Dijital yerliler: İnternet, sosyal medya ve akıllı telefonlarla büyüdüler. Hızlı bilgi tüketimi: Kısa videolar, görseller ve anlık içeriklere ilgi duyuyorlar. Bireysellik ve özgürlük: Kendi kararlarını vermek ve farklılıklarını ifade etmek istiyorlar. Duyarlı ve sorgulayıcı: Kısa videolar, görseller, toplumsal cinsiyet gibi konulara duyarlılar. Eğitim ve iş hayatı: Esnek çalışma, girişimcilik ve yaratıcılığı önemsiyorlar. Sabırsız ama çözüm odaklı: Hızlı sonuç almak istiyorlar; uzun süreçlere tahammülleri düşük.
(Araştırmanın Hollandacası Türkçe’nin altında. De Nederlandse vertaling van het onderzoek staat onder de Turkse tekst.)
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
İlhan KARAÇAY araştırdı ve yazdı:
HOLLANDA, 20 EYLÜL 2025
Değerli Okurlarım,
Geçen hafta Lahey Büyükelçimiz Fatma Ceren Yazgan ile sohbetimizde, konuyu Hollanda’daki gençlerimize, yani Z Kuşağı Türklerimize getirdi. Büyükelçimiz dedi ki:
“Birinci nesil Türkler ağır şartlarda çalıştı, ikinci nesil yolunu buldu… Ama Z Kuşağı Türkler, artık bambaşka bir kulvarda koşacak. Onlar çok daha başarılı, çok daha iddialı bir yaşam sürecekler.”
Bu sözler beni derinden etkiledi. Hemen düşündüm: Acaba bu Z Kuşağı kimdir, nasıl bir kuşaktır? Türkiye’de ve Hollanda’da ne durumda, bizim gençlerimizi nasıl etkilemektedir?
Yaptığım araştırmalar, incelediğim raporlar ve sahadaki gözlemlerimle bir sonuca ulaştım. İşte şimdi sizlere, Z Kuşağı’nın kim olduğunu, nelere önem verdiğini ve özellikle Hollanda’daki Türk gençlerimizin nasıl bir geleceğe yürüdüğünü anlatacağım.
Z KUŞAĞI KİMLERDİR?
Bugün hem Türkiye’de hem de Hollanda’da büyüyüp serpilen Z kuşağını—yani 1997–2012 arası doğmuş, çocukluğu akıllı telefonların, gençliği sosyal medyanın içinde geçmiş kuşağı—bir gazetecinin merakıyla, bir ağabeyin içtenliğiyle ve sahadan gelen verilerle konuşalım istiyorum. Zira onlar yalnız “yarın” değil, çoktan “bugün”ün karar vericileri, tüketicileri, çalışanları, seçmenleri, ebeveyn adayları… Kısacası hepimizin geleceği. Z kuşağını konuşmak, ülkenin yol haritasını konuşmaktır. Bu yazı, benim sahada gördüklerimle birlikte, sizin de bana ilettiğiniz kapsamlı notların ışığında hazırlandı.
Z KUŞAĞINA KİM, NASIL, NEYE BAKIYOR?
Z kuşağı dijital çağın yerlisi. İnterneti “kullanmayı” değil, onunla “yaşamayı” öğrendi. Bu kuşak bireyselliği ve özgürlüğü seviyor; “saçma” bulduğu kuralları sorguluyor; anlam, adalet ve esneklik arıyor. Toplumsal değerlere mesafeli görünseler de çevre, eşitlik ve kapsayıcılık söz konusu olduğunda aktifler. Tam da bu nedenle bir kesim onları “zor”, bir kesim de “yenilikçi” buluyor. Doğrusu, her ikisi de… Çünkü sorgulayan her zihin, önce zor gelir; sonra yeni bir kapı açar.
Eskilerin deyimiyle “elektriği, suyu görerek” büyümüş kuşaklar vardı ya… İşte bu çocuklar da “Wi-Fi görerek” büyüdüler. İnternetsiz bir hayatı tahayyül bile edemiyorlar.
