enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
22:10 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye’ye özel bir destek programını başlatıyoruz
21:57 Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde 2001’de kurulan AK Parti, 3 Kasım 2002 seçimlerini kazanarak geldiği iktidarda 23 yılı geride bıraktı.
21:36 TBMM Başkanı Kurtulmuş, Adıyaman Üniversitesi’nin 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’ndeki konuştu…
17:56 Yargımızın Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı Sorunu
17:29 ABD’nin toplam kamu borcu, 22 Ekim itibarıyla 38 trilyon doları aşarak rekor seviyeye ulaştı.
07:56 Almanya, Türkiye’yi “stratejik ortak” olarak görüyor…
07:54 Mamdani Rüzgârı: Demokrat Parti’nin Sol Popülizmle İmtihanı
07:49 Türk Halk Müziği sanatçısı Mahsun Kırmızıgül Moskova’yı büyüledi…
07:38 Cumhuriyetin 102. Yılında: Şahi’den KAAN’a Uzanan YolFatih Sultan Mehmet’in Macar Orban’a döktürdüğü Şahi topu, dünya tarihinde bir devrin kapanışını simgeler.
07:35 Doç. Dr. İbrahim Karataş, DEAŞ’ın İslam’ın imajına verdiği tahribatın Gazze direnişiyle nasıl tersine döndüğünü anlattı…
07:22 Terörsüz Türkiye’de Gelinen Süreç ve Sonrası
07:22 Türkiye sadece platform değil ‘konsept’ de ihraç ediyor
07:17 TBMM Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine devam edecek…
07:00 Lübnan Ne Yapmak İstiyor?
00:26 İstanbul Ticaret Odası (İTO), Ekimde fiyatı en çok artan ve azalan ürünleri açıkladı…
00:14 TFF Başkanı Hacıosmanoğlu: Bahis soruşturması yaklaşık 3 bin 700 sporcuyla devam edecek
20:45 Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK), “5. Küresel Medya Buluşması” Alanya’da başlıyor
07:56 Engelli bireylerin toplumsal hayata katılımlarını artıran aktif yaşam merkezleri yeniden yapılandırılıyor…
07:50 Moskova’da Kritik Buluşma: Rusya’nın Suriye Politikası ve Ortadoğu’daki Güç Dengeleri…
07:24 Trump-Xi Görüşmesi: Soğuk Barış mı? Denge Arayışı mı?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İklim Krizinin Arıcılık Faaliyetlerine Etkisi

İklim Krizinin Arıcılık Faaliyetlerine Etkisi
08.08.2024
A+
A-

Sıcaklık ve yağış değişiklikleri, arıların dengesini bozuyor, tarımı ve gıda zincirini riske atıyor. Bu yazıda, arıların mücadelesine iklim krizi perspektifinde bakış atıyoruz.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency 

Dünya iklimi, bir dizi etkenin etkisi altında değişir; güneş enerjisi alımından, atmosferde biriken sera gazlarına ve yeryüzü özelliklerine kadar. Son yıllarda artan sıcaklıklar ve aşırı hava olayları gibi faktörler, sürdürülebilir yaşamı ciddi şekilde tehdit etmekte ve bu durum insanları çaresizlikle karşı karşıya bırakmaktadır. İklim değişikliğinin en dikkat çekici özelliği, hızlı ilerlemesi ve sonuç olarak doğal afetlerin hem sıklığını hem de şiddetini artırmasıdır.

İklimdeki değişiklikler, çevremizi baştan aşağı dönüştürüyor ve bu değişimler, böcek topluluklarının da davranışlarını etkiliyor. Böceklerin soğukkanlı olmaları, yani vücut sıcaklıklarının çevre koşullarına bağlı olarak değişmesi, küresel ısınmanın onlarda önemli fizyolojik değişikliklere neden olabileceği anlamına geliyor. Özellikle sıcaklık ve nemdeki dalgalanmalar, böceklerin metabolizma, üreme ve beslenme alışkanlıklarını etkileyebilir. Bu da onların yayılışlarında büyük değişikliklere yol açabilir.

Bal arıları, yaşadıkları bölgeye ayak uyduran harika organizmalardır. Ne yazık ki iklim değişikliği arılar üzerinde de değişiklere neden oluyor. Bu değişiklikler, kolonilerin düzensiz gelişimine, zayıf kolonilere, hastalıkların yayılmasına ve hatta arıların tarlalara dönememesine neden olarak bal arılarının sağlığını olumsuz etkiliyor.

Küresel ısınma ve iklim değişikliği, bitkilerin büyümesini, çeşitliliği ve bitkilerle arıların karşılıklı ilişkisini etkiliyor. Bal arıları, polinasyonun önemli bir parçası olarak bitki üretimini sağlarlar. Ancak, ani sıcaklık değişiklikleri, arıların ihtiyaç duyduğu polen ve nektar kaynaklarını olumsuz etkileyerek bu kaynakların azalmasına yol açıyor.

Arıcılık, toprağa bağlı kalmadan çiçeğin bulunduğu her yerde yapılabilen bal, arı sütü, propolis gibi ürünler üretilen tarımsal bir faaliyettir. Küresel ısınma, bal arılarının beslenme ve kovanlarını soğutmak için daha fazla zaman harcamak zorunda kalmalarına neden olarak bal verimini düşürmekte.

