*10’uncu Altın Lale Ödül Töreni ve Cumhuriyet Balosu Görkemli Bir Şekilde Gerçekleşti.
Yemekli olarak düzenlenen gecede, Türkiye’den gelen ünlü sanatçılar Serenad Bağcan ve Coşkun Sabah performanslarıyla izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı.
Bir postacının, sadece ‘Bülent Türker Rotterdam’ yazılı bir zarfı, adresine teslim edecek kadar ünlü olan Bülent Türker’i bir de benden okuyun…
(Haberin Holladacasını en altta bulacaksınız.
Nederlandse versie staat onderaan)
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Yazı:İlhan KARAÇAY / Fotoğraflar: Dilara ERZEYBEK
HOLLANDA, 29 EKİM 2025
Değerli Okurlarım,
Bugünkü haberimin ana konusu, Cumhuriyet Bayramı kutlama töreninin, Altın Lale Ödül töreni ile bağdaştırarak düzenlenmiş olma konusudur.
Ne var ki, bu organizasyonu onuncu kez düzenlemiş olan Bülent Türker’in, ‘Hollanda’nın en renkli adamı’ oluşu da ayrı bir haber konusu.
Ama ben bugün sizlere hem Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümünü kutlama ve hem de Altın Lale Ödül töreni ile birlikte, bu renkli adamdan da söz etmek istiyorum.
İsterseniz önce Cumhuriyet Bayramı kutlaması ve Altın Lale Ödül törenini anlatayım.
Bu yıl onuncusu düzenlenen geleneksel Altın Lale Ödül Töreni ve Cumhuriyet Balosu, unutulmaz anlara sahne oldu. Avrupa’da benzeri bulunmayan bu özel gece, muhteşem atmosferi, zarif konukları ve özenle hazırlanmış organizasyonuyla büyük beğeni topladı.
Yemekli olarak düzenlenen gecede, Türkiye’den gelen ünlü sanatçılar Serenad Bağcan ve Coşkun Sabah performanslarıyla izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı.
Gecenin Sunuculuğunu Türkiye’ den ünlü televizyon sunucusu Özde Sinem Çol yaptı.
Hollanda çevirileri ise Hollanda Vatandaşı olan Sibel Gökebir tarafından yapıldı.
Gecenin açılışı, Türk ve Hollanda milli marşlarının okunması ve şehitlerimiz için yapılan saygı duruşu ile gerçekleşti.
Bu yıl da Türkiye’den gelen Ankara Olgunlaşma Enstitüsü, 22 farklı yöresel kıyafeti Hollandalı mankenlerin sunumuyla sahneye taşıyarak büyük alkış aldı.
Sahiplerini bulan ödüller:
Altın Lale Ödülü, usta sanatçı Coşkun Sabah’a verildi.
Süper Ödül: On yılda bir kez verilen Süper Ödül ise değerli sanatçı Zülfü Livaneli için ayrıldı.
Livaneli’nin özel sebeplerle katılamadığı törende, ödülünü Serenad Bağcan teslim aldı.
Altın Lale Basın Ödülü, Hollanda’nın en başarılı televizyon program yapımcısı Yeşim Candan’a, (alttaki fotoğraf)
Altın Lale Onur Ödülü, Hollanda Emniyet Müdürlüğü Kuzey Hollanda Bölgesi Müdürü, Türkiye’nin gururu Hamit Karakuş’a, (üstteki fotoğraf)
En İyi Dernek Ödülü, Harmony Derneği’nin folklor ve müzik grubuna,
Politika Ödülü ise genç politikacı Funda İleri’ye takdim edildi.
Ayrıca, Kocaeli Derince’de 1999 depremi sonrasında yaptırılan Bülent Türker Anaokulu’nun okul müdürleri Emel Fırtına ve Zehra Genç, geceye katılarak Sayın Bülent Türker tarafından teşekkür belgelerini aldılar.
Gecede, Türk mutfağının seçkin lezzetleriyle hazırlanan menü büyük beğeni toplarken, Sabri Arslan ve orkestrası misafirlere müzik ziyafeti yaşattı. Katılımcılar milli marşlarımızı coşkuyla söyleyerek Cumhuriyet’in 102. yılını kutladılar.