Ama yalnızca teknolojiye yakın olmaları değil, hayata bakışları da farklı: *Özgürlüklerine düşkünler. *Kuralları sorguluyorlar. *Adalet, eşitlik, çevre duyarlılığı onlar için süslü kelimeler değil, gerçek talepler.
TÜRKİYE’DE Z KUŞAĞININ GÜNDEMDEKİ DÖRT STRATEJİK DOSYASI
Türkiye’de genç nüfus hâlâ çok büyük ama giderek azalıyor. Yakın gelecekte “az ama belirleyici” bir genç nüfusla karşı karşıya kalacağız.
Gençler eğitimde PISA testlerinde OECD ortalamasının altında kalsa da, potansiyelleri yüksek. Yani sorun zeka değil, sistem. Eğer eğitimde temel beceriler güçlendirilirse, bu gençler Türkiye’yi geleceğe taşıyacak.
Ama en büyük mesele işsizlik. 2024’te genç işsizliği yüzde 16’lar seviyesindeydi. Bu tablo gençlere “umut” değil, “umutsuzluk” veriyor. Onun için ya yurtdışına gitmeyi hayal ediyorlar ya da kendi işlerini kurmak istiyorlar.
1) Becerilerin güncellenmesi:
*Ortaöğretimden yükseköğretime “temel beceri güçlendirme” köprüsü kurulmalı (okuma-anlama, matematik, bilim okuryazarlığı). PISA’daki açık buradan kapanır.
*MEB, YÖK ve özel sektör arasında “mikro yeterlik” standardı oluşturulmalı: 6–12 haftalık, işyeri projeli sertifikalar (kodlama, veri, yapay zekâ destekli üretim, yeşil beceriler).
2) Genç istihdam paketi: *Bölgesel staj zorunluluğu ve “ilk iş” prim teşviki. *Kadın genç istihdamı için esnek/uzaktan hibrit modellerin SGK teşvikleri. *KOBİ’lere “genç yetenek kotası” karşılığında vergi indirimi.
3) Barınma ve erişilebilir şehir: *Öğrenci ve mezun genç için kooperatif tipi kiralık konut; belediyelerle “mikro-ev” pilotları. *Dijital altyapı + yeşil ulaşım (bisiklet, mikro mobilite) gençlerin ekonomik hareketliliğini artırır.
4) Ruh sağlığı ve sosyal destek: *Üniversite ve İŞKUR merkezli ücretsiz psikolojik danışmanlık ağları; çevrimiçi randevu, kısa bekleme. *Genç girişimcilere “başarısızlık hakkı” veren ikinci deneme fonları—sosyal sermaye yalnızca para değildir, itibar ve destek de fonlanır.
HOLLANDA’DA Z KUŞAĞININ GÜNDEMDEKİ DÖRT STRATEJİK DOSYASI
1) Esnek iş–güvenceli yaşam dengesi:
*Hollanda’nın güçlü istihdam oranına rağmen gençlerde “geçici sözleşme–yüksek kira” düğümü çözülmeli; genç yetişkinlere yönelik orta gelirli sosyal konut havuzu genişletilmeli.
2) Eğitimde fırsat eşitliği 2.0: *PISA yaratıcı düşünme bulguları, sosyoekonomik farkın sınıf içinde nasıl derinleştiğini gösteriyor. Okul öncesinden lise bitimine kadar hedefli telafi programları ve mentorluk şart.
3) Gençlerin ruh sağlığına uzun vadeli yatırım: *CBS ve RIVM verileri “kalıcı kırılganlığı” işaret ediyor; bekleme listelerini kısaltacak entegre dijital çözümler (ör. moderatörlü çevrimiçi terapi platformları) ulusal ölçekte yaygınlaştırılmalı.
4) Göç, çeşitlilik ve aidiyet: *Çeşitlenen sınıflarda kültürel arabuluculuk ve aile-okul köprüsü güçlendirilmeli; gençlerin Hollanda demokrasisine katılımını artıran yerel meclis ve yurttaşlık projeleri yaygınlaştırılmalı.
