LNG Ticareti’nin ABD-Türkiye İlişkilerine Etkisi

TÜHA HABER / SETA Enerji Araştırmaları Direktörlüğü Araştırmacısı ve aynı zamanda SETA Vakfı tarafından yayımlanan Insight Turkey dergisi editör asistanı Gloria Shkurti Özdemir, ‘LNG TİCARETİ; ABD-Türkiye ikili ilişkilerinde bir umut ışığı’ konusunda yapmış olduğu analizinde bugün de ‘ LNG Ticareti’nin ABD-Türkiye İlişkilerine Etkisi’ni değerlendirecek.
Araştırmacı Gloria Shkurti Özdemir, “Türkiye ve ABD altmış yıldan fazla süredir karmaşık bir ilişki sürdürmüş ve bu ilişki pek çok kriz atlatmıştır. Ancak özellikle Türkiye’nin 2013’ten itibaren başlayan bağımsız dış politika çizgisini kabullenmekte zorlanan Amerikan yönetiminin müdahaleci politikaları iki devletin yollarının ayrışması sonucunu doğurmuştur” dedi.
Gloria Shkurti Özdemir, FETÖ, PKK/YPG, Suriye savaşı, S-400 hava savunma sistemi ve F-35 Müşterek Taarruz Uçağı programı gibi konularda ayrışan çıkarlar ve stratejik anlaşmazlıklar iki ülke ilişkilerini olumsuz etkiledikkat çekerek,
bununla birlikte belirtilen tüm görüş ayrılıklarına rağmen uzun bir güvenlik ortaklığına sahip olan bu iki NATO müttefikinin ilişkilerinin geleceği konusunda bir miktar iyimserlik getiren yeni iş birliği alanları ortaya çıkdığını ifade etti.
“LNG ticareti bu alanlardan biridir” diyen Araştırmacı Özdemir, Son aylarda
(özellikle Aralık 2019’dan sonra) ABD’den LNG ithalatı kayda değer miktarda artış gösterdiğini haırlatarak, “Bu tür bir politika hem Türkiye hem de ABD için bir kazan kazan durumu ortaya çıkarırken iki ülke ilişkilerinde iş birliği için daha
fazla imkan sağlamaktadır” dedi.
Gloria Shkurti Özdemir, Amerikanın bakış açısına göre kaya gazı devriminin yıllardır ABD’nin enerji politikasının arkasındaki ana itici güç olduğunu ve Kaya gazı devriminin yol açtığı kaynak bolluğu sayesinde ABD’nin kaynak kıtlığının bir sonucu olarak yöneldiği enerji güvenliğini önceleyen politikasından esas olarak enerji bolluğunun faydalarının maksimize edilmesine odaklanan “enerji hakimiyeti” diye adlandırılan bir politikaya geçdiğine dikkat çekti.
ABD’nin enerji hakimiyeti politikasının doğal gaz ve petrol ihracatındaki artışın teşvik etme politikasına da yansıdığını söyleyen Araştırmacı Özdemir, bu politika çerçevesinde ABD kendi ihracatını teşvik ederken Kuzey Akım 2 ve TürkAkım projeleri ile alakası bulunan şirketlere yaptırım kararı aldığını hatırlattı.
Gloria Shkurti Özdemir, “ABD bu projelerin Avrupa’nın enerji güvenliğini tehdit ettiğini ileri sürerken Avrupa’daki Rus gazının –Avrupa enerji pazarındaki payını artırmaya çalışan– ABD için başlıca engellerden biri olduğunu ifade etmek yanlış olmayacaktır” dedi.
Özdemir, “Ocak 2020’de Davos’taki Dünya Ekonomi Forumu konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump’ın kullandığı şu ifadeler Washington’ın enerji politikasının açık göstergesiydi: Öyle başarılıyız ki ABD’nin hasım ülkelerden enerji ithal etmesine artık gerek yok. Şimdi bol Amerikan doğal gazı ile Avrupalı müttefiklerimiz de dostane olmayan enerji tedarikçileri karşısında zafiyet göstermeyecekler. Avrupa’daki dostlarımıza Amerika’nın geniş kaynaklarını kullanmalarını ve gerçek enerji güvenliğine erişmelerini salık veriyoruz.”
“İran ve Venezuela üzerindeki tek taraflı Amerikan yaptırımlarının ana hedeflerinin yanında ABD’nin enerji hakimiyeti politikasına da hizmet ettiğini ileri sürmek mümkündür” değerlendirmesinde bulunan Araştırmacı Özdemir, “ABD kendi LNG’sini Avrupa ve Asya’ya ihraç etme noktasında oldukça isteklidir. Ancak koronavirüs dünyada yayılırken Amerikalı LNG ihracatçıları Avrupa pazarında sahip oldukları payı kaybetmiştir” dedi.