Gecede yapılan açık arttırma ve piyango çekilişinin gelirinin Hatay ve deprem bölgesindeki çocuklar için kullanılacağı açıklandı. Bu açıklama salonu alkışlarla inletti.
Bu yıl ayrıca gönüllü çalışmalarıyla topluma örnek olan Annic Eyckmen, Sağ Baran ve Latife Yiğitsoy’a Onur Plaketleri takdim edildi.
Altın Lale Başkanı Bülent Türker, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bu yıl 10. yılımız olması nedeniyle büyük bir özen gösterdik. Yaklaşık 40 gönüllü arkadaşımız 6 ay boyunca bu etkinlik için emek verdi. Amacımız Cumhuriyetimiz, Atatürk ve Türkiye’miz için anlamlı bir gece düzenlemekti. Hollanda’nın birçok ünlü isminin katılması bizi çok mutlu etti. Ekibimle gurur duyuyorum. Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun. Gelecek yıllarda da Altın Lale ödüllerinin devam edeceğine inanıyorum.”
Değerli okurlarım,
Bülent Türker’in önderliğinde düzenlenen bu muhteşem gece, yalnızca bir kutlama değil, bir milletin birlik ruhunun yansımasıydı.
Hem Cumhuriyetin ışığını hem de sanatın birleştirici gücünü Hollanda’daki binlerce Türk’e bir kez daha hatırlattı.
Hollanda’da hem anne hem de oğul olarak ilk kez Kraliyet Madalyası alan Bülent Türker ve annesi, galanın ilk dansını da yaparak birer gurur abidesi oldular.
O gece, sahnede şarkılar söylenirken, kalplerde tek bir duygu vardı: Gurur.
Türkiye’nin sesi, Hollanda’nın kalbinde yankılandı.
Ve o sesin arkasında, yine her zamanki gibi, Bülent Türker’in bitmeyen enerjisi, sevgisi ve renkli kişiliği vardı.
BÜLENT TÜRKER – HOLLANDADA BİR ATATÜRK SEVDALISI VE HAYIRSEVER KAHRAMAN
Bülent Türker, Hollanda’da yaşayan, adını hem hayırseverliği hem de Atatürk’e olan derin sevgisiyle duyurmuş bir Türk kahramanıdır. Onun yaşam öyküsü, azmin, vefanın ve memleket sevgisinin örnekleriyle doludur.
Türker, genç yaşında Hollanda’ya yerleşmiş ve burada bir bankada çalışmaya başlamıştır. O kadar yetenekliydi ki, birkaç yıl içinde bir banka şubesine müdür olarak atanmıştı.
Bülent Türker, o dönemdeki sportmenliğiyle de dikkat çekmiştir. Öyle ki, Lahey Büyükelçimiz Özdemir Benler’in oğlu Ahmet Benler’in, Asala terör örgütü tarafından öldürülmesinden birkaç gün önce düzenlenen bir kutlama töreninde, Samsun’dan getirdiği bir avuç toprağı koşarak salona taşıdığı an hâlâ unutulmaz bir hatıra olarak anılır.
Bülent Türker, Hollanda ve Türkiye’de yapılan maraton koşularına hâlâ katılmaktadır. Örneğin, geçenlerde Rotterdam maratonuna katılan Türker, aralık ayında Mersin’de yapılacak olan bir maratona da katılıp, oradan deprem bölgesine geçecek.
Yıllar içinde büyük bir başarı elde eden Bülent Türker, kazandıklarını hep halkı ve ülkesinin değerleri için kullanmayı seçti. Kendi evini bir Atatürk Müzesi haline getirdi.
Bu müzede, Atatürk’e hediye edilmiş bir tabancayı, İngiltere’de yapılan büyük bir ihalede satın alarak sergilemeye başlaması, onun Atatürk’e olan bağlılığının en güzel göstergesidir.
Türker’in hayır işleri sadece Hollanda ile sınırlı değildir. Türkiye’de, özellikle Kocaeli’nde yaptırdığı İlkokul, onun eğitime verdiği önemin simgesidir. Bir sınıfa benim de adımın yazıldığı o açılışta ben de vardım.
O anları belgeleyen belleğimdeki fotoğraflardan birini üstte görüyorsunuz.
