enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
15:27 UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 2025-26 sezonu bugün lig aşamasının ilk hafta maçlarıyla başlayacak…
07:42 Tarihle Mayalanan Şehir Afyonkarahisar’da 7. Uluslararası Gastro Afyon Turizm ve Lezzet Festivali 19 Eylül’de Başlıyor
07:08 Eğitim-İş raporuna göre şehir dışında okuyan öğrencilerin aylık giderleri 50 bin TL’yi, üniversiteye başlarken yapılan ilk masraflar ise 100 bin TL’yi geçti.
03:27 Türkiye’nin yerli ve milli gururu T10F Togg, ön satış öncesi deneyim merkezlerinde ziyarete açıldı…
03:12 CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptaline ilişkin dava, 24 Ekim Cuma gününe ertelendi
02:51 Bayrampaşa Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında 3 zanlı daha gözaltına alındı…
02:42 Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail işgallerini genişletme çabasında
02:03 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü’nün düşman işgalinden kurtuluşunu kutladı
22:58 2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası (EuroBasket 2025) ikincisi A Milli Basketbol Takımı, Letonya’nın başkenti Riga’dan İstanbul’a döndü.
22:29 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Katar’da yoğun diplomasi trafiği
21:30 3. KONYA GASTROFEST Yüz Binleri Ağırladı; Başkan Altay Misafirlere Teşekkür Etti
07:56 İletişim Başkanı Duran: Türkiye, geleceğin enerjisini bugünden inşa ediyor
07:51 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş,”Şiddetle mücadelede güçlü bir teknoloji altyapısı oluşturuyoruz”
07:49 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yapay zeka destekli yeni dönem
07:35 Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Suriye Tarım ve Tarım Reformu imza töreninde konuştu…
07:35 Göç İdaresi Başkanlığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda, Mobil Göç Noktası araçlarının sayısı bu yıl itibarıyla 375’e çıkarıldı.
07:30 SPD Başkanı Yıldız: Teknik çözümleri biliyoruz; ihtiyacımız olan bilgiyi politikaya, politikayı da uygulamaya dönüştürmektir.
07:24 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca, Anka Çocuk Destek Programı ile bugüne kadar yaklaşık 20 bin çocuğa destek verildi.
07:16 İstanbul Havalimanı günlük ortalama 1624 uçuşla bir kez daha Avrupa’da birinci, dünyada beşinci en yoğun havalimanı oldu
07:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs Rum Ortadoks Patriğini kabul etti
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Güvenlik Uzmanı Aslan: Yunanistan’ın Ütopik Siyasi Emellerinin Önüne Set Çekildi

Güvenlik Uzmanı Aslan: Yunanistan’ın Ütopik Siyasi Emellerinin Önüne Set Çekildi
14.08.2020
A+
A-

TÜHA HABER / SETA bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Güvenlik Uzmanı Murat Aslan, ‘Türkiye’nin Libya ile yapmış olduğu anlaşma ve Oruç Reis’in bölgedeki faaliyetleri ile simgeleşen bu gelişimler aslında Yunanistan’ın ütopik siyasi emellerinin önüne set çekilmesi anlamına geliyor.’ dedi.

SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı‘nın İnternet sitesinde yer alan AA’nın haberine göre, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Güvenlik Uzmanı Murat Aslan, AA muhabirine, Doğu Akdeniz’de son günlerde yaşanan gelişmeler ve Oruç Reis’in Doğu Akdeniz’deki faaliyet takvimine devamı için harekete geçmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin 1999 yılında bölgede ilk doğal gaz yatağı keşfedildiğinde ‘Kıbrıs sorunu eşit ve hakça çözülmediği sürece Kıbrıs sorununa taraf olan aktörler, bu enerji meselesinde herhangi bir girişimde bulunmasın. Oturalım, çözelim ve bu enerji kaynakları da hakça paylaşılsın” dediğini anımsatan Aslan, o günden bu yana Türkiye’nin, başka ülkelerin veya aktörlerin egemenlik veya haklarını hiçe sayacak bir girişimde bulunmadığını söyledi.

1999 yılından 2004 yılına kadar Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan’ın Türkiye’nin bu çağrılarını kulak ardı yaptığını ifade eden Aslan, süreç içinde Annan Planı’nın gündeme geldiğini, referanduma gidildiğini ve Yunan-Rum ittifakının planı reddettiğini anımsattı.

Aslan, süreç içinde gaz meselenin parselleme ve farklı şirketlere bu parselleri ihale yoluyla verme boyutunun gündeme taşındığını aktardı.

“Megola İdea’yı gerçekleştirmeye çalıştığını görüyoruz”

Şu anki duruma gelirken tarihsel süreci göz ardı etmemek gerektiğine dikkati çeken Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tarihsel süreç, Türkiye’nin enerji kaynaklarının hakça paylaşımı istikametinde ürettiği argümanlarla besleniyor. Ancak karşı taraf enerji kaynaklarından maksimum düzeyde faydalanmak ve enerji kaynaklarının ötesine geçip siyasi emelleri gerçekleştirmek istikametinde yol alıyor. Ege Denizi ve Akdeniz’de Yunanistan ve GKRY’nin bir yayılmacılık peşinde olduğunu ve aslında rejim gerisinde de Megola İdea’yı gerçekleştirmeye çalıştığını görüyoruz.