HOLLANDA’DA Z KUŞAĞI TÜRKLER
İşte tam da burada büyükelçimizin söylediği devreye giriyor. Hollanda’daki Z Kuşağı Türkler, anne-babalarının yaşadığı çileleri yaşamıyorlar. *Hollanda’nın eğitim sisteminden yararlanıyorlar. *Dil engelini çoktan aşmış durumdalar. *İş hayatında daha esnek ve özgüvenli adımlar atıyorlar.
Ama onların da sıkıntıları yok değil. Hollanda’da gençler iş bulmakta zorlanmıyor ama kalıcı iş, uygun ev ve yüksek kira derdiyle boğuşuyor. İşte bizim gençler de bu sorunları paylaşıyor.
Öte yandan, ruh sağlığı konusu Hollanda’daki tüm gençler için alarm veriyor. Depresyon, kaygı bozukluğu ve yalnızlık oranları artıyor. Bu, bizim gençlerimizi de etkileyen bir durum.
Hollanda’da 18–24 yaş grubunda 2023’te genç kadınların yüzde 24’ü, genç erkeklerin yüzde 14’ü ruhsal sıkıntı yaşadığını bildirdi; pandemiden sonra görülen yükseliş kolay kolay eski seviyelere dönmedi. 2024 gençlik izlemeleri de iyileşmenin sınırlı kaldığını söylüyor. Türkiye’de resmi “gençlik” bültenleri öznel sağlık algısının 2024’te bir miktar iyileştiğini aktarsa da (gençlerin kendini sağlıklı hissetme oranı %87,2), kırılgan gruplar ve bölgesel eşitsizlikler başlığında hâlâ boşluklar var; UNICEF’in 2023 raporları çocuklukta yoksulluk, zorbalık ve dışlanmanın kalıcı etkilerine dikkat çekiyor.
SİYASET VE KATILIM: “PARTİ” DEĞİL, “AMAÇ” PEŞİNDE BİR KUŞAK
Bu kuşak ideolojiden çok değer odaklı. Çevre, yaşam maliyeti, barınma, fırsat eşitliği gibi somut gündemlerde “şeffaflık” ve “etki” arıyor. Türkiye’de genç oy, yerelde hizmete ve ekonomik gerçekliğe bakıyor; Hollanda’da ise koalisyon kültürü gençlere “müzakere”yi öğretiyor. Sandık dışında da platformlar, imza kampanyaları, sivil ağlar içindeler. (Evet, “like” atıyorlar; ama gerektiğinde sahaya da iniyorlar.)
İŞ DÜNYASI İÇİN Z KUŞAĞI REHBERİ: ÜÇ VAADİ OLAN KAZANIR
1) Esneklik vaadi: Hibrit modelleri gerçekten hibrit yapın; saat değil çıktı yönetin. 2) Öğrenme vaadi: Mikro-yeterlik, iç eğitmenlik, “gölgeleme” programları. 3) Amaç vaadi: Sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık sözde kalmasın; ölçün, raporlayın, iyileştirin. Türkiye’de bu üçlü, genç işsizliğini düşürmenin; Hollanda’da ise yüksek istihdama rağmen “kalıcılık ve sadakat” yaratmanın anahtarıdır.
15–20 YIL SONRASI: NASIL BİR TÜRKİYE, NASIL BİR HOLLANDA?
Türkiye’de Z kuşağı, üretimin dijitalleşmesi ve yeşil dönüşümle birlikte Anadolu’nun orta ölçekli şehirlerini yeniden tanımlayabilir. Yerel kalkınma, uzaktan çalışma ve mikro-iş kuluçkalarıyla güçlenir. Eğitimde temel beceri atılımı yapılırsa, bölgesel beyin göçü tersine döner. Hollanda’da Z kuşağı, yüksek katılım–yüksek refah dengesini barınma ve ruh sağlığı politikalarıyla tahkim ederse, Avrupa’nın “genç refah laboratuvarı” olabilir: esnek ama güvenceli, yenilikçi ama kapsayıcı bir model.
Z KUŞAĞI’NIN MESAJI
Sevgili okurlarım, Z Kuşağı bize çok açık bir mesaj veriyor: “Bizi dinleyin, bize güvenin, önümüzü açın.”
