enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
22:21 Süper Lig’de yarın oynanacak Fenerbahçe-Trabzonspor karşılaşmasının başlama saati, A Milli Basketbol Takımı’nın EuroBasket 2025’teki final maçı dolayısıyla saat 19.00’a alındı.
22:04 Bakan Uraloğlu, Tunceli’nin Pertek ilçesindeki Singeç Köprüsü’nde düzenlenen “Karayolları Genel Müdürlüğü Projeleri Toplu Açılış Töreni”nde konuştu…
21:51 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yarın Katar’ın başkenti Doha’da yapılacak Dışişleri Bakanları Toplantısı’na iştirak edecek
21:24 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhuriyet Halk Partisi’ne tepki göstererek, “Muhalefet, karalama siyaseti yapmaya devam ediyor.
19:43 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş,”Şiddet önleme faaliyetlerimizi güçlendiriyoruz”…
09:50 Dünyanın en büyük Türk Pazarı’nı Hollanda’da kurarak tarihe geçen Bart Van Kampen hayata veda etti…
08:12 Cevdet Yılmaz: “Terörsüz Türkiye önemli mesafeler katetti”
07:54 Almanya’nın Nürnberg kentinde Kırım Örgütleri Asamblesi adlı yeni bir platformun kuruluş kongresi gerçekleşti…
07:51 ABD uşağı katil İsrail’in sinsi işgal stratejisi: Çoban karakolları
07:43 Prof. Dr. Mustafa Karataş, “Gazze sadece Filistinlilerin meselesi değil, bütün ümmetin ve insanlığın ortak ve adil davası”
07:12 Günay Uslu’nun bitmeyen yükselişi: Paye üstüne paye, görev üstüne görev, Şimdi de Hollanda Film Festivali Denetim Kurulu Başkanlığı’na atandı…
07:01 Türk dünyasının sembolü yok oluyor: “Urmu Gölü can verir; İran onun katline ferman verir”
23:16 İletişim Başkanı Duran: Demokrasimize yönelik her türlü tehdidin karşısında durmaya devam edeceğiz
23:07 YSK’dan CHP açıklaması: Gerekçeli karar duyuruldu
21:37 Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Denizli’de “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde konuştu
21:21 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “12 Eylül askeri darbesinin demokrasimize sürülen kara bir leke. Bu darbeler tarihini biz tarihe gömdük ve sona erdirdik.”
19:52 Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinde altıncı toplantı yapıldı
07:49 Moskova’da Türk iş dünyası Crocus Expo fuarına katıldı
07:47 Geleceğin sanayisi dijital ve yeşil dönüşümle şekilleniyor
07:38 “İslamî ve İnsani Bir Sorumluluk: Gazze” Konferansı Kapanış Basın Bildirisi
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Fransa’nın Ruanda Soykırımındaki Rolü Hakkında Yeni Rapor

Fransa’nın Ruanda Soykırımındaki Rolü Hakkında Yeni Rapor
20.04.2021
A+
A-

TÜHA HABER / Fransız tarihçiler komisyonu tarafından geçtiğimiz ay yayınlanan raporun ardından, 1990-1994 yılları arasında Ruanda’da Huti iktidarının 1 milyon Tutsi’yi katlettiği Ruanda Soyrkımı’nda Fransa’nın rolünü içeren bir rapor daha yayınlandı. Rapor bu sefer soykırımın işlendiği ülke Ruanda’dan geldi.

Kigali hükümeti tarafından Amerikalı avukatlar grubuna sipariş edilen raporda hukukçular, “Ruanda Soykırımında Fransa’nın Rolü” başlıklı raporda, “Fransa, öngörülebilir bir soykırımı olanaklı kıldı” sonucuna vardı.

Amerikalı avukatlar grubu tarafından hazırlanan 600 sayfalık rapor, soykırımdan kurtulmayı başararak Cumhurbaşkanı olan Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame’ye verildi. Raporda, “Fransa’nın Nisan ve Mayıs 1994 tarihleri arasında, 100 gün boyunca süren katliamları durdurmak için hiçbir şey yapmadığı ve soykırımdan sonraki yıllarda rolünü örtmeye çalıştığını ve hatta bazı failleri koruduğu” belirlendi.

