enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:26 Juventus – Udinese maçı TRT SPOR’da
11:09 Jeremie Boga ve Terem Moffi’ye şok saldırı
10:41 2 Aralık Salı sabahından herkese günaydın.
00:59 KIZILELMA ve Skydagger testleri: Türk savunma sanayiinde tarihi günler
00:54 12 Dev Adam Dünya Kupası Elemeleri’nde İsviçre’yi 85-60 yendi
00:50 Bakan Yerlikaya, “Toplam 103 terör örgütü mensubu ikna yoluyla yurt dışından gelerek teslim oldu”
00:48 Türkiye’de trafiğe kayıtlı taşıt sayısı yüzde 7,5 artarak 33 milyon 193 bin 636’ya yükseldi…
00:43 TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Bu ülkenin ayaklarında büyük pranga gibi bağlanan terörü bir kenara koyacağız”
00:36 Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA, hava hedefini vuran ilk insansız savaş uçağı dünya basınında…
00:35 İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Jandarma Genel Komutanlığı 2025 Yılı Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu.
00:32 Dışişleri Bakanı Fidan’ın Tahran ziyareti İran gazetelerinde nasıl yer aldı?
00:24 Cevdet Yılmaz: Türkiye ekonomisi dayanıklılığını ortaya koymuştur
00:23 CHP’li belediyenin rüşvet davası başlıyor
00:09 Eski AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk için Mecliste cenaze töreni düzenlendi..
00:03 Gazeteci İlhan KARAÇAY’ın ‘Kuşbakışı’ndan Dünyadaki Durum!…
14:10 Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,7 büyüdü…
13:34 1 Aralık Pazartesi gününden herkese merhaba…
12:02 İlahiyat Koleji Konusunu Ne Kadar Biliyoruz?
00:52 CBME Türkiye’de Pazarlamanın, E-Ticaretin ve İhracatın Yeni Yolları İle Trendler Konuşulacak!
00:50 Bundan sonra rakipler düşünsün!…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Kadem Çolak, CHP’nin siyasi kimliğinde yaşanan yön kaymasını çarpıcı bir dille analiz ediyor.

Kadem Çolak, CHP’nin siyasi kimliğinde yaşanan yön kaymasını çarpıcı bir dille analiz ediyor.
31.08.2025
A+
A-

* Büyüteç Gazetesi’nden Kadem Çolak, CHP’nin siyasi kimliğinde yaşanan yön kaymasını çarpıcı bir dille analiz ediyor.

* İşte detayları!…

TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency

Resim

Kadem Çolak

İSTANBUL, 31 AĞUSTOS 2025 

Türkiye’de siyaset denilince ilk akla gelen ayrım “sağ” ve “sol” kavramlarıdır. Batı’dan tercüme edilen bu kavramlar, yıllardır bizim siyasetimizi şekillendiren bir ölçü gibi kullanıldı. Oysa İslami bakış açısından bu ayrımın kendisi baştan sorunludur. Çünkü İslam, hakikati sağcılık ya da solculukla değil, adalet, tevhit ve ahlakla ölçer. Sağcı da solcu da eğer bu ilkelerden kopmuşsa, aynı zihniyetin farklı yüzleridir.

İdris Küçükömer

KÜÇÜKÖMER’İN TESPİTİ VE HALK GERÇEĞİ

İdris Küçükömer’in yıllar önce yaptığı tespit hâlâ çok çarpıcıdır: Anadolu halkı, üretmek isteyen, değişime açık, çevreden merkeze baskı kuran dinamik bir kitle olarak “Müslüman kimliği ile ilerici”dir. Buna karşılık Batıcı, bürokratik, laik seçkinler ise halka tepeden bakan, halkı sürü gören, statükocu bir anlayışla “ sağ ve sol anlayışıyla gerici”dir. Aslında Küçükömer’in burada işaret ettiği şey, halkın mayasında İslam’ın olduğu, seçkinlerin ise bu mayayı hor gördüğüdür. Yani sağcılık dediğinde kastettiği şey aslında İslam’dır.