Gloria Shkurti Özdemir, ABD’nin Avrupa’ya LNG ihracatının Nisan 2020 ile karşılaştırıldığında Mayıs 2020’de yüzde 23,6 azaldığını belirterek, ABD’den çok sayıda LNG sevkiyatı iptal edildiği için önümüzdeki aylarda bu düşüşün daha da artması beklendiğini söyledi.
“Dünyanın önde gelen LNG ithalat pazarları olan Asya ülkelerine gelince halihazırda ABD’nin bu pazarlara ulaşması çeşitli sebeplerden ötürü
zordur” diye konuşan Özdemir, Bu durumu ABD ve Çin arasında imzalanan Birinci Faz Anlaşması’nın değiştireceği düşünülmüştür. Ancak söz konusu anlaşmanın şu an için duraksayacağı gerçeği ABD’nin Asya pazarlarına erişme ihtimalini daha da zorlaştırmaktadır” dedi.
Araştırmacı Özdemir, bu durumda dikkatini diğer bölgelere yöneltmekte olan ABD için Türkiye’nin en muhtemel pazarlardan biri olduğunu ABD ile ticaretlerini azaltan Avrupa ve Asya’daki gazı ithal eden ülkelerin aksine Türkiye’nin tam tersi bir eğilim göstererek LNG ticaretini artırdığını kaydetti.
Amerikan Enerji Bakanlığının yayımladığı aylık LNG raporlarının sonuncusuna göre Türkiye’nin ABD’nin Avrupa ve Orta Asya’da LNG ithal ettiği ikinci büyük pazar haline geldiğini ifade eden Gloria Shkurti Özdemir, Türkiye’nin stratejik konumu nedeniyle Türk pazarında Amerikan LNG payı arttıkça ABD’nin Avrupa ve Asya pazarlarına erişim ihtimalinin de artırdığına işaret etti.
Özdemir, Türk tarafının bakış açısına göre ABD ve Türkiye arasında LNG ithalatındaki artış en çok Türkiye’nin bir enerji hub’ı olma hedefine hizmet ettiğini ve LNG girişini artırmak suretiyle Türkiye’nin farklı yönlere daha fazla doğal gaz yeniden ihraç (re-export)) edebileceğini aktardı.
Türk ihracatçıları için Avrupa’nın bu anlamda ana varış noktalarından biri olduğunun altını çizen Araştırmacı Özdemir, “Zira bu durum Avrupa’nın enerji
güvenliğini artırırken Rusya’ya bağımlılığını ise azaltması anlamına gelmektedir. Üstelik ABD ve Türkiye arasındaki LNG ticareti Türkiye’ye gelecekteki doğal gaz sözleşmelerinde üstünlük sağlayacaktır” dedi.
Gloria Shkurti Özdemir, Nijerya ve Cezayir ile mevcut sözleşmeler sırasıyla 2021 ve 2024’te sona ereceğinden Türkiye’nin daha düşük fiyattan LNG satın alabilecek veya daha kazançlı koşullarda yeni sözleşmeler imzalayabileceğini,
bunun ise Rus Gazprom şirketi üzerinde baskı oluşturacağını ve zira boru hatlarıyla taşınan Rus doğal gazının tahmini fiyatlarının LNG fiyatlarıyla kıyaslandığında çok yüksek olduğunu kaydetti.
HABER : Ataner YÜCE
***
YAZAR HAKKINDA
Gloria Shkurti Özdemir, lisans öğrenimini Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Arnavutluk’ta tamamlamıştır. Shkurti Özdemir yüksek lisans derecesini ise Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde “A Lethal Weapon that Became the Cure-all for Terrorism: Discursive Construction of the U.S. Dronified Warfare” baslığıyla almıştır. Halihazırda Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doktorasına devam eden Shkurti Özdemir “Yapay Zekanın Askeri Alanda Uygulamaları ABD-Çin Rekabeti” başlıklı tez çalışmasına
devam etmektedir. Çalışma alanları arasında Amerikan dış politikası, SİHA’lar ve yapay zeka gibi alanlar bulunmaktadır. SETA Enerji Araştırmaları Direktörlüğü’nde araştırmacı olarak çalışan Shkurti Özdemir aynı zamanda SETA Vakfı tarafından yayımlanan Insight Turkey dergisinde editör asistanı olarak görev yapmaktadır.
[TÜHA Haber Ajansı, 12 Ekim 2020]