enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:40 Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, Azerbaycan Başbakanı Esedov tarafından kabul edildi
00:56 TÜBİSAD, Türkiye’nin Dijitalleşme Karnesini Açıkladı
00:47 Türkiye-Yunanistan Siyasi Diyaloğu ve Muhtemel Senaryolar
00:45 Siber Güvenlik Başkanlığı’nın teşkilat yapısındaki değişiklik Resmi Gazete’de…
00:29 TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Komisyonumuz tarihi bir görev icra etmektedir”
00:23 Asgari Ücretin Asıl Talihlileri: Esnaf Ağaları!
00:22 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Hz. Mevlana’yı vuslatının 752. yılında sema mukabelesinde andı
00:10 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Filistinlilerin kanı elinde olanların hadsizliği teneke tıngırtısı hükmündedir
00:03 Trump Neden Grönland Diyor? Haritalar, Grafikler ve Arktik’te Güvenliğin Yeniden Tanımı
00:42 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi ile görüştü
00:37 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP vesayete teslim olmuş, baskılara direnememiş, sürecin önünü açacak hiçbir somut teklif getirememiştir.”
00:29 Karadağ, Türk vatandaşlarına vize muafiyetini yeniden başlatıyor
00:14 Dışişleri Bakanı Fidan, Hamas heyetiyle görüştü
00:06 11. Yargı Paketi Meclis’te kabul edildi
00:05 Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu…
00:01 “Aşkabat Forumu: Çok Kutuplu Düzen Arayışında Barış ve Güvenin Yeni Parametreleri”
11:14 Asgari Ücret Zammı Açıklandı: Yeni Tutar Net 28 075 TL! Türkiye’nin Nabzı Gündemde
10:35 SPD Başkanı Yıldız : Ankara su yönetiminde örnek bir başkent olmalı!
09:27 Finansın geleceği Ataşehir’de yazılıyor…
00:56 (TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı, DW ve Euronews abonesi
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Para sevgisi ve dindarlık

Para sevgisi ve dindarlık
20.02.2024
A+
A-

Esas ahlaksızlık bir insanın hakkı olmayan bir şeyi alması, almak için çaba harcamasıdır.

Yaşadığımız şu dünyada para sevgisi ve servet hırsı ile bağdaşmayacak, uzlaşmayacak şeylerin en başında samimi dindarlığın geldiğini hemen herkes bilir. İyi bir dindarın parayı, zenginliği, serveti ve bunların sevgisini, bunlara karşı hırsı kalbinde barındırmayacağını, bunlara teslim olmayacağını, en azından teorinin bunu gerektirdiğini yine herkes kabul eder. Belli bir seviyede İslami kültüre sahip her şahıs, dünyada hiç kimsenin parayla ilişkide, onu kazanmada, elde tutmada ve harcamada bir Müslüman kadar derin sorumluluk altında bulunmadığının bilincindedir. Esas bu olmakla beraber pratik ne yazık ki bunun çok uzağındadır.

Şu sözler genel olarak insanların para ile ilişkisinin nasıl olması gerektiğini çok iyi ifade etmektedir:

Para sandalyeye benzer, ayağının altına alırsan seni yükseltir; başına koyarsan seni alçaltır.”, “Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir.

Yani para sana hükmetmeyecek, sen paraya hükmedeceksin. Sen paraya kul olmayacaksın, para sana kul olacak.

İnsanın parayla bu şekildeki ilişkisi, paraya ve servete bu böyle bir yaklaşım bir Müslüman kadar hiç kimse ile örtüşmez.

Türkiye’de bir bölüm dindar burjuvazinin ve münevverin en büyük yanlışlarından biri ahlakın ve dindarlığın kapsamını daraltmaları, sadece namaz, oruç, kadınların ve kızların örtünmesi gibi konulara indirgemeleridir.

Hâlbuki bugün Müslüman ülkelerin sorunu ne ibadet eksikliğidir, ne de açılıp örtünmedir. Günümüzün en büyük sorunu haksızlıkların, yolsuzlukların, sömürünün yaygınlaşmasıdır. Vahşi kapitalizmin, “Altında kalanın canı çıksın” felsefesine uygun bir tavrın iş hayatında geçerlilik kazanmasıdır.

Esas ahlaksızlık bir insanın hakkı olmayan bir şeyi alması, almak için çaba harcamasıdır.

Zamanımızda bir Müslümana yakışmayacak kadar para, servet ve mevki ihtirası içinde olanların sayısı hızla artıyor.

Tanınmış bir ilahiyatçı akademisyen, günümüz Müslüman erkeklerinin üç hedefini, “masa”, “kasa” ve “nisa” (kadın) diye formüle ediyor ki bu üş şey gerçekten kimileri için bir ihtiras haline gelmiştir.

İhtiras sahibi olan insan Müslüman bile olsa meşru-gayrimeşru ayrımından uzaklaşıyor; “haram helal ver Allah’ım, garip kulun yer Allah’ım” noktasına geliyor. Bu noktaya gelen bazı insanlar, 1980’li, 90’lı yıllarda yurt dışında hayatını kazanmakta olan dindar vatandaşların kıt kanaat yaşamak pahasına yapabildiği tasarrufları “size faiz değil, kâr vereceğiz” diye ellerinden alarak çeşitli adlar altında kurdukları şirketleri bir bir batırdılar. Binlerce iyi niyetli vatandaşı mağdur ederek ortalıktan sıvıştılar. Hangi ahlaksızlık bundan daha büyük olabilir?

Günümüzün Müslüman zenginlerinin hatırı sayılır bir bölümü parayı, zenginliği, serveti; baştan beri maddeperestlikle, dünyaya fazla değer vermekle suçladıkları laik, solcu, sosyalist çevrelerden daha az sevdiklerini kanıtlayamıyorlar. İslam’ın peygamberinin “Dindarlığa hırs ve açgözlülük kadar zarar veren bir eğilim yoktur” sözünü ve Hz. Ömer’in, “İnsanların namazı, orucu sizi aldatmasın; onların ticarette, alışverişte ve parasal ilişkilerdeki dürüstlüğüne bakın!” uyarısını akıllarına getirmek istemiyorlar.

İki şey bağdaşmaz: Para sevgisi ve dindarlık - DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.