Onlar boş söz istemiyor, somut adım istiyorlar. Siyasetten beklentileri de bu. Partilerden çok, sorunların çözümüne odaklanıyorlar. İş dünyasında da aynı. Çalışacakları şirketlerden esneklik, öğrenme imkânı ve amaç bekliyorlar.
ZOR BİR KUŞAK MI, ŞANS MI?
Z kuşağı kuralları sorguluyor, doğrusunu arıyor, yanlışa yüksek sesle “hayır” diyebiliyor. Evet, bu bazen kuşak çatışması yaratıyor. Ama unutmayalım: Cumhuriyet’in ilk kuşakları da “zor” bulundu; sonra bu toprakları geleceğe taşıdılar. Bugünün Z’si, yarının öğretmeni, mühendisi, hemşiresi, girişimcisi, sanatçısı, çiftçisi, gazetecisi… Onlara düşen kadar bize de düşen var: Dinlemek, anlamak, alan açmak.
Benim hükmüm şu: Z kuşağı ne Türkiye’nin “elinden kayıp giden” gençliği, ne de Hollanda’nın “çok talepkâr” nesli. Onlar, doğru politikalar ve sahici bir diyalogla hem Türkiye’nin hem Hollanda’nın en büyük şansı. Bugünden ciddiye alırsak, yarın hep birlikte kazanacağız.
Evet, Z Kuşağı bazen “zor” görünebilir. Ama unutmayalım: Zor olan, ilerlemenin ta kendisidir. Cumhuriyet’in ilk kuşakları da zor bulundu, ama onlar bu ülkeyi geleceğe taşıdı.
Benim hükmüm şu: Z Kuşağı ne Türkiye’nin kaybolan gençliği, ne de Hollanda’nın “fazla talepkâr” nesli… Onlar doğru politikalar ve samimi bir diyalogla hem Türkiye’nin hem Hollanda’nın en büyük şansı.
Bugünden ciddiye alırsak, yarın hep birlikte kazanacağız.
NEDEN Z KUŞAĞI
Z kuşağının adı, alfabenin son harfinden geliyor gibi görünse de, bu onların son kuşak olduğu anlamına gelmez; nitekim onlardan sonra da Alfa Kuşağı gelmiştir ve gelecekte yeni kuşak adlarıyla devam edecektir. Daha önce de kuşaklar vardı. Şöyle:
Z KUŞAĞI’NIN ÖZELLİKLERİ
Dijital yerliler: İnternet, sosyal medya ve akıllı telefonlarla büyüdüler. Hızlı bilgi tüketimi: Kısa videolar, görseller ve anlık içeriklere ilgi duyuyorlar. Bireysellik ve özgürlük: Kendi kararlarını vermek ve farklılıklarını ifade etmek istiyorlar. Duyarlı ve sorgulayıcı: Çevre, adalet, eşitlik, toplumsal cinsiyet gibi konulara duyarlılar. Eğitim ve iş hayatı: Esnek çalışma, girişimcilik ve yaratıcılığı önemsiyorlar. Sabırsız ama çözüm odaklı: Hızlı sonuç almak istiyorlar; uzun süreçlere tahammülleri düşük.
*****************
MAAKT U GEEN ZORGEN OVER DE TOEKOMST VAN ONZE JONGEREN:
ONZE GENERATIE Z IS SNELLER EN DAPPERDER…
Digitale autochtonen: Zij zijn opgegroeid met internet, sociale media en smartphones. Snelle informatieconsumptie: Ze geven de voorkeur aan korte video’s, beelden en directe content. Individualiteit en vrijheid: Ze willen hun eigen keuzes maken en hun verschillen uitdrukken. Bewust en kritisch: Ze zijn gevoelig voor thema’s als milieu, rechtvaardigheid, gelijkheid en gender. Onderwijs en werk: Ze hechten waarde aan flexibiliteit, ondernemerschap en creativiteit. Ongeduldig maar oplossingsgericht: Ze willen snel resultaat; lange processen vinden ze moeilijk vol te houden.
