enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
12:32 YÖK’ten Dışişleri Bakanı Fidan’ın yükseköğretimine ilişkin açıklama
12:07 UNESCO 43. Genel Konferansı’nda,15 Aralık’ın, “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak ilan edildi…
10:41 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul’da Gazze konulu toplantıya ev sahipliği yaptı.
07:56 “Her yerde Türkiye var!”
07:13 Plastik Su Şişesi Araştırmasının Sonuçları Açıklandı
07:10 Ekim ayı enflasyon rakamları açıklandı
00:57 Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde 2001’de kurulan AK Parti, 3 Kasım 2002 seçimlerini kazanarak geldiği iktidarda 23 yılı geride bıraktı.
00:45 İçişleri Bakanı Yerlikaya, “Siber suç operasyonlarında 539 şüpheli yakalandı”
00:33 Kasım ayında temettü verecek 10 şirket
00:06 Avrupa Merkez Bankası, ticaret gerilimine rağmen büyüme sürerken faiz oranını yüzde 2’de tuttu
00:05 AK Parti Sözcüsü Çelik: 3 Kasım tarihi bir dönemin açıldığı siyasi bir milattır
22:10 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye’ye özel bir destek programını başlatıyoruz
21:36 TBMM Başkanı Kurtulmuş, Adıyaman Üniversitesi’nin 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’ndeki konuştu…
17:56 Yargımızın Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı Sorunu
17:29 ABD’nin toplam kamu borcu, 22 Ekim itibarıyla 38 trilyon doları aşarak rekor seviyeye ulaştı.
07:56 Almanya, Türkiye’yi “stratejik ortak” olarak görüyor…
07:54 Mamdani Rüzgârı: Demokrat Parti’nin Sol Popülizmle İmtihanı
07:49 Türk Halk Müziği sanatçısı Mahsun Kırmızıgül Moskova’yı büyüledi…
07:38 Cumhuriyetin 102. Yılında: Şahi’den KAAN’a Uzanan YolFatih Sultan Mehmet’in Macar Orban’a döktürdüğü Şahi topu, dünya tarihinde bir devrin kapanışını simgeler.
07:35 Doç. Dr. İbrahim Karataş, DEAŞ’ın İslam’ın imajına verdiği tahribatın Gazze direnişiyle nasıl tersine döndüğünü anlattı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Ölümcül İdeolojilerin En Kötüsü Avrupa’da Yeşerdi

Ölümcül İdeolojilerin En Kötüsü Avrupa’da Yeşerdi
31.10.2020
A+
A-

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi MİŞ, Fransa’nın bugünkü İslamofobik ırkçılığının, 1920’lerin İtalyan faşizmini ve 1930’ların Nazi Almanya’sını hatırlattığını açıkladı.

.Yard.Doç. Dr. Nebi Miş: Partili Cumhurbaşkanı denetim için imkandırDoç. Dr. Nebi MİŞ, ‘Ölümcül İdeolojilerin En Kötüsü Avrupa’da Yeşerdi‘ başlıklı yazısını (UHA) Uluslararası Haber Ajansı’na değerlendi.

Fransa’da 5,7 milyon Müslümanın yaşadına dikkat çeken Doç. Dr. Nebi MİŞ, bunun da nüfusunun yaklaşık yüzde 8,8’ine tekabül ettiğini, Müslümanların çoğunluğunun eski sömürgelerinden geldiğini ifade etti.

Doç. Dr. Nebi MİŞ, Fransa’nın genç nüfusu içinde Müslümanların, yüzde 20’lik bir oranını oluşturduğunu hatırlatarak, Fransa’da cami ve mescitlerin sayısının ise yaklaşık 2 bin 500 civarında olduğunun altını çizdi.

Böyle bir demografiye sahip olan Fransa’nın Cumhurbaşkanı Macron’un, Müslümanların kutsallarına saldırı emri verdiğini söyleyen Doç. Dr. Nebi MİŞ, Peygamberimize yönelik hakaret içerikli karikatürleri, resmî devlet binalarının duvarlarına büyük resim olarak yansıtılmasını sağladığını belirtti.

Doç. Dr. Nebi MİŞ, Genelde Avrupa özelde de Fransa’nın, uzun süredir İslam’a ve İslam’ın kutsallarına savaş açmış durumda bulunduğunu hatırlatarak, Özellikle radikal sağ partilerin söylemlerinin, iktidardaki partiler tarafından politik çıktılara dönüştürülerek uygulamaya konulduğunu kaydetti.

“Macron ve benzerleri, İslam’la ilgili her gün yeni bir radikal fikri kamuoyu ile paylaşıyor” diyen Doç. Dr. Nebi MİŞ, “Bir gün “İslam’ın yeniden yapılandırılmasından” bahsediyorlar. Diğer bir gün “İslam’ın dünyanın her yerinde krizde olduğundan” dem vuruyorlar. Geçtiğimiz aylarda Fransa’da bazı camiler, Müslümanlara ait okullar ve STK’lar kapatılmıştı” dedi.