Bu durum, bal arılarını daha fazla çaba harcamak zorunda bırakmakta. Ayrıca, tozlaştırıcıların sayısında azalma, pestisit kullanımı, radyasyon etkileri gibi faktörler de bal arısı popülasyonunu azaltabilmektedir. Bu etkiler, arıların yaşamını zorlaştırabilir ve maalesef bal verimini düşürebilir.

İklim değişikliği, bitki örtüsü ve çiçek dağılımını etkileyerek bal arılarının gıda kaynaklarına ulaşımını kısıtlar. Bu durum arıları aşırı hava koşullarına karşı savunmasız bırakır ve çiçeklerin erken açmasına neden olarak tozlaşma görevini zorlaştırır. Arılar, bu değişen iklim koşullarına uyum sağlamakta zorlandıkları için kış aylarında kovanlarını beslemede güçlük yaşar, bu da kolonilerin sağlığını olumsuz etkiler. Bu nedenle, yerli tozlaştırıcıları korumak önemli.

Bal arılarının dünya genelinde azalması, tek bitki türüne dayalı tarımsal üretim faaliyetlerinin (mono kültürel tarım) etkisi olarak görülmekte ve bitki genetik çeşitliliğinin artırılması gerekliliği vurgulanmakta. Ayrıca, bal arıları, çevresel kirliliğin tespiti konusunda önemli bir biyo-indikatör olarak kabul edilmekte ve pestisit maruziyeti, arı sağlığına ve koloni stresine olumsuz etkiler yapabilmekte. Bu nedenle, doğanın dengesini korumak ve arıcılığı sürdürülebilir hale getirmek için dikkatli yönetim stratejileri ve çevresel koruma önlemleri gerekmekte.

Bir diğer tehdit unsuru ise yükselen sıcaklıkların ve sık ısı dalgalarının neden olduğu artan akarlar ve bağırsak parazitleridir. İklim değişikliği arıların yaşadıkları alanlardan uzaklaştıklarında, parazitlere karşı daha savunmasız hale gelmelerine neden olabilir. Bu sorun, arı kolonilerinin çökmesine ve kovanların yok olmasına yol açabilir.  Ayrıca bal arısı dağılım aralıklarının değişmesine ve türler arasında rekabetçi ilişkilerin yaşanmasına sebebiyet verebilir.

İklim değişikliğinin etkilerini anlamak için gelecekte bal arısı kolonilerinin biyolojisi, ana arı yetiştirme ve kraliçelerin çiftleşmesi için uygun zamanların gözden geçirilmesi gerekebilir. Bal arısı hastalıkları ve zararlılarının ekolojisi ve dağılımı ile ilgili çalışmaların iklim değişikliğinin etkilerini ayrıntılı olarak belirlemeye yönelik olması gerekecek.

Sürdürülebilir arıcılık için, bal arısı tehditleriyle mücadele ve arı dostu uygulamaların benimsenmesi önemlidir. Araştırma ve projeler, bal arılarının tozlaşma görevinin doğal yaşam ve bitki üretimi için kritik öneme sahip olduğunu göstermektedir. Arıcılık, kırsal kalkınmaya katkı sağlarken aynı zamanda orman sürdürülebilirliğine destek olmaktadır. Sürdürülebilir arıcılığın ana hedefi, bal arılarının en iyi koşullarda yaşamlarını sürdürmelerini ve üretimlerini yapabilmelerini sağlamakta.

Bal arılarının iklim değişikliği koşullarında davranışlarının, bal verimini azaltabileceği göz önünde bulundurularak, uygun iklim şartlarında arıcılık teşvik edilmeli ve tarımsal teknolojilerin kullanımı desteklenmelidir. Tozlaşma dönemleri ile bal kolonilerinin taşınması koordineli bir şekilde düzenlenmeli, arı meraları/arı ormanları gibi yenilikçi uygulamalar ile arıcılık faaliyetlerinin iklim değişikliği karşısında dirençli ve sürdürülebilir olması sağlanmalı.

Bu kapsamda İklim Araştırmaları Derneği, Conservation Collective ve Sivil Toplum için Destek Vakfı işbirliği ile hayata geçirilen Turquoise Coast Environment Fund – Turkey (TCEF) tarafından desteklenen “İklim Dirençli ve Sürdürülebilir Arı Meraları Pilot Uygulama Projesi” ile Marmaris’teki arıcılık faaliyetlerini çevre dostu ve ekonomik olarak sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyor.

Proje kapsamında, iklim modelleri kullanılarak yeni üretim yöntemlerinin avantajları belirlenmeye çalışılmış ve “Arı Meraları” sisteminin benimsenmesi çevresel ve ekonomik faydalar açısından değerlendirildi.

Proje, arıcılık faaliyetlerinin iklim direncini artırmayı, çevresel etkileri azaltmayı, ekosistem hizmetlerini geliştirmeyi ve Arı Meraları modelinin yarattığı ekonomik fayda ve fizibilitesini ölçmeyi amaçlamaktadır. Proje detaylarına https://www.iklim.org.tr/projeler/ sayfası üzerinden erişim sağlayabiliyorsunuz.

Sürdürülebilir arıcılık ve doğal ekosistemlerin korunması, arı popülasyonlarını destekleyerek gelecek nesillere aktarmak için önemlidir. Arıların savunmasız olduğu iklim krizi ve çevresel tehditlere karşı mücadele, dünyamızın geleceği için kritik bir rol oynar. Arıların hayatta kalması, doğanın ve insanlığın hayatta kalmasının bir anahtarıdır. Arıları ve doğayı koruyarak, iklim krizi ile mücadelede önemli bir rol üstlenebiliyoruz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.