Onderzocht en geschreven door İlhan KARAÇAY:
Beste Lezers,
Vorige week, tijdens een gesprek met onze ambassadeur in Den Haag, mevrouw Fatma Ceren Yazgan, kwam het onderwerp op onze jongeren in Nederland – dus onze Turkse Generatie Z. Onze ambassadeur zei: “De eerste generatie Turken werkte onder zware omstandigheden, de tweede generatie vond zijn weg… Maar de Turkse jongeren van Generatie Z zullen nu op een heel ander parcours lopen. Zij zullen een veel succesvoller en ambitieuzer leven leiden.”
WIE ZIJN DE GENERATIE Z?
Vandaag wil ik, zowel in Turkije als in Nederland, praten over Generatie Z — de generatie geboren tussen 1997 en 2012, die hun jeugd doorbrachten met smartphones en hun tienerjaren in de wereld van sociale media. Ik wil hierover spreken met de nieuwsgierigheid van een journalist, met de oprechtheid van een oudere broer, en met gegevens die rechtstreeks uit het veld komen.
Want zij zijn niet alleen de “toekomst”, maar ook al de “heden”: beslissers, consumenten, werknemers, kiezers, toekomstige ouders… Kortom: onze gezamenlijke toekomst. Over Generatie Z praten, betekent praten over de routekaart van een land.
Dit artikel is voorbereid op basis van mijn observaties in het veld, gecombineerd met de uitgebreide notities die u met mij hebt gedeeld.
HOE KIJKEN MENSEN NAAR GENERATIE Z?
Generatie Z is de autochtone generatie van het digitale tijdperk. Zij hebben niet geleerd om internet te “gebruiken”, maar om ermee te “leven”.
Deze generatie houdt van individualiteit en vrijheid; zij stellen regels die zij “onzinnig” vinden ter discussie; zij zoeken naar betekenis, rechtvaardigheid en flexibiliteit. Hoewel zij soms afstandelijk lijken tegenover traditionele waarden, zijn zij actief wanneer het gaat om milieu, gelijkheid en inclusiviteit. Daarom vindt de één hen “moeilijk” en de ander juist “innovatief”. De waarheid is: ze zijn beide. Want ieder onderzoekend brein voelt eerst lastig aan, en opent daarna een nieuwe deur.
Weet u nog dat oudere generaties “elektriciteit en stromend water” ontdekten in hun jeugd? Wel, deze jongeren zijn opgegroeid met “Wi-Fi”. Een leven zonder internet kunnen ze zich niet eens voorstellen.
Maar het is niet alleen hun nabijheid tot technologie die hen bijzonder maakt, ook hun kijk op het leven is anders: *Ze zijn gehecht aan hun vrijheid. *Ze stellen regels ter discussie. *Rechtvaardigheid, gelijkheid en milieubewustzijn zijn voor hen geen loze woorden, maar echte eisen.
DE VIER STRATEGISCHE DOSSIERS VAN GENERATIE Z IN TURKIJE
In Turkije is de jonge bevolking nog steeds groot, maar neemt geleidelijk af. In de nabije toekomst zullen we te maken krijgen met een “kleinere maar meer bepalende” jonge generatie.
Hoewel jongeren in de PISA-tests onder het OESO-gemiddelde scoren, is hun potentieel hoog. Het probleem zit dus niet in intelligentie, maar in het systeem. Als de basisvaardigheden in het onderwijs worden versterkt, kunnen deze jongeren Turkije de toekomst in dragen.
Maar het grootste probleem is werkloosheid. In 2024 lag de jeugdwerkloosheid rond de 16 procent. Dit geeft jongeren geen “hoop”, maar “wanhoop”. Daarom dromen ze ervan naar het buitenland te gaan, of ze willen hun eigen bedrijf beginnen.
1) Actualisering van vaardigheden:
Er moet een brug worden geslagen van het middelbaar naar het hoger onderwijs om basisvaardigheden te versterken (lezen-begrijpen, wiskunde, wetenschappelijke geletterdheid). Het PISA-gat kan zo worden gedicht.
Tussen het ministerie van Onderwijs, de Raad voor Hoger Onderwijs en de private sector moet een standaard voor “micro-kwalificaties” worden ontwikkeld: 6–12 weken durende certificaatprogramma’s met praktijkprojecten (coderen, data, AI-ondersteunde productie, groene vaardigheden).
