enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
12:31 Haftayı Geri Sar:10 maddede bu hafta
10:59 İznik 1700 yıl sonra yeniden dünya gündeminde…
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
06:43 CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı 2 – CHP’nin farklı kimlikleri
00:45 Karadeniz’de Ukrayna’nın Operasyonları
00:40 Erbil-Ankara hattında gerilim: ‘Maksadını aşan yorumlar endişe verici’…
00:39 Türkiye’de öğretmen istihdamı, köklü düzenlemeler içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu…
00:29 Dijital şiddet artıyor: Kadınlar daha fazla risk altında
00:19 2026 Yılı Türkiye İçin Diplomasi Yılı mı Olacak?
00:13 Türkiye’den NATO ve AB üyesi bir ülkeye ilk savaş gemisi satışı’dan notlar!
00:12 Ankete 9 AB ülkesinden toplam 9 bin 500’den fazla kişi katıldı…
00:11 Deutsche Bank’tan kapsamlı Türkiye analizi: Dolar, büyüme ve faiz tahmini
00:03 Ayvalık merkezli Türk zeytinyağı firması Nova Vera, uluslararası arenada dünya birincisi oldu…
11:38 Futbolda bahis soruşturmasında yeni operasyon
10:07 Küresel piyasalarda son durum ve günlük değişimler
09:43 Cuma Hutbesi: “İnsan, Huzuru İbadetle Elde Eder”
09:09 Türkiye’nin yerli otomobil markası Togg, kasım ayında elektrikli otomobil satışlarında liderliği elde etti…
06:28 Düşünce ve ifade özgürlüğü!…
00:58 Dışişleri Bakanı Fidan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 32. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda konuştu…
00:53 Türkiye genelinde satılan gayrimenkul sayısı bu yılın ocak-kasım döneminde yüzde 7,6 artış oldu…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İçimizdeki ‘düşman’

İçimizdeki ‘düşman’
31.07.2022
A+
A-

TRT TÜRK yeni banner

Mentor

Bu Fenerbahçe taraftarının şımarıklığından gerçekten bıktım… Aslında şımarıklık mı yoksa sosyal medya hesaplarının arkasına saklanıp “itibar mastürbasyonu” yapan zavallı ezikler mi bilmiyorum, emin olmak da zor ama garip bir taraftar kitlesi oluştu; sanki taraftar değiller de, Fenerbahçe’ye saldırmaktan, eleştirmekten mutlu oluyorlar.  

Ülkede en çok satan şey “negatif Fenerbahçe” propagandası. Kısaca hiçbir bilgi, birikim ve yetkinliğin olmadan Fenerbahçe’ye sallamak bu ülkede her zaman alıcı buluyor ki buna “Belgin-Uluç sendromu” diyebiliriz. Maalesef “Belgin-Uluç sendromu” uzun zamandır Fenerbahçe taraftarının da en büyük sorunu oldu.  

Bütün sosyolojik olaylarda olduğu gibi bunun da birçok nedeni var ama bu durum Fenerbahçe için çok yıkıcı olmaya başladı.

Elbette bunun geçmişten gelen nedenleri var, geçmişte kulüp yönetimi hatalarını transfer başarıları ile örtmeye çalışarak her yıl sansasyonel transferlerle gündemi meşgul belirlemeyi adet edinmişti. Ayrıca bu transferleri kullanarak “kulübe yakın” kanaat önderleri yarattı, amaç taraftarı istediği gibi yönlendirmekti, oldukça başarılı da oldu. Buna karşı çıkanlar “hain” diye damgalanıp suçlandı ve bu tavır 20 yıl sürünce de Fenerbahçe için yıkıcı bir ortam oldu, şu anda taraftar iki şeyi bir türlü aşamıyor: Birincisi isimli transfer, ikincisi de kara propaganda.

Bunlara ilave olarak bir de “3 Temmuz sendromu” var; bir baltaya sap olamamış ama 3 Temmuz kenetlenmesi esnasında sesi çıktığı için on binlerce takipçi edinmiş bazı hesapların bu  “ego tatminine” bağımlı hale gelmesi ve bunun için negatif Fenerbahçe’nin çok satıyor olmasını kullanması ve eleştiriyi yapıcı olmaktan çıkarıp saldırgan hale getirmesi de önemli bir unsur oldu.

Elbette bunların sonucu olarak oluşan etkilenebilir taraftarın “bahisçi” üçkağıtçılar tarafından kullanılması ve Fenerbahçe’nin en büyük düşmanı haline gelmesi.

Lütfen bir düşünün peşinden gittiğiniz adamlar dünyanın en kötü, en kokuşmuş ve en üçkağıtçı medya oluşumunun parçası ya da bir şekilde futbola bulaşmış ama bunu sonuca çevirecek kadar başarılı olamamış yetersiz ya da sosyal medya “tatmincisi”. Zaten taraftar olan daha sezon başında “battık anam” diye ağlar mı ağlamaz çünkü taraftar olmanın adı umut ve destektir.

Bazıları bunu “ama eleştirmeyelim mi…” yaftası altına saklıyor ki hiç mantıklı değil, eleştirinin pozitif olmasını sağlayan şey yapıcı olmasıdır. Oysa sosyal medyada yapılan eleştirilerin çoğu yıkıcı ve yıpratıcı, üstelik her dakika tekrar edilen aynı eleştirilerin amacının eleştirmek olduğundan oldukça şüpheliyim.

Yani demem o ki peşinden gidip her Fenerbahçe’ye her sezon şampiyonluğu kaybettirdiğiniz adamlar beş para etmez, o adamların peşine takılan insanların da en azından aldatıldığını anlamayacak kadar saf olduğunu söyleyebilirim.

Çok geriye dönmeye gerek yok, geçen sene bu tiplere uyup Vitor Pereira’yı göndermesek şampiyonduk; ona sallayan kim varsa geçen sene TFF, hakemler Fetö kadar Fenerbahçe’nin alın terini çaldı.

Lütfen sosyal medyada Fenerbahçe adına ahkam kesenler dönüp aynaya baksınlar ve orada gördükleri şeyin Fenerbahçe’ye futbol aklı verecek yetkinlikte olmadığını bilsinler.

Neymiş efendim yönetim başarısızmış! Kime göre, neye göre? Siz değil misiniz “hakem, TFF, Fetö, hükümet, bakan..” diyen? Belki adil şartlarda Ali Koç 4 yıl üst üste şampiyon olurdu.

Şu an Fenerbahçe’nin en büyük düşmanı kendi taraftarı maalesef çözülemeyen bir problem haline geldi ve görünen o ki bu seneyi de çalacaklar.

***

Yazar Hakkında

Mentor
Mentor

Lafını sakınmayan bir Fenerbahçe taraftarından moda olduğu üzere tarafsız gibi görünmeye çalışan değil, gayet taraflı Fenerbahçe ve Türk sporu, kimi zaman da siyaset ve ekonomi yazıları… Twitter: @mentordiyorki

[TÜHA Haber Ajansı, 31 Temmuz 2022]

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.