6 Şubat 2023’te yaşanan büyük deprem felaketinin ardından Bülent Türker, adeta insanüstü bir gayretle harekete geçti. O günden itibaren aradan geçen her ayda, her fırsatta Türkiye’ye giderek depremzedelere yardım ulaştırdı. Sadece bir defalık bir duyarlılık göstermedi, tam aksine bu yardımları süreklilik kazandı. Bugüne kadar en az yedi ya da sekiz kez deprem bölgesine gidip, her defasında dolu kamyonlarla yardımlar götürdü.
İlk günlerde battaniye, yiyecek, çocuk bezi ve su gibi acil ihtiyaç maddeleriyle yola çıktı. Daha sonra barınma malzemeleri, çadırlar, jeneratörler, soba ve kıyafet gibi kalıcı yardımlarla bölgedeki insanlara nefes aldırdı. Her gidişinde yalnızca malzeme taşımakla kalmadı, aynı zamanda bölge halkıyla birebir ilgilendi, onlara moral verdi.
Depremzedelerin acısını paylaşmak için çadır kentlerde çocuklarla oyunlar oynadı, yaşlılarla sohbet etti, gözyaşı dökenlerle birlikte ağladı. Bu yönüyle o, yalnızca malzeme götüren bir yardımsever değil, yüreğini de götüren bir insan olarak anıldı.
Yardımlarını sadece kendi çabasıyla değil, Hollanda’daki Türk toplumunun desteğiyle de organize etti. Yüzlerce Hollandalı ve Türk dostunu seferber ederek, dayanışma zincirleri kurdu. Hollanda’dan gönderilen onlarca yardım aracı, onun koordinasyonuyla Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya gibi illere ulaştı.
Bazı ziyaretlerinde beraberinde doktorlar, hemşireler ve psikologlar da vardı. Depremzedelerin yalnızca fiziksel değil, ruhsal yaralarının da sarılması için özel programlar düzenledi.
Her dönüşünde de “Benim içim orada kaldı, yine gideceğim” diyerek yeni yardım kampanyaları başlattı. Gerçekten de dediğini yaptı. Her seferinde bir öncekinden daha kapsamlı yardımlar hazırladı.
Bugün Türkiye’de, deprem bölgesindeki birçok aile onun adını bir kahraman gibi anıyor. Çünkü Bülent Türker yalnızca yardım malzemesi göndermedi, insanlara umudu da taşıdı. Onun bu özverili çabaları, hem Hollanda’da hem de Türkiye’de, Türk halkının dayanışma ruhunu simgeleyen en güzel örneklerden biri olarak hafızalara kazındı.
Bülent Türker’in bir başka önemli girişimi de, on yıldır düzenlediği Altın Lale Ödül Törenidir. Bu tören aracılığıyla Hollanda’daki başarılı Türklere ödüller vermekte ve onların topluma kazandırdıkları değerleri takdir etmektedir. Bu tören, yalnızca ödül dağıtımı değil, aynı zamanda Türk toplumunun Hollanda’daki gurur tablosu niteliğindedir.
Bülent Türker’in bir jüri heyeti tarafından saptanan ödül alan kişiler arasında naçizane şahsım da var. Hem de ayrı tarihlerde iki dalda. Biri ‘Yılın gazetecisi’ diğerinde ‘Yılın Kültür Elçisi’ olarak.
Kendi memleketinde de çok sayıda yardım yapan Türker, hemşehrileri tarafından da büyük bir sevgiyle anılmaktadır.
Bülent Türker’in Hollanda’daki ünü öylesine yaygındır ki, halk arasında “Rotterdam’da üzerinde sadece Bülent Türker yazılı bir zarfı postacı hiç tereddüt etmeden onun evine götürür” denir. Bu söz, onun halk içindeki yerini anlatan en samimi espridir.
Bülent Türker, Kraliçe Maxima’ya, eşi Kral Alexander ile birlikte yapılmış olan tablosunu sunarken.
Bülent Türker, yalnızca bir iş insanı ya da koleksiyoner değil, gönlüyle hizmet eden bir Türk sevdalısıdır. Atatürk’e olan saygısı, Türk toplumuna olan bağlılığı ve insanlığa karşı duyduğu sorumlulukla, hem Hollanda’da hem de Türkiye’de örnek alınacak bir isimdir.