2) Jongerenwerkgelegenheidspakket:
Regionale stageverplichting en premievoordeel voor de “eerste baan”.
Voor jonge vrouwen: SGK-stimuli voor flexibele/thuiswerk-modellen.
Belastingverlaging voor MKB’s in ruil voor een “jong talent-quotum”.
3) Huisvesting en toegankelijke steden:
Coöperatieve huurwoningen voor studenten en afgestudeerden; “micro-huis”-pilots met gemeenten.
Digitale infrastructuur + groen vervoer (fiets, micro-mobiliteit) vergroten de economische mobiliteit van jongeren.
4) Geestelijke gezondheid en sociale steun:
Gratis psychologische adviesnetwerken via universiteiten en İŞKUR; online afspraken, korte wachttijden.
Fondsen voor tweede kansen aan jonge ondernemers die “recht op falen” nodig hebben – sociaal kapitaal is niet alleen geld, maar ook reputatie en steun.
DE VIER STRATEGISCHE DOSSIERS VAN GENERATIE Z IN NEDERLAND
1) Balans tussen flexibel werk en zeker leven:
Ondanks de sterke werkgelegenheid in Nederland moet de knoop van “tijdelijke contracten – hoge huren” bij jongeren worden ontward. Het sociale woningaanbod voor middeninkomens moet voor jongvolwassenen worden uitgebreid.
2) Onderwijskansen 2.0:
PISA-resultaten over creatief denken laten zien hoe sociaal-economische verschillen zich binnen de klas verdiepen. Gericht herstelprogramma’s en mentorschap zijn nodig vanaf de kleuterklas tot en met het einde van de middelbare school.
3) Langetermijninvestering in de geestelijke gezondheid van jongeren:
Gegevens van CBS en RIVM wijzen op een “blijvende kwetsbaarheid”. Wachttijden moeten worden verkort door geïntegreerde digitale oplossingen (bijvoorbeeld gemodereerde online therapieplatforms) landelijk breed toe te passen.
4) Migratie, diversiteit en verbondenheid:
In steeds diversere klassen moeten culturele bemiddeling en bruggen tussen school en gezin worden versterkt. Lokale jongerenraden en burgerschapsprojecten die de participatie van jongeren in de Nederlandse democratie vergroten, moeten worden uitgebreid.
DE TURKSE GENERATIE Z IN NEDERLAND
Precies hier komen de woorden van onze ambassadeur naar voren. De Turkse Generatie Z in Nederland beleeft niet dezelfde moeilijkheden als hun ouders.
Zij profiteren van het Nederlandse onderwijssysteem.
De taalbarrière hebben zij allang overwonnen.
In het werkzame leven zetten zij meer flexibele en zelfverzekerde stappen.
Maar dat betekent niet dat zij geen problemen hebben. Jongeren in Nederland vinden weliswaar gemakkelijk werk, maar worstelen met vaste banen, geschikte woningen en hoge huren. Ook onze jongeren delen deze problemen.
Daarnaast is geestelijke gezondheid een alarmerend thema voor alle jongeren in Nederland. Depressie, angststoornissen en eenzaamheid nemen toe. Dit treft ook onze jongeren.
In 2023 meldde 24% van de jonge vrouwen en 14% van de jonge mannen in de leeftijdsgroep 18–24 jaar psychische klachten; de stijging sinds de pandemie is nog niet teruggekeerd naar het oude niveau. De jeugdmonitor van 2024 geeft aan dat het herstel beperkt is gebleven.
In Turkije melden officiële jeugdrapporten dat de subjectieve gezondheidsbeleving in 2024 enigszins is verbeterd (87,2% van de jongeren voelt zich gezond). Toch blijven er leemtes bestaan op het gebied van kwetsbare groepen en regionale ongelijkheid. UNICEF-rapporten uit 2023 wijzen bovendien op de blijvende effecten van armoede, pesten en uitsluiting tijdens de kindertijd.
