020
A+
A-
Ya İstiklal Ya Ölüm

TÜHA HABER / Uzmanlar plazma tedavisinin COVID-19’a karşı etkili olduğuna dair yeterli veri bulunmasa da umut vadettiği görüşünde. Bu tedaviyle yoğun bakımlardaki yoğunluğun azalabileceği, ölüm oranlarının düşebileceği belirtiliyor.

COVID-19 salgınına karşı ülkeler aşı ve tedavi çalışmalarını hızlandırırken Türkiye’de Sağlık Bakanlığı koronavirüs ile mücadelede plazma tedavisini uygulamaya sokacağını duyurdu. Bakanlık, COVID-19 salgınından etkilenen hastaların plazma tedavisinden faydalanması için, tedavide uyulması gereken kriterleri açıklayan yazıyı valilikler aracılığıyla ilgili kurumlara 1 Nisan Çarşamba günü gönderdi. Yetkililer, önümüzdeki haftadan itibaren tedavinin Türkiye’de yürürlüğe gireceğini belirtiyor.

Peki plazma tedavisi nedir? Hastalığın tedavisinde ve salgının kontrol edilmesinde ne kadar etkili? Salgının kontrol altına alınmasında bir umut olabilir mi?

Tedavi nasıl yapılıyor?

Plazma tedavisi ya da immün plazma yöntemi aslında uzun yıllardır tıpta çeşitli hastalıkların tedavisi için kullanılan bir yöntem. Destekleyici bir tedavi olarak kullanılıyor. Hastalığı geçirip atlatmış ve vücudu hastalığa karşı bağışıklık kazanmış olan kişilerden alınan antikorlar, hasta olan kişiye

naklediliyor. Böylece kişinin kendi bağışıklığını geliştiremediği ya da eksik kaldığı durumlarda iyileşme sağlanabiliyor. Yöntem daha önce SARS ve Ebola salgınlarında da kullanılmıştı.

Türkiye, bu tedavi yöntemini yeni tip koronavirüs tanısı konmuş hastalara uygulayacak olan tek ülke değil. Geçen ay ABD’nin Gıda ve İlaç Yönetimi (FDA) “acil durumlarda” hastalarda deneysel olarak kullanımına izin verdi. Çin ve İsrail de yine plazma tedavi yöntemini salgınla mücadele takvimine alan ülkelerden.

Ancak COVID-19 hastalığı ve SARS-CoV2 olarak bilinen yeni tip koronavirüs, modern tıp literatürüne yeni girdi. Dolayısıyla, hastalığın tedavisinde bu yöntemin ne kadar etkili olacağı, henüz çok geniş çaplı araştırmalarla ortaya konabilmiş değil. DW Türkçe’ye konuşan uzmanlar, konuyla ilgili COVID-19 tanısı konmuş hastalarla yapılan araştırmalardan ve daha önceki tecrübelerinden yola çıkarak bu tedavi yönteminin etkili olabileceğini belirtiyor.

Türk Kızılayı Başkanı Kerem Kınık

“Salgın durumunda bekleyecek zaman yok”

DW Türkçe’ye açıklama yapan Türk Kızılayı Başkanı Kerem Kınık’a göre bu tedavi yöntemi ilaç ve aşının olmadığı mevcut durumda ciddi bir etki yaratabilir. Kınık, “Bu virüsün henüz bilinen bir tedavisi veya aşısı yok. Bu yöntem, etkin olduğu daha önce klinik çalışmalarla kanıtlanmış olan ve uluslararası akademinin, halk sağlığı ile ilgili otoritelerin kullandığı bir yöntem. Şu an yüzlerce bilimsel makale var. Benim gördüğüm hepsinde pozitif etki verdiği. Yani bir şekilde hastalığın ya iyileşmesini hızlandırmış ya virüsün etkisini azaltmış. Dolayısıyla klinik seyirde hep olumlu yönde tesir ettiği bilimsel makalelerle ispatlanmış” değerlendirmesinde bulundu.

İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Burhan Turgut

İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Burhan Turgut ise tedavinin hastalarda etkili olacağını düşündüğünü belirtirken hastalığı yüzde yüz kontrol edeceğine dair bir inancın yanlış olacağı görüşünde.

DW Türkçe’ye konuşan Prof. Turgut, “Daha önce Çin’de beş hasta ile yapılmış ve etkili olduğu kanıtlanmış bir çalışma var. Tabii tıpta bir tedavi yöntemini kabul edilebilir değerlendirmek için rastgele seçilerek yapılan çalışmalar gerekiyor. Ancak şu an acil bir salgın durumundayız. Bunları bekleyecek zamanımız yok. Yani kaybedeceğimiz bir şey yok noktasındayız. Ama teorik olarak bakıldığında bu tedavi yönteminin faydalı olması beklenir” dedi.

“Hasta grubunu iyi seçmek gerek”

Öte yandan Prof. Turgut, tedavinin genç hastalardan ziyade kronik hastalığı olan ve hastalığı ağır ilerleyen hastalarda kullanılması gerektiğine dikkat çekerek “Burada hasta grubunu çok iyi seçmek gerek. Genç ve iyileşeceğini beklediğiniz bir hastaya bunu vermenin bir anlamı yok. Aslında plazmadan kaynaklanan gereksiz riske tabi tutarsınız. Ancak hastanın belli bir yaşı vardır, risk faktörü var, akciğerinde lezyonlar ortaya çıkmış, kötüleşebileceğini düşünüyorsunuz, o zaman bu hastaya verebilirsiniz. Bazı kriterler koyup bu kriterlere uygun hastalara vermek gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.

Turgut, “En önemli katkısı yoğun bakıma giren hasta sayısını ve ölüm oranını azaltması olacaktır. Bu iki parametre üzerinde etkili olabileceğini düşünüyorum” diye ekledi.

“Yoğun bakımlardaki doluluğu da azaltabilir”

Türk Hematoloji Derneği’nden Prof. Dr. Neslihan Andıç’a göre immün plazma tedavisi mevcut salgında umut vaat eden bir yöntem. DW Türkçe’ye konuşan Prof. Andıç, “COVID-19 enfeksiyonunda etkinliğini söylemek için elimizde sınırlı sayıda veri mevcut. Bu veriler plazma tedavisinin diğer tedavilere ilave olarak kullanılmasının kritik durumdaki hastalar için yapay solunum cihazı ihtiyacını azalttığı ve hastaların klinik durumlarında iyileşme sağladığını da göstermekte. Hastaların virüse karşı kendi antikorlarını üretene kadar, dışarıdan plazma ile antikorların verilmesi mantığına dayanan immün plazma tedavisi, ağır ve kritik hastalar için umut verici bir tedavi seçeneği” şeklinde konuştu.

Nasıl uygulanacak?

DW Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre tedavi süreci Kızılay’ın gözetiminde, kan alımı ise Türkiye genelinde plazma kan alabilme ruhsatı olan hastane ve laboratuvarlarda yapılacak. Kızılay Başkanı Kınık bu süreci şöyle açıkladı:

“Hastalığı geçirmiş veya elinde hastalığa dair tanısı olan hastalarımızla iletişime geçeceğiz ve onları gönüllülük esasıyla bu havuzun içine dahil edeceğiz. Ardından kan ve boğaz süprüntü testi yaparak vücutta virüs kalmadığından emin olacağız. Ardından, eğer HIV ya da Hepatit gibi kan vermesine engel başka bir hastalığı yoksa ve 18-65 yaş aralığındaysa bu kişilerden yaklaşık 45 dakika süren bir yöntemle plazmaları alacağız. Bunu da çok hızlı bir şekilde yoğun bakımlarda yatan hastalara göndereceğiz.”

HABER : Deniz Barış Narlı & Ankara (DW)

[TÜHA Haber Ajansı, 05 Nisan 2020]

sampiyon banner
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.