***********************
DE KLEURRIJKSTE MAN VAN NEDERLAND, BÜLENT TÜRKER, ORGANISEERDE OPNIEUW EEN PRACHTIGE CEREMONIE…
De 10e Gouden Tulp Prijsuitreiking en het Republiekbal vonden plaats in een indrukwekkende sfeer.
Tijdens de feestelijke avond met diner zorgden de beroemde artiesten uit Turkije, Serenad Bağcan en Coşkun Sabah, met hun optredens voor onvergetelijke momenten bij het publiek.
Lees mijn verhaal over Bülent Türker, de man die zó bekend is dat een postbode een brief met enkel “Bülent Türker, Rotterdam” zonder adres toch bij hem aflevert…
Tekst: İlhan KARAÇAY / Foto’s: Dilara ERZEYBEK
Beste lezers,
Het hoofdonderwerp van mijn artikel van vandaag is het combineren van de viering van de Turkse Republiek met de uitreiking van de Gouden Tulp Prijzen.
Maar daarnaast is de man achter dit evenement, Bülent Türker – de kleurrijkste man van Nederland – op zichzelf al een nieuwsverhaal.
Vandaag wil ik het hebben over zowel de viering van onze Republiek als over de Gouden Tulp Prijsuitreiking én natuurlijk over deze bijzondere man.
De 10e editie van de traditionele Gouden Tulp Prijsuitreiking en het Republiekbal zorgde dit jaar opnieuw voor onvergetelijke momenten. Deze unieke avond, zonder weerga in Europa, werd geprezen om haar prachtige sfeer, stijlvolle gasten en perfect georganiseerde programma.
Tijdens het diner genoten de gasten van optredens van de beroemde Turkse artiesten Serenad Bağcan en Coşkun Sabah, die het publiek ontroerden met hun liederen.
De presentatie van de avond werd verzorgd door de bekende Turkse tv-presentatrice Özde Sinem Çol.
De vertalingen naar het Nederlands werden gedaan door de Nederlandse burger Sibel Gökebir.
De avond begon met het zingen van de Turkse en Nederlandse volksliederen en een moment van stilte voor de gevallenen.
Ook dit jaar bracht het Ankara Olgunlaşma Instituut 22 verschillende traditionele kostuums op het podium, gepresenteerd door Nederlandse modellen, wat grote bewondering oogstte.
De uitgereikte prijzen waren als volgt:
De Gouden Tulp Prijs ging naar de meesterartiest Coşkun Sabah.
De Superprijs – die slechts eens per tien jaar wordt toegekend – was bestemd voor de gerespecteerde kunstenaar Zülfü Livaneli.
Omdat Livaneli wegens persoonlijke redenen niet aanwezig kon zijn, nam Serenad Bağcan de prijs in ontvangst.
De Gouden Tulp Persprijs ging naar de succesvolle Nederlandse tv-producente Yeşim Candan. (Foto hieronder)
De Gouden Tulp Ereprijs ging naar Hamit Karakuş, Regionaal Politiehoofd van Noord-Holland en trots van Turkije. (Foto hierboven)
de Beste Vereniging prijs ging naar de folkloristische muziek- en dansgroep van de Harmony Vereniging.
De Politieke Prijs werd uitgereikt aan de jonge politica Funda İleri.
Daarnaast ontvingen Emel Fırtına en Zehra Genç, schooldirectrices van de door Bülent Türker na de aardbeving van 1999 in Derince (Kocaeli) gebouwde Bülent Türker Kleuterschool, hun dankcertificaten persoonlijk uit handen van Bülent Türker.
Tijdens het diner werd een menu geserveerd met de fijnste gerechten uit de Turkse keuken. Sabri Arslan en zijn orkest zorgden voor een muzikaal feest. De gasten zongen uit volle borst de volksliederen en vierden enthousiast de 102e verjaardag van de Republiek.
De opbrengst van de veiling en loterij die tijdens de avond werden gehouden, werd bestemd voor kinderen in Hatay en andere door de aardbeving getroffen gebieden – een aankondiging die met luid applaus werd ontvangen.