POLITIEK EN PARTICIPATIE: EEN GENERATIE DIE NIET OP EEN “PARTIJ” MAAR OP EEN “DOEL” IS GERICHT
Deze generatie is niet zozeer ideologisch, maar vooral waarde-gedreven. Bij concrete thema’s zoals milieu, kosten van levensonderhoud, huisvesting en gelijke kansen zoeken zij naar “transparantie” en “impact”.
In Turkije richten jongeren hun stemgedrag meer op lokale dienstverlening en economische realiteit; in Nederland leren zij dankzij de coalitiecultuur juist “onderhandelen”. Buiten de stembus zijn ze ook actief op andere manieren: via platforms, petities en maatschappelijke netwerken. (Ja, ze geven een “like”; maar wanneer het nodig is, komen ze ook echt in actie.)
EEN GIDS VOOR HET BEDRIJFSLEVEN: WIE DRIE BELOFTES AAN GENERATIE Z DOET, WINT
1) De belofte van flexibiliteit: Maak hybride modellen écht hybride; stuur niet op uren maar op resultaten.
2) De belofte van leren: Micro-kwalificaties, interne opleiders, “meeloop”-programma’s.
3) De belofte van zingeving: Duurzaamheid en inclusiviteit mogen geen loze woorden zijn; meet, rapporteer en verbeter.
In Turkije is deze drieslag de sleutel om jeugdwerkloosheid te verminderen. In Nederland is het, ondanks de hoge werkgelegenheid, de sleutel om “continuïteit en loyaliteit” te creëren.
OVER 15–20 JAAR: WAT VOOR TURKIJE, WAT VOOR NEDERLAND?
In Turkije kan Generatie Z, samen met de digitalisering van de productie en de groene transitie, middelgrote steden in Anatolië opnieuw vormgeven. Lokale ontwikkeling wordt versterkt door werken op afstand en micro-ondernemersincubators. Als er een doorbraak in basisvaardigheden in het onderwijs komt, kan de regionale “braindrain” zelfs worden omgekeerd.
In Nederland kan Generatie Z, mits huisvestings- en geestelijke gezondheidsbeleid de balans tussen hoge participatie en hoge welvaart ondersteunen, uitgroeien tot Europa’s “jongeren-welvaarts-laboratorium”: flexibel maar zeker, innovatief maar inclusief.
DE BOODSCHAP VAN GENERATIE Z
Beste lezers, Generatie Z geeft ons een heel duidelijke boodschap: “Luister naar ons, heb vertrouwen in ons, maak de weg voor ons vrij.”
Zij willen geen loze woorden, maar concrete stappen. Dit is ook wat zij van de politiek verwachten. Ze richten zich minder op partijen, meer op het oplossen van problemen.
Hetzelfde geldt voor het bedrijfsleven. Van de bedrijven waar zij willen werken, verwachten ze flexibiliteit, leermogelijkheden en een duidelijke maatschappelijke doelstelling.
EEN MOEILIJKE GENERATIE OF EEN KANS?
Generatie Z stelt regels ter discussie, zoekt naar wat juist is en zegt luid en duidelijk “nee” tegen wat fout is. Ja, dit kan soms generatieconflicten veroorzaken. Maar laten we niet vergeten: de eerste generaties van de Republiek werden ook als “moeilijk” gezien; later waren zij degenen die dit land naar de toekomst droegen.
De Z van vandaag is de leraar, ingenieur, verpleegkundige, ondernemer, kunstenaar, boer, journalist van morgen… Er rust niet alleen een taak op hun schouders, maar ook op de onze: luisteren, begrijpen en ruimte geven.
Mijn oordeel is dit: Generatie Z is noch de “ontglipte jeugd” van Turkije, noch de “te veeleisende” generatie van Nederland. Met het juiste beleid en een oprechte dialoog zijn zij zowel Turkije’s als Nederland’s grootste kans. Als we hen vandaag serieus nemen, zullen we morgen samen winnen.
Ja, Generatie Z kan soms “moeilijk” lijken. Maar laten we niet vergeten: wat moeilijk is, ís juist de vooruitgang. Ook de eerste generaties van de Republiek werden als lastig beschouwd, maar zij hebben dit land naar de toekomst gedragen.