Rapor, soykırıma giden yıllarda, eski Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ve yönetiminin katliamlara yönelik hazırlıklar hakkında bilgi sahibi olduğu, ancak “tüm uyarı ve işaretlere” rağmen dönemin Ruanda Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana hükümetini desteklemeye devam ettiği sonucuna varıyor. Raporda, “Fransız hükümeti öngörülebilir soykırım konusunda ne kördü ne de bilinçsizdi” ifadesi yer alıyor.

Ruanda Dışişleri Bakanı Vincent Biruta, Fransız medyasına verdiği söyleşilerde, “13 milyonluk küçük ama stratejik bir ülke olan Ruanda’nın Fransa ile yeni bir ilişkiye hazır olduğunu, raporun buna katkısı olduğunu” dile getirdi. Hazırlanan iki raporun da tarihi gerçekleri analiz ettiğini ve bu gerçeklerden yola çıkarak ortak bir anlayışa ulaşılabileceğini belirtti.

Washington hukuk firması Levy Firestone Muse’a 2017’de sipariş edilen rapor, hükümetlerden, sivil toplum kuruluşlarından ve akademisyenlerden diplomatik kanallar, belgeseller, videolar ve haber makaleleri dahil olmak üzere çok çeşitli belgesel kaynaklara ve 250’den fazla görgü tanığı ifadesine dayanıyor.

“Doğrudan öldürdüklerine dair kanıt bulunamadı”

Raporda açıkça, “Soykırımdan hemen önceki yıllarda Fransız ordusu, insanlıktan çıkan Habyarimana rejiminin, Tutsiler’in Ruanda’da yok edilmesi ve ölümüne olan bağlılığına aldırış etmeden, Ruanda hükümetini silahlandırdı, tavsiyelerde bulundu, eğitti, donattı ve korudu. O dönemde Fransız yetkililer, Fransa’nın kendi çıkarlarının, özellikle de Fransa’nın Afrika’daki gücünün ve etkisinin güçlendirilmesi ve genişletilmesinin peşindeydi. Fransız yetkililer, Nisan ve Mayıs 1994’te soykırımın doruğa çıktığı dönemde, katliamları durdurmak için hiçbir şey yapmadılar” ifadesi yer aldı.

Ayrıca, Fransa’nın katliamdan sonra, 22 Haziran’da başlattığı Turkuaz Operasyonu’nun ise çok geç geldiği belirtildi. Ancak, Fransız yetkililerin veya personelin o dönemde Tutsiler’in öldürülmesine doğrudan katıldığına dair kanıt bulunamadığı” da kaydedildi.

Fransız yetkililerin soykırımdan sonraki dönemdeki tavırlarına da değinilen raporda, “27 yıldır Fransız hükümetinin, Fransa’nın soykırımdaki rolünü örttüğü, gerçekleri çarpıttığı ve soykırımı işleyenleri koruduğu” da vurgulandı.

Fransa yakınlaşma istiyor

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa’nın tarihinde Cezayir ve Ruanda’da suç işlediği iddialarına açıklık getirilerek, bu ülkelerle ilişkileri düzeltmek istiyor. Macron, Ruanda Soykırımı’nı anma günü olan 7 Nisan’da, Fransa cumhurbaşkanlığı ve başbakanlığına ait 1990’dan 1994’e kadar arşivlerin gizliliğinin kaldırılması ve kamuya açık hale getirilmesi kararını açıkladı. Ancak Ruanda yönetimi askeri belgelerin de açılması talebinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay da Fransa Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilen tarihçi Vincent Duclert başkanlığındaki tarihçiler komisyonu da Fransa’nın rolüne ilişkin bir raporu tamamlayarak, Cumhurbaşkanı Macron’a teslim etti. Bu raporda da, “Fransız yetkililerin soykırım hazırlıklarına kör kaldıklarını ve ardından cinayetlerin kapsamını anlamak ve onlara yanıt vermek için çok yavaş tepki verdikleri, bu nedenle de ağır ve ezici bir sorumluluk taşıdıkları” sonucuna varıldı.

Ruanda’da, Nisan-Mayıs 1994 tarihlerinde yaşanan ve yakın tarihin en ağır katliamı olarak tarihe geçen soykırımda, Hutu iktidarı, 1 milyon Tutsi’yi ve onları korumaya çalışan ılımlı Hutular’ı öldürdü. Cinayetleri aşırılık yanlısı Hutular’dan oluşan gruplar işledi.

Haber: Arzu Çakır / VOA 

[TÜHA Haber Ajansı, 20 Nisan 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.