Vrijwilligers die zich dit jaar met hun inzet hebben onderscheiden, zoals Annic Eyckmen, Sağ Baran en Latife Yiğitsoy, ontvingen Ereprijzen.
Voorzitter van de Gouden Tulp, Bülent Türker, verklaarde: “Dit jaar, ons tiende jubileum, hebben we met grote zorg gewerkt. Ongeveer 40 vrijwilligers hebben zes maanden lang hun tijd en energie gegeven om deze avond te organiseren. Ons doel was een betekenisvolle avond te creëren voor onze Republiek, Atatürk en Turkije. De aanwezigheid van vele bekende namen uit Nederland heeft ons enorm blij gemaakt. Ik ben trots op mijn team. Leve onze Republiek, die 102 jaar bestaat. Ik geloof dat de Gouden Tulp Prijzen nog vele jaren zullen voortbestaan.”
Beste lezers,
De indrukwekkende avond onder leiding van Bülent Türker was niet zomaar een viering, maar een weerspiegeling van de eenheid van een natie.
Zij herinnerde duizenden Turken in Nederland opnieuw aan het licht van de Republiek en de verbindende kracht van kunst.
Bülent Türker danste met zijn moeder.
Die avond, terwijl de liederen werden gezongen, was er in alle harten één gevoel: trots.
De stem van Turkije weerklonk in het hart van Nederland.
En achter die stem stond, zoals altijd, de onuitputtelijke energie, liefde en kleurrijke persoonlijkheid van Bülent Türker.
BÜLENT TÜRKER – EEN LIEFHEBBER VAN ATATÜRK EN EEN FILANTROOP IN NEDERLAND
Bülent Türker is een Turkse held die in Nederland woont en bekendstaat om zijn vrijgevigheid en zijn diepe liefde voor Atatürk. Zijn levensverhaal is een voorbeeld van vastberadenheid, trouw en vaderlandsliefde.
Hij vestigde zich op jonge leeftijd in Nederland en begon te werken bij een bank, waar hij dankzij zijn talent al snel tot filiaalmanager werd benoemd.
Zijn sportieve prestaties trokken ook de aandacht. Zo wordt nog steeds herinnerd hoe hij tijdens een herdenkingsceremonie, enkele dagen vóór de moord op Ahmet Benler – zoon van de Turkse ambassadeur in Den Haag – symbolisch een handvol aarde uit Samsun de zaal binnen rende.
Bülent Türker neemt nog steeds deel aan marathons in Nederland en Turkije. Onlangs liep hij de marathon van Rotterdam en in december zal hij deelnemen aan de marathon van Mersin, waarna hij opnieuw naar het rampgebied zal reizen.
de loop der jaren heeft hij grote successen behaald, maar hij koos er steeds voor zijn middelen in te zetten voor het volk en de waarden van zijn land. Zijn huis heeft hij omgevormd tot een Atatürk-museum.
Een van de bijzondere stukken in het museum is een pistool dat ooit aan Atatürk werd geschonken, gekocht door Türker op een veiling in Engeland – een symbool van zijn diepe verbondenheid met de grondlegger van de Republiek.
Zijn liefdadigheidswerk beperkt zich niet tot Nederland. In Turkije bouwde hij onder andere een basisschool in Kocaeli, een teken van zijn inzet voor onderwijs.
Na de verwoestende aardbeving van 6 februari 2023 zette Türker zich onvermoeibaar in voor de slachtoffers. Hij reisde talloze keren naar Turkije, telkens met vrachtwagens vol hulpgoederen – dekens, voedsel, luiers, water, tenten, kachels en kleding.
Hij hielp niet alleen met materiële steun, maar bood ook troost, speelde met kinderen in tentenkampen en deelde het verdriet van de getroffenen.
Zijn hulpacties werden gesteund door vele Turken en Nederlanders in Nederland, die hij wist te mobiliseren. Dankzij zijn coördinatie bereikten tientallen hulptransporten de steden Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman en Malatya.
Soms vergezelden artsen, verpleegkundigen en psychologen hem om ook de geestelijke wonden van de slachtoffers te helpen helen.
Na elke terugkeer zei hij: “Mijn hart is daar gebleven, ik zal weer gaan.” En dat deed hij. Elke nieuwe reis bracht meer en grotere hulpacties met zich mee.