Mijn oordeel is dit: Generatie Z is noch de verloren jeugd van Turkije, noch de “te veeleisende” generatie van Nederland… Met het juiste beleid en een eerlijke dialoog zijn zij zowel voor Turkije als voor Nederland de grootste kans.
Als we hen vandaag serieus nemen, zullen we morgen samen winnen.
WAAROM GENERATIE Z
De naam van Generatie Z lijkt te komen van de laatste letter van het alfabet, maar dat betekent niet dat zij de laatste generatie zullen zijn. Na hen is immers Generatie Alfa gekomen, en in de toekomst zullen er nieuwe generaties volgen met nieuwe namen.
Ook vroeger waren er generaties. Zo:
DE KENMERKEN VAN GENERATIE Z
Digitale autochtonen: Zij zijn opgegroeid met internet, sociale media en smartphones. Snelle informatieconsumptie: Ze geven de voorkeur aan korte video’s, beelden en directe content. Individualiteit en vrijheid: Ze willen hun eigen keuzes maken en hun verschillen uitdrukken. Bewust en kritisch: Ze zijn gevoelig voor thema’s als milieu, rechtvaardigheid, gelijkheid en gender. Onderwijs en werk: Ze hechten waarde aan flexibiliteit, ondernemerschap en creativiteit. Ongeduldig maar oplossingsgericht: Ze willen snel resultaat; lange processen vinden ze moeilijk vol te houden.
TÜHA HABER / Almanya’da PKK’nın bölge sorumluluğunu yapmakla suçlanan zanlı hakkında savcılık 3 yıl 8 ay hapis cezası talebinde bulundu. Kararın 19 Şubat’ta çıkması bekleniyor. (TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı’nın (dpa,DW/BK,EC)’ye dayandırdığı habere göre, Almanya’da PKK’nın üst düzey yöneticisi olmakla suçlanan Gökmen Ç. hakkındaki davada savcılık mütalaasını verdi.Koblenz Eyalet Yüksek...
Türkiye’nın saygın, bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Proje Araştırmacısı ve Sakarya Üniversitesi Öğr. Görevlisi Prof. Dr. Kemal İnat, Almanya’nın Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Ukrayna’ya silah desteği sağlama yönündeki kararının, ülkenin dünya politikasındaki yerini ve iç dinamiklerini nasıl etkilediğini değerlendirdi. Prof. Dr. Kemal İnat, SETA...
TÜHA HABER / Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz’de gerilim devam ederken, Türkiye Yavuz sondaj gemisinin Kıbrıs açıklarında yürüteceği çalışmalar için yeni Navtex ilan etti. (TÜHA) Türkuaz Haber Ajansı’nın (DW, DHA / HT,EC)’ye dayandırdığı habere göre, Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz’de gerginlik sürerken Türkiye, Yavuz sondaj gemisinin çalışmalarını yürüteceği...
* Avrupa-Atlantik askeri ittifakının şimdiye kadarki en büyük hava tatbikatı Almanya’da sona erdi. * Komutanlar, ‘toplu savunma’ sağlama yeteneklerine güvendiklerini söylediler. TÜHA / TÜRKUAZ Europe İnternational News Agency Gerçek savaş sadece birkaç kara sınırı ötede
* 9 Ocak günü yapılacak olan törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal katılacaklar. * Restorasyon ve koruma planı, geleneksel zanaat, kimyasal analiz ve restorasyon tekniklerini birleştiren sekiz aşamalı bir süreç olarak tasarlanmış. TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency (Haberin Hollandacası en altta. Nederlandse...
TÜHA HABER / Fransız tarihçiler komisyonu tarafından geçtiğimiz ay yayınlanan raporun ardından, 1990-1994 yılları arasında Ruanda’da Huti iktidarının 1 milyon Tutsi’yi katlettiği Ruanda Soyrkımı’nda Fransa’nın rolünü içeren bir rapor daha yayınlandı. Rapor bu sefer soykırımın işlendiği ülke Ruanda’dan geldi. Kigali hükümeti tarafından Amerikalı avukatlar grubuna sipariş edilen raporda hukukçular, “Ruanda...