Doç. Dr. Nebi MİŞ, gelinen süreçte, Fransız siyasetçilerinin, marketlerde helal gıda reyonlarının bulunmasına bile tahammül edemediklerini, Fransız resmî makamlarının, kendi toplumlarını ve ülkelerindeki radikal sağın destekçilerini İslam’a saldırı için açıkça teşvik ettiklerine dikkat çekerek, İslam’ın kutsallarına saldırıyı “fikir özgürlüğü” olarak nitelendirerek, hakaret temalı içerikleri ilk okul ders kitaplarına kadar yaygınlaştırdıklarına vurgu yaptı.

“Maalesef Müslümanlara saldırının teşvik edilmesi karşılığını buluyor” diyen Doç. Dr. Nebi MİŞ, “Her geçen gün saldırılar artıyor. Fransa’da Müslümanlara yönelik şiddet bir önceki yıla göre yüzde 54 oranında artmış durumda” olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Nebi MİŞ, ayrıca, Müslümanlara ve değerlerine saldırının, devlet politikaları ile normalleştirildiğine dikkat çekerek, Fransa’da ana akım medyaların bile Müslümanların temel hak ve özgürlüklerini savunmak bir yana, nefretin ve İslamofobik ırkçılığın yaygınlaşması için ortam sağlandığını, Macron yönetiminin radikal nefret politikasını eleştirenlerin, medya tarafından marjinalleştirildiğini açıkladı.

Avrupa’nın çok kültürlülükten, farklılıklara saygıdan bahseden siyasetçilerin, Macron’un İslam’a saldıran politikalarını eleştirmek yerine, Erdoğan’ın açıklamalarına takılmış durumda olduklarını ifade eden Doç. Dr. Nebi MİŞ, “Macron’a “26 milyondan fazla Müslümanın yaşadığı Avrupa’nın geleceğini bu tip politikalarla ateşe atıyorsan” demek yerine, Erdoğan’ın Macron’a yönelik, “İnanç özgürlüğünden anlamayan ve kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir. Öncelikle bir akli noktada kontrol sözlerinin “kabul edilemez” olduğunu falan söylüyorlar” dedi.

Doç. Dr. Nebi MİŞ, Dünyada Erdoğan’dan başka Macron’a esaslı bir tepki veren liderin olmadığını,  Zaten Körfez ülkelerinin yöneticilerinden bir tepkinin gelmesinin beklenemeyeceğini,  Onların, ümmetin problemleri ve geleceği gibi bir dertlerinin de bulunmadığını belirtti.

Arap sokaklarının Arap ayaklanmalarından sonra yok edildiğini ifade eden Doç. Dr. Nebi MİŞ, “İslam İşbirliği Teşkilatı, sadece bugün değil, geçmişte de bir işe yaramıyordu. 1,5 milyarlık İslam âlemi hep birlikte Fransa’ya sesini yükseltebilse, Macron pervasız bir şekilde İslam’a saldırılabilir miydi? Avrupa’da yükselen İslam karşıtlığı son 10 yıllık dönemde genellikle “radikal sağın yükselişi” ve dolayısı ile “siyasi” nedenlerle açıklandı”ğını aktardı.

Doç. Dr. Nebi MİŞ, şöyle devam etti:

“Ama sorun o kadar basit değil. Siyaset sadece bir sonuç. Avrupa birçok alanda İslam karşıtlığı batağına düşmüş durumda. Ancak bu gidiş Avrupa’nın geleceği için hiç hayra alamet değil. Fransa’nın bugünkü İslamofobik ırkçılığı, 1920’lerin İtalyan faşizmini ve 1930’ların Nazi Almanya’sını hatırlatıyor.

Unutmayalım ölümcül ideolojilerin en kötüsü ve kurumsal olanı Avrupa’da yaşandı. Son yüzyılda Avrupa’nın göbeğinde yaşanan Holokost’un bir benzeri, hiçbir zaman İslam dünyasında yaşanmadı.

Kutsallarına hakaret edilerek, Müslümanlar entegre edilemez. Karşıtlık daha derin karşıtlıkları oluşturur. Batı’nın İslam karşıtlığı böyle devam ettiği sürece bumerang etkisi ile dönüp yine kendini vurur. Bundan kaçınmak için de Avrupalılar, öncelikle İslam’ı bir güvenlik tehdidi, Müslümanları da potansiyel suçlu olarak görmekten vazgeçmelidirler” diye kaydetti.

HABER : Ataner YÜCE

[TÜHA Haber Ajansı, 31 Ekim 2020] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.