Vandaag wordt zijn naam in vele Turkse gezinnen in het rampgebied met respect genoemd. Hij bracht niet alleen hulpgoederen, maar ook hoop.
Een ander belangrijk initiatief van Bülent Türker is de jaarlijkse Gouden Tulp Prijsuitreiking, die nu al tien jaar plaatsvindt. Hiermee worden succesvolle Turken in Nederland geëerd voor hun bijdragen aan de samenleving. Het evenement is niet zomaar een prijsuitreiking, maar een bron van trots voor de Turkse gemeenschap in Nederland.
Zelf mocht ik, op bescheiden wijze, twee keer door deze jury geëerd worden – eenmaal als “Journalist van het Jaar” en eenmaal als “Cultureel vertegenwordiger van het Jaar.”
Zijn bekendheid in Nederland is zó groot dat men zegt: “Als je een envelop met enkel ‘Bülent Türker, Rotterdam’ erop in de brievenbus gooit, zal de postbode precies weten waar hij moet zijn.”
Bülent Türker overhandigt een schilderij van koningin Máxima en koning Willem-Alexander
aan de koninklijke familie.
Bülent Türker is niet zomaar een zakenman of verzamelaar, maar een mens die met zijn hart dient. Zijn respect voor Atatürk, zijn toewijding aan de Turkse gemeenschap en zijn menselijkheid maken hem tot een voorbeeld – zowel in Nederland als in Turkije.
Lahey Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde dünkü duruşmada, Kosova Kurtuluş Ordusu’nun (UÇK) eski komutanlarına karşı başlayan yargılama süreci çerçevesinde iddianamenin okunduğu ve sanık avukat ile sanıkların savunmaları yapıldı. TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı (TÜHA)’nın KosovaPort kaynaklı haberine göre, dün yapılan duruşmada, sanıklardan UÇK siyasi sözcüsü ile eski Meclis Başkanı Jakup Krasniqi’n suçsuz...
TÜHA HABER / Fransa Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, video konferans yöntemiyle uzun bir süredir ilk kez konuşmasının önemine vurgu yaptı ancak “iki ülke ilişkilerinin hala son derece kırılgan olmaya devam ettiğini” söyledi. Le Drian, AB’nin 24 Mart zirvesinde Türkiye-AB...
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Şefi Josep Borrell, Ukrayna’ya uzun vadeli destek planları kapsamında 20 milyar euroluk bir fon oluşturmayı önerdi. TÜHA / TÜRKUAZ Europe İnternational News Agency Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Ukrayna’ya dört yıl boyunca silah, mühimmat yardımı ve askeri destek sağlamak için 20...
TÜHA HABER / Düsseldorf’ta bir polis memurunun bir gencin kafasına diziyle bastırdığı görüntüler tepki çekti. George Floyd’un ölümüne neden olan polis şiddetiyle karşılaştırılan olayla ilgili soruşturma sürüyor. (TÜHA) Türkuaz Haber Ajansı’nın (DW, dpa, AFP)’ye dayandırdığı habere göre, Almanya’nın Düsseldorf kentinde polisin 15 yaşındaki bir gencin kafasını diziyle yere bastırdığı görüntüler tartışma...
PARİS-TÜHA HABER / Corona virüsünün son derece bulaşıcı bir varyantı olan Omicron, Avrupa’da yayılmaya devam ediyor. Fransa Sağlık Bakanı Olivier Veran, yıl sonuna kadar ülkede günlük vaka sayısının 100 bini aşacağını söyledi. Hükümet sözcüsü Gabriel Attal da “Omicron varyantı kartların yeniden dağıtılmasına yol açtı. Bu varyant bildiğimizden çok daha bulaşıcı”...
BERLİN – TÜHA HABER / Almanya’nın Bavyera eyaletinde meydana gelen tren kazasında en az dört kişinin öldüğü, 30 kişinin de yaralandığı bildirildi. Almanya’dan Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı (TÜHA)’nın haberine göre, Almanya’nın Bavyera eyaletinde bir yolcu treni raydan çıktı. Garmisch-Partenkirchen bölgesinde meydana gelen tren kazasında en az dört kişinin hayatını kaybettiği,...