İSLAM’IN KABUL ETMEDİĞİ AYRIM

İslam açısından ise mesele çok nettir: “Sağcı” ya da “solcu” diye bir hakikat yoktur. Varsa da bu kavramlar İslam’ın ölçüsünde boş ve aldatıcıdır. Çünkü Allah katında üstünlük ancak takva ile ölçülür; ideolojik aidiyetlerle değil. Sağcı zihniyet de solcu zihniyet de sonuçta aynı kökten beslenir: Allah’ı hayatın dışına itmek, dini toplumsal düzenin dışına hapsetmek. Bugün kendini solcu ve sağcı diye tanımlayan kesimler, İslam’ı geçmişin masalları gibi görerek aslında müşriklerin yolunu tekrar etmektedir. Çünkü müşrikler de “Bu, atalarımızdan duyduğumuz masallardan başka bir şey değildir” diyerek vahyi reddetmişlerdi.

HALKIN DEĞERLERİNİ KÜÇÜMSEYEN “İLERİCİLER”

Bugün Türkiye’de “ben solcuyum ve sağcıyım” diyenlerin büyük çoğunluğu, halkın değerlerini küçümser. İslam’ı geri kalmışlığın sembolü gibi görür. Halkın inancını, Kur’an’a bağlılığını “ortaçağ zihniyeti” diye yaftalar. Oysa aynı kesimler, Batı’nın seküler değerlerini kutsallaştırır, “özgürlük” ya da “ilerleme” dedikleri şeyle aslında yeni bir din inşa ederler. Bu açıdan bakıldığında, günümüzün solcuları ve sağcıları ile cahiliye müşrikleri arasında zihinsel bir fark yoktur. İkisi de hakikati küçümser, İslam’ı dışlar ve halkı “sürü” olarak görür.

GERÇEK İLERLEME NEREDE?

İslam, insanı kul olmaktan çıkarıp birey yapan değil, insanı kul olmaya davet ederek onu yeryüzünün halifesi yaparak özgürleştiren tek hakikattir. Bugün adına sağcı ya da solcu denilen tüm ideolojiler, insanı bir ideolojinin kölesi yapar. Oysa İslam, insanı doğrudan Allah’a bağlayarak gerçek özgürlüğü ve adaleti tesis eder. Halkın dinamizmi, adalet ve değişim talebi aslında İslam’dan beslenir. Çünkü, islam “Bir günü bir gününe denk düşen bizden değildir” derken bunu kast etmiştir. İşte bu nedenle Müslümanlar ilerici ve devrimcidir. İslam insanı sürekli daha iyiye, daha adil olana, daha özgür bir topluma çağırır.

İDEOLOJİLERİN PUTLAŞTIRILMASI

Sağcılık da solculuk da birer ideolojik puttur. Her biri kendi dogmalarını “tek doğru” gibi sunar. Ama İslam, dogmaları  kıran dinin adıdır. İbrahim’in putları kırışı gibi, bugün de Müslüman’ın görevi sağcılık–solculuk putlarını parçalamak ve hakikati yeniden tesis etmektir. Gerçek ayrım sağ–sol değil, iman ile küfür, tevhit ile şirk arasındadır.

Bugün “ben solcuyum” “ben sağcıyım” diyenler, aslında müşriklerin aynı zihinsel yolunu sürdürmektedir: İslam’ı geçmişin masalı saymak, vahyi hayatın dışına itmek, halkı hor görmek. Oysa Türkiye’nin asıl ihtiyacı sağcılık veya solculuk değil, hakikate yani İslam’a dönüştür. Çünkü gerçek ilerleme, ideolojik putlarla değil, Kur’an’ın aydınlığıyla mümkündür.

İnsanlığın sığınacağı tek liman İslam’dır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.