Ütopik olarak kendi zihinlerinde yarattıkları ‘büyük Yunanistan’ idealini, bu münhasır ekonomik bölge anlaşmaları üzerinden yaratmaya çalıştığını görüyoruz. Enerji kaynağı tamam bir boyut ama bu siyasi boyut genellikle unutuluyor. Türkiye’nin Libya ile yapmış olduğu anlaşma ve Oruç Reis’in bölgedeki faaliyetleri ile simgeleşen bu gelişimler aslında Yunanistan’ın ütopik siyasi emellerinin önüne set çekilmesi anlamına geliyor. Bunlar çok kayda değer girişimlerdir.”

“Mısır halkının zararına bir durum”

Murat Aslan, Yunanistan ile Mısır’ın kıta sahanlığı münhasır ekonomik bölge (MEB) sınırlandırma anlaşmasının da gayri meşru olduğunu ifade etti.

Mısır’da askeri darbeye, Akdeniz Enerji Forumu’ndan kaynaklı siyasi bir destek olduğuna dikkati çeken Aslan, şunları söyledi:

“Doğu Akdeniz’de o ülkelerin politikalarına uyum sağlamak Sisi’nin rejim güvenliği açısından bir çıkış yolu. Aksi takdirde bu ülkelerin desteğini kaybettiği bir senaryo dikkate alınırsa, Sisi’nin çok fazla iktidarda kalması veya diğer devletler tarafından desteklenmesi pek mümkün görünmüyor. Bu aynı zamanda şöyle bir ikilem yaratıyor. Mısır halkının çıkarları, bir de askeri rejimin çıkarları var. Şu ana kadar Sisi yönetimi askeri rejimin çıkarları üzerinde durdu.

Yunanistan ve İsrail ile yaptığı anlaşmalarda sahip olması gereken münhasır ekonomik bölgenin yaklaşık üçte biri kadar daha az bir alana hükmetme ve egemenlik kurma imtiyazı elde etti. Sisi aynı anlaşmayı, Türkiye’nin tezleri ile Türkiye ile yapmış olsaydı üçte bir oranında fazla bir alana hükmedecekti. Bu alanda doğal gaz rezervi olduğu biliniyor. Bu Mısır halkının zararına bir durum.”

Yunanistan ile Akdeniz’de karşı karşıya gelme durumu

“Askeri seçenek dikkate alınırsa Türkiye’nin şu anki sismik araştırmalarına veya sondaj faaliyetlerine Yunanistan ve Güney Kıbrıs Yönetimi’nin herhangi bir dış destek olmadan kendi inisiyatifleriyle askeri müdahalede bulunması mümkün görünmüyor.” diyen Aslan şunları kaydetti:

“En azından sürdürülebilir değil. Mutlaka birilerinden güç almaları gerekir. Fransa ve İsrail ile özelikle Doğu Akdeniz enerji politiğini askeri iş birliğine çevirecek ilişkiler tesis ettiler. Fransa ile ortak tatbikat yapıyorlar. Ara sıra buna İtalya da katılıyor. İsrail’den de son dönemde yoğun miktarda araç gereç almaya başladı. Yunanistan’da İsrail’in bir zırhlı araç fabrikası kurması projesi seslendirildi. Askeri gerginliğin olabilmesi için bu ülkelerin Yunanistan’ın arkasında olması lazım. Şu ana kadar GKRY’nin dışişleri bakanlığının web sitesine girip Doğu Akdeniz başlığına tıklarsanız orada Rum argümanlarının daha çok diğer ülkeler tarafından verilen destekler üzerinden şekillendirildiğini görürsünüz. Hukuka değil diğer devletlerin desteğine argüman olarak sarılmak, hukuki açıdan çökmek anlamına gelir. Devletlerin yaptığı işlerin uluslararası hukuk anlamında geçerliliği olması lazım.”

Aslan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın enerji politikası ve Akdeniz’e yönelik siyasi yaklaşımının, dış desteğin olduğu varsayımından hareketle şekillendirildiğinin görüldüğünü dile getirdi.

Bu durumun devlet için uygun olmadığına dikkati çeken Aslan, “AB şu ana kadar yatırım tehdidi dahil Rum ve Yunanlara açık destek verdi. Üyeleri olması hasebiyle bu beklenen bir durum. Ancak AB’nin üyelerini de ayrı ayrı ele aldığınız takdirde Yunanistan ve Rum yönetimi dahilinde açık siyasi destek ülkelerin tümünün çıkarlarına ne kadar uygun ona bakmak lazım. Fransa ve İtalya’nın veya Yunanistan’ın çıkarları ile Litvanya veya İsveç’i aynı kefeye koymamak lazım. Orada da çatlak sesler ortaya çıkabilir. Aynı Libya meselesinde, Malta örneğinde olduğu gibi.” diye konuştu.

***

Murat Aslan

Araştırmacı , Güvenlik, Ankara
1991 yılında Kara Harp Okulu’nun Yönetim Bölümünden mezun oldu. TSK bünyesinde muhtelif görevler aldı. Aynı dönem içinde, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde; 2006-2010 yılları arasında yüksek lisans, 2011-2017 yılları arasında doktora eğitimini tamamladı. Akademik çalışmalar yapmak üzere TSK’dan, kendi isteğiyle, 2017 yılı Şubat ayında emekli oldu. Başkent ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde siyaset ve uluslararası ilişkiler alanında muhtelif dersler vermeyi müteakip, Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nden kadro alarak öğretim üyesi oldu. Savunma ve güvenlik çalışmaları kapsamında güç kavramı, istihbarat ve propaganda kavram ve uygulamaları üzerinde yoğunlaştı. Halen Hasan Kalyoncu Üniversitesi öğretim üyeliği ile birlikte SETA Güvenlik Çalışmaları Araştırmacısı olarak görev yapmaktadır.

[TÜHA Haber Ajansı, 14 Ağustos 2020]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.